
Bedelsiz senedi kullanma
Madde 156- (1) Bedelsiz kalmış bir senedi kullanan kimseye, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir.
GEREKÇE:
Madde, borçlusunca ödenmiş ve bir suretle elde kalmış senedi, kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi kullanan, örneğin ödenmesi için icraya başvuran veya başkasına devreden kimseyi cezalandırmaktadır.
Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiilinin de aynı suçu oluşturacağında kuşku yoktur.
Maddede tanımlanan suçun kovuşturulması zarar görenin şikâyetine bağlı tutulmuştur.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Madde 509 – (Değişik: 11.6.1936 – 3038/1 md.)
Bir kimse iade veya muayyen bir suretle istimal etmek üzere kendisine tevdi olunan imzalı ve yazısız bir kâğıda sahibinin zararına olarak hukukça hükmü haiz bir muamele yazar veya yazdırır yahut elinde bedelsiz olarak kalmış olan bir senedi istimal ederse mutazarrır olan kimsenin şikâyeti üzerine üç aydan üç seneye kadar hapis ve yüz elli liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasına mahkûm olur.
Bu imzalı ve yazısız kâğıt esasen kendisine tevdi ve teslim olunmayıp da bertakrib ele geçirerek birinci fıkradaki cürmü işlemiş ise altıncı babın üçuncü ve dördüncü fasıllarında beyan olunan ahkâma göre ceza verilir.
AÇIKLAMALAR
Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu: Hukuki Analiz, Yargıtay Kararları ve Uygulama
Özet
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 156. maddesi kapsamında düzenlenen bedelsiz senedi kullanma suçu, malvarlığı değerleri ile ticari hayatın temelini oluşturan senetlere olan güveni korumayı amaçlamaktadır. Bu makalede, suçun hukuki yapısı, maddi ve manevi unsurları, korunan hukuki yarar ile suçun özel görünüş biçimleri detaylandırılmış; Yargıtay kararları ışığında uygulamadaki yorumlar ele alınmıştır. Ayrıca suçun kovuşturma usulü ve yaptırımları değerlendirilmiştir. Bu çalışma, konunun akademik literatüre katkı sağlaması ve uygulayıcıların bilinçlenmesi için hazırlanmıştır.
Anahtar Kelimeler
Bedelsiz senedi kullanma, TCK 156, ticari suçlar, Yargıtay kararları, hukuki analiz, senet güveni, dolandırıcılık, hukuka aykırılık, ceza hukuku.
I. Giriş
Bedelsiz senedi kullanma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 156. maddesi ile düzenlenmiş olup, kısmen veya tamamen ödenmiş senetlerin alacaklı lehine yeniden kullanılması yoluyla suç teşkil eden bir eylemdir. Bu suçun temelinde, hem malvarlığı değerinin korunması hem de ticari hayatta senetlere duyulan güvenin teminat altına alınması hedeflenmektedir (Erdoğan, 2017). 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu ile TCK arasındaki farklılıklar incelendiğinde, suçun bağımsız hale getirilmesi ve kavramsal ifadelerin güncellenmesi öne çıkmaktadır. Bu makalede, bedelsiz senedi kullanma suçunun unsurları, hukuki niteliği, Yargıtay içtihatları ve uygulamadaki kritik hususlar detaylı şekilde analiz edilmiştir.
II. Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunun Hukuki Yapısı
A. Korunan Hukuki Yarar
Bedelsiz senedi kullanma suçu, karma nitelikte bir hukuki yararı korur. Hem malvarlığı değerleri hem de senetlere duyulan güven bu suçla korunmaktadır (Karaca, 2020). Senetlerin güvenilirliği ticari hayatın temel taşlarından biridir; bu güvenin zedelenmesi, ekonomik ilişkilerde ciddi aksamalara yol açar. Bu nedenle suç, yalnızca maddi zararın ötesinde, toplumun ekonomik düzenine yönelik bir tehlikeye karşı koruma sağlar (Gürbüz, 2019).
B. Maddi Unsurlar
1. Fail
Suçun faili, kısmen veya tamamen bedelsiz kalmış bir senedi bu durumunu bilerek kullanan gerçek kişidir. Fail, senedin lehtarı, ciro yoluyla eline geçiren veya alacağın temliki yoluyla senedi elinde bulunduran olabilir. Vekil veya temsilci aracılığıyla kullanılması durumunda, temsilcinin bedelsiz kalma bilgisinde bulunması şartıyla sorumluluk doğar (TCK m. 156, 167). Aksi halde sorumluluk söz konusu değildir.
2. Mağdur
Mağdur, senedin borçlusu veya senedi ödemekle yükümlü olan gerçek ya da tüzel kişidir. Tüzel kişiler suçun mağduru olamaz; ancak zarar gören taraf olabilirler. Ödeme yapan ile senedi aleyhine kullanan kişi farklıysa, her ikisi de mağdur kabul edilir (Karataş, 2018). Yargıtay kararları, mağdurun kimliğinin tespiti açısından titiz davranmakta ve senedin bedelsiz kalma durumunu kesinleştirmektedir.
3. Suçun Konusu
Suçun konusu, hukuken geçerliliğini kısmen veya tamamen kaybetmiş ancak fiziken elde bulunan senettir. Bu senet kambiyo senedi olabileceği gibi diğer senet türleri de olabilir. Önemli olan senedin alacağa ilişkin iddia için dayanak teşkil etmesidir. Bedelsiz kalmanın mahkeme kararıyla tespiti beklenmelidir. Yargıtay’ın HUMK 288 ve devamı maddeleri gereği yazılı delile önem vermesi uygulamada istikrar kazanmıştır.
4. Hareket ve Sonuç
Failin elinde kısmen veya tamamen bedelsiz kalmış senedi, bu durumunu bilerek, tamamen ödenmemiş gibi icra takibine koyması veya bir başkasına devretmesi hareket unsuru olarak kabul edilir. Kullanma, senedi işleme koymak anlamına gelir ve icra takibine koyma, ciro, bankaya verme gibi eylemler bu kapsamdadır (Demir, 2021). Suçun tamamlanması için zararın gerçekleşmesi veya failin fayda sağlaması şart değildir. Zamanaşımı, kullanmanın gerçekleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
C. Manevi Unsur
Bedelsiz senedi kullanma suçu, genel kastla işlenen bir suçtur. Fail, senedin bedelsiz kalmış olduğunu bilerek ve isteyerek hareket etmelidir (TCK m. 30). Suçta taksir unsuru yoktur ve olası kastla işlenip işlenemeyeceği tartışılmaz. Örneğin, senedin bedelsiz kalma durumunu bilmeden yapılan kullanımlar suç oluşturmaz.
D. Hukuka Aykırılık Unsuru
Mağdurun rızası, eylemin suç olmaktan çıkmasına neden olur. Ayrıca, ıztırar halinde yapılan kullanımlar da hukuka uygun kabul edilir (Özbek, 2019). Örneğin, acil sağlık giderleri için senedin teminat olarak verilmesi bu kapsamdadır.
III. Suçun Özel Görünüş Biçimleri
A. Teşebbüs
Bedelsiz senedi kullanma suçu hareket suçudur ve kullanma hareketiyle tamamlanır. Ancak kullanma teşebbüsü mümkündür. Örneğin, senedi ciro etmek isteyen failin karşı taraf senedin bedelsiz olduğunu bilip kabul etmezse, teşebbüs aşamasında kalır (TCK m. 35).
B. İştirak
Suça iştirak mümkündür. Vekil veya temsilcinin, senedin bedelsiz olduğunu bilmesi halinde doğrudan fail sayılır.
C. İçtima ve Suçlardan Ayrımı
Aynı mağdura ait farklı senetlerin farklı zamanlarda kullanılması zincirleme suçu oluşturur. Tek seferde birden fazla senedin kullanımı ise tek suçtur. Ayrıca, senet üzerinde sahtecilik yapıldığında belgede sahtecilik suçu gündeme gelir (Erdoğan, 2020).
IV. Yaptırımlar ve Kovuşturma Usulü
A. Yaptırımlar
Bedelsiz senedi kullanma suçu, 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır (TCK m. 156, 52). Suçun hukuki ilişkiye dayalı alacak tahsili veya malın düşük değeri, cezada indirim nedeni sayılmaz; ancak temel cezanın tayininde dikkate alınabilir (TCK m. 61).
B. Şahsi Cezasızlık Sebepleri ve Şikâyet
Haklarında ayrılık kararı verilmemiş üstsoy, altsoy ve belirli akrabalar aleyhine işlenen suçlarda ceza uygulanmaz (TCK m. 167/1). Diğer durumlarda suçun takibi şikâyete bağlıdır ve verilecek cezada indirim yapılır (TCK m. 167/2). Şikayet süresi, kullanmanın öğrenildiği tarihten itibaren 6 aydır (TCK m. 73).
C. Kovuşturma Usulü ve Yetkili Mahkeme
Suçun takibi şikâyete bağlıdır ve uzlaşma kapsamındadır (CMK m. 253/3, TCK m. 168). Görevli mahkeme Sulh Ceza Mahkemesi olup, yetkili mahkeme ise senedin kullanıldığı yer adli merciidir (5235 sayılı Kanun m.10).
V. Sonuç
Bedelsiz senedi kullanma suçu, ticari hayatta senetlere duyulan güvenin korunması ve malvarlığı değerlerinin güvence altına alınması açısından kritik öneme sahiptir. Hukuki niteliği, maddi ve manevi unsurları ile Yargıtay kararları doğrultusunda netleşmiş olup, suçun cezası ve kovuşturma usulü açıkça düzenlenmiştir. Uygulayıcılar açısından bu suçun dikkatle ele alınması, mağdurun korunması ve ticari itibarın zedelenmesinin önlenmesi bakımından gereklidir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.