
Cumhurbaşkanına hakaret
Madde 299- (1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/35 md.) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.
(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.
GEREKÇE:
Cumhurbaşkanının Devleti temsil etmesi ve Anayasada belirtilen görev ve yetkileri göz önüne alınarak onun kişiliğine yöneltilen hareketin bir bakıma Devlet kuvvetleri aleyhine cürümlerden sayılması gerektiği düşüncesinden hareketle bu madde kaleme alınmış ve Cumhurbaşkanına karşı hakaret müstakil bir suç hâline getirilmiştir.
Maddenin ikinci fıkrasında, cumhurbaşkanına hakaretin alenen ya da basın ve yayın yoluyla işlenmesi, bu suçun bir nitelikli hâli olarak kabul edilmiştir.
Üçüncü fıkraya göre, bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznini gerektirmektedir. Hakaret suçlarının niteliği gereği, suçun böylece bir kovuşturma koşuluna bağlanmasının uygun olacağı düşünülmüştür.
5377 s.k. ile yapılan değişikliğin GEREKÇESİ
Bir suçun basın ve yayın yoluyla işlenmesi hali de, aleniyetin gerçekleşiş şekillerinden birini oluşturmaktadır. Cumhurbaşkanına hakaret suçuyla ilgili olarak aleniyet, bir nitelikli unsur olarak belirlendiği için, söz konusu suçun basın ve yayın yoluyla işlenmesi, bu suç açısından ayrı bir nitelikli unsur olarak görülmemiştir. Belirtilen nedenle, 299 uncu maddenin ikinci fıkrasında bu yönde değişiklik yapılması gereği hasıl olmuştur.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Madde 158 – (Değişik: 5/1/1961 – 235/2 md.)
Reisicumhura muvacehesinde hakaret ve sövme fiillerini işleyenler üç seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası ile cezalandırılır.
Hakaret ve sövme Reisicumhurun gıyabında vakı olmuş ise faili, bir seneden üç seneye kadar hapis olunur. Reisicumhurun ismi sarahaten zikredilmiyerek ima veya telmih suretiyle vakı olsa bile mahiyeti itibariyle Reisicumhura matufiyetinde tereddüt edilmiyecek derecede karineler varsa tecavüz sarahaten vukubulmuş addolunur.
Suçun, neşir vasıtalarından biri ile işlenmesi halinde ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.
Madde 160 – (Değişik: 20/9/1946 – 4956/1 md.)
157 nci maddede yazılı suçu işleyenlerle Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve Büyük Millet Meclisi kararlarına alenen sövenler hakkında takibat yapmak salahiyeti doğrudan doğruya Cumhuriyet savcılarına aittir.
158 inci maddede yazılı hal ile 159 uncu maddenin birinci fıkrasında beyan olunan hususlar hakkında takibat yapılması Adalet Bakanlığının iznine bağlıdır.
AÇIKLAMALAR
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu (TCK m. 299)
1. Giriş
Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesinde düzenlenen “Cumhurbaşkanına hakaret” suçu, devletin başını temsil eden Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığını korumayı amaçlamaktadır. Bu düzenleme, yalnızca bireysel onur ve saygınlığı değil, devletin siyasal otoritesini de koruma altına alır. Anayasa’nın 104. maddesinde Cumhurbaşkanının, “Devletin başı” olduğu ve “Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milleti’nin birliğini temsil ettiği” açıkça belirtilmiştir.
Kanun koyucu, bu istisnai konumu dikkate alarak, Cumhurbaşkanına yönelik hakaretin “kişilere karşı suçlar” arasında değil, “Devlete karşı suçlar” arasında yer almasını tercih etmiştir. Böylece, eylemin doğrudan Cumhurbaşkanına yönelmiş olması halinde dahi korunmak istenen yararın öncelikle devletin saygınlığı olduğu kabul edilmektedir.
2. Korunan Hukuki Yarar ve Hukuki Nitelik
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, Devlet organlarının saygınlığını koruma amacını taşır. Her ne kadar mağdur, fiilen Cumhurbaşkanı olsa da, ihlal edilen hukuki değer, devletin siyasal yapısına duyulan saygıdır.
Devletin başı sıfatıyla Cumhurbaşkanı, kişiliği ile makamı iç içe geçmiş bir konumdadır. Bu nedenle, hakaretin görevle ilgili olup olmaması önem arz etmez. Eleştirinin sınırlarının aşılması durumunda suç oluşabilir; ancak Anayasa ve AİHS kapsamında güvence altına alınan ifade özgürlüğü dikkate alınarak değerlendirme yapılmalıdır.
3. Suçun Unsurları
3.1. Fail ve Mağdur
- Fail: Herkes olabilir. Kamu görevlisi olması cezayı değiştirmez.
- Mağdur: Görevde olan Cumhurbaşkanıdır. Görevi sona ermiş veya vefat etmiş kişilere yönelik hakaret, TCK m. 125 (genel hakaret) veya m. 130 (ölenin hatırasına hakaret) kapsamında değerlendirilir.
3.2. Fiil ve Şekilleri
A. Hakaret Edilen Kişinin Cumhurbaşkanı Olması
- Suçun oluşabilmesi için fiilin, Cumhurbaşkanlığı görevini sürdüren kişiye yönelik olması gerekir.
- Göreve başlama anı, Anayasa m. 103 gereği TBMM önünde yemin ile başlar.
B. Hakaret Unsuru
- TCK m. 125’teki tanıma paralel olarak, bir kişiye onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek şekilde fiil veya olgu isnat etmek ya da sövmek suretiyle işlenir.
- Hakaret; söz, yazı, resim, karikatür, hareket, internet paylaşımı, basın açıklaması vb. yollarla işlenebilir.
- Aleni işlenmesi hâlinde ceza artırılır (TCK m. 299/2).
C. Görevle Bağlantının Gerekli Olmaması
- Hakaretin Cumhurbaşkanının göreviyle bağlantılı olması şart değildir.
- Özel yaşamına ilişkin hakaretler de bu madde kapsamında değerlendirilir.
3.3. Aleniyet (TCK m. 299/2)
- Aleniyet, fiilin belirsiz sayıdaki kişilerce görülüp işitilebilecek şekilde işlenmesidir.
- Meydan, sokak, park, sosyal medya platformları gibi ortamlarda gerçekleşen hakaretlerde aleniyet vardır.
- Basın ve yayın yoluyla yapılan hakaretlerde aleniyet çok daha yoğun biçimde gerçekleşir.
3.4. Hukuka Aykırılık
- Eleştiri, düşünce açıklaması ve basın özgürlüğü kapsamında kalan ifadeler hukuka uygun kabul edilir.
- Yargıtay uygulamasına göre, ağır eleştiriler hakaret sayılmayabilir; ancak toplumun ortalama değer yargılarına göre onur kırıcı, küçük düşürücü ifadeler suç oluşturur.
- Basit saygısızlık, hakaret olarak nitelendirilmez.
4. Manevi Unsur
Cumhurbaşkanına hakaret suçu yalnızca kasten işlenebilir. Failin özel bir saikle hareket etmesi gerekmez; hakaret niteliğinin bilincinde olunması yeterlidir.
5. Suçun Özel Görünüş Biçimleri
- Teşebbüs: Nadir olmakla birlikte, eylem bölünebilir nitelikteyse mümkündür.
- İştirak: Azmettiren, yardım eden veya birlikte işleyenler de sorumlu tutulur.
- İçtima: Farklı zamanlarda işlenen hakaretler ayrı suç sayılır; aynı karar kapsamında ise zincirleme suç hükümleri uygulanabilir.
6. Kovuşturma ve Yargılama Usulü
- Suç şikâyete tabi değildir, savcılık re’sen soruşturur.
- Kovuşturma şartı: Adalet Bakanı’nın izni gerekir. Bu koşul, yargılama sürecinde davanın siyasi niteliği dikkate alınarak konulmuştur.
- Görevli mahkeme: Asliye ceza mahkemesi.
- Basın yoluyla işlenirse, Basın Kanunu süreleri geçerli olur. TRT ve özel yayınlar bakımından ilgili özel hükümler de uygulanır.
7. Sanık ve Mağdur Açısından Hukuki Yol Haritası
7.1. Sanık Açısından
- İfade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında savunma yapılmalı.
- Hakaret kastının bulunmadığı, sözlerin siyasi eleştiri niteliğinde olduğu ispatlanabilir.
- Basın yoluyla işlenen fiillerde sorumluluk zinciri ve zaman aşımı süreleri incelenmeli.
- Ceza hukuku alanında uzman bir avukattan profesyonel savunma desteği alınmalıdır.
7.2. Mağdur (Cumhurbaşkanı veya Temsilcisi) Açısından
- Hakaretin delilleri (ses kaydı, görüntü, yazı, sosyal medya paylaşımı vb.) eksiksiz toplanmalı.
- Savcılığa suç duyurusunda bulunulmalı; soruşturma için Adalet Bakanlığı’ndan izin talep edilmelidir.
- İnternet yoluyla işlenen fiillerde erişim engeli ve içerik kaldırma talebinde bulunulabilir.
- Ceza avukatı aracılığıyla sürecin profesyonel takibi sağlanmalıdır.
8. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
S1: Cumhurbaşkanına sosyal medyada hakaret ettim, ama sadece arkadaş listem gördü. Bu da suç mu?
Cevap: Evet. Aleniyet olmasa bile, hakaret niteliği varsa TCK m. 299 kapsamında suç oluşur.
S2: Eleştiri sınırları nedir?
Cevap: Toplumun ortalama değer yargılarına göre küçük düşürücü olmayan, siyasi fikir açıklaması niteliğindeki sözler eleştiridir; hakaret değildir.
S3: Görev süresi bitmiş Cumhurbaşkanına hakaret hangi suça girer?
Cevap: TCK m. 125 (genel hakaret) kapsamındadır.
S4: Adalet Bakanlığı izni olmadan dava açılabilir mi?
Cevap: Hayır. Kovuşturma için izin şarttır.
9. Sonuç
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, devletin başını temsil eden makamın saygınlığını koruyan, siyasi ve toplumsal hassasiyeti yüksek bir suç tipidir. Hukuki değerlendirme yapılırken ifade özgürlüğü ile devletin saygınlığı arasındaki denge titizlikle gözetilmelidir.
Hem sanık hem mağdur açısından süreç teknik ve karmaşık olduğundan, uzman bir ceza avukatı ile çalışmak, hak kaybını önlemek açısından büyük önem taşır.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.