Hukuki Makaleler

Alkollü Araç Kullanmak Suretiyle Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçunda Zamanaşımı (5237 sayılı TCK. madde 179/3, 66): Ceza Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma[1]

Madde 179- (1) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, dört aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.[2]

(3) Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.


[1] 4/6/2025 tarihli ve 7550 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “üç aydan” ibaresi “dört aydan” ve üçüncü fıkrasında yer alan “yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.” ibaresi “altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde değiştirilmiştir.

[2] 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkraya “idare eden kişi,” ibaresinden sonra gelmek üzere “üç aydan” ibaresi eklenmiştir.

TCK 179 Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu ve Zamanaşımı

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 179. maddesinde düzenlenmiştir. Özellikle alkollü araç kullanma, uyuşturucu etkisi altında araç kullanma veya kişilerin hayatı, sağlığı ve malvarlığı açısından tehlike yaratacak şekilde araç sevk ve idaresi bu suçun temelini oluşturur.

Suçun niteliği ve zamanaşımı süreleri, yargılama sürecinde en çok merak edilen konular arasındadır. Bu yazıda, TCK 179 kapsamında öngörülen yaptırımlar, dava zamanaşımı süreleri, şüpheli ve sanıkların bilmesi gereken hususlar ile uzman ceza avukatının önemi ele alınmaktadır.


TCK 179. Madde – Suçun Düzenlenişi

TCK’nın 179. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları şu şekildedir:

  • İkinci Fıkra: Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, dört aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Üçüncü Fıkra: Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde olmasına rağmen araç kullanan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Zamanaşımı Süreleri

TCK’nın 66. maddesi uyarınca:

  • Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
  • TCK’nın 67/4. maddesi gereğince, zamanaşımını kesen nedenler varsa bu süre en fazla 12 yıla kadar uzayabilir.

Dolayısıyla, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu bakımından:

  • Asli dava zamanaşımı süresi: 8 yıl
  • Kesintili dava zamanaşımı süresi: 12 yıl

Zamanaşımı süresinin dolması hâlinde, mahkeme re’sen kamu davasının düşmesine karar verir.


Şüpheli ve Sanıklar İçin Önemli Hususlar

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ile karşılaşan şüpheli veya sanıkların dikkat etmesi gereken bazı kritik noktalar vardır:

  1. İfade Aşaması: Polis veya savcılık ifadesinde mutlaka hukuki destek alınmalıdır. Yanlış veya eksik beyanlar ilerleyen aşamalarda aleyhe kullanılabilir.
  2. Delillerin İncelenmesi: Alkol raporları, kamera kayıtları ve tutanaklardaki usul hataları mutlaka değerlendirilmelidir.
  3. Zamanaşımı İtirazı: Zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı uzman bir ceza avukatı tarafından kontrol edilmeli, dolmuşsa mahkeme önünde ileri sürülmelidir.
  4. Savunma Stratejisi: Her dosya kendine özgüdür. Sanığın ehliyet durumu, trafik kazası olup olmadığı, alkol oranı gibi unsurlar savunmayı doğrudan etkiler.

Uzman Ceza Avukatının Önemi

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda çoğu zaman sanıklar, olayın “sıradan bir trafik ihlali” olduğunu düşünerek gerekli savunmayı yapmamaktadır. Ancak TCK 179 kapsamında öngörülen yaptırımlar hapis cezasına kadar gidebilmektedir.

Bir uzman ceza avukatı:

  • Delillerin usule uygun toplanıp toplanmadığını inceler.
  • Zamanaşımı süresini kontrol eder ve düşme ihtimalini değerlendirir.
  • Mahkemede en etkili savunma stratejisini geliştirir.
  • Şüpheli veya sanığın haklarını en üst düzeyde korur.

Bu nedenle, sürecin başından itibaren alanında deneyimli bir ceza avukatının hukuki yardımını almak son derece önemlidir.


Sık Sorulan Sorular (SSS)

1. TCK 179 kapsamında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu nedir?
Alkol, uyuşturucu veya başka nedenlerle emniyetli araç kullanamayacak durumda araç kullanmak ya da kişilerin hayatını, sağlığını ve malvarlığını tehlikeye sokacak şekilde araç sevk ve idare etmektir.

2. Bu suçun cezası nedir?
04/06/2025 tarihli ve 7550 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle yapılan değişiklikle bu suçun cezası altı aydan iki yıla kadar hapis cezası olarak öngörülmüştür.

3. Zamanaşımı ne kadardır?
Asli zamanaşımı süresi 8 yıl, kesintili zamanaşımı süresi ise 12 yıldır.

4. Zamanaşımı dolduğunda ne olur?
Mahkeme, re’sen zamanaşımı süresinin dolduğunu tespit eder ve kamu davasının düşmesine karar verir.

5. Bu süreçte avukat tutmak zorunlu mudur?
Her ne kadar zorunlu olmasa da, hapis cezası ihtimali bulunduğu için uzman ceza avukatı ile sürecin yürütülmesi son derece önemlidir.


Sonuç

TCK 179 kapsamında düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, basit bir trafik ihlali değildir ve ciddi yaptırımlara yol açabilir. Zamanaşımı süreleri, delillerin değerlendirilmesi ve doğru savunma stratejisi davanın seyrini doğrudan etkiler.

Bu nedenle, böyle bir suçlamayla karşılaşıldığında alanında uzman bir ceza avukatından hukuki destek almak en doğru adımdır.

Yargıtay Görüşü

A. İlgili Mevzuat ve Ön Soruna İlişkin Açıklamalar
TCK’nın “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin suç tarihi (11.08.2015) itibarıyla yürürlükte bulunan ikinci ve üçüncü fıkraları;
“…
Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiş olup 02.12.2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 16. maddesiyle TCK’nın 179. maddesinin ikinci fıkrasına ” idare eden kişi,” ibaresinden sonra gelmek üzere “üç aydan” ibaresi eklenerek madde son hâlini almıştır.
TCK’nın 66. maddesinde; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça kamu davasının maddede yazılı sürelerin geçmesiyle ortadan kalkacağı düzenlenmiş, aynı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda bu sürenin 8 yıl olacağı hüküm altına alınmıştır.
Zamanaşımını kesen sebepler ise TCK’nın 67. maddesinin 2. fıkrasında sayılmış, aynı maddenin 3 ve 4. fıkralarında, kesen bir nedenin varlığı hâlinde zamanaşımının, kesilme gününden itibaren yeniden işlemeye başlayacağı ve ilgili suça ilişkin olarak kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzayacağı düzenlenmiştir. Dava zamanaşımını kesen birden fazla nedenin bulunması hâlinde son kesme nedeninin gerçekleştiği tarih esas alınacaktır.
Yargılama yapılmasına engel olup davayı düşüren hâllerden biri olan dava zamanaşımının yargılama sırasında gerçekleşmesi hâlinde, Yerel Mahkeme ya da Yargıtay, re’sen zamanaşımı kuralını uygulayarak kamu davasının düşmesine karar verecektir.
B. Ön Soruna İlişkin Değerlendirme
Sanığa isnat edilen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun yaptırımı, suç tarihinde yürürlükte olan TCK’nın 179. maddesinin ikinci fıkrasında iki yıla kadar hapis cezası olarak düzenlenmiştir. Buna göre, TCK’nın 66/1-e maddesi uyarınca bu suçun asli dava zamanaşımı süresi sekiz yıl, aynı Kanun’un 67/4. maddesi göz önüne alındığında kesintili dava zamanaşımı süresi ise on iki yıldır.
Daha ağır cezayı gerektiren başka suçları oluşturma ihtimali bulunmayan ve 11.08.2015 tarihinde gerçekleştirdiği iddia edilen eylemle ilgili olarak, sanık hakkında dava zamanaşımını kesen en son işlem 02.12.2015 tarihli mahkûmiyet hükmü olup bu tarihten sonra dava zamanaşımını kesen veya durduran başkaca bir nedene rastlanmadığı gözetildiğinde, TCK’nın 66/1-e maddesindeki sekiz yıllık asli dava zamanaşımı süresi, Ceza Genel Kurulunun inceleme tarihinden önce 02.12.2023 tarihinde dolmuş bulunmaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle bozulmasına, ancak yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmelidir. (Ceza Genel Kurulu 2023/463 E.,  2025/15 K.)

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir