Hukuki Makaleler

Ceza Muhakemesinde Mağdur ile Şikâyetçinin Davete Uymamaları (5271 sayılı CMK. madde 235): Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

 Mağdur ile şikâyetçinin davete uymamaları

Madde 235 – (1) Mağdur, şikâyetçi veya vekilinin, dilekçelerinde veya tutanağa geçirilmiş olan beyanlarında belirttikleri adresleri tebligata esas alınır.

(2) Bu adrese çıkartılan çağrıya rağmen gelmeyen kimseye yeniden tebligatta bulunulmaz.

(3) Belirtilen adresin yanlışlığı, eksikliği veya adres değişikliğinin bildirilmemesi nedeniyle tebligat yapılamaması hâllerinde adresin araştırılması gerekmez.

(4) Bu kimselerin beyanının alınması zorunlu görüldüğü hâllerde üçüncü fıkra uygulanmaz.

CMK Madde 235: Mağdur ile Şikâyetçinin Davete Uymamaları

Giriş

Ceza muhakemesi hukukunda mağdur, şikâyetçi ve suçtan zarar görenin davet edilmesi, adil yargılanma ilkesinin ve savunma hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 235. maddesi, mağdur veya şikâyetçinin davete uymamaları hâlinde nasıl bir yol izleneceğini düzenlemektedir. Bu düzenleme, özellikle mağdurun haklarının korunması ile yargılamanın makul sürede tamamlanması arasında denge kurmayı amaçlar.


CMK m.235’in Hukuki Çerçevesi

CMK m.235 dört fıkra hâlinde mağdur veya şikâyetçinin çağrıya uymaması ihtimalini düzenlemektedir:

  1. Tebligata Esas Adres: Mağdur, şikâyetçi veya vekilinin dilekçelerinde ya da tutanakta belirttiği adres, tebligat için esas alınır.
  2. Yeniden Tebligat Yasağı: Bu adrese yapılan çağrıya rağmen gelmeyen kimseye yeniden tebligat yapılmaz.
  3. Adresin Yanlış veya Eksik Olması: Belirtilen adresin yanlışlığı, eksikliği ya da değişikliğin bildirilmemesi sebebiyle tebligat yapılamıyorsa adres araştırması yapılmaz.
  4. Beyanın Zorunlu Olduğu Hâller: Ancak, bu kişilerin beyanının alınması zorunlu görülüyorsa üçüncü fıkra uygulanmaz ve gerekli araştırmalar yapılır.

Bu hükümler, yargılamanın hızlandırılması ve tarafların sorumluluklarını yerine getirmesi açısından büyük önem taşır.


Şüpheli/Sanık Açısından Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

  • Şüpheli veya sanık, mağdur ya da şikâyetçinin duruşmaya katılmaması hâlinde aleyhine bir durum oluşmayacağını bilmelidir.
  • Ancak, mağdurun beyanının alınması zorunlu görülürse yargılama süreci uzayabilir.
  • Sanık açısından, savunmanın sağlıklı yapılabilmesi için mağdurun ifadelerinin alınması önemlidir; aksi hâlde eksik soruşturma gerekçesiyle bozma kararları verilebilmektedir.

Mağdur/Şikâyetçi Açısından Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

  • Mağdur ve şikâyetçi, dilekçelerinde verdikleri adresin güncel ve doğru olmasına dikkat etmelidir.
  • Adres değişikliklerinin bildirilmemesi hâlinde, çağrıya uymadıkları varsayılır ve davet yapılmış sayılır.
  • Bu durum mağdurun hak kaybına yol açabilir; örneğin tazminat talepleri veya şikâyetin sürdürülmesi noktasında zayıf duruma düşebilirler.
  • Özellikle cinsel suçlar, aile içi şiddet ve malvarlığına karşı işlenen suçlarda, mağdurun aktif katılımı dava sonucunu doğrudan etkileyebilir.

Yargıtay’ın Görüşü

Yargıtay kararlarında, mağdurun çağrıya rağmen gelmemesi hâlinde yeniden tebligat yapılmaması gerektiği vurgulanmaktadır. Ancak bazı kararlarında, mağdur beyanının alınmasının yargılama açısından zorunlu olması hâlinde, adres araştırmasının yapılmasının hukuka uygun olacağı ifade edilmiştir. Özellikle şiddet suçlarında mağdurun dinlenilmemesi, eksik inceleme sebebiyle bozma nedeni yapılmıştır.


Uzman Ceza Avukatının Önemi

CMK m.235 kapsamında mağdur veya şikâyetçinin davete uymaması, hem sanık hem de mağdur açısından ciddi hak kayıplarına neden olabilir. Bu nedenle:

  • Sanık/savunma tarafı, davanın sürüncemede kalmaması için uzman ceza avukatının hukuki strateji geliştirmesinden yararlanmalıdır.
  • Mağdur/şikâyetçi tarafı, adres bildiriminde hata yapmamak ve davayı etkin şekilde takip edebilmek için profesyonel destek almalıdır.
    Bir ceza avukatının dosyaya hâkimiyeti, hem sürecin hızlanmasına hem de adaletin yerini bulmasına katkı sağlar.

Sık Sorulan Sorular (SSS)

1. Mağdur çağrıya uymadıysa dava düşer mi?
Hayır. Mağdurun çağrıya uymaması davayı düşürmez, ancak hak kayıplarına yol açabilir.

2. Şikâyetçi adresini değiştirdi ama mahkemeye bildirmedi. Ne olur?
Adres araştırması yapılmaz; davet yapılmış sayılır ve şikâyetçi duruşmaya katılamaz.

3. Sanık açısından mağdurun duruşmaya gelmemesi avantaj mıdır?
Her zaman değil. Özellikle mağdurun ifadesi delil bakımından zorunluysa, sanık lehine değil, davanın uzamasına sebep olabilir.

4. Avukatsız bu süreç yürütülebilir mi?
Hukuken mümkündür; ancak hem mağdur hem de sanık açısından ciddi riskler barındırır. Uzman ceza avukatı desteği sürecin adil ve hızlı ilerlemesini sağlar.


Sonuç

CMK m.235, mağdur ve şikâyetçinin davete uymamaları hâlinde uygulanacak usulü düzenlemekte; böylece yargılamanın uzamasının önüne geçmeyi amaçlamaktadır. Ancak mağdurun beyanının alınmasının zorunlu olduğu durumlarda farklı bir yol izlenmektedir. Hem sanık hem de mağdur açısından bu sürecin etkin takibi için uzman ceza avukatı desteği kritik öneme sahiptir.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir