Hukuki Makaleler

Suçluyu Kayırma Suçu (5237 sayılı TCK. madde 283): Ceza Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

Suçluyu kayırma

Madde 283- (1) Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlayan kimse, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(3) Bu suçun üstsoy, altsoy, eş, kardeş veya diğer suç ortağı tarafından işlenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz.

GEREKÇE:

Madde metninde, işlenmiş olan bir suçun failine, suçun işlenişine herhangi bir şekilde iştirak etmeksizin, yardımda bulunulması cezaî müeyyide altına alınmıştır. Bununla güdülen amaç, suç işlendikten sonra failin herhangi bir şekilde yardım görmesini engellemektir. Bu suretle ceza adaletinin gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır. Ceza muhakemesinin amacını oluşturan maddî gerçeğin araştırılıp ortaya çıkarılması ve bu suretle adil bir yargıya varılması, suç şüphesi altında bulunan kişinin dahi esasta menfaatine bir husustur. Çünkü insan şahsîyetinin tekâmülü, ancak hakikat ve adaletle mümkün olabilecektir. Maddî gerçeğin tespitine dayalı olarak mahkemece hükmolunan ceza veya tedbirin infazı, suçlu kişinin işlediği suçtan dolayı içinde bulunduğu kusurluluk durumundan ibra olmasını, yani yeniden topluma kazandırılmasını sağlayacaktır. Bu bakımdan, suç şüphesi altında bulunan kişinin yargılanmasının veya hükümlü kişinin mahkûm olduğu cezanın veya tedbirin infazının engellenmesi, ceza adaletinin gerçekleşmesini engelleyecektir.

Bu suçun konusu, daha önce işlenmiş olan bir suçun işlenişine herhangi bir şekilde iştirak etmiş olan bir kişidir. Kayrılan kişi, önceki suçun faili veya şeriki olabilir. Bu kişi, önceden işlenen bir suçtan mahkûm olmuş bir kişi olabileceği gibi, sadece şüpheli veya sanık olması nedeniyle aranan bir kişi de olabilir.

Sanık veya mahkûm olan kimsenin saklanmasına yönelik her hareket, bu suçun oluşmasını sağlayacaktır. Sanık veya mahkûmun belli bir yerde saklanmasının temin edilmesinden başka; bu kişi, soruşturmanın veya infazın engellenmesi amacıyla örneğin bir başka ülkeye kaçırılmış olabilir. Bu tür fiilleri de söz konusu suç kapsamında değerlendirmek gerekir.

Belirtmek gerekir ki, hakkında tutuklama veya mahkûmiyet kararı verilen kişinin bir yerde barınmasını temin etme durumunda dahi, bu suçun oluştuğunu kabul etmek gerekir.

Bu suçun oluşabilmesi için, kayrılan kişinin araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması amacıyla hareket edilmesi gerekir. Böyle bir amaç güdülmemekle beraber, kişinin insani mülahazalarla bazı ihtiyaçlarının karşılanmış olması durumunda, söz konusu suç oluşmayacaktır.

Bu suçun faili herkes olabilir. Ancak, izlenen suç siyaseti gereğince, kayırma suçundan dolayı cezalandırılabilmesi için, kişinin önceden işlenmiş olan suça herhangi bir şekilde iştirak etmemiş olması aranmıştır. Keza, kayırma suçunun konusunu belli akrabalık ilişkisi içinde bulunan kişilerin oluşturması hâlinde de cezaya hükmedilmeyecektir.

Kişinin önceden işlenmiş olan asıl suça fail veya şerik olarak iştirak etmiş olması veya suçun konusunu oluşturan kişilerle belli akrabalık ilişkisi içinde bulunması, bu suç açısından sadece bir şahsî cezasızlık sebebi oluşturmaktadır. Şahsî cezasızlık sebebinin bulunduğu hâllerde işlenen fiil suç ve dolayısıyla haksızlık oluşturma özelliğini muhafaza etmektedir. Ancak, kişinin ceza hukuku açısından sorumluluğu cihetine gidilmemektedir.

Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı

Madde 296 – (Değişik: 28/9/1971 – 1490/9 md.)

Her kim hapis cezasından aşağı olmıyan cezayı müstelzim bir cürüm işledikten sonra bu cürmün icrasında faillerle evvelce itifak etmiş ve cürmü neticelendirmekte yardımı dokunmuş olmaksızın, bir kimsenin o cürümden istifadesini temine veya Hükümetçe icra olunacak tahkikatı yanlış yola sevk etmeye yahut Hükümetin araştırmalarına veya hükmün icrasına karşı faili gizlemeye yardım eder yahut hakkında yakalama veya tevkif müzekkeresi çıkarılmış olan bir kimsenin saklı bulunduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere derhal haber vermezse veya her kim bu cezaları istilzam eden bir cürmün eser ve delillerini yok eder yahut bunları bir suretle değiştirir veya bozarsa, hapis cezasını gerektiren suçlarda altı aydan iki yıla kadar, ağır hapis cezasını gerektiren suçlarda iki seneden dört seneye, (Değişik İbare: 14/7/2004 – 5218/1 md.) ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasını gerektiren suçlarda da üç seneden beş seneye kadar hapis cezasına mahkûm olur. Şu kadar ki, bu ceza müddeti asıl cürüm için kanunda tayin edilen cezanın üçte birini geçemez. Sair fiillerden dolayı tertip olunacak ceza beş yüz liradan bin liraya kadar ağır para cezasıdır.

Bu fiilı usul veya füruunun, karı veya kocasının yahut kardeşinin lehine olarak işliyen kimseye ceza verilmez.

AÇIKLAMALAR

Suçluyu Kayırma (TCK m.283)

Giriş

Türk Ceza Kanunu (TCK) m.283, suç işleyen bir kişiyi araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtarmaya yönelik davranışları suçluyu kayırma başlığı altında düzenlemektedir. Bu madde, hem bireylerin hem de kamu görevlilerinin hukuk düzenine uygun hareket etmesini sağlamak amacıyla oluşturulmuştur (TCK, 2009). Suçluyu kayırma fiili, ceza hukukunda suçun gizlenmesi ve adaletin engellenmesi bakımından özel bir önem taşır.

Bu makalede TCK m.283’ün kapsamı, hukuki yorumları, suç isnat edilen kişiler ile mağdurların yapması gerekenler ve ceza avukatı danışmanlığının önemi detaylı şekilde ele alınacaktır.


TCK m.283 Hükmünün Detaylı İncelemesi

1. Suçun Tanımı ve Unsurları

Suçluyu kayırma, bir kişinin suç işlemiş olan başkasına araştırma, yakalanma, tutuklanma veya infazdan kaçma imkânı sağlaması durumunda oluşur (TCK, 2009). Suçun temel unsurları şunlardır:

  • Failin bilerek yardım etmesi: Kişi, suç işlediğini bildiği birine yardım etmelidir.
  • Yardımın amacının suçluyu kurtarmak olması: Yardım, suçlunun yasal süreçlerden kaçmasını kolaylaştırmalıdır.
  • Kasıt unsuru: Failin, eyleminin hukuka aykırı olduğunu bilmesi ve bunu isteyerek yapması gerekir.

2. Cezai Yaptırımlar

  • Temel ceza: Altı aydan beş yıla kadar hapis.
  • Kamu görevlileri: Görevleri ile bağlantılı olarak bu suçu işlerlerse, ceza yarı oranında artırılır.
  • Yakın akraba muafiyeti: Üstsoy, altsoy, eş, kardeş veya suç ortağı tarafından işlenen eylemlerde cezaya hükmolunmaz (TCK, 2009).

Suç İsnat Edilen Kişilerin Hak ve Yükümlülükleri

Suç isnat edilen kişiler açısından, suça ilişkin hukuki süreçler karmaşıktır. Bu nedenle atılacak adımlar kritik öneme sahiptir:

  1. Avukatla iletişim: Alanında uzman bir ceza avukatı ile derhal görüşülmelidir.
  2. İfade verme süreci: Suç isnadına ilişkin ifadeler dikkatle, doğru ve eksiksiz verilmelidir.
  3. Delil toplama: Suçla ilgili kendi lehine olabilecek tüm kanıtlar titizlikle korunmalı ve avukat aracılığıyla sunulmalıdır.
  4. Hakların korunması: Gözaltı, tutuklama veya soruşturma süreçlerinde hakları konusunda bilgilendirme talep edilmelidir.

Mağdurların ve Suçtan Zarar Görenlerin Hakları

Suçluyu kayırma suçu, doğrudan mağduriyet yaratmasa da adalet sürecinin engellenmesi, dolaylı olarak toplumsal zarara yol açabilir. Mağdurların yapması gerekenler:

  1. Yetkili makamlara başvuru: Suçluyu kayırma fiilini öğrenmeleri durumunda derhal cumhuriyet savcılığı veya polis birimlerine bildirim yapmalıdır.
  2. Delil sunma: Mevcut delillerin toplanması ve korunması, soruşturma sürecinin sağlıklı yürütülmesini sağlar.
  3. Hukuki danışmanlık: Ceza hukuku alanında uzman bir avukattan destek alınması, hak kaybını önler ve süreçte etkin temsil sağlar.

Özel Durumlar

Kamu Görevlileri

Kamu görevlilerinin bu suçu işlemesi, toplumda güveni zedelediği için ceza yarı oranında artırılır. Özellikle kolluk kuvvetleri, adli personel veya devlet memurları açısından disiplin ve ceza soruşturmaları birlikte yürütülebilir.

Yakın Akraba Muafiyeti

Üstsoy, altsoy, eş, kardeş veya suç ortağı tarafından işlenen kayırma eylemlerinde, cezaya hükmolunmaz. Bu düzenleme, aile ve iş ortaklığı bağlarını göz önünde bulundurarak cezai sorumluluğu sınırlar.


Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Soru 1: Suçluyu kayırma fiili mağdura doğrudan zarar verir mi?
Cevap: Doğrudan fiziksel zarar vermese de adaletin gecikmesine veya engellenmesine yol açarak dolaylı mağduriyet oluşturur.

Soru 2: Bir suçtan haberdar oldum ama yardım etmedim, yine de sorumlu olur muyum?
Cevap: Hayır, sadece suçluyu korumak veya kaçmasına yardımcı olmak cezai sorumluluğu doğurur.

Soru 3: Suç isnat edilen kişi hangi haklara sahiptir?
Cevap: Avukatla görüşme hakkı, susma hakkı, delillerin korunması hakkı ve adil yargılanma hakkı başlıca haklardır.

Soru 4: Kamu görevlisi olmayan bir kişi suçluyu kayırırsa cezası nedir?
Cevap: Altı aydan beş yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür (TCK, 2009).


Sonuç

TCK m.283 kapsamında suçluyu kayırma, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ciddi sonuçlar doğuran bir suçtur. Suç isnat edilen kişiler, süreci doğru yönetmek ve haklarını korumak için alanında uzman bir ceza avukatından danışmanlık almalıdır. Mağdurlar ve zarar görenler ise adaletin sağlanması ve haklarının korunması için derhal yetkili makamlara başvurmalıdır. Hukukun üstünlüğünü sağlamak, suça karşı etkin mücadeleyi desteklemek için bu madde büyük öneme sahiptir.

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir