Hukuki Makaleler

Haberleşmenin Engellenmesi Suçu (5237 sayılı TCK. madde 124): Ceza Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

Haberleşmenin engellenmesi

Madde 124- (1) Kişiler arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

(2) Kamu kurumları arasındaki haberleşmeyi hukuka aykırı olarak engelleyen kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Her türlü basın ve yayın organının yayınının hukuka aykırı bir şekilde engellenmesi halinde, ikinci fıkra hükmüne göre cezaya hükmolunur.

GEREKÇE:

Madde metninde haberleşmenin engellenmesi, suç olarak tanımlanmıştır. Bu suç tanımı ile bir anayasal hak olan haberleşme hürriyeti güvence altına alınmıştır.

Maddenin birinci fıkrasında, kişiler arasındaki haberleşmenin engellenmesi, suç olarak tanımlanmıştır. Bu suçun konusu, belirli kişiler arasındaki haberleşmedir. Haberleşmenin yapıldığı araç önemli değildir. Bu haberleşme, örneğin mektupla veya telefonla yapılabilir. Haberleşmenin engellenmesi, çeşitli suretlerde gerçekleşebilir. Örneğin posta kutusundaki mektupların yırtılması, bir kişiye gönderilen mektupların ilgilisine verilmeyip çöp kutusuna atılması, telefon hatlarının kesilmesi, oluşturulan manyetik alanla telefon görüşmelerinin yapılamaz hâle getirilmesi gibi fiiller, söz konusu suçu oluşturur.

Fıkra metninde, haberleşmenin engellenmesinin hukuka aykırı olması özellikle vurgulanmıştır. Bu bakımdan, örneğin cezaevinde cezası infaz edilen bir hükümlünün haberleşmesinde olduğu gibi haberleşme hürriyetine bir kamu görevinin gereği olarak sınırlama getirilmesi hâllerinde, fiil hukuka uygun olduğu için, söz konusu suç oluşmayacaktır.

Maddenin ikinci fıkrasında, kamu kurumları arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.

Üçüncü fıkrada ise, her türlü basın ve yayın organının yayınının hukuka aykırı bir şekilde engellenmesi, keza ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Örneğin bir gazete veya derginin dağıtımının ya da belli bir radyo veya televizyon yayınının hukuka aykırı bir şekilde engellenmesi, bu suçu oluşturur.

Söz konusu suçun oluşabilmesi için, yayının engellenmesinin hukuka aykırı olması gerektiği fıkra metninde özellikle vurgulanmıştır. Örneğin, bir basın ve yayın aracıyla suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla veya işlenmiş olan bir suç nedeniyle, Anayasa ve kanunlarda belirlenen koşullara ve ayrıca, hukukun genel prensiplerine uygun olarak, koruma veya güvenlik tedbiri uygulanması suretiyle yayının engellenmesi hâlinde, bu suç oluşmayacaktır.

Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı

Madde 196 – Bir kimse kendisine gönderilmiş olmayan posta ve telgraf muhaberesini ortadan kaldırırsa mezkür muhabere zarflı olup ta zarfı açılmamış olsa bile bir seneye kadar hapse ve otuz liradan yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahkûm olur.

Eğer fiil zararı mucip olmuş ise hapis üç aydan, ağır cezayı nakdi elli liradan az olamaz.

Madde 390 – Her kim olursa olsun bir güna ihtilal ve fesat vukuu sırasında telgraf ve telefonun bir yahut ziyade hatlarını bozarak ve sair suretle işlemesini meni yahut cebren ve sair suretle zabt ederek cereyan edecek resmi muhaberat ve müraselatı tatil eder ve mektup gönderenleri ve telefonla muhaberat ve mükalematı meni ve zecr eyler yahut telefon ve telgraf hattının tamirine cebren muhalefet ederse muvakkat ağır hapse ve iki yüz liradan bin liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahkûm olur.

Madde 391 – (Değişik:28.9.1971 – 1490/12 md.)

Bir kimse; telgraf, telefon ve telsiz makinelerine veya alet ve edevatına veya tellerine zarar verir veya elektrik cereyanlarının dağılmasına sebep olur veya her ne suretle olursa olsun telgraf veya telefon veya telsiz muhaberat ve neşriyatını inkıtaa uğratırsa bir seneden beş seneye kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

AÇIKLAMALAR

TCK m.124 Kapsamında Haberleşmenin Engellenmesi Suçu: Hukuki Çerçeve, Uygulama Sorunları ve Değerlendirme

Özet

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 124. maddesi, haberleşme özgürlüğünü güvence altına almak amacıyla hem kişiler arasındaki haberleşmenin hem de kamu kurumları ve basın-yayın organlarının yayın faaliyetlerinin hukuka aykırı biçimde engellenmesini suç haline getirmiştir. Bu çalışmada, haberleşmenin engellenmesi suçunun unsurları, korunan hukuki yarar, fail ve mağdur profili ile uygulamada karşılaşılan içtihat farklılıkları detaylı biçimde ele alınmakta, normun anayasal güvenceler ve diğer özel kanunlarla ilişkisi analiz edilmektedir.


1. Giriş

Anayasa’nın 22. ve 28. maddelerinde düzenlenen haberleşme özgürlüğü ile basın ve yayın özgürlüğü, demokratik toplum düzeninin temel taşlarındandır. Bu özgürlüklerin ihlali halinde Türk Ceza Kanunu (TCK) müdahale normu olarak devreye girmekte, özellikle TCK m.124 hükmüyle bu hakların ihlali cezai yaptırımlarla güvence altına alınmaktadır. İlgili madde, 765 sayılı eski TCK’nın 196, 390 ve 391. maddeleriyle benzerlik taşımakla birlikte, sistematik ve kavramsal anlamda birçok farklılık içermektedir.


2. Korunan Hukuki Yarar

TCK m.124’ün koruduğu temel hukuki değer, bireylerin ve kurumların haberleşme hürriyeti ile toplumun doğru ve serbest bilgi alma hakkıdır. Bu anlamda suçun 1. ve 2. fıkraları haberleşme özgürlüğünü, 3. fıkra ise basın ve yayın özgürlüğü ile haber alma hakkını teminat altına almaktadır.

2.1. Anayasal Temel

Anayasa m.22 ve m.28, haberleşmenin ve basın özgürlüğünün ancak hâkim kararıyla ve sınırlı sebeplerle sınırlandırılabileceğini belirtmiştir. Bu sınırlar dışında yapılan engellemeler hukuka aykırıdır ve ceza sorumluluğunu doğurur.


3. Suçun Unsurları

3.1. Fail

TCK m.124 kapsamında herkes fail olabilir. Failin kamu görevlisi olup olmaması önem arz etmez.

3.2. Mağdur

Suçun fıkralarına göre mağdur:

  • 1. Fıkra: Gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişileri olabilir.
  • 2. Fıkra: Kamu kurumları arasındaki haberleşmede doğrudan mağdur kamu çalışanlarıdır; tüzel kişi olarak zarar gören ise kamu kurumudur.
  • 3. Fıkra: Basın-yayın organlarının yöneticileri ve sahipleri mağdur; medya kuruluşları ise zarar gören konumundadır.

3.3. Suçun Konusu

Suçun konusu, haberleşmenin gerçekleştiği iletişim araçları (telefon, e-mail, posta, telsiz vb.) veya yayın faaliyetidir (gazete, televizyon, internet vb.).

3.4. Hareket Unsuru ve Sonuç

Suçun oluşumu için haberleşme veya yayın faaliyetinin hukuka aykırı biçimde engellenmiş olması gerekir. Sadece engelleme teşebbüsü, eylemin tamamlanması için yeterli değildir. Engellemenin geçici dahi olsa etkili olması gerekmektedir.

3.5. Serbest Hareketli Suç Niteliği

Suç, serbest hareketli suçlardandır. Engellemeye yol açan her türlü fiil, suçun oluşmasına neden olabilir.


4. Manevi Unsur

TCK m.124, kastla işlenebilen bir suçtur. Olası kast yeterlidir. Taksirle işlenemez. Failin saikinin önemi yoktur; bilerek ve isteyerek yapılan engelleme eylemi yeterlidir.


5. Hukuka Aykırılık Unsuru

Maddede özel bir hukuka uygunluk nedeni düzenlenmemiştir. Ancak genel ilkeler kapsamında:

  • Mağdurun açık rızası,
  • Kanun hükmü,
  • Hâkim kararı veya yetkili merci kararı,
  • Hakkın kullanılması

gibi nedenlerle hukuka uygunluk söz konusu olabilir.


6. Suçun Özel Görünüş Biçimleri

6.1. Teşebbüs

Engelleme hareketi tamamlandığı hâlde netice meydana gelmezse, teşebbüs hükümleri uygulanacaktır. Örnek: Postacıdan alınan mektubun çöpe atılması ama muhatap tarafından geri alınması.

6.2. İştirak

Tüm iştirak türleri mümkündür (azmettirme, yardım etme, birlikte işleme). TCK m.37–39 hükümleri uygulanır.

6.3. İçtima

  • Zincirleme suç: Aynı kişiye karşı farklı zamanlarda haberleşmenin engellenmesi.
  • Fikri içtima: Hırsızlık veya mala zarar verme ile birlikte aynı fiil içinde haberleşmenin engellenmesi.
  • Gerçek içtima: Cebir veya tehdit yoluyla haberleşmenin engellenmesi hâlinde iki suçtan ayrı ayrı cezalandırma.

7. Uygulama Örnekleri ve Sınır Sorunları

  • Telefon kablolarının kesilmesi: TCK m.124 + mala zarar verme.
  • Televizyon yayınının elektromanyetik müdahaleyle engellenmesi: TCK m.124/3.
  • Mektubun okunmadan yırtılması: Haberleşmenin engellenmesi (TCK m.124); okunarak yırtılması: Gizliliğin ihlali + engelleme (TCK m.132 + 124).

8. Yaptırım ve Yargılama Usulü

8.1. Cezai Yaptırımlar

Suç TürüYaptırım
Kişiler arası haberleşmenin engellenmesi6 ay – 2 yıl hapis / adli para
Kamu kurumları arası haberleşmenin engellenmesi1 – 5 yıl hapis
Basın ve yayın organı yayınının engellenmesi1 – 5 yıl hapis
  • HAGB ve erteleme hükümleri, 2 yıl altı hapis cezalarında mümkündür.
  • TCK m.53 kapsamında belirli haklardan yoksun bırakma hükümleri uygulanabilir.

8.2. Kovuşturma Usulü

  • Suçlar şikâyete tabi değildir, re’sen soruşturulur.
  • Görevli mahkeme:
    • 124/1 için Sulh Ceza Mahkemesi
    • 124/2–3 için Asliye Ceza Mahkemesi
  • Yetkili mahkeme:
    • Haberleşmenin engellendiği veya yayının durdurulduğu yer mahkemesi

Sonuç

TCK m.124, haberleşme ve basın özgürlüğünü güvence altına alan önemli bir normdur. Uygulamada özellikle fiziksel müdahale, yayın engellemeleri ve teknolojik araçlarla yapılan engellemeler açısından normun yorumunda farklılıklar görülmektedir. Bu bağlamda Yargıtay içtihatlarının gelişimi önem arz etmektedir. Ayrıca, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 22. maddesiyle olan ilişkisinin açık biçimde ayrıştırılması, uygulamada karışıklıkların önlenmesi açısından gereklidir.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir