
Bir Suçu İşleyememekten Dolayı Duyulan İnfialle Öldürme (TCK m. 82/1-i)
Özet:
Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 82/1-i, failin işleyemediği bir suç nedeniyle duyduğu infialle mağduru öldürmesini suç kapsamına almaktadır. Bu makalede, suç tipinin hukuki niteliği, suçun manevi unsuru, teşebbüs ve iştirak boyutları, mağdur ve şüpheli açısından dikkat edilmesi gerekenler ve uygulamada dikkat çeken hususlar Yargıtay içtihatları ışığında incelenmektedir.
Anahtar Kelimeler: TCK 82/1-i, infialle öldürme, ceza hukuku, teşebbüs, iştirak, mağdur hakları
1. Giriş
TCK m. 82/1-i, 08.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanun ile eklenen bir düzenlemedir. Bu bent, failin başka bir suçun işlenmesini tamamlayamaması sonucu infiale kapılması ve mağduru öldürmesini konu almaktadır. Maddenin düzenlenme amacı, infiale yol açan suç ile öldürme suçunu ayrı ayrı değerlendirmek ve her iki suçun cezalandırılmasını öngörmektir.
2. Suçun Hukuki Niteliği
2.1. Suçun Tanımı ve Kapsamı
Bu suç tipinde, failin infiale kapılmasına yol açan ilk suçun kasten işlenebilen bir suç olması gerekir. İlk suç icra aşamasına başlanmış ancak çeşitli nedenlerle tamamlanamamıştır. Öldürme suçunun mağduru, infiale neden olan suç ile aynı kişi olabileceği gibi farklı bir kişi de olabilir. Suçlar arasında araç-amaç ilişkisi bulunmamaktadır.
2.2. Manevi Unsur
Suçun manevi unsuru genel kasttır. Fail, infiale kapılmasına neden olan olay ile ölüm neticesini bilerek ve isteyerek gerçekleştirmelidir.
2.3. Suça Teşebbüs ve İştirak
TCK m. 35 ve 37 uyarınca, failin teşebbüs aşamasında kalması ve başkalarıyla birlikte hareket etmesi mümkündür. Çok failli suçlar, iştirak kapsamında değerlendirilebilir.
YARGITAY UYGULAMASI
Bent, 08.07.2005 tarihinde yürürlüğe girecek şekilde 5377 sayılı Yasa’nın 9. maddesi ile Kanun’a eklenmiştir.
Bentte düzenlenen suç tipi, tıpkı maddenin (h) bendinde düzenlenen suç gibi, öldürme eyleminden başka bir suçun olması gerektiğine işaret etmektedir. Bu suç işlenemediğinden dolayı fail infiale kapılmakta ve mağduru öldürmektedir. Suç tipinin niteliği gereği, infiale neden olan ilk suçun kasten işlenebilen bir suç olması, bu suçun icrasına başlanması fakat bitirilememesi gerekmektedir. Her iki suçun mağduru aynı kişi olabileceği gibi farklı kişiler de olabilir. İki suç arasında araç suç-amaç suç ilişkisi yoktur.
Şüphesiz ki fail, infiale konu işleyemediği suç ile öldürme suçunun mağduru arasında bir bağlantı kurmaktadır. Bu bağlantı, öldürme suçunun mağdurunun aktif hareketleri ile ilk suçun işlenmesine engel olmasıdır. Fail, mağdurun varlığını, fiziken orada bulunmasını, suç işlemeye engel görüyorsa ve bu nedenle öldürmüşse, maddenin (h) bendinde yazılı “suçun işlenmesini kolaylaştırma ya da yakalanmama” amacıyla öldürme suçundan cezalandırılmalıdır. Failin, suçu işleyememekten duyduğu infialle ve yakalanmamak, suç kanıtlarını ortadan kaldırmak amacıyla mağduru öldürmesi haline, 82. maddenin (i) ve (h) bentlerinin birlikte uygulanması mümkündür.
İşlenemediği için infiale konu olan suç ile öldürme suçu, birbirinden bağımsızdır ve ayrı ayrı cezalandırılmalıdır. İnfiale neden olan suç için de mümkün olduğu kadar dava açılıp, yargılamanın, kanıtların değerlendirilmesi, suça vasıf verilmesi için birlikte yürütülmesi gerekmektedir.
Suçun manevi unsuru genel kasttır. Suça teşebbüs ve iştirak mümkündür.
KONU İLE İLGİLİ YARGITAY BİRİNCİ CEZA DAİRESİ KARARLARI
“Oluşa ve dosya kapsamına göre; olaydan önce mağdur Muhammet’in işlettiği barda çalışan Servet’in, bir müşteriyi yaralamaktan dolayı tutuklandığı, Servet’in hemşehrisi olduğunu söyleyen sanık Orhan’ın, olayın sorumlusu olarak gördüğü mağdur Muhammet’ten “Servet’i polise teslim eden sizsiniz, bedelini ödeyeceksiniz” diyerek para istediği, olay günü, sanığın, barda bulunmayan mağdur Muhammet’in akrabası olan tanık Ercan’dan “vururum, öldürürüm, Servet içeriden çıkmazsa bunun bedelini ödeyeceksiniz, bir sürü masraf yaptım” diyerek para istediği, barda bulunanların araya girmesi ve tanık Ercan’ın para vermemesi üzerine tehditlerine devam ederek bardan ayrıldığı, bir süre sonra geri gelen sanık Orhan’ın, para verilmemesi nedeniyle tartıştığı ve kendisini engelleyen mağdur Mehmet Akif’e “savaşçıyım, savaşırım” diyerek tabanca ile iki el ateş ederek yaraladığı olayda; …. Sanığın, işlemeyi kastettiği yağma suçunu tamamlayamamasından duyduğu infialle mağdur Mehmet Akif’i öldürmeye teşebbüs ettiği anlaşıldığından, sanık hakkında TCK’nın 82/1-i, 35, 62. maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde TCK’nın 81,35, 62 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,” (1.CD. 2013/491 E.- 2013/3830 K.)
“Sanık ve yanından bulunan arkadaşlarının yağma amacıyla mağdurun ağabeyine ait olan işyerine geldikleri, sanığın tabanca ile ateş ederek, yanında bulunanların ise sopa ile işyerinde bulunan eşyalara zarar verdikleri, sanığın, mağdurun ağabeyi olan Mustafa’yı elinde bulunan tabancanın kabzesi ile kafasına vurmak suretiyle darp ettiği sırada mağdurun içeri girerek sanık ve yanındakilere engel olmak istemesi üzerine sanığın etkili mesafeden hedef gözeterek mağdura doğru ateş edip, mağduru sağ memenin 1.5 cm yakınında giriş, sağ kürek kemiği alt ucu hizasında çıkış deliği olacak, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve yaşamsal tehlike geçirecek şekilde yaraladığı, olay yerine tesadüfen gelen polis memuru Hüseyin’in müdahale etmesi ve sanığın elinden tabancayı alması üzerine sanığın eylemine devam edemediği olayda; hedef gözeterek etkili mesafeden, öldürmeye elverişli alet ile ateş eden sanığın fiili ile açığa çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu, yağma suçunu işleyememekten duyduğu infialle eylemi gerçekleştirdiği, bu nedenle sanığın TCK nun 82/1-i, 35, 53. maddeleri ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin suç vasfında hata edilerek yazılı şekilde silahla yaralama suçundan hüküm kurulması,” (1.CD. 2013/2525 E. – 2013/5545 K.)
“Oluşa ve dosya içeriğine göre, Ziraat Bankası Çaldıran Şubesinde hizmetli olarak çalışan sanığın, mesai saati bitiminden sonra diğer personel ile birlikte çalışmaya devam ettiği sırada, elektrik kesintisi olması ve bankadaki jeneratörün devre dışı kalması nedeniyle güvenlik görevlisi olarak görev yapan maktul Önder ile beraber jeneratör odasına gittikleri, sanığın bankada bulunan paraları yağma amacıyla, yanında bulundurduğu bıçakla maktule vurarak belindeki tabancayı aldığı, sesleri duyup jeneratör odasına gelen banka müdürü mağdur Celal’in başına maktulden aldığı tabancayı dayadığı ve mağdurla birlikte diğer personelin bulunduğu bölüme gelerek bankadaki paraları almak istediğini söylediği, bu yönde banka personeli olarak görev yapan maktul Ufuk’a diğer personelin ağzını bantlaması için talimat verdiği, ancak paraları alamadan acil durum yardım düğmesine basılması nedeniyle olay yerine gelen kolluk kuvvetlerini fark etmesi üzerine “polise haber verdiniz ben de sizin hepinizi öldüreceğim” diyerek maktul Ufuk’u öldürdüğü, mağdurları yaraladığı, sonrasında içeriye girmeyi başaran kolluk kuvvetinin müdahalesiyle yakalanıp yağma eylemini tamamlayamadığı olayda;
Sanığın, bankanın güvenliğini sağladığını bildiği ve kamu görevlisi olarak görev yapan maktul Önder’i yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ve yağma suçunu işlemek amacıyla öldürdüğü, sonrasında kolluk kuvvetlerinin müdahalesiyle işlemeyi kastettiği yağma suçunu tamamlayamamasından duyduğu infialle de maktul Ufuk’u öldürdüğü anlaşıldığından;
Sanığın, maktul Önder’i öldürme suçundan TCK’nın 82/1-h ve g bent1eri, maktul Ufuk’u öldürme suçundan TCK’nın 82/1-i bendi uyarınca cezalandırılması yerine, suçların niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde maktul Önder’i öldürme suçundan 82/1-h, maktul Ufuk’u öldürme suçundan 81. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi” ( 1.CD. 2012/10 E. – 2012/7900 K. )
“Sanığın, caminin içerisinde oturmakta olan mağdur Seyfullah’ın yanına yaklaşarak tabanca ile bir el ateş edip, mağduru yaraladıktan sonra olay yerinden ayrıldığı sırada, mağdurun hastaneye götürülmesi amacıyla araba bulmak için camiden koşarak çıkan mağdurun yiğeni maktul Ali’nin peşinden geldiğini düşünerek maktule doğru hedef gözeterek ateş edip öldürdüğü olayda; oluşa göre sanığın eyleminin kasten öldürme suçunu oluşturduğu, bir suçu işleyememekten duyulan infialle öldürme suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde bir suçu işleyememekten duyulan infialle öldürme suçundan hüküm kurulması” (1.CD. 2010/7234 E. – 2012/4528 K. )
3. Uygulamada Önemli Hususlar
3.1. Failin Ölçülü Cezalandırılması
İşlenemeyen suç nedeniyle infiale kapılma ve öldürme eylemi bağımsız suçlar olarak cezalandırılmalıdır. Bu nedenle, infiale neden olan suçun da dava konusu edilmesi ve yargılamanın kanıtlarla birlikte yürütülmesi gerekmektedir.
3.2. Suçun Objektif ve Nedensellik Unsuru
Fail, öldürme neticesini mağdurun aktif engelleyici hareketleri nedeniyle gerçekleştirmiştir. Suç ile mağdur arasındaki bağlantı, öldürme eylemini fiilen tetikleyen etkileşim üzerinden değerlendirilmelidir.
4. Şüpheli/Sanık ve Mağdur Açısından Yapılması Gerekenler
4.1. Şüpheli/Sanık
- Derhal bir ceza avukatından hukuki destek almalıdır.
- Suçun işlenememesine yol açan olaylar ve kendi beyanları titizlikle kayıt altına alınmalıdır.
- Soruşturma aşamasında ifade verirken, suçun unsurlarını ve kendi kastını net bir şekilde açıklamalıdır.
4.2. Mağdur/Zarar Gören/Müşteki
- Derhal kolluk kuvvetlerine başvurarak suç duyurusunda bulunmalıdır.
- Olayla ilgili delilleri, tanık bilgilerini ve varsa görüntü kayıtlarını muhafaza etmelidir.
- Hukuki haklarını korumak için alanında uzman ceza avukatı ile çalışmalıdır.
5. Sıkça Sorulan Sorular
Soru 1: İşlenemeyen suç nedeniyle öfkeye kapılmak her zaman TCK m. 82/1-i kapsamında mı cezalandırılır?
Cevap: Hayır. Suçun işlenememesi ve infialin sonucu doğrudan ölüm ile bağlantılı olmalıdır.
Soru 2: Mağdurun eylemi failin infialini haklı çıkarır mı?
Cevap: Hayır. Ölüm neticesi her durumda bağımsız bir suç olarak değerlendirilir.
Soru 3: İlk suç ile öldürme arasında zorunlu bir araç-amaç ilişkisi var mı?
Cevap: Hayır. Maddenin düzenlenme amacı iki suçu birbirinden bağımsız olarak cezalandırmaktır.
6. Sonuç ve Öneriler
TCK m. 82/1-i, ceza hukuku bakımından infiale dayalı öldürme suçunu özel olarak düzenlemektedir. Suçun işlenememesi, failin infiale kapılması ve ölüm neticesi hukuken bağımsız suçlar olarak ele alınmalıdır. Hem şüpheli/sanık hem de mağdurun haklarını koruması, olayın detaylı ve hukuki bir perspektifle değerlendirilmesi için alanında uzman ceza avukatı desteği zorunludur.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.