
Askerî tesisleri tahrip ve düşman askerî hareketleri yararına anlaşma
Madde 307- (1) Devletin silahlı kuvvetlerine ait olan veya hizmetine verilmiş bulunan kara, deniz ve hava ulaşım araçlarını, yolları, müesseseleri, depoları ve diğer askerî tesisleri, bunlar henüz tamamlanmamış bulunsalar bile, kısmen veya tamamen tahrip eden veya geçici bir süre için olsa bile kullanılmayacak hale getiren kişiye, altı yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Suçun;
a) Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin çıkarı için işlenmiş olması,
b) Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş kudret ve yeteneğini veya askerî hareketlerini tehlikeye koymuş olması,
halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
(3) Tahrip veya kullanılamaz hale gelme, birinci fıkrada belirtilen bina, tesis veya eşyayı elinde bulunduran veya korumak ve gözetlemekle yükümlü olan kimsenin taksiri sonucunda meydana gelmiş veya bu nedenle suçun işlenmesi kolaylaşmış ise, bu kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(4) Savaş zamanında Türkiye Devleti zararına olmak üzere, düşman askerî hareketlerini kolaylaştırmak veya Türkiye Devletinin askerî hareketlerine zarar vermek maksadıyla yabancıyla anlaşan veya anlaşma olmasa da aynı sonuçları meydana getirmeye yönelik fiilleri işleyen kişiye on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir.
(5) Dördüncü fıkrada tanımlanan fiil sonucunda, düşman askerî hareketleri fiilen kolaylaşmış veya Türk Devletinin askerî hareketleri zarar görmüş ise faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir.
(6) Dört ve beşinci fıkralarda yazılı suçları işleyen kimse ile anlaşan yabancıya da aynı ceza verilir.
(7) Yukarıdaki fıkralarda yazılı fiillerin Türkiye Devleti ile aralarında savaş için ittifak veya iştirak olan devlet zararına olarak Türkiye’de işlenmesi halinde de bu madde hükümleri uygulanır.
MADDE GEREKÇESİ
Bu madde ile;
a) askerî tesislerin tahribi,
b) savaş zamanında düşman askerî hareketlerini kolaylaştırma ve bu suçlarla ilgili diğer fiiller
cezalandırılmaktadır.
Maddenin birinci fıkrasında Devletin silâhlı kuvvetlerine ait veya bu kuvvetlerin hizmetine verilmiş kara, deniz ve hava ulaşım araçlarının,yolların, müesseselerin, depoların, diğer askerî tesislerin kısmen veya tamamen tahribi veya kullanılmayacak hâle getirilmesi suç hâline getirilmiştir.
Bu fıkrada tanımlanan suç, mala zarar verme suçunun özel bir şeklini oluşturmaktadır.
İkinci fıkrada ise, suçun ağırlaştırıcı nedenleri gösterilmiştir.
Üçüncü fıkrada, bu tesislere zarar vermeye taksirle neden olma ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.
Maddenin dördüncü fıkrasında ise korunan yarar, savaş zamanında Türkiye Devletinin askerî hareketlerine zarar verici fiilleri engellemek ve böylece Devletin savaş çabalarını korumaktır.
Bu fıkrada tanımlanan suçun maddî unsuru, yabancıyla anlaşmak veya anlaşma olmasa da bu maksada yönelik fiilleri işlemektir.
Maddî unsuru oluşturan iki hareketten birisinin Türkiye Devletinin zararına olmak üzere düşman hareketlerini kolaylaştırmak veya Türkiye Devletinin hareketlerine zarar vermek maksadıyla yapılmış bulunması gerekmektedir. O hâlde bu maksatla anlaşma yapmak suçun oluşması için yeterlidir. Anlaşma sonucu düşman askerî hareketleri fiilen kolaylaşmış veya Türkiye Devletinin askerî hareketleri zarar görmüş ise ceza artırılarak verilecektir. Anlaşma olmadan bu neticeleri meydana getirmeye yönelik fiillerin işlenmesi hâlinde de, suçun oluşması için, söz konusu neticelerin meydana gelmesine ihtiyaç yoktur. Bu hâlde de neticenin meydana gelmiş olması beşinci fıkra hükmünce, ağırlaştırıcı neden sayılacaktır.
Suçun faili vatandaş veya yabancı olabilir. Fiil, anlaşma maddî unsurunun gerçekleşmesi suretiyle işlendiği takdirde çok failli bir suç teşkil edecektir. Bununla birlikte her türlü duraksamayı gidermek için, maddenin altıncı fıkrasında anlaşan yabancıya da aynı cezanın verileceği belirtilmiştir.
Maddenin son fıkrasına göre, bu maddede tanımlanan suçların Türkiye Devleti ile aralarında savaş için ittifak veya iştirak olan devlet zararına olarak Türkiye’de işlenmesi hâlinde de, bu madde hükümleri uygulanacaktır.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
307. Madde 129 – (Değişik: 11/6/1936 – 3038/1 md.)
Harp zamanında Türkiye Devleti zararına düşmanın askeri hareketlerini kolaylaştırmak veya Türkiye Devletinin askeri hareketlerine zarar vermek maksadile yabancı ile anlaşan veyahut bu maksadlara matuf fiiller işliyen kimse on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır. Maksadı hasıl olursa (Değişik İbare: 14/7/2004 – 5218/1 md.) ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası verilir.
Harp zamanında düşman Devlete iaşe maddeleri veya Türkiye Devletinin zararına kullanılabilecek sair şeyler veren kimse bunları bilvasıta vermiş olsa bile beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
Harp zamanında düşman Devlet lehine yapılan istikrazlara ve her ne suretle olursa olsun tediyelere iştirak eden veya buna müteallik muameleleri kolaylaştıran kimse beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
Harp zamanında ve ikinci fıkrada yazılı haller haricinde nerede bulunursa bulunsun düşman Devlet tebaasile veyahut düşman Devlet topraklarında oturan diğer kimseler ile bilvasıta olsa dahi, ticaret yapan yurddaş veya Türkiyede bulunan yabancı iki seneden on seneye kadar ağır hapis ve bin liradan aşağı olmamak üzere eşya değerinin beş misline müsavi ağır para cezasile cezalandırılır.
İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri fiili hariçte işliyen yabancılar hakkında tatbik olunmaz.
Madde 131 – (Değişik: 11/6/1936 – 3038/1 md.)
Askeri olan veya Devletin müsellah kuvvetlerinin hizmetine tahsis edilmiş bulunan gemileri, hava vasıtalarını, nakil vasıtalarını, yolları müesseseleri, depoları ve diğer askeri tesisatı bunlar henüz ikmal edilmemiş olsalar bile kısmen veya tamamen velev muvakkat bir zaman için olsun tahrib eden veya kullanılmıyacak bir hale getiren kimse sekiz seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
Aşağıdaki hallerde (Değişik İbare: 14/7/2004 – 5218/1 md.) ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası verilir:
1 – Fiil, Türkiye ile harp halinde bulunan bir Devletin menfaati için işlenmiş olursa,
2 – Fiil Devletin harp hazırlıklarını veya harp kudret ve kabiliyetini veya askeri hareketlerini tehlikeye koymuş ise.
Fiil bunları elinde bulunduran veya muhafazası veyahut nezareti ile mükellef olan kimsenin kusuru neticesi vukua gelmiş veya sadece kolaylaşmış olursa o kimse hakkında bir seneden beş seneye kadar ağır hapis cezası hükmolunur.
AÇIKLAMALAR
Askerî Tesisleri Tahrip ve Düşman Askerî Hareketleri Yararına Anlaşma Suçu
Özet
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 307. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin silahlı kuvvetlerine ait kara, deniz ve hava ulaşım araçları, askerî tesisler ve diğer stratejik unsurların tahrip edilmesini ve bu fiillerin düşman askerî hareketleri lehine kullanılmasını suç olarak düzenlemektedir. Bu makalede, suçun unsurları, cezaî yaptırımları, mağdur ve suç isnat edilen kişilerin hak ve yükümlülükleri ayrıntılı biçimde ele alınmakta, ayrıca alanında uzman ceza avukatından profesyonel destek almanın önemi vurgulanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: TCK 307, askerî tesis, tahrip, düşmanla işbirliği, ceza hukuku, Türkiye
I. Hukuki Çerçeve
1. TCK m.307 Hükümleri ve Amaç
TCK m.307, devletin silahlı kuvvetlerine ait veya hizmetine verilmiş araç ve tesislerin tahrip edilmesini ve bu eylemlerin düşman lehine kullanılmasını suç olarak tanımlamaktadır. Suçun amacı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin askerî kudretini ve savaş hazırlıklarını korumak, stratejik tesislerin güvenliğini temin etmektir.
2. Suçun Unsurları
TCK m.307 kapsamında suçun oluşması için şu unsurlar gereklidir:
- Maddi unsur: Kara, deniz ve hava ulaşım araçları, yollar, depolar ve diğer askerî tesislerin kısmen veya tamamen tahrip edilmesi ya da geçici olarak kullanılamaz hale getirilmesi.
- Manevi unsur: Failin, eylemin devletin askerî hareketlerine zarar vermek veya düşman lehine katkı sağlamak amacını taşıması.
- Nitelikli haller: Suçun savaş zamanında veya Türkiye ile savaş hâlinde olan bir devletin lehine işlenmesi, askerî hareketlerin tehlikeye girmesi, ağırlaştırılmış cezayı gerektirir.
II. Cezai Yaptırımlar
Fıkra | Hüküm | Cezai Sonuç |
1 | Tesisleri tahrip eden veya kullanılmaz hale getiren kişi | 6–12 yıl hapis |
2 | Türkiye ile savaş halinde olan devlet lehine işlenmiş veya askerî hareketleri tehlikeye atan fiiller | Ağırlaştırılmış müebbet hapis |
3 | Taksir sonucu tahrip veya kullanılamaz hale gelme | 1–5 yıl hapis |
4 | Düşman lehine anlaşma veya fiil | 10–15 yıl hapis |
5 | Fiilin sonucu olarak düşman askerî hareketleri kolaylaşmış veya devletin hareketleri zarar görmüş | Ağırlaştırılmış müebbet hapis |
III. Suçtan Etkilenen Tarafların Hak ve Yükümlülükleri
1. Suç İsnat Edilen Kişiler
- Hak ve savunma: Suç isnadıyla karşılaşan kişi, kendisine yöneltilen suçlamalara karşı savunma yapma hakkına sahiptir.
- Uzman desteği: Alanında uzman ceza avukatından hukuki danışmanlık alınması kritik öneme sahiptir. Avukat, suçun unsurlarını, delil değerlendirmesini ve ceza indirimine ilişkin stratejileri yönetir.
- İfade ve delil hazırlığı: Failin ifade verirken dikkatli olması, suçun manevi unsurunun çürütülmesine yönelik savunma geliştirmesi gerekir.
2. Mağdur ve Müştekiler
- Bildirim yükümlülüğü: Askerî tesislerde görevli veya devlet adına sorumluluğu olan kişiler, suç teşkil eden fiilleri derhal yetkili makamlara bildirmelidir.
- Delil toplama: Mağdur, suçun meydana gelmesi veya sonuçlarının tespiti için görgü tanıkları, kayıtlar ve belgelemeler yoluyla delil toplamalıdır.
- Hukuki destek: Mağdurlar, suçun cezai takibinde aktif rol almak ve tazminat taleplerini desteklemek için ceza hukuku alanında uzman avukat desteği almalıdır.
IV. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru 1: TCK m.307 kapsamındaki suçlarda taksirli davranış ceza sorumluluğunu nasıl etkiler?
Cevap: Suçun taksirli işlenmesi hâlinde ceza 1–5 yıl hapis ile sınırlandırılmıştır; failin kastı bulunmadığı için ağırlaştırılmış müebbet söz konusu olmaz.
Soru 2: Yabancı devletle anlaşma sonucu fiilin meydana gelmesi cezayı nasıl değiştirir?
Cevap: Düşman lehine fiilin sonuç doğurması hâlinde ağırlaştırılmış müebbet hapis uygulanır.
Soru 3: Suç isnat edilen kişi ne zaman avukat desteği almalıdır?
Cevap: Suç isnadı ilk aşamadan itibaren avukat desteği alınmalıdır; özellikle soruşturma ve kovuşturma sürecinde hak kaybını önler.
Soru 4: Mağdur hangi adımları öncelikle atmalıdır?
Cevap: Suçu yetkili makamlara derhal bildirmek, delilleri korumak ve hukuki danışmanlık almak öncelikli adımdır.
V. Sonuç ve Öneriler
TCK m.307, Türkiye Cumhuriyeti’nin askerî güvenliğini ve stratejik çıkarlarını korumayı hedefleyen ağır ve ciddi bir suç düzenlemesidir. Suç isnadıyla karşılaşan kişiler için erken hukuki destek almak hayati önem taşır. Aynı şekilde, mağdurların da delilleri güvence altına alması ve yetkili mercilere başvurması gerekmektedir. Her iki taraf için de alanında uzman ceza avukatı desteği, hukuki süreçlerin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.