
Susma Hakkı, Şüpheli ve Sanık Beyanı ile Zorla Getirme: Hukuki Perspektif ve Uygulama
Giriş
Ceza yargılamasında şüpheli ve sanıkların haklarının korunması, adil yargılanma ilkesinin temel taşlarından biridir. Bu bağlamda susma hakkı, zorla getirme (ihzar) ve ifade alma süreçleri büyük önem taşır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümleri, şüpheli ve sanığın haklarını korurken, mağdur ve suçtan zarar görenlerin de etkin şekilde hak arayabilmesini düzenler. Bu makalede, şüpheli/sanık beyanı, susma hakkı, zorla getirme ve ifade alma süreçleri ayrıntılı olarak incelenecektir.
1. Susma Hakkı Nedir?
Susma hakkı, şüpheli veya sanığın kendisine yöneltilen sorulara cevap vermeme hakkıdır. Anayasa’nın 38/5. maddesine göre:
“Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.”
Bu hak, kişinin suç isnadına karşı savunma yaparken baskı altında kalmamasını ve özgür iradesiyle ifade vermesini sağlar.
1.1 Susma Hakkının Kapsamı
- Kimlik bilgileri dışında: Şüpheli veya sanık, kimlik bilgilerini doğru olarak açıklamak zorundadır.
- Suç isnadı ile ilgili sorular: Bu sorulara cevap vermek zorunda değildir; susma hakkını kullanabilir.
- Zorla veya baskıyla ifade: Kötü muamele, işkence, aldatma, tehdit, ilaç kullanımı gibi yollarla alınan beyanlar geçersizdir.
Önemli: Susma hakkını kullanan bir sanık, suçu kabul etmiş sayılmaz. Susma hakkı, suç isnadına karşı doğal bir savunma mekanizmasıdır.
2. Şüpheli ve Sanığın Beyanı
Şüpheli veya sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Beyan alınırken aşağıdaki hususlar gözetilmelidir:
- Müdafi Hazırlığı: Müdafi hazır olmadan alınan ifadeler, hakim veya mahkeme huzurunda doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz.
- Yasak Usuller: Bedensel veya ruhsal müdahalelerle elde edilen ifadeler, rıza ile verilmiş olsa dahi delil olarak değerlendirilemez.
- Yeniden İfade Alma: Aynı olayla ilgili olarak şüphelinin ifadesi, yalnızca Cumhuriyet savcısı tarafından tekrar alınabilir.
- Kanuni Sınırlar: Yararı vaat ederek ifade almak yasaktır.
3. Şüphelinin/Sanığın Soruları Cevaplama Zorunluluğu
Şüpheli veya sanık, yalnızca kimliğine ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmakla yükümlüdür. Bunun dışındaki sorulara cevap vermeme hakkına sahiptir.
Örnek Sorular ve Yanıt Zorunluluğu:
Sorular | Cevap Zorunluluğu |
---|---|
Ad, soyad, doğum tarihi, adres | Zorunlu |
Suç fiiline ilişkin detaylar | Gönüllü, susma hakkı kullanılabilir |
Tanık veya şüpheli beyanı hakkında yorum | Gönüllü, susma hakkı kullanılabilir |
4. Zorla Getirme (İhzar) Nedir?
Zorla getirme, şüpheli veya sanığın çağrıya rağmen gelmemesi veya tutuklama kararı gerekliliği durumunda uygulanır. CMK’da zorla getirme şu şekilde düzenlenmiştir:
- Amaç: Şüpheli veya sanığın hakim, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı huzuruna getirilmesi.
- Süre: Derhal, olanak yoksa yol süresi hariç en geç 24 saat içinde getirilmelidir.
- Süreç: Haklı görülecek bir zamanda başlar ve sorgu veya ifade almanın sonuna kadar devam eder.
- Kapsam: Tanık, bilirkişi, mağdur ve şikayetçiler için de uygulanabilir.
5. YARGITAY UYGULAMASI
Susma hakkı nedir? Susma hakkını kullanan sanık suçu kabul etmiş mi sayılır? Sanık hangi soruları doğru cevaplamak zorundadır? Baskıyla alınan ifade hükme esas alınabilir mi? Zorla getirme (ihzar) nedir?
A. ŞÜPHELİ VEYA SANIK BEYANI
Şüpheli veya sanık, kimliğine ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmakla yükümlüdür. Şüpheli veya sanığın kimliği ile ilgili bilgiler dışında susma hakkı bulunmaktadır. Şüpheli veya sanık, kimliği ile ilgili bilgiler dışında doğruyu söylemek zorunda da değildir. Anayasanın 38/5. maddesine göre “Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz”.
Şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilaç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz.
Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez.
Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez.
Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hakim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz.
Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir.
Zorla getirme: Hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan veya çağrıldığı halde gelmeyen şüpheli veya sanığın zorla getirilmesine karar verilebilir.
Zorla getirme kararı ile çağrılan şüpheli veya sanık derhal, olanak bulunmadığında yol süresi hariç en geç 24 saat içinde çağıran hakimin, mahkemenin veya Cumhuriyet savcısının önüne götürülür ve sorguya çekilir veya ifadesi alınır.
Zorla getirme, bunun için haklı görülecek bir zamanda başlar ve hakim, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı tarafından, sorguya çekilmenin veya ifade almanın sonuna kadar devam eder.
Çağrıya rağmen gelmeyen tanık, bilirkişi, mağdur ve şikayetçi ile ilgili olarak da zorla getirme kararı verilebilir.
6. Mağdur ve Suçtan Zarar Görenlerin Hakları
Suçtan zarar gören veya mağdur olan kişiler, yargılama sürecinde aşağıdaki haklara sahiptir:
- İfade Hakkı: Suçla ilgili bilgi verebilir, ancak baskı altında bırakılamaz.
- Zorla Getirme: Çağrıya rağmen gelmeyen mağdur, tanık veya bilirkişiye zorla getirme uygulanabilir.
- Avukat Desteği: Haklarını doğru ve etkin şekilde kullanabilmek için alanında uzman bir ceza avukatından yardım almalıdır.
7. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru 1: Susma hakkını kullanan sanık suçlu sayılır mı?
Cevap: Hayır, susma hakkını kullanmak suçun kabulü anlamına gelmez. Bu hak, kişinin kendisini koruma mekanizmasıdır.
Soru 2: Zorla alınan ifade hükme esas alınabilir mi?
Cevap: Hayır, zorla veya baskı ile alınan ifadeler geçersizdir ve hükme esas alınamaz.
Soru 3: Şüpheli hangi soruları mutlaka cevaplamak zorundadır?
Cevap: Yalnızca kimlik bilgilerini doğru olarak vermek zorundadır. Suç isnadı ile ilgili soruları cevaplamak zorunda değildir.
Soru 4: Zorla getirme ne zaman uygulanır?
Cevap: Şüpheli/sanık çağrıya gelmezse veya tutuklama kararı alınması gerekiyorsa uygulanır. Mağdur, tanık ve bilirkişiler için de uygulanabilir.
Soru 5: Müdafi hazır değilse ifade alınabilir mi?
Cevap: İfade alınabilir ancak hakim veya mahkeme huzurunda doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz.
7. Hukuki Danışmanlık ve Avukatın Rolü
Ceza yargılamasında şüpheli/sanıkların ve mağdurların haklarını etkin şekilde kullanabilmesi için alanında uzman ceza avukatı ile çalışması kritik öneme sahiptir. Avukat:
- Susma hakkının doğru kullanılması,
- Zorla getirme ve ifade alma sürecinde hakların korunması,
- Delillerin hukuka uygun şekilde toplanması,
konularında yönlendirme sağlar ve adil yargılama ilkesinin uygulanmasını temin eder.
Sonuç
Susma hakkı, şüpheli ve sanığın adil yargılanma hakkının temel unsurlarındandır. Kimlik bilgileri dışında cevap vermeme hakkı vardır ve susma, suçun kabulü anlamına gelmez. Zorla getirme, yalnızca hukuki prosedüre uygun olarak uygulanabilir. Şüpheli/sanık ve mağdurların haklarını etkin biçimde koruyabilmesi için alanında uzman ceza avukatından destek almaları gerekmektedir.
Kaynaklar
- Anayasa. (1982). Türkiye Cumhuriyeti Anayasası.
- Ceza Muhakemesi Kanunu [CMK]. (2004). Resmî Gazete.
- Dinçer, A. (2020). Ceza Muhakemesinde Şüpheli ve Sanık Hakları. Ankara: Seçkin Yayıncılık.
- Taş, E. (2019). Ceza Hukukunda İfade Alma ve Zorla Getirme. İstanbul: Adalet Yayınevi.
- Yılmaz, M. (2021). Mağdur Hakları ve Ceza Yargılaması. İstanbul: Legal Yayıncılık.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.