Hukuki Makaleler

Banka veya Diğer Kredi Kurumlarınca Tahsis Edilmemesi Gereken Bir Kredinin Açılmasını Sağlamak Maksadıyla Dolandırıcılık Suçu (5237 sayılı TCK. madde 158/1-j): Ceza Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

Dolandırıcılık Suçunun, Banka veya Diğer Kredi Kurumlarınca Tahsis Edilmemesi Gereken Bir Kredinin Açılmasını Sağlamak Maksadıyla İşlenmesi (TCK m.158/1-j)


Özet

Bu makalede, Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesi 1/j bendi kapsamında düzenlenen ve banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla işlenen dolandırıcılık suçu incelenmektedir. Suçun unsurları, kapsamı, uygulama alanları ile Yargıtay kararları derinlemesine analiz edilmiştir. Ayrıca, kredi tanımı, bankacılık işlemleri ve dolandırıcılık ile banka zimmeti arasındaki farklar ele alınarak, uygulamadaki temel sorunlar ve güncel örneklerle tartışılmıştır. Makale, dolandırıcılık suçunun banka ve kredi işlemlerindeki yeri ve önemi hakkında teorik ve pratik bir perspektif sunmayı amaçlamaktadır.


Anahtar Kelimeler

Dolandırıcılık, banka kredisi, TCK 158/1-j, kredi tahsisi, banka zimmeti, Yargıtay kararları, hile, finansal suçlar.


1. Giriş

Son yıllarda finansal suçların çeşitlenmesi ve karmaşıklaşmasıyla birlikte, özellikle banka ve kredi kurumlarının zarara uğratılması amacıyla işlenen dolandırıcılık suçları önem kazanmıştır (Erdoğan, 2017). TCK m.158/1-j maddesi, banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin hileli yollardan açılmasını sağlamayı özel bir nitelikli hal olarak düzenleyerek, bu alandaki suistimalleri caydırmayı hedeflemektedir (Arslan, 2020).

Bu makalede öncelikle dolandırıcılık suçunun genel unsurları ve TCK’daki düzenlemeleri ele alınacak, ardından 158/1-j maddesinin kapsamı, kredi tanımı, uygulama alanları ve Yargıtay kararları ışığında detaylandırılacaktır. Ayrıca banka zimmeti suçu ile ayrım yapılarak, uygulamadaki karşılaşılan temel sorunlar örneklerle açıklanacaktır.


2. Dolandırıcılık Suçu ve TCK m.158’in Genel Hükümleri

Dolandırıcılık, hukuk sistemimizde hileli davranışlarla kişilerin aldatılması suretiyle menfaat sağlanması veya zarar verilmesi olarak tanımlanmakta ve genel bir mala karşı suç türü olarak kabul edilmektedir (Kunter, 2019). TCK m.158, dolandırıcılık suçunun temel unsurlarını; hile, aldatma, menfaat temini veya zarara neden olma olarak belirlemiştir.

Nitelikli haller, suça ilişkin cezanın artırılması için özel şartları içermektedir. Bu bağlamda, 158/1-j maddesi, finansal sistemin güvenliği açısından kritik öneme sahip banka ve kredi kurumlarının korunmasını hedefleyerek, tahsis edilmemesi gereken kredilerin dolandırıcılık yoluyla açılmasını ağır ceza gerektiren bir suç olarak kabul etmiştir (Gökcan, 2021).


3. Tahsis Edilmemesi Gereken Kredi Kavramı ve Kredi Tanımı

3.1. Kredi Tanımı

5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 48. maddesinde, kredi geniş bir yelpazede tanımlanmıştır. Nakdi kredilerin yanı sıra, teminat mektupları, kefaletler, gayrinakdi krediler, finansal kiralama, katılım bankalarının ortaklık yatırımları gibi çeşitli finansman türleri kredi kapsamında değerlendirilmektedir (Bankacılık Kanunu, 2013).

Bu kapsamda, kredi türü ne olursa olsun, banka veya kredi kurumlarının bu kapsam dışındaki veya yasaklanmış işlemler için kaynak sağlaması halinde, dolandırıcılık suçu açısından “tahsis edilmemesi gereken kredi” niteliği taşır (Tosun, 2018).

3.2. Tahsis Edilmemesi Gereken Kredi

Tahsis edilmemesi gereken kredi, mevzuat, banka iç düzenlemeleri veya risk politikaları gereğince verilmesi yasaklanan ya da uygun olmayan kredidir. Örneğin, teminat yetersizliği, mevzuata aykırılık, kredi sınırlarının aşılması gibi durumlar buna örnek olarak gösterilebilir (Özdemir, 2022).


4. Suçun Unsurları ve Failin Hileli Davranışı

TCK m.158/1-j kapsamında dolandırıcılık suçu oluşabilmesi için aşağıdaki unsurların varlığı gereklidir:

  • Failin banka veya kredi kurumlarının görevlilerini hileli davranışlarla aldatması: Hile, yanlış veya yanıltıcı belge kullanımı, sahte beyanlar, gerçek durumun gizlenmesi gibi çeşitli şekillerde gerçekleşebilir (Kalaycı, 2019).
  • Tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasının sağlanması: Hileli davranış neticesinde kredi kurumunun, normalde vermemesi gereken bir kredi açması gerekir.
  • Banka veya kredi kurumunun zarara uğraması: Zararın varlığı cezai yaptırımın uygulanması için önemlidir.

Hile unsuru bulunmadan görevlilerin yanılması, dolandırıcılık suçunun oluşmasına engel teşkil eder (Yılmaz, 2020).


5. Banka Kartları ve Kredi Kartları ile İlgili Özel Düzenleme

Bankadan alınan kredi kartlarının kötüye kullanılması, TCK’nın 245. maddesi kapsamında ayrı bir suçtur. Bu nedenle, kredi kartlarının hile ile kullanılması dolandırıcılık kapsamında değil, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu olarak değerlendirilir.


6. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Örnek Vaka Analizleri

6.1. Sahte Satış Görünümü Verilerek Kredi Sağlanması

Bir evin akrabalara satılmış gibi gösterilerek banka kredisi çekilmesi ve kredinin gerçek malik tarafından kullanılması olayı sıklıkla karşılaşılır. Burada kredi koşullarını taşımayan kişi hile yaparak kredi tahsisini sağlamış olur (Ergin, 2016).

6.2. Değer Bilgilerinin Yanlış Gösterilmesi

Banka görevlilerinin hatalı değer takdiri sonucu çok değersiz bir arazi için kredi tahsisi, failin hilesi yoksa dolandırıcılık suçu oluşmaz.

6.3. Çoklu Banka Kredi Alımı

Fail birden fazla bankadan sahte belgeyle kredi aldıysa, bankalar ayrı ayrı mağdur kabul edilir ve her banka için ayrı suç oluşur. Aynı bankanın farklı şubeleri için ise zincirleme suç hükümleri uygulanır (Kuntay, 2017).


7. Dolandırıcılık ile Banka Zimmeti Suçunun Karşılaştırılması

Banka zimmeti suçu, yalnızca banka çalışanlarının işlediği, bankanın parasını usulsüz olarak kendi yararına kullanmayı içerir (TCK md.161). Dolandırıcılık ise, genel bir suç olup herkes tarafından işlenebilir. Dolandırıcılık ve banka zimmeti ayrımının yapılması, suçun kapsamı ve cezalandırılması açısından önemlidir (Karakaya, 2021).


8. Yargıtay Kararları Işığında Değerlendirme

Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve 11. Ceza Dairesi kararları, TCK m.158/1-j maddesinin banka kartları ile ilgili hileli eylemlerde uygulanmaması gerektiği, bu durumların 245. madde kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini kesin şekilde vurgulamıştır.

Ayrıca, hile olmadan kredi tahsisinin bankanın kendi hatası olduğu durumlarda suçun oluşmayacağı, failin aldatmaya yönelik davranışının bulunması gerektiği belirtilmiştir.


9. Sonuç ve Öneriler

TCK m.158/1-j maddesi, bankacılık sisteminin güvenliğini korumak amacıyla tahsis edilmemesi gereken kredilerin dolandırıcılık yoluyla açılmasını ağır ceza yaptırımları ile düzenlemektedir. Suçun oluşması için failin hile ile banka görevlilerini aldatması ve banka veya kredi kurumunun zarar görmesi gerekir. Banka kartlarıyla ilgili eylemler ise farklı hükümlere tabidir.

Bu suçla mücadelede;

  • Banka ve kredi kurumlarının risk yönetimi ve iç kontrol mekanizmalarının güçlendirilmesi,
  • Personel eğitimi ve denetimin artırılması,
  • Yargıtay kararlarının rehberliği ile hukuki uygulamaların netleştirilmesi,

önem taşımaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

S1: Bu suçta hile olmadan yanlış kredi tahsisi varsa ceza olur mu?
Hayır, hile unsuru olmadan görevlilerin yanılması durumunda dolandırıcılık suçu oluşmaz.

S2: Banka kartı ve kredi kartıyla yapılan dolandırıcılık bu madde kapsamında mı?
Hayır, bu tür eylemler TCK m.245 kapsamında değerlendirilir.

S3: Birden fazla bankadan sahte belgelerle kredi almak suç sayılır mı?
Evet, her banka ayrı suç oluşturur.

S4: Kredi tahsis edilmemesi gereken kredi ne demektir?
Kredinin yasal düzenlemelere veya iç mevzuata göre banka tarafından verilmemesi gereken kredi olmasıdır.

S5: Banka zimmeti suçu ile dolandırıcılık arasındaki fark nedir?
Banka zimmeti, banka çalışanlarının işlediği, dolandırıcılıktan farklı ve daha özel bir suçtur.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir