
Suçun mağduru ile şikâyetçinin çağırılması
Madde 233 – (1) Mağdur ile şikâyetçi, Cumhuriyet savcısı veya mahkeme başkanı veya hâkim tarafından çağrı kâğıdı ile çağırılıp dinlenir. (Ek cümleler:8/7/2021-7331/21 md.) Kovuşturma evresine geçildiğinde çağrı kâğıdına iddianame eklenir. Ayrıca, iddianameye ilişkin bilgiler ve duruşma tarihi; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim bilgilerinin dosyada bulunması hâlinde bu araçlardan yararlanılmak suretiyle de bildirilir.
(2) Bu hususta yapılacak çağrı ve zorla getirme bakımından tanıklara ilişkin hükümler uygulanır.[1]
Suçun Mağduru ile Şikâyetçinin Çağırılması (CMK m.233)
Giriş
Ceza muhakemesi sürecinde mağdur ve şikâyetçinin korunması, adil yargılanma hakkı kadar önemlidir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.233, mağdur ve şikâyetçinin usulüne uygun biçimde çağrılmasını ve dinlenmesini düzenlemektedir. Bu hüküm, özellikle iddianamenin tebliği, duruşma hazırlıkları ve tarafların haklarının korunması açısından kritik bir işleve sahiptir.
CMK m.233’ün Hukuki Çerçevesi
CMK m.233’e göre mağdur ve şikâyetçi, Cumhuriyet savcısı, mahkeme başkanı veya hâkim tarafından çağrı kâğıdı ile davet edilir. 2021 yılında yapılan değişiklikle, kovuşturma evresine geçildiğinde iddianamenin çağrı kâğıdına eklenmesi zorunlu hale gelmiştir. Böylece mağdur ve şikâyetçi, isnadın içeriğini doğrudan öğrenmekte ve savunma/hak arama imkânları güçlenmektedir.
Ayrıca çağrı; yalnızca fiziki yollarla değil, telefon, telgraf, faks, e-posta gibi iletişim araçlarıyla da yapılabilmektedir. Bu durum, özellikle mağdurun hızlı bilgilendirilmesi ve yargılamanın makul sürede tamamlanması açısından önemlidir.
Tanıklara İlişkin Hükümlerin Uygulanması
CMK m.233/2 uyarınca mağdur ve şikâyetçinin çağrılması ve zorla getirilmesi bakımından tanıklara ilişkin hükümler uygulanır. Bu düzenleme, mağdurun yargılama sürecine etkin katılımını sağlamakla birlikte, çağrıya uymama halinde zorla getirilme ihtimalini de gündeme getirir.
Mağdur, Şikâyetçi ve Sanık Açısından Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
1. Mağdur / Şikâyetçi Yönünden
- Çağrı kâğıdına eklenen iddianame dikkatle incelenmelidir. Suçlamanın niteliği, deliller ve hukuki dayanaklar bu belgede yer alır.
- Hak kaybı yaşanmaması için duruşmalara katılım önemlidir. Mağdur, katılma talebinde bulunarak davaya müdahil olabilir.
- Haklarını etkin biçimde kullanabilmesi için mağdurun uzman bir ceza avukatından destek alması büyük önem taşır.
2. Şüpheli / Sanık Yönünden
- İddianamenin mağdur/şikâyetçiye tebliği, savunma stratejisinin belirlenmesi açısından sanığın haklarını doğrudan etkiler.
- Sanık, mağdurun beyanlarını sorgulama (çapraz sorgu) hakkına sahiptir.
- Çağrı sürecinde yapılan usulsüzlükler (örneğin iddianamenin eklenmemesi), sanığın adil yargılanma hakkını ihlal edebilir ve bu durum üst mahkemelerce bozma nedeni olabilir.
Yargıtay Uygulaması
Yargıtay, mağdur ve şikâyetçinin usulüne uygun şekilde çağrılmasının, silahların eşitliği ilkesi ve çelişmeli yargılama hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Çağrı kâğıdına iddianamenin eklenmemesi veya usule uygun tebligat yapılmaması, kararın bozulmasına sebep olabilmektedir.
Uzman Ceza Avukatının Önemi
Ceza yargılamasında usule ilişkin küçük bir eksiklik bile davanın seyrini değiştirebilir. Özellikle mağdurun haklarını etkin biçimde kullanabilmesi ve sanığın savunma hakkının korunabilmesi için, deneyimli bir ceza avukatından hukuki destek alınması kritik öneme sahiptir. Avukat; tebligatların usulüne uygun yapılıp yapılmadığını kontrol eder, duruşmalarda hakların etkin biçimde kullanılmasını sağlar ve olası hak ihlallerine karşı yargı yoluna başvurur.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
1. Mağdur çağrıya gitmezse ne olur?
Tanıklara uygulanan hükümler geçerli olduğundan, mağdur çağrıya uymadığı takdirde zorla getirilmesi mümkündür.
2. Çağrı kâğıdına iddianame eklenmezse süreç etkilenir mi?
Evet. İddianamenin eklenmemesi, savunma hakkını zedeleyen ciddi bir usul hatasıdır ve kararın bozulmasına yol açabilir.
3. Mağdur avukat tutmak zorunda mıdır?
Zorunlu değildir; ancak mağdurun haklarını etkin biçimde savunabilmesi için uzman bir ceza avukatından yardım alması şiddetle tavsiye edilir.
4. Sanık, mağdurun beyanlarına nasıl karşı çıkabilir?
Sanık veya müdafii, duruşmada mağdurun beyanlarını sorgulama hakkına sahiptir. Bu hak, adil yargılanmanın temel unsurlarındandır.
Sonuç
CMK m.233, mağdur ve şikâyetçinin yargılama sürecine etkin katılımını sağlamakta ve iddianamenin kendilerine ulaştırılmasını güvence altına almaktadır. Hem mağdur hem de sanık açısından çağrı işlemlerinin usulüne uygun yapılması, adil yargılanma hakkının korunması bakımından kritik öneme sahiptir. Bu süreçte, hak kayıplarının yaşanmaması için uzman ceza avukatı desteği hayati bir rol üstlenmektedir.
[1] 8/7/2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle bu fıkraya “yapılacak çağrı” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve zorla getirme” ibaresi eklenmiştir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.