Hukuki Makaleler

Defter ve Belgeleri Gizleme Suçu (213 sayılı Kanuna Aykırılık), e-tebligat: Ankara, Ceza Hukuku – Avukat Necmettin İlhan

Vergi Usul Kanunu’nda Elektronik Tebligat (e-Tebligat) ve Defter-Belge İbrazı Yükümlülüğü

Giriş

Dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte, hukuki süreçlerde de elektronik yöntemlerin kullanılması önem kazanmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 93. ve 107/A maddeleri ile elektronik tebligat sistemi (e-tebligat) hukuk düzenimize kazandırılmıştır. Bu sistem, mükelleflere yapılan tebligatların daha hızlı, güvenilir ve denetlenebilir bir şekilde gerçekleştirilmesini amaçlamaktadır.

Özellikle defter ve belgelerin ibrazı yükümlülüğü bakımından e-tebligatın geçerliliği ve usule uygunluğu, ceza yargılamalarında da önem arz etmektedir. Bu makalede elektronik tebligatın hukuki dayanağı, geçerlilik koşulları, şüpheli/sanık ile mağdur/müşteki konumundaki kişilerin hak ve yükümlülükleri ele alınacaktır.


Elektronik Tebligatın Hukuki Dayanağı

VUK m. 93: Geleneksel Tebligat

VUK m. 93’te, vergilendirme ile ilgili hüküm ifade eden belgelerin bilinen adreslere posta yoluyla taahhütlü olarak veya adresi bilinmeyenlere ilan yoluyla yapılacağı düzenlenmiştir.

VUK m. 107/A: Elektronik Tebligat

VUK m. 107/A ile, mükelleflere elektronik ortamda tebligat yapılabileceği düzenlenmiş, elektronik ortamda yapılan tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

456 ve 511 Sıra Numaralı Genel Tebliğler

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile e-tebligat sisteminin usul ve esasları belirlenmiştir. Buna göre:

  • E-tebligat sistemine başvuran mükellefe kapalı zarf içinde kullanıcı kodu, parola ve şifre teslim edilir.
  • Bu teslim, tutanakla belgelenir.
  • Tebligatın ulaştığı tarih kayıt altına alınır.
  • SMS ve e-posta yoluyla bilgilendirme yapılabilir ancak bilgilendirmenin ulaşmaması, tebligatın geçerliliğini etkilemez.

Defter ve Belgelerin İbrazı Yükümlülüğü

Vergi hukuku ve ceza hukuku kesişiminde en çok tartışılan hususlardan biri, defter ve belgelerin usulüne uygun tebligat sonrası ibraz edilip edilmediğidir. Usule uygun tebligat yapılmadan mükellefin ibraz yükümlülüğünden söz edilemez.

Bu nedenle, ceza yargılamasında maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için tebligatın geçerli olup olmadığının denetlenmesi zorunludur.

YARGITAY UYGULAMASI

213 sayılı Vergi Usul Kanunun 93. maddesinde “tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilümum vesikalar ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceği, 107/A maddesinde, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tebliğ yapılacak kimselere, 93. maddede sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabileceği,  elektronik ortamda tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda ya

pılmış sayılacağı ve 107/A maddesinin verdiği yetki üzerine düzenlenerek yayımlanan 456 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin (511 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile değişik) 6 nolu bölümünde, kendisine elektronik ortamda tebligat yapılacak muhatap tarafından elektronik tebligat sistemine başvuru sırasında veya daha sonra bildirilen mobil telefon numarasına ve/veya e-posta adresine, kendisine gönderilen tebligata ilişkin bilgilendirme mesajı gönderilebileceği, bilgilendirme mesajının herhangi bir nedenle muhataba ulaşmamış olmasının tebligat süresini ve geçerliliğini etkilemeyeceğinin düzenlenmiş olması ve 01.04.2016 tarihinden itibaren uygulanmakta olan e-tebligatın, fiziki ortamda yapılan tebligat ile aynı sonucu doğurması karşısında,

Defter ve belgelerin ibrazına ilişkin yazının e-tebligat sistemi ile mükellef sanığın elektronik adresine tebliğ edildiğinin ve sanığın  yasal defter ve belgelerini tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ibraz etmediğinin iddia edildiği olayda, dosyada elektronik tebligat yapıldığına dair internet çıktısı dışında bir bilginin bulunmadığı gözönüne alındığında, yapılan tebligatın geçerli olup olmadığının ve  maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti açısından, sanığın mükelllefiyetinin bağlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak;

a) Sanığın tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilen ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek olan kişi yada mükelleflerden olup olmadığının,

              b) Söz konusu tebliğ ile getirilen zorunluluk kapsamına girmeyen gerçek kişi ise internet vergi dairesi aracılığıyla  veya ikametgahının bulunduğu yer vergi dairesine bizzat veya özel yetki içeren noterde verilmiş vekaletnameyle yetkili kılınan kişiler aracılığıyla başvuruda bulunup sisteme dahil olup olmadığının,

              c) Sisteme dahil ise, elektronik tebligat sistemini kullanmak üzere Elektronik Tebligat Talep Bildirimi ile bildirimde bulunan mükelleflere vergi dairesince, müracaat anında sistemden üretilecek İnternet Vergi Dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifreyi ihtiva eden kapalı bir zarf verilip verilmediğinin, mükellef veya noterde verilmiş vekaletnameyle yetki verdiği kişi ile, müdür/vergi dairesi müdürü veya müdür yardımcısı tarafından tarih konulmak suretiyle imzalanan “Teslim Tutanağı” tanzim edilip edilmediğinin (tanzim edilmiş ise tanzim edilen Teslim Tutanağı ile Elektronik Tebligat Talep Bildiriminin birer örneğinin mükellefin dosyasından  gönderilmesinin)

              d) E-tebligat başvurusu sırasında beyan edilen cep telefonu numarası ile e-posta adresinin, sanığa e-tebligat gönderildiğine dair SMS veya e-posta adresine bildirim mesajı gönderilip gönderilmediğinin, e-tebligatın elektronik ortamdaki adrese ulaştığı tarihin bildirilmesinin istenmesi,

              Sonucuna göre istenen defter ve belgelerin bulunmadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması durumunda, mükellefe usulüne uygun tebligat yapılmasının aranmayacağına ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 23.11.1999 tarihli, 1999/11-273/288 sayılı içtihadı da dikkate alınarak, tüm delillerin birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmelidir.


Şüpheli/Sanık Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler

Elektronik tebligat yapılan mükelleflerin şüpheli/sanık sıfatıyla karşılaşabilecekleri durumlarda şu hususlara dikkat etmeleri gerekir:

  1. E-tebligat zorunluluğu kapsamında olup olmadığını kontrol etme:
    • Sermaye şirketleri için e-tebligat zorunludur.
    • Gerçek kişiler için başvuru yapılmışsa geçerlidir.
  2. E-tebligat sistemine başvuru belgesini ve teslim tutanağını inceleme:
    • Bu belgeler olmadan yapılan bir tebligatın geçerliliği tartışmalı olabilir.
  3. Elektronik posta ve SMS bilgilendirmelerini takip etme:
    • Bildirim mesajı ulaşmasa dahi tebligat geçerlidir. Ancak usulsüzlük şüphesi varsa mahkeme nezdinde ileri sürülebilir.
  4. Defter ve belgeleri süresinde ibraz etme:
    • Tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde belgelerin ibraz edilmemesi suç isnadına sebep olabilir.
  5. Ceza avukatından hukuki destek alma:
    • Usule aykırı tebligat iddiaları ve defter-belge ibrazına ilişkin savunmalar teknik bilgi gerektirir.

Suçtan Zarar Gören/Müşteki Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler

Suçtan zarar gören veya müşteki sıfatıyla vergi suçlarından etkilenen kişiler de bazı noktalara dikkat etmelidir:

  1. Vergi idaresi yazışmalarını takip etme:
    • Müşteki, vergi dairesi ile yazışmaların usule uygunluğunu sorgulayabilir.
  2. E-tebligat kayıtlarını talep etme:
    • Davada, şüpheliye yapılan tebligatın geçerliliğini denetlemek için bu kayıtların dosyaya sunulması istenebilir.
  3. Delil sunma hakkı:
    • Defter ve belgelerin ibraz edilmediği iddiası, müşteki tarafından somut delillerle desteklenebilir.
  4. Ceza avukatından destek alma:
    • Vergi suçlarında müşteki sıfatıyla hareket edenlerin, sürecin doğru yönetilmesi için uzman avukat yardımına başvurmaları önerilir.

Yargısal Yaklaşım

Ceza yargılamasında yüksek mahkemeler, mükellefe usulüne uygun tebligat yapılmadan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle doğrudan sorumluluk yüklenemeyeceğini vurgulamaktadır. Dolayısıyla, öncelikle tebligatın usulüne uygun olup olmadığı araştırılmalıdır.


Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. E-tebligat mesajı telefonuma gelmezse ne olur?
SMS veya e-posta bildirimi gelmese bile, elektronik sisteme düşen tebligat geçerlidir.

2. Gerçek kişiler için e-tebligat zorunlu mu?
Hayır. Ancak sisteme başvuru yapılmışsa e-tebligat geçerlidir.

3. Defter ve belgelerimi ibraz etmezsem ne olur?
Usulüne uygun tebligat sonrası belgelerin ibraz edilmemesi, vergi suçları kapsamında sorumluluk doğurabilir.

4. Tebligatın usulsüz olduğunu nasıl ileri sürebilirim?
Vergi dairesinden başvuru formu, teslim tutanağı ve sistem kayıtları talep edilerek savunma yapılabilir.


Sonuç

Elektronik tebligat, vergi hukukunda ve ceza yargılamasında giderek daha önemli hale gelmektedir. Defter ve belgelerin ibrazı yükümlülüğü bakımından, tebligatın usulüne uygun olup olmadığı belirleyici rol oynamaktadır.

Hem şüpheli/sanık hem de müşteki açısından süreç teknik bilgi gerektirdiğinden, alanında uzman bir ceza avukatından hukuki destek alınması hayati öneme sahiptir.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir