
Kıt’a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgedeki sabit platformların işgali
Madde 224- (1) Kıt’a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgede kurulmuş sabit bir platformu cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla ele geçiren, zapteden veya kontrolü altına alan kişi, beş yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçun işlenmesi sırasında kişilerin hürriyetinin tahdit edilmesi dolayısıyla ayrıca cezaya hükmolunur.
(3) Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
GEREKÇE:
Maddenin birinci fıkrasında kıt’a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgede kurulmuş sabit bir platformun cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla ele geçirilmesi, zaptedilmesi veya kontrol altına alınması, suç olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamada, Türkiye’nin de imzalamış bulunduğu “Kıt’a Sahanlığındaki Sabit Platformların Güvenliğine Karşı Hukuka Aykırı Fiillerin Tenkili Hakkında Sözleşme” hükümleri göz önünde bulundurulmuştur.
“Sabit bir platform”dan maksat, doğal kaynakların keşfi veya işlenmesi için veya diğer ekonomik maksatlarla daimi olarak deniz yatağına yerleştirilmiş yapılar veya tesisler veya yapay adacıklardır.
Söz konusu tesislerin, kişilere karşı cebir veya tehdit kullanılarak ya da hile ile ele geçirilmesi, zabtı, kontrol altına alınması fiilleri cezalandırılırken temel amaç sabit platformların güvenliğini korumaktır
Bu tesislere zarar verilmesi, mala zarar verme suçunun nitelikli şeklini oluşturduğu için, bu madde kapsamında ayrıca suç olarak tanımlanmamıştır.
Maddenin ikinci fıkrasında özel bir içtima hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi sırasında kişilerin hürriyetinin tahdit edilmesi hâlinde, ayrıca bu nedenle cezaya hükmedilmelidir. Bu fıkrada tanımlanan suçun işlenebilmesi için, kişilerin hürriyetinin tahdit edilmesi gerekmemektedir.
Üçüncü fıkraya göre, birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Bu itibarla, kasten yaralama suçunun temel şeklinin gerçekleşmesi hâlinde, sadece birinci fıkraya istinaden cezaya hükmedilmelidir.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Bu maddenin karşılığı bulunmamaktadır.
AÇIKLAMALAR
Kıt’a Sahanlığında veya Münhasır Ekonomik Bölgedeki Sabit Platformların İşgali: TCK Madde 224 Analizi
Giriş
Kıt’a sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge (MEB), uluslararası hukukta devletlerin denizlerdeki egemenlik ve haklarını düzenleyen kritik alanlardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk Ceza Kanunu (TCK) 224. maddesi, bu bölgelerde kurulan sabit platformların korunmasına yönelik suç tipini düzenlemekte, bu alanlardaki egemenlik haklarının ihlaline karşı caydırıcı hükümler getirmektedir. Bu makalede, madde detayları, suçun unsurları, yaptırımlar ve ilgili hukuki çerçeve kapsamlı şekilde incelenecektir.
1. Kıt’a Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge Kavramları
1.1 Kıt’a Sahanlığı Nedir?
Kıt’a sahanlığı, kıyı devletlerinin kara kıyılarının deniz altındaki doğal uzantısı olan deniz tabanı ve toprak altını kapsayan alanı ifade eder. Kıt’a sahanlığı, 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (BMDHS) ile düzenlenmiş ve kıyı devletlerine bu bölgede doğal kaynakları üzerinde egemenlik hakkı tanınmıştır (UNCLOS, 1982).
1.2 Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) Nedir?
MEB, kıyı devletlerinin kıyılarından itibaren 200 deniz mili uzaklığa kadar uzanan deniz alanını kapsar. Bu bölgede devletlere balıkçılık, madencilik, enerji kaynakları gibi ekonomik faaliyetler üzerinde özel haklar tanınır (UNCLOS, 1982).
2. TCK Madde 224’ün Kapsamı ve Düzenlemesi
2.1 Suçun Konusu: Sabit Platformların İşgali
TCK 224. madde, kıt’a sahanlığı veya MEB’de kurulu sabit platformların cebir, tehdit veya hukuka aykırı diğer davranışlarla ele geçirilmesi, zapt edilmesi veya kontrol altına alınmasını suç saymaktadır. Bu platformlar; petrol çıkarma, doğalgaz sondajı, deniz araştırmaları veya askeri amaçlarla kurulmuş olabilir.
2.2 Ceza Yaptırımları
- Birinci fıkra: Suçun işlenmesi halinde 5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir.
- İkinci fıkra: Suç işlenirken kişilerin hürriyetlerinin tahdit edilmesi durumunda ayrıca cezaya hükmedilir.
- Üçüncü fıkra: Suç işlenirken kasten yaralama sonucu ağırlaşmış haller varsa, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
3. Suçun Unsurları
3.1 Maddi Unsur
- Kıt’a sahanlığı veya MEB sınırları içinde kurulmuş sabit bir platformun varlığı
- Cebir, tehdit veya hukuka aykırı davranışlarla platformun ele geçirilmesi, zapt edilmesi veya kontrol altına alınması
3.2 Manevi Unsur
- Failin, platformu hukuka aykırı şekilde ele geçirme veya kontrol etme kastıyla hareket etmesi
3.3 Hukuka Aykırılık ve Kusur
- Failin eyleminin hukuka aykırı olması
- Kastın varlığı
4. Hukuki ve Uluslararası Çerçeve
4.1 Türkiye’nin Uluslararası Yükümlülükleri
Türkiye, 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ni henüz tam olarak onaylamamış olsa da, kıt’a sahanlığı ve MEB konusundaki haklarını hem iç hukukta hem de ikili deniz sınırı anlaşmalarıyla korumaktadır (Karadeniz ve Ege Denizi özelinde).
4.2 Türk Ceza Hukukunda Kıt’a Sahanlığı ve MEB Koruması
TCK 224, bu bölgelerde egemenlik haklarını ihlal eden fiillere karşı net ve ağır yaptırımlar getiren önemli bir hükümdür. Sabit platformların işgali, ülke güvenliği ve ekonomik çıkarların korunması açısından büyük önem taşımaktadır.
5. Örnek Olaylar ve Yargı Kararları
Türkiye’de bu maddeye doğrudan uygulanan yüksek sayıda karar olmamakla birlikte, benzer egemenlik ihlali durumlarında TCK’nın ilgili maddeleri kapsamında cezai işlemler uygulanmaktadır. Uluslararası mahkemelerde ise kıt’a sahanlığı ve MEB ihlalleri uluslararası deniz hukuku kuralları çerçevesinde değerlendirilir.
6. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
S1: Kıt’a sahanlığı ile münhasır ekonomik bölge arasındaki fark nedir?
C: Kıt’a sahanlığı deniz tabanı ve toprak altını kapsar, MEB ise deniz yüzeyinden ve tabanından oluşur ve kıyıdan itibaren 200 deniz mili mesafeyi kapsar.
S2: Sabit platformlar nelerdir?
C: Petrol ve doğalgaz çıkarma platformları, deniz araştırma tesisleri gibi denizde sabit şekilde kurulmuş yapılar.
S3: Madde 224’de “cebir veya tehdit” ne anlama gelir?
C: Fiziksel güç kullanımı, zorla ele geçirme veya kişi veya kurumları korkutarak platformun kontrolünün alınmasıdır.
S4: Bu suçun cezası ne kadardır?
C: 5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası, ayrıca kişilerin hürriyetinin kısıtlanması veya yaralama varsa ek cezalar uygulanır.
S5: Türkiye bu suçu önlemek için hangi önlemleri alabilir?
C: Deniz güvenliği güçlerinin platformları koruması, uluslararası iş birliği ve iç hukuk düzenlemeleri ile caydırıcı önlemler alınabilir.
7. Sonuç
TCK Madde 224, Türkiye’nin denizlerdeki ekonomik çıkarlarının ve egemenlik haklarının korunması için hayati öneme sahip bir cezai hükmü içermektedir. Kıt’a sahanlığı ve MEB’de sabit platformlara yönelik suçların caydırıcı şekilde cezalandırılması, ülkenin ulusal güvenliği ve ekonomik sürdürülebilirliği açısından kritik bir hukukî araçtır. Bu düzenleme, uluslararası hukuk ilkeleri ve Türkiye’nin iç hukuk normlarıyla uyumlu olarak uygulanmalıdır.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.