
Bilirkişilere uygulanacak hükümler
Madde 62 – (1) Tanıklara ilişkin hükümlerden aşağıdaki maddelere aykırı olmayanlar bilirkişiler hakkında da uygulanır.
Bilirkişinin atanması
Madde 63 – (1) Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına re’sen, Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiinin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine karar verilebilir. (Değişik cümle: 3/11/2016-6754/42 md.) Ancak, genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. (Ek cümle: 3/11/2016-6754/42 md.) Hukuk öğrenimi görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe, bilirkişi olarak görevlendirilemez.
(2) Bilirkişi atanması ve gerekçe gösterilerek sayısının birden çok olarak saptanması, hâkim veya mahkemeye aittir. Birden çok bilirkişi atanmasına ilişkin istemler reddedildiğinde de aynı biçimde karar verilir.
(3) Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı da bu maddede gösterilen yetkileri kullanabilir.
Bilirkişi olarak atanabilecekler
Madde 64 – (1) (Değişik: 3/11/2016-6754/43 md.) Bilirkişiler, bölge adliye mahkemelerinin yargı çevreleri esas alınmak suretiyle bilirkişilik bölge kurulu tarafından hazırlanan listede yer alan kişiler arasından seçilir. Ancak, kendi bölge listesinde ilgili uzmanlık alanında bilirkişi olmasına rağmen, diğer bir bölgedeki bilirkişinin, görevlendirme yapılan yere daha yakın bir mesafede bulunması durumunda, bu listeden de görevlendirme yapılabilir.
(2) (Değişik: 3/11/2016-6754/43 md.) Bölge kurulunun hazırladığı listede bilgisine başvurulacak uzmanlık dalında bilirkişi bulunmaması hâlinde, diğer bölge kurullarının listelerinden, burada da bulunmaması hâlinde, Bilirkişilik Kanununun 10 uncu maddesinin (d), (e) ve (f) bentleri hariç birinci fıkrasında yer alan şartları da taşımak kaydıyla listelerin dışından bilirkişi görevlendirilebilir. Listelerin dışından görevlendirilen bilirkişiler, bölge kuruluna bildirilir.[1]
(3) Kanunların belirli konularda görevlendirdiği resmî bilirkişiler öncelikle atanırlar. Ancak kamu görevlileri, bağlı bulundukları kurumla ilgili davalarda bilirkişi olarak atanamazlar.
(4) (Mülga: 3/11/2016-6754/43 md.)
(5) Listelere kaydedilen bilirkişiler, bilirkişilik bölge kurulu veya bulunduğu yer il adlî yargı adalet komisyonu huzurunda “Görevimi adalete bağlı kalarak, bilim ve fenne uygun olarak, tarafsızlıkla yerine getireceğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim.” sözlerini tekrarlayarak yemin ederler. Bu bilirkişilere görevlendirildikleri her işte yeniden yemin verilmez.[2]
(6) Listelerde yer almamış bilirkişiler, görevlendirildiklerinde kendilerini atamış olan merci huzurunda yukarıdaki fıkrada öngörülen biçimde yemin ederler. Yeminin yapıldığına ilişkin tutanak hâkim veya Cumhuriyet savcısı, zabıt kâtibi ve bilirkişi tarafından imzalanır.
(7) Engel bulunan hâllerde yemin yazılı olarak verilebilir ve metni dosyaya konulur. Ancak bu hâle ilişkin gerekçenin kararda gösterilmesi zorunludur.
Bilirkişiliği kabul yükümlülüğü
Madde 65 – (1) Aşağıda belirtilen kişi veya kurumlar, bilirkişilik görevini kabul etmekle yükümlüdürler:
a) Resmî bilirkişilikle görevlendirilmiş olanlar ve 64 üncü maddede belirtilen listelerde yer almış bulunanlar.
b) İncelemenin yapılması için bilinmesi gerekli fen ve sanatları meslek edinenler.
c) İncelemenin yapılması için gerekli mesleği yapmaya resmen yetkili olanlar.
Atama kararı ve incelemelerin yürütülmesi
Madde 66 – (1) Bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin kararda, cevaplandırılması uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren sorularla inceleme konusu ve görevin yerine getirileceği süre belirtilir. Bu süre, işin niteliğine göre üç ayı geçemez. Özel sebepler zorunlu kıldığında bu süre, bilirkişinin istemi üzerine, kendisini atayan merciin gerekçeli kararıyla en çok üç ay daha uzatılabilir.
(2) Belirlenen süre içinde raporunu vermeyen bilirkişi hemen değiştirilebilir. Bu durumda bilirkişi, o ana kadar yaptığı işlemleri açıklayan bir rapor sunar ve görevi sebebiyle kendisine teslim edilmiş olan eşya ve belgeleri hemen geri verir. (Değişik son cümle : 3/11/2016-6754/44 md.) Ayrıca, hukukî ve cezaî sorumluluğuna ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, bilirkişiye ücret ve masraf adı altında hiçbir ödeme yapılmamasına karar verilebilir ve gerekçesi gösterilerek gerekli yaptırımların uygulanması bilirkişilik bölge kurulundan istenir.
(3) Bilirkişi, görevini, kendisini atamış olan merci ile ilişki içinde yerine getirir, gerektiğinde bu mercie incelemelerindeki gelişmeler hakkında bilgi verir, yararlı görülecek tedbirlerin alınmasını isteyebilir.
(4) Bilirkişi, görevini yerine getirmek amacıyla bilgi edinmek için şüpheli veya sanık dışındaki kimselerin de bilgilerine başvurabilir. Bilirkişi, uzmanlık alanına girmeyen bir sorun bakımından aydınlatılmasını isteyecek olursa; hâkim, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı, nitelikli ve konusunda bilgisiyle tanınmış kişilerle bir araya gelmesine izin verebilir. Bu şekilde çağrılan kişiler yemin eder ve verecekleri raporlar, bilirkişi raporunun tamamlayıcı bir bölümü olarak dosyaya konulur.
(5) İlgililer de merciinden, incelemeler yapılırken bilirkişiye teknik nitelikte bilgiler verebilecek olan ve ismen belirleyecekleri kişileri dinlemeleri veya bazı araştırmaların yapılması hususlarında karar verilmesini isteyebilir.
(6) Gerekli olması halinde, bilirkişi, mağdur, şüpheli veya sanığa mahkeme başkanı, hâkim veya Cumhuriyet savcısı aracılığı ile soru sorabilir. Ancak, mahkeme başkanı, hâkim veya Cumhuriyet savcısı, bilirkişinin doğrudan soru sormasına da izin verebilir. Muayene ile görevlendirilen hekim bilirkişi, görevini yerine getirirken zorunlu saydığı soruları, hâkim, Cumhuriyet savcısı ve müdafi bulunmadan da mağdur, şüpheli veya sanığa doğrudan doğruya yöneltebilir.
(7) Bilirkişiye inceleyeceği şeyler mühür altında verilmeden önce bunların listesi ve sayımı yapılır. Bu hususlar bir tutanakla belirlenir. Bilirkişi, mühürlerin açılmasını ve yeniden konulmasını yine tutanakla belirtmek ve bir liste düzenlemekle yükümlüdür.
Bilirkişi raporu, uzman mütalaası
Madde 67 – (1) İncelemeleri sona erdiğinde bilirkişi yaptığı işlemleri ve vardığı sonuçları açıklayan bir raporu, kendisinden istenen incelemeleri yaptığını ayrıca belirterek, imzalayıp ilgili mercie verir veya gönderir. Mühür altındaki şeyler de ilgili mercie verilir veya gönderilir ve bu husus bir tutanağa bağlanır.
(2) Birden çok atanmış bilirkişiler değişik görüşleri yansıtmışlarsa veya bunların ortak sonuçlar üzerinde ayrık görüşleri varsa, bu durumu gerekçeleri ile birlikte rapora yazarlar.
(3) (Değişik: 3/11/2016-6754/45 md.) Bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz; hâkim tarafından yapılması gereken hukukî nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz.
(4) Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor örnekleri, duruşma sırasında Cumhuriyet savcısına, katılana, vekiline, şüpheliye veya sanığa, müdafiine veya kanunî temsilciye doğrudan verilebileceği gibi; kendilerine iadeli taahhütlü mektupla da gönderilebilir.
(5) Bilirkişi incelemeleri tamamlandığında, yeni bilirkişi incelemesi yapılması veya itirazların bildirilmesi için istemde bulunabilmelerini sağlamak üzere Cumhuriyet savcısına, katılana, vekiline, şüpheliye veya sanığa, müdafiine veya kanunî temsilciye süre verilir. Bu kişilerin istemleri reddedildiğinde, üç gün içinde bu hususta gerekçeli bir karar verilir.
(6) Cumhuriyet savcısı, katılan, vekili, şüpheli veya sanık, müdafii veya kanunî temsilci, yargılama konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere ya da bilirkişi raporu hakkında, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Sadece bu nedenle ayrıca süre istenemez.
Duruşmada bilirkişinin açıklaması
Madde 68 – (1) Mahkeme, her zaman bilirkişinin duruşmada dinlenmesine karar verebileceği gibi, ilgililerden birinin istemesi halinde de açıklamalarda bulunmak üzere duruşmaya çağırabilir.
(2) Yaptıkları açıklamalardan sonra mahkeme başkanı veya hâkim, çekilmelerine izin vermedikçe, bilirkişiler duruşma salonunda kalırlar; ancak salona teker teker alınıp birbirinden ayrı olarak dinlenmeleri zorunlu değildir.
(3) Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine bilimsel mütalaa hazırlayan uzmanın duruşmada dinlenmesi hususunda da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır.
Bilirkişinin reddi
Madde 69 – (1) Hâkimin reddini gerektiren sebepler, bilirkişi hakkında da geçerlidir.
(2) Cumhuriyet savcısı, katılan, vekili, şüpheli veya sanık, müdafii veya kanunî temsilci, ret hakkını kullanabilirler. Hâkim veya mahkeme tarafından atanan bilirkişinin adı ve soyadı, engel sebepler olmadıkça ret hakkına sahip olanlara bildirilir.
(3) Ret istemini davayı görmekte olan hâkim veya mahkeme inceler. Soruşturma evresinde, Cumhuriyet savcısınca kabul edilmeyen ret istemi sulh ceza hâkimince incelenir. Reddi isteyen kişi, bunun nedenini, dayandığı olguları göstererek açıklamakla yükümlüdür.
Bilirkişilikten çekinme, bilirkişi olarak dinlenemeyenler
Madde 70 – (1) Tanıklıktan çekinmeyi gerektirecek sebepler bilirkişiler hakkında da geçerlidir. Bilirkişi, geçerli diğer sebeplerle de görüş bildirmekten çekinebilir.
Görevini yapmayan bilirkişi hakkındaki işlem
Madde 71 – (1) Usulünce çağrıldığı hâlde gelmeyen veya gelip de yeminden, oy ve görüş bildirmekten çekinen bilirkişiler hakkında 60 ıncı maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır ve durum bilirkişilik bölge kuruluna bildirilir.[3]
Bilirkişi gider ve ücreti
Madde 72 – (Değişik: 3/11/2016-6754/47 md.)
(1) Bilirkişiye sarf etmiş olduğu emek ve mesaiyle orantılı bir ücret ile inceleme, ulaşım, konaklama ve diğer giderleri ödenir. Bu konuda, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan ve her yıl güncellenen tarife esas alınır.
Sahte para ve değerler üzerinde yapılacak incelemeler
Madde 73 – (1) Para ve Devlet tarafından çıkarılan tahvil ve Hazine bonosu gibi değerler üzerinde işlenen sahtecilik suçlarında, elkonulan para ve değerlerin hepsi, bunların asıllarını tedavüle çıkaran kurumların merkez veya taşra birimlerine incelettirilir.
(2) Yabancı devletlerin paraları ve değerleri hakkında da, yetkili Türk makamlarının görüşlerinin alınmasına karar verilir.
BİLİRKİŞİLİK KURUMU VE CEZA MUHAKEMESİNDE UYGULAMA PRATİKLERİ
Giriş
Ceza muhakemesinde delillerin doğru ve güvenilir bir şekilde elde edilmesi, yargılamanın adil ve etkin yürütülmesi açısından hayati öneme sahiptir. Bu bağlamda, teknik, özel veya uzmanlık gerektiren konuların aydınlatılmasında bilirkişiler kritik bir rol üstlenir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 62-73. maddeleri, bilirkişilerin atanması, görevleri, reddi, yükümlülükleri ve rapor süreçlerine ilişkin ayrıntılı düzenlemeler içermektedir (CMK, 2004).
Bilirkişilik kurumunun doğru uygulanması, şüpheli/sanık haklarının korunması ve mağdurun zararının tazmini açısından büyük önem taşır. Bu makalede, bilirkişilere ilişkin yasal düzenlemeler, uygulama süreçleri, tarafların hak ve yükümlülükleri ile sıkça sorulan sorular detaylı olarak ele alınmaktadır.
1. Bilirkişilere Uygulanacak Hükümler
CMK m.62, tanıklara ilişkin hükümlerden bilirkişiler hakkında da uygulanabilecekleri belirtir; ancak bilirkişilerin kendine özgü sorumlulukları ve yetki alanları vardır. Örneğin, bilirkişi raporlarında yalnızca teknik ve uzmanlık gerektiren hususlara ilişkin değerlendirme yapılabilir; hukuki nitelendirme veya yargılama kararına ilişkin yorumlar yapamaz (CMK, 2004, m.67/3).
2. Bilirkişinin Atanması ve Görev Alanı
2.1 Atama Süreci
Bilirkişiler, çözümü uzmanlık veya teknik bilgi gerektiren konularda re’sen veya ilgililerin talebi üzerine atanabilir (CMK, 2004, m.63/1). Hukuk öğrenimi görmüş kişiler, yalnızca kendi uzmanlık alanlarında bilirkişi olarak görevlendirilebilir. Genel bilgi veya hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuk bilgisi ile çözümlenebilecek konularda bilirkişiye başvurulamaz.
2.2 Bilirkişilik Listeleri
Bilirkişiler, bölge adliye mahkemeleri tarafından oluşturulan listelerden seçilir (CMK, 2004, m.64/1). Kendi bölgesinde yeterli bilirkişi bulunmayan durumlarda, diğer bölgelerden veya listelerin dışından bilirkişiler de atanabilir; bu kişiler, bölge kuruluna bildirilir (CMK, 2004, m.64/2).
2.3 Bilirkişiye Yemin Verilmesi
Listeye kayıtlı bilirkişiler, “Görevimi adalete bağlı kalarak, bilim ve fenne uygun olarak, tarafsızlıkla yerine getireceğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim” ifadesiyle yemin ederler. Liste dışından görevlendirilenler de atanma mercisi huzurunda bu yemini tekrarlar (CMK, 2004, m.64/5-6).
3. Bilirkişiliği Kabul Yükümlülüğü
Bilirkişilik görevi, özellikle resmi bilirkişilikle atanmış olanlar ve listelerde yer alan uzmanlar için zorunludur (CMK, 2004, m.65). Ayrıca, mesleği veya uzmanlık alanı gereği incelemenin yapılmasını sağlayabilecek kişiler de bilirkişilik görevini kabul etmekle yükümlüdür.
4. Bilirkişinin Görevini Yürütmesi
4.1 İnceleme Süresi ve Görev
Bilirkişiye verilen görevde, incelenecek konu, cevaplandırılacak sorular ve raporun sunulacağı süre açıkça belirtilir. İnceleme süresi temel olarak üç ayı geçemez; özel durumlarda üç ay daha uzatılabilir (CMK, 2004, m.66/1-2).
4.2 Bilgi Toplama ve Soru Sorma Yetkisi
Bilirkişiler, inceleme sırasında şüpheli veya sanık dışındaki kişilerden bilgi alabilir; gerektiğinde hâkim veya savcı aracılığı ile soru sorabilir. Muayene ile görevlendirilen hekim bilirkişiler, bazı durumlarda doğrudan mağdur veya şüpheliye soru yöneltebilir (CMK, 2004, m.66/4-6).
4.3 Bilirkişilik Raporu
Bilirkişi, yaptığı incelemeleri rapor halinde sunar ve vardığı sonuçları açıklar. Birden çok bilirkişi atanmışsa, farklı görüşler de gerekçeleriyle rapora yazılır. Rapor, duruşmada ilgililere sunulabilir veya iadeli taahhütlü mektupla gönderilebilir (CMK, 2004, m.67/1-4).
5. Bilirkişinin Reddi ve Çekinme Hakkı
Bilirkişilerin reddi, hâkimin reddini gerektiren sebeplerle sınırlıdır (CMK, 2004, m.69/1). Şüpheli/sanık veya mağdur, bilirkişinin reddini talep edebilir. Tanıklıktan çekinmeyi gerektiren sebepler bilirkişiler için de geçerlidir; bilirkişi, geçerli bir nedenle görevden çekinebilir (CMK, 2004, m.70).
6. Bilirkişinin Ücreti ve Giderleri
Bilirkişiye, yaptığı inceleme ve harcadığı emek ile orantılı bir ücret ödenir. Bu ücret, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yıllık tarifeye göre belirlenir (CMK, 2004, m.72).
7. Özel Durumlar: Sahte Para ve Değerler
Sahtecilik suçlarında, el konulan para ve değerler asıllarını çıkaran kurumların merkez veya taşra birimlerine incelettirilir. Yabancı devlet paraları hakkında ise yetkili Türk makamlarının görüşü alınır (CMK, 2004, m.73).
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
S: Bilirkişiye rapor hazırlatmak için mutlaka mahkeme kararı mı gerekir?
C: Evet, bilirkişi incelemesi hâkim veya Cumhuriyet savcısı kararıyla yaptırılır; tarafların istemi de bu süreçte dikkate alınır.
S: Bilirkişi raporunda hukuki değerlendirme yapabilir mi?
C: Hayır, bilirkişiler yalnızca teknik ve uzmanlık gerektiren hususlarda görüş bildirebilir, hukuki nitelendirme hâkime aittir.
S: Şüpheli veya mağdur bilirkişiye itiraz edebilir mi?
C: Evet, red ve çekinme hakkı vardır; itiraz gerekçeleri açıklanmalı ve mahkeme tarafından değerlendirilir.
S: Bilirkişi süresinde rapor sunmazsa ne olur?
C: Görev değiştirilebilir ve ilgili belgeler geri alınır. Ayrıca, bilirkişinin hukuki sorumluluğu saklıdır.
Şüpheli/Sanık ve Mağdur İçin Öneriler
- Şüpheli/Sanık: Bilirkişinin raporuna karşı itiraz ve ek inceleme talep hakkınız vardır. Bu süreçte alanında uzman ceza avukatı desteği almak, haklarınızın korunması açısından önemlidir.
- Mağdur/Müşteki: Bilirkişiye bilgi sunma ve raporun tamamlayıcı incelemelerinin yapılmasını talep etme hakkınız vardır. Profesyonel hukuki destek, sürecin doğru yürütülmesini sağlar.
Sonuç
Bilirkişilik, ceza yargılamasında teknik ve uzmanlık gerektiren konuların adil ve güvenilir şekilde aydınlatılmasını sağlayan temel bir mekanizmadır. CMK’daki düzenlemeler, bilirkişinin atanmasından raporunun sunulmasına kadar tüm süreçleri kapsamakta, tarafların hak ve yükümlülüklerini belirlemektedir. Tarafların, haklarını doğru kullanabilmesi için uzman ceza avukatından destek alması hayati öneme sahiptir.
[1] 15/8/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nin 140 ıncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “(ç), (d) ve (e)” ibaresi “(d), (e) ve (f)” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7078 sayılı Kanunun 135 inci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.
[2] 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 43 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bilirkişiler,” ibaresinden sonra gelmek üzere “bilirkişilik bölge kurulu veya bulunduğu yer” ibaresi eklenmiştir.
[3] 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 46 ncı maddesiyle, bu fıkraya “uygulanır” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve durum bilirkişilik bölge kuruluna bildirilir” ibaresi eklenmiştir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.