
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
Madde 220- (1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.
(2) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Örgütün silahlı olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır.
(4) Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur.
(5) Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır.
(6) (Değişik:2/3/2024-7499/10 md.) (İptal fıkra: Anayasa Mahkemesinin 5/11/2024 Tarihli ve E.:2024/81, K.:2024/189 Sayılı Kararı ile)
(7) (Değişik: 2/7/2012 – 6352/85 md.) Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır. Örgüt üyeliğinden dolayı verilecek ceza, yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar indirilebilir.
(8) Örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
GEREKÇE:
Kanunlarda suç olarak tanımlanan fiillerin işlenmesi amacıyla örgüt kurmak veya yönetmek ile, bu amaçla kurulmuş örgüte üye olmak, işlenmesi amaçlananlardan ayrı suçlar olarak tanımlanmıştır.
Örgüt kurmak, işlenmesi amaçlanan suçlar açısından sadece bir araç niteliğindedir. Suç işlemek için örgüt kurmak, toplum düzenini tehlikeye sokmaktadır. Ayrıca belirtilmelidir ki, suç örgütü, amaçlanan suçları işlemede bir kolaylık sağlamaktadır. Bu nedenlerle, işlenmesi amaçlan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan bu fiiller, ayrı suçlar olarak tanımlanmıştır.
Bu suç tanımı ile korunan hukukî değer, kamu güvenliği ve barışıdır. Kamu güvenliği ve barışının bozulması ise, bireyin güvenli, barış içinde yaşamak hakkını da zedeleyecektir. Bu nedenle söz konusu düzenlemeyle aynı zamanda bireyin, Anayasada güvence altına alınmış olan hak ve özgürlüklerine yönelik fiillere karşı da korunması amaçlanmaktadır.
Maddenin birinci fıkrasında, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak veya yönetmek suçu tanımlanmıştır. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Bu seçimlik hareketler, suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmektir.
Örgüt, soyut bir birleşme değildir, bünyesinde hiyerarşik bir ilişki hâkimdir. Bu hiyerarşik ilişki, bazı örgüt yapılanmalarında gevşek bir nitelik taşıyabilir. Bu ilişki dolayısıyla örgüt, mensupları üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanmaktadır.
Örgütün varlığı için suç işlemek amacı etrafındaki fiilî birleşme yeterlidir. Örgüt, niteliği itibarıyla, devamlılık arzeder. Bu itibarla, kişilerin belli bir suçu işlemek için bir araya gelmesi hâlinde, örgüt değil, iştirak ilişkisi mevcuttur. İştirak ilişkisinden bahsedebilmek için, suç ortakları nezdinde suçun, konu veya mağdur bakımından somutlaşması gerekir. Buna karşılık, örgüt yapılanmasında, işlenmesi amaçlanan suçların konu veya mağdur itibarıyla somutlaştırılması zorunlu değildir.
Madde metninde, suç işlemek amacına yönelik örgütün varlığı için asgari üye sayısı belirlenmemiştir.
Suç işlemek için örgüt kurulması bir somut tehlike suçudur. Her ne kadar en az iki kişinin belli amaç etrafında suç işlemek üzere devamlı surette fiilen birleşmesi suretiyle örgüt meydana gelebilirse de; kurulan örgüt, güdülen amaç bakımından somut bir tehlike oluşturmayabilir. Bu nedenle, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması aranmalıdır. Bu bakımdan, örneğin sadece üç kişinin bir araya gelmesi, devletin ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik suçları işleme açısından somut bir tehlike taşımayabilir; buna karşılık, ekonomik çıkar sağlamaya yönelik suçlar açısından elverişli olabilir.
Bu suç, bir amaç suç niteliği taşımaktadır. Bu nedenle, söz konusu suç, ancak doğrudan kastla işlenebilir. Kişiler, suç işlemek amacıyla bir örgütlenme yapısı içinde bulunmalıdırlar. İşlenmesi amaçlanan suçların türü veya niteliği, sadece bu suç için öngörülmüş olan alt ve üst sınırlar arasında somut cezanın belirlenmesinde dikkate alınabilir.
İkinci fıkrada, suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmak, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Örgüte üye olmak, fiilî bir katılmadır. Örgüte üye olmak için örgüt yöneticilerinin rızasının varlığına gerek yoktur. Tek taraflı iradeyle de katılmak mümkündür.
Üçüncü fıkraya göre, örgütün silâhlı olması, bir ve ikinci fıkrada tanımlanan suçların daha ağır ceza ile cezalandırılmasını gerektiren nitelikli unsurunu oluşturmaktadır. Suç örgütünün silâhlı olup olmaması veya sahip olunan silâhların cins, nitelik ve miktarı, somut tehlikenin belirlenmesi veya var olan somut tehlikenin ağırlığı bakımından dikkate alınmalıdır.
Dördüncü fıkraya göre, örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunacaktır.Bir veya ikinci fıkrada tanımlanan suçlardan dolayı cezaya hükmedilebilmesi için, ayrıca örgütün amacı çerçevesinde bir suçun işlenmesi gerekmez. Örgütün faaliyeti çerçevesinde ayrıca suç işlenmesi hâlinde, hem bir veya ikinci fıkrada tanımlanan suçtan hem de amacı oluşturan suçtan dolayı gerçek içtima kurallarına göre cezaya hükmedilmelidir.
Maddenin beşinci fıkrasında, örgüt yöneticilerinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılması gerektiği kabul edilmiştir.Örgüt yapısı içinde, kendisine suç işlemek gibi örgütün amacına uygun bir görev verilen kişi bu görevini yerine getirmezse, hemen yerine bir diğeri rahatlıkla ikame edilebilmektedir. Bu nedenle, örgütün yöneticisi konumunda olan kişiler, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak sorumlu tutulmalıdırlar.
Altıncı fıkraya göre, örgüte hâkim olan hiyerarşik ilişki içinde olmamakla beraber, örgüt adına suç işleyen kimsenin örgüt üyesi olarak kabul edilmesi ve bu nedenle de sorumlu tutulması gerekir.
Yedinci fıkrada, örgüte hâkim olan hiyerarşik ilişki içinde olmamakla beraber, örgütün amacına bilerek ve isteyerek hizmet eden kişinin,örgüt üyesi kabul edilerek cezalandırılması öngörülmüştür. Bu nedenle, “örgüte yardım ve yataklık” adıyla ayrı bir suç tanımlaması yapılmamıştır. Bu kavram altında söz konusu edilen fiiller, nitelik bakımından örgüte üye olmak dolayısıyla sorumluluğu gerektirmektedir.
Maddenin sekizinci fıkrasında, örgütün veya amacının propagandasının yapılması suç olarak tanımlanmıştır. Bu propagandanın basın ve yayın yolu ile işlenmesi, suçun temel şekline göre daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir.
6352 sayılı Yasa ile, Maddenin 6. Ve 7. Fıkralarında yapılan değişikliğin GEREKÇESİ:
Madde ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 220 nci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Mevcut düzenlemeler nedeniyle, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen ya da örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişiler, Türk Ceza Kanununun 220 nci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca örgüt üyesi olarak kabul edilmekte ve aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır. Örgütün silahlı olması durumunda ise, bu kişilere verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılmaktadır. Ayrıca, Türk Ceza Kanununun Dördüncü Kısmının Dördüncü ve Beşinci Bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olanlar ise, 314 üncü maddenin ikinci fıkrası gereğince on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 220 nci maddesinin altıncı fıkrasında, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişinin, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı” cezalandırılacağı hükmüne yer verilmiştir. Esasen “örgüt adına suç işlemek” ibaresi, üyelik kavramına dâhil edilerek bu tür eylemlerde bulunanların davranışları örgüt üyeliğinin tipik hareketlerine eşdeğerde kabul edilmiştir. Bu hüküm doğrultusunda, hiyerarşik ilişki içerisinde örgüt üyesi olmasa bile örneğin örgütün talimatı ile düzenlenen bir gösteriye katılıp örgütün propagandasını yapan yahut güvenlik güçlerine taş atıp yaralayan ya da molotofkokteyli atan veya mala zarar veren kişi, hem örgüt üyeliğinden, hem de 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 220 nci maddesinin dördüncü fıkrası nedeniyle suç teşkil eden diğer tüm eylemlerinden dolayı ayrıca cezalandırılmaktadır. Öte yandan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 220 nci maddesinin yedinci fıkrası, mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 314 üncü maddesinde yer alan örgüt mensuplarına bilerek ve isteyerek yardım ve yataklık etme suçuna karşılık gelecek şekilde düzenlenmiştir. Söz konusu maddede, örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişilerin örgüt üyesi olarak cezalandırılacağı hüküm altına alınmış; böylelikle, örgüte yardım ve yataklık sayılan fiillerin nitelik bakımından örgüte üye olmak dolayısıyla sorumluluğu gerektirdiği vurgulanmıştır. Örgüt üyesi olmaksızın, örgütün niteliğini bilerek örgütün yararına herhangi bir iş, görev veya hizmet yapılması örgüt üyeliği ile eşdeğer kabul edilmekte ve örgüt üyeliği ile benzer şekilde cezalandırılmaktadır. Mevcut düzenlemeler gözönüne alındığında, suç işlemek amacıyla kurulmuş olan bir örgütün hiyerarşik yapısına dahil olarak, bu örgütün amaçları doğrultusunda diğer üyelerle birlikte veya tek başına aktif olarak suç işleyen örgüt üyelerine verilecek ceza ile söz konusu hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgütün çağrısı üzerine herhangi bir eyleme katılana örgüt üyesi gibi ceza verilmesi, ceza adaleti yönünden uygun görülmemiştir. Bu itibarla maddede yapılan değişikliklerle bu adaletin sağlanması amaçlanmaktadır.
6352 sayılı Yasa ile, Maddenin 6. Ve 7. Fıkralarında yapılan değişikliğin ADALET KOMİSYONU GEREKÇESİ:
Tasarının 65’inci maddesiyle düzenlenen 5237 sayılı Kanunun 220’nci maddesinin altıncı fıkrasında yapılan değişiklikle, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişiye ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı verilecek cezada maktu indirim yapılması yerine, hakime indirim yapıp yapmama ve yapacaksa bu indirimin oranı konusunda takdir yetkisi verilmiştir. 5237 sayılı Kanunun 220’nci maddesinin yedinci fıkrasında yapılan değişiklikle, amaçlananın daha iyi ifade edilmesi düşünülmüştür.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Madde 313-(Değişik: 6/6/1991-3756/4 md.)
Her ne suretle olursa olsun cürüm işlemek için teşekkül oluşturanlara veya bu teşekküllere katılanlara bir yıldan iki yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
Bu teşekkül halk arasında korku, endişe veya panik yaratmak veya siyasi veya sosyal bir görüşten kaynaklanan amaçla veya ammenin selameti aleyhine cürümlerle kasten adam öldürmek veya yağma ve yol kesmek ve adam kaldırmak cürümlerini işlemek için meydana getirilmişse, verilecek ceza bir yıldan üç yıla kadar ağır hapistir.
Teşekkül mensupları dağlarda ve kırlarda veya genel yollarda veya meskün yerlerde içlerinden iki veya daha fazlası silahlı olarak dolaşır veya buluşma yerlerinde veya emin bir yerde silah saklarsa; birinci fıkradaki halde bir yıldan üç yıla,ikinci fıkradaki halde iki yıldan dört yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
Teşekkülün yöneticileri hakkında yukarıdaki fıkralar uyarınca hükmedilecek ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.
Teşekkül mensuplarının teşekkülün amacına yönelik cürüm işlemeleri halinde, verilecek cezaların toplamı en ağır cezayı gerektiren fiilin cezasının azami haddini geçemez.
Bu maddede yazılı teşekkül, iki veya daha fazla kimsenin birlikte cürüm işlemek amacı etrafında birleşmesi ile oluşur.
Bu kanun ve diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.
Madde 314-(Değişik: 7/6/1979-2245/9 md.)
(Değişik: 6/6/1991-3756/5 md.) Yukarıdaki madde uyarınca oluşturulan teşekküllerin mensuplarına bilerek ve isteyerek barınacak yer gösteren veya erzak yahut silah ve cephane tedarik veya yardım edenlere altı aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir. Bu yardım; dernek, siyasi parti, işçi ve meslek kuruluşlarına veya bunların yan kuruluşlarına ait bina, lokal, büro veya eklentilerinde veya öğrenim kurumlarında veya öğrenci yurtlarında veya bunların eklentilerinde yapılırsa bu fıkradaki ceza, bir kat artırılır.
Bu suretle usul ve füruundan olan hısımlarından veya karı veya koca veya kardeşinden birine barınacak yer gösteren veya yiyecek veya içecek sağlayan kişi hakkında bu cezalar yarısından üçte ikisine kadar azaltılır.
AÇIKLAMALAR
Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma (TCK m.220)
Özgün ve Detaylı Akademik Makale
Özet
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 220. maddesi, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, örgüt üyeliği ve örgüt propagandası gibi eylemleri kapsamaktadır. Bu makalede, madde kapsamındaki suç tipleri, cezalandırma ölçütleri, örgütün yapısal özellikleri ve güncel yasal düzenlemeler detaylı şekilde incelenmektedir. Ayrıca, maddeye ilişkin Yargıtay kararları ve hukuki tartışmalar ele alınmakta; sıkça sorulan sorular ile okuyucuların kavrayışına katkı sağlanmaktadır.
Anahtar Kelimeler
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, Türk Ceza Kanunu, örgüt suçu, örgüt üyeliği, örgüt propagandası, ceza hukuku, TCK 220, örgüt yapısı, cezalar.
1. Giriş
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu, toplumsal düzenin korunması bakımından cezai yaptırımı olan önemli bir suç tipidir. TCK m.220, örgüt yapısına, üye sayısına, araç ve gereçlerin elverişliliğine ve şiddet unsurlarına göre farklı cezalar öngörmektedir. Bu makalede, maddenin kapsamı, yorumlanması ve uygulaması ele alınacaktır.
2. TCK m.220’nin Kapsamı ve Düzenlenişi
2.1. Örgütün Tanımı ve Yapısal Unsurları
TCK m.220’ye göre suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu için, en az üç kişinin bir araya gelerek suç işleme amacıyla yapı oluşturması gerekir. Örgütün yapısı, üye sayısı, araç-gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması cezanın belirlenmesinde önem taşır (TCK, 2004).
2.2. Örgüt Kurma ve Örgüt Yönetme
Maddenin birinci fıkrasında, örgüt kuran veya yönetenlerin cezalandırılması öngörülmüştür. Burada örgüt yöneticisinin sorumluluğu, örgütün faaliyeti sırasında işlenen suçlardan da sorumlu tutulmasını sağlar (Caniklioğlu, 2018).
2.3. Örgüt Üyeliği ve Yardımcı Failler
Örgüte üye olanlar ayrı bir cezaya tabi tutulurken, örgüte bilerek ve isteyerek yardım edenler de örgüt üyesi gibi cezalandırılabilir (TCK m.220/7). Yardımın niteliğine göre cezada indirime gidilebilir (Eren, 2022).
2.4. Silahlı Örgütler ve Cezanın Artırılması
Örgütün silahlı olması halinde, temel cezaya 1/4 ile 1/2 oranında artırma uygulanır. Böylece suçun tehlike derecesi ve toplum üzerindeki olumsuz etkisi dikkate alınır.
2.5. Propaganda ve Örgüt Yöntemlerinin Övülmesi
Örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşrulaştıran ya da teşvik edenlerin cezalandırılması, toplumsal barışın korunması adına önemlidir. Basın ve yayın yolu ile işlenmesi durumunda ceza artırılır (TCK m.220/8).
3. Ceza Hukuku Açısından Örgüt Suçlarının Önemi
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu, suçların organize ve sistematik hale gelmesini önlemeye yöneliktir. Bu suç tipi, toplumun temel güvenlik ve hukuk düzeninin korunması için caydırıcı nitelik taşır (Kara, 2020).
4. Yargıtay İçtihatları ve Uygulamalar
4.1. Örgüt Üyesi Olmanın Kriterleri
Yargıtay kararlarında, örgüt üyeliği için hiyerarşik yapı içinde yer alma veya bilerek ve isteyerek yardım etme halleri dikkatle incelenmektedir.
4.2. Silahlı Örgüt Cezalarının Artırılması
Silahlı örgütlerin cezalarının artırılması konusunda Yargıtay, örgütün silah bulundurmasının suça verdiği zararı dikkate alarak orantılı ceza vermektedir.
5. Özel Alt Başlıklar
5.1. Örgüt Suçlarında Suçun İspatı
Örgüt suçlarında ispat, bireysel suçlardan daha zordur. Delil toplama, dinleme, gizli soruşturma yöntemleri önemli rol oynar (Öztürk, 2019).
5.2. Örgüt Suçlarında Ceza Politikası ve Sosyal Etkiler
Toplumda örgüt suçu algısı ve cezaların caydırıcılığı üzerine yapılan çalışmalar, etkin cezalandırmanın suç oranlarını düşürdüğünü göstermektedir (Çelik, 2023).
6. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru 1: Örgüt suçlarında üye sayısı neden en az üç olarak belirlenmiştir?
Cevap: En az üç kişi olması, örgütün sadece iki kişilik geçici veya bireysel suç ortaklığından farklı olarak daha organize bir yapıya sahip olduğunu gösterir (TCK m.220/1).
Soru 2: Örgüte yardım eden kişi mutlaka üye sayılır mı?
Cevap: Örgüt hiyerarşisine dahil olmayan, ancak bilerek ve isteyerek yardım eden kişiler de üye olarak cezalandırılabilir; ancak ceza yardımın niteliğine göre indirilebilir (TCK m.220/7).
Soru 3: Propaganda suçunun cezası neden artırılır?
Cevap: Basın ve yayın yoluyla işlenmesi, suçun toplum geneline yayılmasına ve etkisinin artmasına neden olduğu için ceza artırılır (TCK m.220/8).
Soru 4: Örgütün silahlı olması ceza üzerinde nasıl etkiler doğurur?
Cevap: Silahlı örgütlerde ceza, temel cezadan %25 ila %50 arasında artırılır; çünkü silah kullanımı suçun tehlikesini ve kamu güvenliği üzerindeki etkisini artırır (TCK m.220/3).
7. Sonuç
TCK 220. madde, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve örgüt üyeliği suçu bakımından kapsamlı düzenlemeler içermektedir. Ceza hukuku açısından örgüt suçu, toplumsal düzeni ve güvenliği korumaya yönelik caydırıcı bir yaptırım mekanizmasıdır. Mevzuat ve yargısal uygulamalar, suçun kapsamını ve cezalarını netleştirirken, örgüt suçlarının etkin şekilde önlenmesi için delil toplama ve araştırma yöntemlerine de önem vermektedir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.