
Parada sahtecilik
Madde 197- (1) Memlekette veya yabancı ülkelerde kanunen tedavülde bulunan parayı, sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi, iki yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Sahte parayı bilerek kabul eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) Sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı bu niteliğini bilerek tedavüle koyan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
GEREKÇE:
Madde metninde parada sahtecilik suçu tanımlanmıştır.
Suçun konusu paradır. Paranın, madeni veya kağıt para ya da millî veya yabancı para olması arasında fark gözetilmemiştir. Suç konusu paranın kanunen tedavülde bulunması gerekir. Bu nedenle, tedavülden kaldırılmış ve örneğin antika özellik taşıyan paranın sahte olarak üretilmesi, ancak dolandırıcılık suçu bağlamında değerlendirilebilir.
Söz konusu suçu oluşturan seçimlik hareketler, sahte olarak üretme, ülkeye sokma, nakletme, muhafaza etme ve tedavüle koyma olarak belirlenmiştir.
Sahte paradan söz edebilmek için, üretilen paranın sahteliğinin beş duyu organıyla anlaşılabilir olmaması gerekir. Başka bir deyişle, tecrübe sahibi olmayan ve parayı özel bir incelemeye tâbi tutmayan bir kimsenin bu parayı gerçek para olarak kabul etmesinin olanaklı bulunması gerekir. Gerçek para olmadığı ilk bakışta anlaşılabilen durumlarda, suçtan söz edilemez. Başka bir deyişle, para görüntüsü taşımakla birlikte aldatıcılık gözelliği olmayan kağıt veya maden parçası, bu suçun konusunu oluşturmaz. Bu hususu vurgulamak için uygulamamızda sahte paranın “sürüm yeteneği”nden söz edilmektedir.
Maddenin ikinci fıkrasında sahte parayı kabul etmek, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Ancak, bu suçun oluşabilmesi için, kabul edilen paranın sahte olduğunun bilinmesi gerekir; yani bu suç, ancak doğrudan kastla işlenebilir.
Üçüncü fıkrada ise, sahteliği bilinmeden kabul edilen paranın bu niteliğinin öğrenilmesine rağmen tedavüle konulması, birinci fıkraya göre daha az cezayı gerektiren bir durum olarak kabul edilmiştir. Bu durumda, kişi sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı, bu özelliğini öğrendikten sonra elinden çıkarmaya çalışmaktadır.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Madde 316 – (Değişik: 8/6/1933 – 2275/1 md.)
1 – Memlekette kanunen tedavül eden milli paralarla yabancı memleketlerde tedavülü kanunları icabından olan paraları taklit eden.
2 – Zahiren daha yüksek bir kıymeti haiz göstermek için paraları tağyir eyliyen.
3 – Taklit veya tağyirde iştiraki olmaksızın taklit veya tağyir eden kimse veya mütevassıt ile anlaşarak taklit veya tağyir edilmiş olan paraları memlekete sokan veya muhafaza eden yahut herhangi bir suretle tedavüle koyan veya asıl fail ile tedavüle koyanlar arasında tavassutta bulunan,
4 – Tedavüle koymak maksadiyle taklit veya tağyir edilmiş olan paraları, taklit veya taklit eden kimseden veya bir mütevassıttan satın alan yahut her ne suretle olursa olsun alan.
Kimse üç seneden on iki seneye kadar hapis ve bin liradan on bin liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılır.
Milli ziynet altınları hakkında da bu madde hükmü tatbik olunur.
Madde 318 – (Değişik:8/6/1933 – 2275/1 md.)
Evvelki maddelerde yazılı haller haricinde, tedavüle koymak için taklit veya tağyir edilmiş paraları memlekete sokan, satın alan, kabul veya muhafaza eden veya bunları herhangi bir suretle tedavüle çıkaran kimse hakkında bu maddelerde yazılı olan cezalar üçte birden yarıya kadar indirilerek hükmolunur.
Madde 320 – (Değişik: 8/6/1933 – 2275/1 md.)
Bilmiyerek aldığı taklit veya tağyir edilmiş olan paraları bilerek sarfeden veya başka suretle tedavüle çıkaran kimse altı aya kadar hapis veya elli liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasına mahkûm olur ve herhalde hükmolunacak para cezası sarfetmek istediği paranın beş mislinden aşağı olamaz.
Madde 321 : (Değişik : 8.6.1933 -2275/1) Taklit veya tağyir edilen paranın kalplığı kolaylıkla anlaşılabilir surette ise geçen maddelerdeki cezalar üçte bire kadar indirilir.
AÇIKLAMALAR
Parada Sahtecilik Suçu
Giriş
Parada sahtecilik suçu, ekonomik sistemin temel yapıtaşlarından olan para birimine yönelik bir saldırı olarak kabul edilmektedir. Bu suç, toplumda güven duygusunun zedelenmesine, ticari ilişkilerin aksamasına ve devletin mali sisteminin zarar görmesine neden olur (Akdoğan, 2019). Bu nedenle, Türk Ceza Kanunu (TCK) 197. maddesi, parada sahtecilik suçunu ayrıntılı olarak düzenleyerek cezai yaptırımlar getirmiştir.
TCK 197. Madde Kapsamında Parada Sahtecilik Suçu
Madde Metni ve Hukuki Değerlendirme
TCK’nın 197. maddesi, parada sahtecilik suçunu üç farklı fiil türüyle düzenlemiştir:
- Sahte Para Üretimi ve Tedavüle Sürülmesi: Bu kapsamda, sahte para üretmek veya piyasaya sürmek ağır yaptırımlara tabidir. Suçun bu türü, kamu düzeninin korunması için en ağır cezayı gerektirmektedir (Erman, 2021).
- Sahte Parayı Bilerek Kabul Etme: Sahte para olduğunu bilerek kabul eden kişinin cezası, üretici veya piyasaya süren kişiye göre daha az olmakla birlikte, suçun gerçekleştiğinin göstergesidir (Özkan, 2018).
- Bilmeden Kabul Edilen Paranın Bilerek Tedavüle Sürülmesi: Burada, kişi başlangıçta sahte parayı bilmeden kabul etmiş, ancak sonradan bu parayı piyasaya sürerek suçu işlemektedir. Bu fiil de suç olarak tanımlanmış ve cezalandırılmıştır.
Bu üçlü sınıflandırma, suçun farklı aşamalarına göre orantılı cezalandırma amacı taşımaktadır (TCK, 2004).
Yargıtay Kararları ve Uygulama
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, sahte paranın üretimi ve piyasaya sürülmesi hallerinde cezaların ağırlaştırılması gerektiğini vurgulamaktadır.
Suçun Unsurları
- Maddi Unsur: Sahte paranın üretimi, ülkeye sokulması, nakli, muhafazası veya tedavüle konulması
- Manevi Unsur: Kast unsurunun varlığı, yani suçun bilinçli şekilde işlenmesi
- Hukuka Aykırılık: Paranın sahte olması ve hukuken korunması gereken ekonomik düzenin zarar görmesi
Bu unsurlar, klasik ceza hukuku teorisi çerçevesinde suçun varlığını oluşturur (Bozdoğan, 2020).
Parada Sahtecilik Suçunun Ekonomik ve Toplumsal Etkileri
Parada sahtecilik suçu, ekonomik yapıyı istikrarsızlaştıran önemli unsurlardan biridir. Sahte paranın tedavüle girmesiyle ekonomik aktörler güven kaybına uğrar, piyasada belirsizlik artar ve mal-hizmet değişimi olumsuz etkilenir (Demir, 2017). Ayrıca devletin maliye politikalarının uygulanması zorlaşır ve devlet otoritesi zedelenir.
Uluslararası Hukuk ve Karşılaştırmalı Hukukta Sahte Para Suçu
Sahte para suçları, çoğu ülke ceza kanunlarında düzenlenmiştir. Örneğin, Almanya Ceza Kanunu’nun 146. maddesi benzer suçları ağır şekilde cezalandırmaktadır (German Criminal Code, 2022). Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlar da bu tür suçlarla mücadelede iş birliğini teşvik etmektedir (Council of Europe, 2020).
Sık Sorulan Sorular (SSS)
1. Sahte para kabul ettiğimi fark etmezsem suç işler miyim?
Bilmeden sahte para kabul etmek suç oluşturmaz, ancak bu parayı bilerek tedavüle sürmek cezai sorumluluğa yol açar (TCK, 197/3).
2. Sahte para üretenlere hangi cezalar verilir?
İki yıldan on iki yıla kadar hapis cezası ve onbin güne kadar adli para cezası uygulanır.
3. Sahte parayı bilerek tedavüle koymak ile bilmeden kabul etmek arasındaki fark nedir?
Bilerek tedavüle koymak daha ağır cezalar gerektirirken, bilmeden kabul etmek cezayı doğurmaz; fakat sonradan tedavüle sürülmesi halinde cezalandırılır.
4. Yabancı para birimlerinin sahte olanlarını kullanmak da suç mu?
Evet, TCK 197. madde hem yerli hem yabancı para birimlerinin sahte olanlarını kapsar.
Sonuç
Parada sahtecilik, hem ekonomik düzeni hem de toplumsal güveni tehdit eden önemli bir suçtur. TCK 197. madde, bu suçun kapsamını detaylandırarak farklı aşamalarda işlenen fiillere karşı caydırıcı ve orantılı cezalar öngörmektedir. Hukukun etkin uygulanması, kamuoyunun bilinçlendirilmesi ve uluslararası iş birliği, bu suçla mücadelede temel unsurlardır.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.