
Mahsup
Madde 63- (1) Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir. Adlî para cezasına hükmedilmesi durumunda, bir gün beşyüz Türk Lirası sayılmak üzere, bu cezadan indirim yapılır.
GEREKÇE:
Maddeyle, mahkûmun suç nedeni ile şahsî hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran örneğin tutuklama gibi hâller nedeni ile geçirilen sürelerin mahkûmiyetten indirilmesi esası benimsenmiştir. Böylece teknik anlamda tutukluluk sayılmamakla beraber şahsî hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran tedbirlerin tümünün de tutukluluk gibi mahkûmiyet süresine mahsup edilmesi öngörülmüştür. Bu nedenle, madde metninde “hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün hâller” ibaresi kullanılmıştır.
Maddede “hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen” ibaresi yer aldığından hükümlünün mahkûm edildiği suçtan başka bir fiilden dolayı yargılama nedeniyle hürriyetinin sınırlanmış olması hâlinde de mahsubun hangi koşul ile yapılabileceği gösterilmiştir.
Tasarıdaki maddenin ikinci cümlesinde yapılan değişiklikle, adli para cezasına hükmedilmesi durumunda, mahsubun bir gün karşılığı yüz Türk Lirası sayılmak suretiyle yapılacağı kabul edilmiştir.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Madde 40 – Hüküm katiyet kesbetmeden evvel vukubulan mevkufiyet ceza mahkumiyetlerinden indirilir.
Eğer mahküm hakkında sürgün cezası hükmolunmuş ise bir günlük mevkufiyet üç günlük sürgüne mukabil sayılır.)
Eğer cezayı nakdi tertip olunmuş ise tenzil, 19 uncu maddede gösterilen hesaba göre yapılır.
AÇIKLAMALAR
TCK m. 63 Kapsamında Mahsup Müessesesi: Hukuki Temel, Uygulama Esasları ve Yargı Kararları Işığında Değerlendirme
Giriş
Türk Ceza Kanunu’nun 63. maddesinde düzenlenen mahsubun uygulanması, ceza hukuku uygulamasında önemli ve tartışmalı bir konudur. Özellikle kişinin şahsi hürriyetinin sınırlanması durumunda geçen sürenin, daha sonra verilen ceza süresinden düşülmesi (mahsubu) insan hakları ve özgürlüklerinin korunması bakımından kritik bir yere sahiptir. Bu makalede, 5237 sayılı TCK m. 63 ve m. 16 hükümleri doğrultusunda mahsup müessesesi kapsamlı bir şekilde incelenecek; ayrıca 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu ile karşılaştırmalı değerlendirme yapılacaktır.
I. Mahsup Müessesesine Genel Bakış
1. Mahsup Nedir?
Mahsup, failin özgürlüğünün sınırlanmasına neden olan gözaltı, tutukluluk, adli gözlem gibi işlemlerin, hükmedilen ceza süresinden zorunlu olarak düşülmesini ifade eder. Bu husus hem 5237 sayılı TCK’nın 63. maddesinde (Türkiye’de hürriyetten yoksun kalma halleri) hem de 16. maddesinde (yabancı ülkelerde geçirilen sürelerin mahsup edilmesi) hüküm altına alınmıştır.
2. Hukuki Niteliği
Doktrinde farklı görüşler mevcuttur:
- Cezayı hafifleten bir neden,
- Özel bir af kurumu,
- İnsan haklarına dayalı adil yargılanma güvencesi.
Güncel yorum ise, mahsup kurumunu kişisel özgürlüklerin korunmasına yönelik anayasal bir güvencenin parçası olarak değerlendirmektedir.
II. 765 Sayılı TCK ile 5237 Sayılı TCK Arasındaki Farklar
Kriter | 765 Sayılı TCK | 5237 Sayılı TCK |
Kapsam | Sadece “mevkufiyet” | “Şahsi hürriyeti sınırlayan tüm haller” |
Zorunluluk | Takdire bağlı | Zorunlu mahsup sistemi |
Hüküm Sayısı | Tek madde (m.40) | İki madde (m.16 ve m.63) |
Yeni kanun, sadece tutukluluk değil; gözaltı, gözlem, gözetim, sağlık tedbirleri gibi özgürlüğü sınırlandıran tüm durumları kapsaması bakımından daha isabetlidir.
III. Mahsup Kapsamına Giren Haller
1. Şahsi Hürriyeti Sınırlayan Haller
Aşağıdaki hallerde geçen süreler, TCK m. 63 uyarınca cezadan mahsup edilir:
- Gözaltı ve tutukluluk
- Yakalama ve kolluk nezareti
- Sağlık tedbirleri (adli tıp gözlemi, bağımlılıkla mücadele tedavisi)
- Yurtdışında geçen iade süreci
- Geri gönderme merkezlerinde kalma süresi
🔍 Not: CMK m. 109/6 uyarınca adli kontrol süresi, kural olarak mahsup edilmez. Ancak madde 3-e kapsamında tedavi amaçlı adli kontrol söz konusu ise bu süre mahsup edilebilir.
2. Mahsup Edilmeyen Haller
- Sadece yakalama kararı çıkarılmış ancak kişi hiç özgürlüğünden yoksun bırakılmamışsa
- Önödeme veya fazla para yatırma gibi hürriyeti sınırlamayan işlemler
Bu hallerde mahsup mümkün değildir; ancak maddi iadeye karar verilebilir.
IV. Mahsup Yapılabilecek Cezalar
1. Hapis Cezası
Mahsup doğrudan hapis cezalarından yapılır. Failin önceden özgürlüğünden yoksun kaldığı süre, sonuç ceza üzerinden düşülür.
2. Adli Para Cezası
TCK m. 63 kapsamında, adli para cezalarına da mahsup mümkündür. Ancak:
- Her gün hürriyet kısıtlaması için 100 TL değerinde mahsup yapılır.
- Hapis cezası adli para cezasına çevrilmişse, mahsup yine 100 TL/gün üzerinden hesaplanır (20 TL değil!).
3. Müebbet Hapis
Koşullu salıverme ihtimali bulunduğu için müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında da mahsup yapılabilir.
V. Mahsup Yapılacak Suç ve Mahkûmiyet
1. Doğrudan Bağlantı Durumu
Fail hangi suçtan dolayı tutuklu kalmışsa ve o suçtan mahkûm olmuşsa, mahsup doğrudan bu cezada uygulanır.
2. İkincil Mahkûmiyet Durumu
Fail tutuklandığı suçtan beraat edip, aynı tarihte işlenmiş başka bir suçtan mahkûm olmuşsa, mahsuba esas alınan süre diğer suça aktarılabilir.
⚖ Yargı Uygulaması: Ceza Mahkemeleri, mahsubun hangi cezadan ne kadar süreyle yapılacağını açıkça kararda belirtmelidir.
VI. Mahsup Usulü ve Uygulamada Dikkat Edilecek Hususlar
- Mahsup, sonuç ceza belirlendikten sonra yapılır.
- Erteleme veya seçenek yaptırımlar uygulandıktan sonra mahsup gerçekleştirilir.
- Hem hapis hem adli para cezası varsa, mahsup öncelikle hapis cezasına uygulanır.
- Yabancı ülkede geçen sürelerde mahsup, TCK m. 16 hükümlerine göre yapılır.
- Mahkeme kararında mahsup yapılmamışsa, infaz aşamasında Cumhuriyet Savcılığı kararıyla değil, mahkemeden alınacak ek kararla mahsup yapılmalıdır (5275 s. Yasa m.98).
VII. Yargı Kararları ve Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
- Mahsup süresi yanlış hesaplanmışsa, bu durum kazanılmış hak oluşturmaz.
- Birden fazla suç için aynı tutukluluk süresi mahsup edilemez (tek suçtan mahsup yapılır).
- Hürriyetin kısıtlandığı süre 1 saat bile olsa, 1 gün olarak değerlendirilir.
Sonuç
TCK m. 63 ve m. 16 çerçevesinde mahsubun zorunlu bir kurum olduğu açıkça ortadadır. Uygulamada, sanığın şahsi hürriyetinin hangi sebeple ve ne kadar süreyle sınırlandığı, mahsubun esas ve usul yönünden sağlıklı işletilmesi açısından önemlidir. Hâkimlerin kararlarında bu süreleri tarihler itibariyle açıkça belirtmesi, infaz birimlerinin de mahkeme kararları doğrultusunda hareket etmesi gerekmektedir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.