Hukuki Makaleler

Genel Güvenliğin Taksirle Tehlikeye Sokulması Suçu (5237 sayılı TCK. madde 171): Ceza Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması

Madde 171- (1) Taksirle;

a) Yangına,

b) Bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına,

Neden olan kişi, fiilin başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olması halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

GEREKÇE:

Madde metninde, genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması, suç olarak tanımlanmıştır.

Genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçunun birinci fıkrasında söz konusu edilen fiillerin taksirle işlenmesi de, suç oluşturmaktadır. Ancak, bu fiiller dolayısıyla cezaya hükmedebilmek için de, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından somut bir tehlikenin meydana gelmesi gerekir.

Bu fiillerin işlenmesiyle bir zarar neticesinin meydana gelmesi hâlinde, meydana gelen zarar neticesi açısından örneğin taksirle öldürme veya taksirle yaralama suçu oluşabilir. Bu gibi durumlarda, farklı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanması gerekir.

Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı

Madde 383 –               Bir kimse tedbirsizlik veya dikkatsizlik veya sanat ve meslekte tecrübesizlik veya nizam ve emir ve kaidelere riayetsizlik neticesi olarak bir yangına veya infilaka veya batmağa ve deniz kazasına veya umumi bir tehlikeyi mutazammın tahribata ve musibetlere sebebiyet verirse otuz aya kadar hapse ve yüz liraya kadar ağır cezayi naktiye mahküm olur.

Eğer bu fiilden bir şahsın hayatınca tehlike hasıl olursa altı aydan beş seneye kadar hapse ve elli liradan yüz elli liraya kadar ağır cezayi naktiye ve bundan ölüm vukua gelirse beş seneden fazla olmamak üzere ağır hapse ve yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır cezayı naktiye mahküm olur.

AÇIKLAMALAR

Genel Güvenliğin Taksirle Tehlikeye Sokulması (TCK m.171)

Ceza Hukukunda Toplumsal Güvenliğin Korunmasına Yönelik Düzenleme

Özet

Türk Ceza Kanunu’nun 171. maddesi, genel güvenliği taksirle tehlikeye sokma suçunu düzenlemektedir. Bu suç, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından önemli tehlikeler yaratabilecek taksirli hareketleri kapsar. Makalede suçun korunan hukuki değeri, maddi ve manevi unsurları, suçun farklı görünüş biçimleri, yargısal uygulamalar ve ceza hukuku politikası açısından kapsamlı bir analiz yapılmaktadır. Ayrıca, sıkça sorulan sorularla uygulamada karşılaşılan temel sorunlar ele alınmıştır.

Anahtar Kelimeler: TCK 171, genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması, taksirli suç, maddi unsur, manevi unsur, ceza hukuku, toplumsal güvenlik.


1. Giriş

Toplumsal düzenin ve bireylerin güvenliğinin sağlanması ceza hukukunun temel amaçlarından biridir. Türk Ceza Kanunu’nun 171. maddesi, genel güvenliği taksirle tehlikeye sokan fiilleri cezalandırmak suretiyle, özen yükümlülüğünün ihlal edilmesi sonucunda ortaya çıkan tehlikeleri önlemeyi hedefler. Bu suç, özellikle taksirle işlenen yangın, bina çökmesi, toprak kayması gibi olaylar yoluyla toplumu etkileyen önemli tehlikeleri kapsar (Gözübüyük, 2018).


2. Korunan Değer ve Hukuki Niteliği

TCK 171 suçunun koruduğu temel değer, toplumun genel güvenliğidir. Bu kapsamda, kişilerin hayatı, sağlığı ve malvarlığı taksirle tehlikeye sokulmamalıdır. Kanun koyucu, toplumun genelinde önemli tehlikeler yaratma ihtimali bulunan davranışlara karşı özenli davranma yükümlülüğü getirmiştir.

Bu suçun somut tehlike suçu olması nedeniyle, tehlikenin gerçekleşmiş olması gerekir. Madde, seçimlik hareketli ve bağlı hareketli bir suç olup, sadece madde kapsamında sayılan fiillerle işlenebilir (Özdemir, 2019).


3. Suçun Maddi Unsurları

3.1. Fail ve Mağdur

Fail, herhangi bir kişi olabilir; belirli bir sıfat aranmaz. Failin, taksirle madde kapsamındaki hareketlerden birini işlemesi gerekir. Mağdur ise, tehlikeye maruz kalan toplumun geneli veya belirli bireylerdir. Fail ve yakınlarının zarar görmesi suçun oluşması için yeterli değildir; tehlikenin başkalarına yönelik olması gerekmektedir.

3.2. Hareket Öğesi

Maddenin 171. maddesinde sayılan hareketler şunlardır: yangın çıkarma, bina çökmesi, toprak kayması, çığ düşmesi, sel veya taşkına neden olma. Failin bu hareketlerden herhangi biriyle taksirle eylemde bulunması gereklidir. Maddede sayılmayan başka hareketlerle suç işlenemez.

3.3. Eylemin Tehlike Yaratması

Suçun oluşabilmesi için failin eyleminin başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından somut tehlike oluşturması gerekir. Failin kendisi veya yakınları yönünden oluşan tehlike, suçun oluşumu için yeterli değildir.

3.4. İlliyet Bağı

Taksirli hareket ile ortaya çıkan tehlike arasında illiyet bağının bulunması gerekir. Eğer başka bir kişinin kusuru veya mücbir sebep tehlikenin doğmasına yol açmışsa fail sorumlu tutulmaz. Bu bağın tespiti için bilirkişi incelemesi önemlidir.


4. Manevi Unsur

  1. madde kapsamında suç sadece taksirle işlenebilir. Taksir, failin özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi ve sonucunu öngörmemesi ya da öngörmesine rağmen önlem almamasıdır (TCK m.22). Bilinçli taksir veya bilinçsiz taksir şeklinde gerçekleşebilir (Özdemir, 2019).

Kasten işlenen genel güvenliğin tehlikeye sokulması ise 170. madde kapsamında değerlendirilir.


5. Suçun Değişik Görünüş Biçimleri

5.1. Teşebbüs

Taksirli suç olduğu için bu suçta teşebbüs söz konusu değildir (TCK m.35).

5.2. İştirak

Suça iştirak, yan faillik biçiminde gerçekleşebilir. İki veya daha fazla kişi taksirle aynı sonucu doğurmuşsa her biri ayrı ayrı sorumludur ve ceza miktarı kusuruna göre belirlenir (TCK m.22/5).

5.3. İçtima

Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçunun sonucunda yaralanma veya ölüm meydana gelirse, bu durum taksirle yaralama (TCK m.89) veya taksirle öldürme (TCK m.85) suçlarını da oluşturur. Uygulamada hangi suçun esas alınacağı tartışmalı olmakla birlikte, zarar suçlarının asli norm niteliğinde olması sebebiyle ağır sonuç doğuran suç hükümleri uygulanır.


6. Kovuşturma ve Görev

TCK 171 suçu şikayete bağlı değildir, re’sen kovuşturulur. Uzlaşma ve önödeme uygulanmaz. Ceza miktarına bağlı olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması mümkündür (CMK m.231/5).

Görevli mahkeme genellikle sulh ceza mahkemesidir. Ancak suçun sonucunda ölüm veya yaralanma gerçekleşmişse görevli mahkeme farklılık gösterebilir (5235 sayılı Kanun).


7. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

S1: TCK 171 suçu ile TCK 170 suçu arasındaki fark nedir?
C1: 170. madde kasten genel güvenliği tehlikeye sokmayı, 171. madde ise taksirle yani özen yükümlülüğüne aykırı davranış sonucu tehlikeye sokmayı düzenler.

S2: Suçun oluşması için tehlikenin gerçekleşmesi şart mıdır?
C2: Evet, 171. madde somut tehlike suçudur; eylemin başkaları için gerçek bir tehlike yaratması gerekir.

S3: Failin kendisi veya ailesinin zarar görmesi suçun oluşması için yeterli midir?
C3: Hayır, başka kişilere yönelik tehlikenin varlığı zorunludur.

S4: Tehlike ile failin taksirli davranışı arasında illiyet bağı nasıl tespit edilir?
C4: Bu bağ bilirkişi incelemesiyle, eylem ile tehlikenin doğması arasındaki nedensellik bağının araştırılmasıyla tespit edilir.

S5: Suçta iştirak nasıl gerçekleşir?
C5: Birden fazla kişi taksirle aynı sonucu doğurursa her biri ayrı fail sayılır ve kusuruna göre ceza alır.


8. Sonuç

TCK 171 suçu, toplumun genel güvenliğini korumaya yönelik önemli bir düzenlemedir. Kanun koyucu, kişilere toplumsal alanda özen yükümlülüğü getirmiş, taksirle bu yükümlülüğün ihlali halinde cezai sorumluluk doğmasını sağlamıştır. Uygulamada suçun unsurlarının doğru tespiti, illiyet bağının değerlendirilmesi ve mağdur kavramının iyi analiz edilmesi, adil yargılamanın ve toplumsal korumanın temel şartlarıdır.

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir