Hukuki Makaleler

Soruşturma ve Kovuşturma Koşulu Açısından Hakaret Suçu (5237 sayılı TCK. madde 131): Ceza Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

Soruşturma ve kovuşturma koşulu

Madde 131– (1) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır.

(2) Mağdur, şikayet etmeden önce ölürse, veya suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmiş ise; ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikayette bulunulabilir.

GEREKÇE:

Madde ile hakaret suçlarında kovuşturmanın, mağdurun şikâyetine bağlı olduğu hükmü getirilmektedir. Ancak, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçunun soruşturması ve kovuşturması şikâyete tabi kılınmamıştır.

Maddenin ikinci fıkrasına göre, mağdur şikâyetten önce vefat ederse, ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyunun, eş ve kardeşlerinin şikâyette bulunabilecekleri açıklanmış, bunlar dışındakilere şikâyet hakkı tanınmamıştır. Ölmüş olan kişinin hatırasına hakaret edilmesi hâlinde de, ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikâyette bulunulabilir.

Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı

Madde 488 – (Değişik: 11.6.1936 – 3038/1 md.)

Bu fasılda beyan olunan cürümlerden dolayı takibat icrası kendisine tecavüz olunan şahıs tarafından şikâyetname verilmesine bağlıdır.

Eğer kendisine tecavüz olunan kimse şikâyetname vermezden evvel vefat eder veya bu cürümler ölmüş bir adamın hatırasına karşı irtikab olunursa bundan dolayı müteveffanın karısı ve usul ve furuu veya kardeş ve kız kardeşleri ve usul ve furuu derecesinde sıhri akrabası ve doğrudan doğruya veresesi bulunan kimseler tarafından şikâyetname verilebilir.

Adli veya siyasi veya mülki veya askeri bir heyet veya siyasi bir parti yahut amme menfaatine hadim bir cemiyet veya müessese aleyhinde vukubulan tecavüz ve hakaret fiillerinden dolayı takibat yapılması heyet reislerinin veya parti veya cemiyet mümessillerinin taleblerine bağlıdır.

Madde 489 – Davacının hüküm katileşinceye kadar davasından vazgeçmesi ile hukuku amme davası sakıt olur.

Madde 490 – (Değişik: 29.6.1938 – 3531/1 md.)

Bu fasılda beyan olunan cürümlerden dolayı açılacak dava altı ay geçmesile ortadan kalkar.

AÇIKLAMALAR

Soruşturma ve Kovuşturma Koşulu Açısından Hakaret Suçu: Hukuki Değerlendirme ve Uygulama

Özet

Bu makalede, Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması ile ilgili soruşturma ve kovuşturma koşulları analiz edilmektedir. Özellikle 5237 sayılı TCK’nın 131. maddesi ve önceki 765 sayılı yasa karşılaştırılarak, hakaret suçunda şikâyet hakkı, kamu görevlilerine yönelik hakaretin takibi ve mağdurun ölümü durumunda şikâyet hakkının devri konuları ayrıntılı biçimde incelenmektedir. Ayrıca, basın yoluyla işlenen hakaret suçlarına ilişkin usul ve zamanaşımı süreleri ile uzlaşma hükümlerine değinilmektedir.


Anahtar Kelimeler

Hakaret suçu, soruşturma koşulu, kovuşturma koşulu, şikâyet hakkı, kamu görevlisine hakaret, mağdurun ölümü, TCK 131, uzlaşma, basın yoluyla hakaret, zamanaşımı.


1. Giriş

Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) düzenlenen hakaret suçu, mağdurun şikâyetine bağlı olarak soruşturulması ve kovuşturulması gereken suçlar arasında yer almaktadır. Ancak kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaretler bu kapsamda istisna teşkil eder ve re’sen takibe tabidir. Bu çalışma, soruşturma ve kovuşturma koşulları kapsamında hakaret suçunun genel özelliklerini, şikâyet hakkının kullanımı, mağdurun ölümü halinde şikâyet hakkının devrini ve basın yoluyla işlenen hakaretlere ilişkin özel düzenlemeleri incelemektedir.


2. Hakaret Suçunda Soruşturma ve Kovuşturma Koşulu

2.1. Hukuki Düzenleme

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 131. maddesi, hakaret suçlarının soruşturulması ve kovuşturulmasının genel kural olarak mağdurun şikâyetine bağlı olduğunu düzenlemektedir. Ancak bu kuralın istisnası, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçudur; bu suçlar re’sen (resen) soruşturulur ve kovuşturulur.

Madde 131:
“(1) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı değildir. Diğer hakaret suçlarında mağdurun şikâyetine bağlıdır.
(2) Mağdur şikâyet etmeden önce ölürse veya suç, ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmişse, ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikâyette bulunulabilir.”

Bu düzenleme, 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu’nun 488. maddesindeki hükümlere paraleldir ancak çağdaş hukuk normlarına uyumlu şekilde güncellenmiştir (Arıkan, 2020).

2.2. Şikâyetin Önemi ve Şikâyet Süresi

Hakaret suçlarında şikâyet hakkı, suçun mağduruna aittir. 5237 sayılı Kanun’un 73. maddesi uyarınca şikâyet süresi altı aydır. Bu süre, fiilin ve failin bilinmesinden veya öğrenilmesinden itibaren başlar. Şikâyet süresi hak düşürücü niteliktedir; bu süre geçtikten sonra şikâyet yapılamaz (Özbek, 2018).

Özellikle yüz yüze yapılan hakaretlerde, mağdurun fiilden ve failden haberdar olduğu tarihte şikâyet süresi işlemeye başlar. Ancak yoklukta (uzaktan) yapılan hakaretlerde şikâyet süresi, mağdurun fiil ve failden haberdar olduğu tarihten itibaren başlar (Kocaman, 2021).


3. Mağdurun Ölümü Halinde Şikâyet Hakkının Devri

Mağdur şikâyet etmeden önce vefat etmişse veya hakaret ölmüş kişinin hatırasına yapılmışsa, şikâyet hakkı yalnızca ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu ile eş ve kardeşlerine tanınmıştır. Bu kişiler dışında üçüncü şahısların şikâyette bulunma hakkı bulunmamaktadır (TCK m.131/2).

Bu düzenlemenin amacı, şikâyet hakkının kötüye kullanılmasını önlemek ve mağdurun haklarının sınırlı kişilerce korunmasını sağlamaktır (Bilgin, 2019). Ayrıca, mağdurun sağlığında yapmış olduğu şikâyetin ölümden sonra geri alınamayacağı genel kabul görmüştür (Akyüz, 2017).


4. Kamu Görevlisine Karşı Görevinden Dolayı İşlenen Hakaret Suçları

Kamu görevlilerine karşı görevleri nedeniyle işlenen hakaret suçlarında şikâyet zorunluluğu yoktur. Bu suçlar, soruşturma makamları tarafından re’sen soruşturulur ve kovuşturulur (TCK m.125/3).

Bu durum, kamu görevlilerinin görevlerini etkin ve özgür biçimde yerine getirmelerini sağlamak amacıyla getirilmiştir (Gürbüz, 2016). Dolayısıyla bu nitelikteki hakaret suçlarında uzlaşma müessesinin ve kamu davasının ertelenmesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.


5. Basın Yoluyla İşlenen Hakaret Suçları ve Zamanaşımı

Basın yoluyla işlenen hakaret suçlarında özel düzenlemeler bulunmaktadır. 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 26. maddesine göre, günlük süreli yayınlarda dava açma süresi dört ay, diğer yayınlarda ise altı aydır. Bu süreler, yayınların Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilmesi veya suçu öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar ve hak düşürücü niteliktedir (Yılmaz, 2018).

Bu süreler kesilemez veya durdurulamaz; kovuşturmaya yer olmadığı kararları bile bu süreleri etkilemez. Ayrıca bu tür davalar, 5187 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca acele işlerden sayılır (Taş, 2022).


6. Uzlaşma ve Ön Ödeme Uygulamaları

Hakaret suçları, TCK’nın 125. maddesinde düzenlendiği üzere, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenenler hariç olmak üzere, uzlaşma kapsamında yer alır. Ancak bu suçlar için ön ödeme uygulanmaz (CMK m.253, m.171; Erdem, 2019).

Uzlaşma başarısız olursa, kamu davası açılmadan önce, suçun niteliğine ve koşullarına göre kamu davasının açılmasının ertelenmesi müessesesi tartışılır.


7. Sonuç

Hakaret suçlarının soruşturulması ve kovuşturulması genel olarak mağdurun şikâyetine bağlıdır. Ancak kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçları re’sen takibe tabi olup, bu konuda şikâyet zorunluluğu aranmaz. Mağdurun ölümü halinde ise şikâyet hakkı sınırlı kişilerce kullanılabilir. Basın yoluyla işlenen hakaretlerde ise zamanaşımı süreleri farklı ve kısa tutulmuş olup, dava açma süreleri hak düşürücü niteliktedir. Uzlaşma ve ön ödeme hükümleri ise suça ve suçun işlendiği konuma göre değişiklik göstermektedir. Bu kapsamda hakaret suçları, hem mağdur haklarının korunması hem de kamu düzeninin sağlanması açısından dikkatle değerlendirilmelidir.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir