Hukuki Makaleler

Ceza Muhakemesi Hukukunda Delillerin Ortaya Konulması ve Reddi (5271 sayılı CMK. madde 206): Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

Delillerin ortaya konulması ve reddi

Madde 206 – (1) Sanığın sorguya çekilmesinden sonra delillerin ortaya konulmasına başlanır. (Ek cümleler: 25/5/2005 – 5353/29 md.) Ancak, sanığın tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapılamamış olması, delillerin ortaya konulmasına engel olmaz. Ortaya konulan deliller, sonradan gelen sanığa bildirilir.

(2) Ortaya konulması istenilen bir delil aşağıda yazılı hâllerde reddolunur:

a) Delil, kanuna aykırı olarak elde edilmişse.

b) Delil ile ispat edilmek istenilen olayın karara etkisi yoksa.

c) İstem, sadece davayı uzatmak maksadıyla yapılmışsa.

(3) Cumhuriyet savcısı ile sanık veya müdafii birlikte rıza gösterirlerse, tanığın dinlenmesinden veya başka herhangi bir delilin ortaya konulmasından vazgeçilebilir.

(4) (Mülga: 25/5/2005 – 5353/29 md.)

Ceza Muhakemesi Hukukunda Delillerin Ortaya Konulması ve Reddi (CMK m. 206)

Giriş

Ceza muhakemesi sürecinde delillerin ortaya konulması ve reddi kurumu, adil yargılanma hakkının en temel güvencelerinden biridir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 206. maddesi, sanığın sorgusundan sonra hangi koşullarda delillerin ortaya konulacağını ve hangi durumlarda delillerin reddedilebileceğini düzenlemektedir. Bu düzenleme, hem maddi gerçeğin ortaya çıkarılması hem de yargılamanın gereksiz yere uzatılmasının engellenmesi açısından kritik öneme sahiptir.


1. Delillerin Ortaya Konulmasının Zamanı ve Usulü

CMK m. 206/1’e göre deliller, sanığın sorgusundan sonra ortaya konulur. Ancak sanığın mazeretsiz olarak duruşmaya katılmaması sebebiyle sorgusunun yapılamamış olması, delillerin ortaya konulmasına engel değildir. Bu durumda, sonradan duruşmaya katılan sanığa deliller bildirilir.

Bu düzenleme, sanığın yokluğu sebebiyle yargılamanın tıkanmasını önlemekle birlikte, savunma hakkını zedelememek için sonradan sanığa bilgilendirme yükümlülüğü getirmektedir.


2. Delillerin Reddedilme Sebepleri

CMK m. 206/2’de üç temel red sebebi öngörülmüştür:

2.1. Kanuna Aykırı Elde Edilen Delillerin Reddedilmesi

Türk Ceza Muhakemesi sisteminde “hukuka aykırı delil yasağı” geçerlidir. Anayasa m. 38/6 ve CMK m. 206/2-a gereği kanuna aykırı elde edilen hiçbir delil hükme esas alınamaz. Örneğin, usulsüz telefon dinlemesi, işkence altında alınmış ifade veya hukuka aykırı arama yoluyla elde edilen bulgular reddedilecektir.

2.2. Karara Etkisi Olmayan Delillerin Reddedilmesi

Bir delilin ortaya konulması için ispatlanmak istenen olayın hükme etkili olması gerekir. Karara etkisi olmayan, tali veya ilgisiz delillerin değerlendirilmesi yargılamayı gereksiz yere uzatacağından reddedilir.

2.3. Yargılamayı Uzatma Amacıyla İleri Sürülen Delillerin Reddedilmesi

Delil istemi sadece davayı sürüncemede bırakma amacı taşıyorsa, bu istemin reddi gerekir. Yargıtay içtihatlarında da, yargılamayı uzatma kastıyla yapılan delil taleplerinin reddinin hukuka uygun olduğu belirtilmiştir.


3. Delillerden Vazgeçilmesi

CMK m. 206/3 uyarınca Cumhuriyet savcısı ile sanık veya müdafi birlikte rıza gösterirse, tanığın dinlenmesinden veya başka herhangi bir delilin ortaya konulmasından vazgeçilebilir. Bu düzenleme, tarafların iradesine önem verildiğini göstermektedir.


4. Sanık ve Şüphelinin Hak ve Yükümlülükleri

  • Sanık, aleyhine kullanılan delillerin hukuka uygun olup olmadığını sorgulamalıdır.
  • Kanuna aykırı elde edilen delillere karşı derhâl itiraz edebilir.
  • Delillerin karara etkili olmaması hâlinde, reddedilmesini talep edebilir.
  • Yargılama sürecinde usul hatası yapılmaması için alanında uzman bir ceza avukatından hukuki destek alması kritik önemdedir.

5. Mağdur, Müşteki ve Suçtan Zarar Görenin Hakları

  • Mağdur veya müşteki, lehine olan delillerin ortaya konulmasını talep edebilir.
  • Kanuna aykırı yollarla elde edilen delillerle mağdurun haklarının ihlâl edilmesi durumunda, delil reddini talep edebilir.
  • Yargılamada aktif rol almak ve hak kaybına uğramamak için deneyimli bir ceza avukatından hukuki yardım alması önerilir.

6. Uygulamada Yargıtay’ın Yaklaşımı

Yargıtay kararlarında;

  • Hukuka aykırı elde edilen delillerin reddedilmesi gerektiği,
  • Karara etkisi olmayan delillerin dikkate alınmasının usul ekonomisine aykırı olduğu,
  • Yargılamayı uzatma amacı taşıyan delil taleplerinin kabul edilmemesi gerektiği,
    istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır.

Sonuç

CMK m. 206, adil yargılanma hakkı ve hukuka uygun delil ilkesi açısından önemli bir düzenlemedir. Delillerin ortaya konulması ve reddi süreci hem sanık hem de mağdur açısından kritik hak ve yükümlülükler içermektedir. Bu nedenle yargılamada tarafların hak kaybı yaşamaması adına profesyonel ceza avukatından hukuki destek almaları zorunlu denecek kadar önemlidir.


Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. Hukuka aykırı elde edilen delil her durumda reddedilir mi?
Evet. Anayasa ve CMK gereği, hukuka aykırı deliller hiçbir şekilde hükme esas alınamaz.

2. Sanık duruşmaya katılmazsa deliller sunulabilir mi?
Evet. Sanığın sorgusu yapılamamış olsa da deliller ortaya konulabilir; ancak daha sonra sanığa bildirilmek zorundadır.

3. Mağdur lehine olan bir delilin reddedilmesi mümkün müdür?
Eğer delil hukuka aykırı elde edilmişse veya karara etkisi yoksa reddedilebilir. Ancak mağdurun delil talebi dikkate alınmak zorundadır.

4. Delil reddine karşı itiraz edilebilir mi?
Evet. Delil reddi kararına karşı kanun yollarına başvurmak mümkündür.

5. Bu süreçte avukat tutmak zorunlu mudur?
Zorunlu değildir, ancak hak kaybı yaşanmaması ve delillerin etkin şekilde ileri sürülebilmesi için uzman bir ceza avukatından destek alınması son derece önemlidir.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir