
Sahte Fatura Suçları, 7394 Sayılı Yasa ve Uygulama Sorunları
Giriş
Türk vergi sisteminde sahte fatura (naylon fatura) düzenleme veya kullanma suçu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 359. maddesinde düzenlenmiş olup, vergi kaybına yol açan en önemli suç tiplerinden biridir. Bu suç, yalnızca vergi hukukunu değil aynı zamanda ceza hukukunu da yakından ilgilendirmektedir.
15 Nisan 2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7394 sayılı Kanun, VUK’un 359 ve 367. maddelerinde köklü değişiklikler yapmıştır. Özellikle etkin pişmanlık benzeri düzenlemeler, zincirleme suç hükümleri, soruşturma ve kovuşturma usulüne ilişkin yeni kurallar, uygulamada önemli sonuçlar doğurmuştur.
Bu makalede; 7394 sayılı Kanun’un getirdiği yenilikler, sanık ve mağdurların hak ve yükümlülükleri, eksik araştırma hâllerinde mahkemelerin bozma kararlarının gerekçeleri, TCK m.7/2’deki lehe kanun ilkesinin etkisi ve uygulamada dikkat edilmesi gereken hususlar incelenecektir.
7394 Sayılı Kanun ile Getirilen Yenilikler
1. Ceza İndirimi ve Ödeme Koşulları
7394 sayılı Yasa’nın 4. maddesi ile VUK m.359’a eklenen hükümlere göre:
- Soruşturma aşamasında tarh edilen vergi, gecikme faizi ve cezaların ödenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında indirilecektir.
- Kovuşturma aşamasında hüküm verilinceye kadar ödeme yapılırsa, verilecek ceza üçte bir oranında indirilecektir.
- Eğer tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı ceza bulunmuyorsa, ceza yarı oranında indirilecektir.
2. Zincirleme Suç Hükmü
Aynı suç işleme kararı çerçevesinde, farklı takvim yıllarında sahte fatura düzenlenmesi veya kullanılması halinde zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır. Bu durum, cezanın artırılmasına yol açmaktadır.
3. Soruşturma ve Kovuşturma Usulü
7394 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile VUK m.367’ye eklenen düzenlemeye göre; sahte fatura suçuna ilişkin soruşturma ve kovuşturmalarda rapor ve mütalaa şartı, suçun başka kişilerle birlikte işlendiği tespit edildiğinde aranmamaktadır. Bu, soruşturmanın hızlanmasını amaçlamaktadır.
4. İnfaz Aşamasındaki Dosyalar
7394 sayılı Kanun’un 6. maddesi ile getirilen Geçici 34. maddeye göre; hakkında hüküm kesinleşmiş ve dosyası infaz aşamasında bulunan kişiler, bir yıl içinde ödemelerini yaparlarsa etkin pişmanlık düzenlemesinden yararlanabileceklerdir.
TCK m.7/2 ve Lehe Kanun İlkesi
5237 sayılı TCK m.7/2’ye göre, suçun işlendiği tarihten sonra yürürlüğe giren kanun fail lehine ise, bu hüküm uygulanır. Bu nedenle, 7394 sayılı Kanun’un getirdiği ceza indirimi, etkin pişmanlık ve ödeme kolaylıkları, geçmişe yürüyerek sanık lehine uygulanmalıdır.
Sahte Fatura Suçunun Faili ve İştirak
- Suçun faili herkes olabilir; yalnızca şirket yetkilileriyle sınırlı değildir.
- Ceza hukuku bakımından amaç, yalnızca şeklen sorumlu görünenleri değil, fiilen suça iştirak edenleri cezalandırmaktır.
- Bu nedenle mahkemeler, yalnızca ticaret sicil kayıtlarına bakmakla yetinmemeli, fiilen şirketi kimlerin yönettiğini araştırmalıdır.
Eksik Araştırma ve Yargıtay Uygulaması
Yargıtay, sahte fatura suçlarına ilişkin kararlarında;
- Vekâletnamenin dosyaya alınması,
- Faturaların sanığa gösterilmesi,
- İmza ve yazıların bilirkişi incelemesiyle tespiti,
- Şirket kayıtları, banka hareketleri, muhasebeci ve işyeri sahibinin dinlenmesi,
- Karşıt inceleme raporlarının dosyaya alınması
gibi araştırmalar yapılmadan verilen kararları eksik inceleme nedeniyle bozmuştur.
ÖRNEK-1
Hükümden sonra 15/04/2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7394 sayılı Yasanın 4. maddesi ile 213 sayılı Kanunun 359. maddesine eklenen fıkralar uyarınca; vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şartıyla, 213 sayılı Kanunun 359. maddesinde yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının soruşturma evresinde ödenmesi halinde verilecek cezanın yarı oranında, kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise verilecek cezanın üçte bir oranında indirileceği, tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda ise verilecek ceza yarı oranında indirileceği, ayrıca anılan maddede düzenlenen suçların birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi içinde aynı suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi halinde zincirleme suç hükmünün uygulanması gerektiği; 7394 sayılı Yasanın 5. maddesi ile 213 sayılı Kanunun 367. maddesine eklenen 5. fıkra uyarınca, 213 sayılı Kanunun 359. maddesinde yazılı suçlara ilişkin yürütülmekte olan soruşturma veya kovuşturmalarda mütalaaya konu fiilin, başka bir kişi tarafından veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi bakımından kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartı aranmayacağı; 7394 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 213 sayılı Kanuna eklenen geçici 34. madde uyarınca, haklarında hüküm verilmiş olup da dosyası infaz aşamasında olanlar yönünden, vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şartıyla, 213 sayılı Kanunun 359. maddede yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammını, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Hazineye ödedikleri takdirde 359. maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla soruşturma evresi için yapılan etkin pişmanlık düzenlemesinden faydalanabilecekleri, Kanunun yayımı tarihinde soruşturma ve kovuşturma evresinde bulunan dosyalar hakkında da hüküm verilinceye kadar ödeme yapılması halinde anılan düzenlemeden yararlanabilecekleri, zincirleme suç hükmünün uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı yönündeki değerlendirmenin duruşma açılmak suretiyle yapılacağı hususlarının hükme bağlandığı, 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Sanığın savunmalarında …………….. belirtmesi karşısında, sahte fatura düzenleme suçunda suçun failinin herkes olabileceği, suçta ve cezada şahsilik prensibi gereği esas amacın suçun şeklî sorumlusu olan kanuni temsilcilerin değil, suçun ayrıntılarını bilen ve oluşumunda rolü olan failleri cezalandırmak olması nedeniyle bu suça iştirak edilmesinin mümkün olması da dikkate alınarak, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
Sanığın işlerin yürütülmesi için başka bir kişiye vekalet verip vermediği hususunun araştırılması, vekalet verdiğinin anlaşılması halinde bu vekaletnamenin onaylı örneğinin dosya arasına alınması, sahte olarak düzenlendiği iddia olunan fatura asıllarının sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde savunmada ismi/isimleri geçen kişinin/kişilerin açık kimlik ve adresi belirlenerek CMK’nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra tanık sıfatıyla anlatımlarının tespiti, faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, sanığın ve savunmada ismi/isimleri geçen kişinin/kişilerin faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ve adı geçen kişiye/kişilere ait olmadığının anlaşılması halinde ise, faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK’nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı ve savunmada ismi/isimleri geçen kişiyi/kişileri tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması, gerekirse sanıkla yüzleştirilmeleri, sanığın ve şirketin banka hesapları ile ticaret odası kayıtları araştırılıp şirket adına kimin iş ve işlemlerde bulunduğunun belirlenmesi, sanığın yetkili/ortak sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadığının ve şirketin banka hesaplarındaki paraların kimler tarafından çekildiğinin araştırılması, şirket adına basımı yapılan fatura ve sevk irsaliyelerinin kim tarafından teslim alındığının araştırılması ile buna ilişkin belgelerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, şirket adına muhasebe işlemlerini yürüten kişinin CMK’nin 46/1-c. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, fiilen şirketi kimin idare ettiğinin, sanığı ve savunmada ismi/isimleri geçen kişiyi/kişileri tanıyıp tanımadığının sorulması, işyerinin mal sahibinin tanık sıfatıyla dinlenmesi, fiilen şirketi kimin idare ettiğinin, kira ücretlerinin kimin tarafından ödendiğinin, sanığı ve savunmada ismi/isimleri geçen kişiyi/kişileri tanıyıp tanımadığının sorulması, sanığın savunmalarında ismi/isimleri geçen kişi/kişiler hakkında gerekirse suç duyurusunda bulunularak kamu davası açıldığı takdirde dosyaların birleştirilmesi ve sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
ÖRNEK-2
Sanıkların işlerin yürütülmesi için başka bir kişiye vekalet verip vermediği hususunun araştırılması, vekalet verdiğinin anlaşılması halinde bu vekaletnamenin onaylı örneğinin dosya arasına alınması, sahte olarak düzenlendiği iddia olunan fatura asıllarının sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde savunmalarda ismi/isimleri geçen kişinin/kişilerin açık kimlik ve adresi belirlenerek CMK’nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra tanık sıfatıyla anlatımlarının tespiti, faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, sanıkların ve savunmalarda ismi/isimleri geçen kişinin/kişilerin faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ve adı geçen kişiye/kişilere ait olmadığının anlaşılması halinde ise, faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK’nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları ve savunmada ismi/isimleri geçen kişiyi/kişileri tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması, gerekirse sanıklarla yüzleştirilmeleri, sanıkların ve şirketin banka hesapları ile ticaret odası kayıtları araştırılıp şirket adına kimin iş ve işlemlerde bulunduğunun belirlenmesi, sanıkların yetkili/ortak sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadığının ve şirketin banka hesaplarındaki paraların kimler tarafından çekildiğinin araştırılması, şirket adına basımı yapılan fatura ve sevk irsaliyelerinin kim tarafından teslim alındığının araştırılması ile buna ilişkin belgelerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, şirket adına muhasebe işlemlerini yürüten kişinin CMK’nin 46/1-c. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, fiilen şirketi kimin idare ettiğinin, sanıkları ve savunmada ismi/isimleri geçen kişiyi/kişileri tanıyıp tanımadığının sorulması, işyerinin mal sahibinin tanık sıfatıyla dinlenmesi, fiilen şirketi kimin idare ettiğinin, kira ücretlerinin kimin tarafından ödendiğinin, sanığı ve savunmada ismi/isimleri geçen kişiyi/kişileri tanıyıp tanımadığının sorulması, sanıkların savunmalarında ismi/isimleri geçen kişi/kişiler hakkında gerekirse suç duyurusunda bulunularak kamu davası açıldığı takdirde dosyaların birleştirilmesi ve sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş,…
Sanıklar İçin İzlenmesi Gereken Yol
- Savunmalarını destekleyecek delilleri mahkemeye sunmaları,
- Eğer faturalar kendi imzaları değilse bilirkişi incelemesi talep etmeleri,
- Şirket faaliyetlerini fiilen kimin yürüttüğünü ortaya koymaları,
- Vergi ve cezaların ödenmesi halinde ceza indirimi imkanını değerlendirmeleri gerekir.
Sanıkların, uzman bir ceza avukatından yardım almaları, hem etkin pişmanlıktan yararlanmaları hem de eksik araştırma iddialarını doğru şekilde ileri sürmeleri bakımından kritik öneme sahiptir.
Mağdur/Müştekiler İçin İzlenmesi Gereken Yol
- Sahte fatura nedeniyle zarar gören mükellefler, vergi idaresi ve mahkemelere gerekli belgeleri sunmalıdır.
- Faturaları kimden aldıklarını, sanığı tanıyıp tanımadıklarını duruşmada açıklamaları gerekmektedir.
- Bu süreçte, mali müşavir ve avukat desteği almak hak kayıplarını önleyecektir.
Uzman Ceza Avukatının Önemi
Sahte fatura suçları, hem vergi hukuku hem de ceza hukuku boyutlarıyla son derece teknik konulardır. Usule ilişkin bir hata, sanığın ağır cezalarla karşılaşmasına veya mağdurun haklarını kaybetmesine neden olabilir. Bu nedenle, sürecin her aşamasında alanında uzman bir ceza avukatından hukuki yardım alınması büyük önem taşımaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Sahte fatura suçunda ceza indirimi nasıl uygulanır?
Soruşturma aşamasında ödeme yapılırsa ceza yarı oranında, kovuşturma aşamasında hüküm verilinceye kadar yapılırsa üçte bir oranında indirilir.
2. Zincirleme suç hükmü ne zaman uygulanır?
Aynı suç işleme kararı kapsamında farklı yıllarda sahte fatura düzenlenmesi veya kullanılması durumunda zincirleme suç hükümleri uygulanır.
3. Sanık, şirket ortağı değilse yine de cezalandırılabilir mi?
Evet. Fiilen suça iştirak eden herkes fail olarak cezalandırılabilir.
4. İnfaz aşamasında dosyası bulunanlar da düzenlemeden yararlanabilir mi?
Evet. Bir yıl içinde ödeme yapılması halinde etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir.
5. Bu süreçte avukat tutmak zorunlu mudur?
Zorunlu olmamakla birlikte, süreç son derece teknik olduğundan uzman bir ceza avukatı ile çalışmak hak kayıplarını önler.
Sonuç
7394 sayılı Kanun, sahte fatura suçlarına ilişkin hem cezai hem de mali yükümlülüklerde önemli değişiklikler getirmiştir. Özellikle ceza indirimi ve etkin pişmanlık düzenlemeleri, sanıklar için yeni imkanlar yaratmıştır. Ancak uygulamada, eksik araştırmalar ve usule aykırı işlemler, davaların bozulmasına yol açmaktadır.
Bu nedenle gerek sanıkların gerekse mağdurların, tüm süreci dikkatle takip etmesi ve mutlaka alanında uzman bir ceza avukatından profesyonel destek alması büyük önem taşımaktadır.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.