Hukuki Makaleler

Hapis Cezaları (5237 sayılı TCK. madde 46): Ceza Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

         Hapis cezaları

         Madde 46- (1) Hapis cezaları şunlardır:

         a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası.

         b) Müebbet hapis cezası.

         c) Süreli hapis cezası.

GEREKÇE:

Tasarıdaki hapis cezasıyla ilgili ayırım korunmuştur. Ancak, dil ve ifade bütünlüğünü sağlayabilmek için, madde metni yeniden formüle edilmiştir. Kabahatlerin Tasarıdan çıkarılması nedeniyle “hafif hapis cezası”na metinde yer verilmemiştir.

Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı

Madde 11 – Cürümlere mahsus cezalar şunlardır:

1 –  (Mülga: 14/7/2004 – 5218/1 md.)

2 –  Ağır hapis,

3 –  Hapis,

4 –  Sürgün,

5 –  Ağır cezayı nakdi,

6 –  Hidematı ammeden memnuiyet.

Kabahatler için mevzu cezalar şunlardır:

1 –  Hafif hapis,

2 –  Hafif cezayı nakdi,

3 –  Muayyen bir meslek ve sanatın tatili icrası.

Bu kanunda şahsi hürriyeti tahdit eden cezalar tabirinden ağır hapis, hapis, sürgün ve hafif hapis cezaları muradolunur.

Madde 21 – (Değişik: 9/7/1953 – 6123/1 md.)

Hafif hapis cezası bir günden iki seneye kadardır. Bu ceza para cezasından çevrilmiş olsa bile 13 üncü maddenin birinci devreye ait hükümleri müstesna olmak üzere diğer hükümlerinin tespit ettiği şartlar dahilinde çektirilir.

Mahkûmiyetleri bir aydan fazla ve mükerrir olmayan kadın ve küçüklerin cezalarının oturdukları yerde çektirilmesine mahkeme karar verebilir. Bu karara mahkûm tarafından riayet olunmadığı takdirde ceza tamamen ve adiyen infaz olunur.

AÇIKLAMALAR

GİRİŞ

Ceza hukuku sistemleri, suç oluşturan eylemlere karşılık olarak bireylerin temel haklarını sınırlayan yaptırımlar öngörür. Bu yaptırımlar arasında, failin en temel hakkı olan hürriyetinin sınırlandırılmasını öngören hapis cezası, en ağır ceza türü olarak öne çıkar. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK), 45. maddesinde cezaları hapis ve adli para cezaları olarak ikiye ayırmış; 46. maddesinde ise hapis cezasının türlerini belirlemiştir. Hapis cezaları, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun çerçevesinde infaz edilmekte olup, kişi özgürlüğünü doğrudan etkileyen yaptırımlar olması sebebiyle gerek iç hukukta gerekse uluslararası hukukta özel bir düzenlemeye ve denetime tâbidir.

Bu çalışma, hapis cezasının türlerini, tarihsel gelişimini ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları bağlamında uluslararası standartlara uyumunu incelemeyi amaçlamaktadır.


I. HAPİS CEZASININ GENEL NİTELİĞİ

Hapis cezası, bireyin özgürlüğünün belirli bir süre ya da ömür boyu sınırlandırılması suretiyle uygulanan bir yaptırımdır. TCK’nın 45. maddesine göre hapis cezaları, ceza hukukunun temel yaptırımlarından biridir. 5275 sayılı Kanun’un 6. maddesi, hapis cezalarının infazını “özgürlüğün kısıtlanması” biçiminde tanımlamış ve bu cezanın, ceza infaz kurumlarında yerine getirilmesini öngörmüştür1.

Hapis cezası, caydırıcılık ve ıslah edicilik işlevlerini birlikte üstlenir. Aynı zamanda kamu güvenliğinin sağlanması ve bireyin tekrar suç işlemesinin önlenmesi amacıyla da uygulanmaktadır. Ancak hürriyetten yoksun bırakma, aynı zamanda birey haklarına ağır müdahale anlamına geldiği için ölçülülük ve orantılılık ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir.

II. HAPİS CEZASININ TÜRLERİ

A. Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası

TCK m.47 uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca ceza infaz kurumunda kalmasını öngören en ağır yaptırımdır. Bu ceza türü, eski TCK’da yer alan idam cezasının 2002 yılında kaldırılmasından sonra getirilmiş ve en ağır suçlar bakımından uygulanmaktadır2. İnfaz rejimi bakımından en kısıtlayıcı hükümlere tâbi olan bu cezada, hükümlünün dış dünya ile teması en aza indirilmiştir (5275 s. K. m.25).

B. Müebbet Hapis Cezası

Müebbet hapis cezası, yine hükümlünün hayatı boyunca ceza infaz kurumunda kalmasını öngörmekle birlikte, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına göre daha hafif infaz koşullarına tâbidir. Koşullu salıverme imkânı ve daha esnek uygulamalarla infazı mümkündür.

C. Süreli Hapis Cezası

TCK m.49’a göre süreli hapis cezası, bir aydan az ve yirmi yıldan fazla olmamak üzere belirli bir süre için hükmedilen cezadır. Ancak bazı suç tipleri bakımından bu sınır yirmi yılın üzerine çıkabilmektedir. Süreli hapis cezalarında koşullu salıverme, denetimli serbestlik gibi infaz rejimi imkânları mevcuttur3.

III. HAPİS CEZASININ TARİHSEL GELİŞİMİ

Tarihsel süreçte hapis cezası, modern ceza hukuku sistemlerinde önemli bir dönüşüm geçirmiştir. Antik ve Orta Çağ’da bedensel cezalar, ölüm cezaları ve sürgün gibi yaptırımlar yaygınken, hapis cezası esasen geçici bir güvenlik tedbiri olarak uygulanmaktaydı. 18. yüzyılda Beccaria ve Bentham gibi düşünürlerin etkisiyle, insan onuru odaklı ceza sistemine geçiş sağlanmış ve hapis cezası sistematik hale gelmiştir4.

Osmanlı hukuk sisteminde Tanzimat’tan itibaren Batı hukuk sistemine yönelim başlamış ve 1840 Ceza Kanunnamesi ile hapis cezası ilk kez sistematik olarak düzenlenmiştir. 1926 tarihli 765 sayılı TCK ile modern anlamda hapis cezası sistemi benimsenmiş, 2005 yılında yürürlüğe giren 5237 sayılı yeni TCK ise bu sistemi daha insancıl, ölçülü ve insan haklarına uygun hale getirmiştir5.

IV. AİHM İÇTİHATLARINDA HAPİS CEZASI

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, hapis cezasına ilişkin kararlarını başta AİHS m.5 (özgürlük ve güvenlik hakkı) olmak üzere, m.3 (işkence yasağı) ve m.7 (kanunsuz ceza olmaz) hükümleri çerçevesinde vermektedir.

A. Kanunilik ve Öngörülebilirlik

AİHM, bir kişinin ancak açık, net ve öngörülebilir bir yasa hükmüne dayanılarak özgürlüğünden yoksun bırakılabileceğini vurgular. “Del Rio Prada v. İspanya” kararında, infaz rejiminde yapılan değişikliğin geçmişe yürütülmesi AİHS m.7’ye aykırı bulunmuştur6.

B. Orantılılık ve Ölçülülük

Verilen ceza ile işlenen fiil arasında makul bir denge kurulması gerekir. Aksi halde cezanın ölçüsüzlüğü, AİHS ihlali anlamına gelir. Özellikle uzun süreli hapis cezalarının gerekliliği ve uygulanabilirliği bu kapsamda sıkı bir denetime tâbidir.

C. İnfaz Koşulları

AİHM, cezaevi koşullarının insan onuruna uygun olması gerektiğini açıkça belirtmiştir. “Kalashnikov v. Rusya” ve “Mammadov v. Azerbaycan” kararlarında, cezaevi koşullarının yetersizliği AİHS m.3 kapsamında ihlal sayılmıştır7.

D. Yaşam Boyu Hapis ve Salıverilme Umudu

Vinter v. Birleşik Krallık” kararında, AİHM, hükümlüye hiçbir şekilde salıverilme ihtimali tanımayan sistemlerin insanlık dışı olduğunu belirtmiş ve bu tür sistemlerin AİHS m.3’ü ihlal ettiğini kabul etmiştir8.

SONUÇ

Hapis cezası, bireyin özgürlüğünü sınırlandırması nedeniyle ceza hukukunun en ağır yaptırımıdır. Türk Ceza Kanunu, bu cezanın türlerini açıkça sınıflandırmış; ağırlaştırılmış müebbet, müebbet ve süreli hapis cezalarını düzenlemiştir. Ceza infaz rejimi de 5275 sayılı Kanun kapsamında insan haklarına dayalı şekilde yeniden yapılandırılmıştır.

AİHM içtihatları, hapis cezasının uygulanması ve infazında hukuka uygunluk, insan onuru, orantılılık ve salıverilme umudu gibi evrensel ilkelerin gözetilmesini zorunlu kılmaktadır. Türk hukuk sisteminin, hem ulusal normlar hem de uluslararası yükümlülükler bağlamında bu standartlarla uyumlu olması, ceza adaletinin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır.

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir