Hukuki Makaleler

Ceza Muhakemesi Hukukunda Delillerin Tartışılması (5271 sayılı CMK. madde 216): Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

Delillerin tartışılması

Madde 216 – (1) Ortaya konulan delillerle ilgili tartışmada söz, sırasıyla katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve müdafiine veya kanunî temsilcisine verilir.

(2) Cumhuriyet savcısı, katılan veya vekili, sanığın, müdafiinin veya kanunî temsilcisinin açıklamalarına; sanık ve müdafii ya da kanunî temsilcisi de Cumhuriyet savcısının ve katılanın veya vekilinin açıklamalarına cevap verebilir.

(3) Hükümden önce son söz, hazır bulunan sanığa verilir. (Ek cümle: 15/8/2017-KHK-694/148 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/143 md.) Bu aşamada zorunlu müdafiin hazır bulunmaması hükmün açıklanmasına engel teşkil etmez.

Ceza Muhakemesi Hukukunda Delillerin Tartışılması (CMK m.216)

Giriş

Ceza yargılamasında maddi gerçeğe ulaşılabilmesi için, ortaya konulan tüm delillerin adil yargılanma hakkı çerçevesinde tartışılması büyük önem taşır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 216. maddesi, delillerin tartışılması sürecini düzenleyerek, tarafların açıklama ve itirazlarını sırasıyla sunmalarına imkân tanır. Bu düzenleme, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi bakımından kritik öneme sahiptir.


Delillerin Tartışılması Süreci

1. Söz Hakkı Sırası

CMK m.216/1 uyarınca, deliller tartışılırken söz hakkı şu sıraya göre verilir:

  1. Katılan veya vekili,
  2. Cumhuriyet savcısı,
  3. Sanık,
  4. Müdafi veya kanunî temsilci.
  5. Sanık (son söz)

Bu sıralama, yargılamada tarafların eşit koşullarda görüşlerini açıklamasına olanak tanır.

2. Tarafların Birbirine Cevap Hakkı

CMK m.216/2, açıklamaların tek taraflı kalmaması için cevap hakkı tanır.

  • Cumhuriyet savcısı, katılan veya vekili ile sanığın açıklamalarına yanıt verebilir.
  • Sanık ve müdafii de Cumhuriyet savcısı ile katılanın beyanlarına cevap verebilir.

Böylece delillerin doğruluğu, güvenilirliği ve hukuka uygunluğu karşılıklı tartışma ile değerlendirilir.

3. Hükümden Önce Son Söz

CMK m.216/3 gereği, hükümden önce son söz mutlaka sanığa verilir. Bu düzenleme, sanığın savunma hakkının özüne dokunulmaması açısından zorunlu bir güvencedir. 2017’de yapılan değişiklik ile, zorunlu müdafiin bulunmaması bu aşamada hükmün açıklanmasına engel teşkil etmez.


Sanık/Şüpheli Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Sanık, delillerin güvenilirliği, hukuka aykırılığı veya yeterliliği konusunda görüşlerini mutlaka açıklamalıdır.
  • Özellikle lehine olan hususları vurgulamalı, aleyhine olan delillerin geçersizliğine yönelik somut açıklamalarda bulunmalıdır.
  • Hükümden önce verilen son söz hakkı mutlaka kullanılmalı, bu aşama susma hakkıyla karıştırılmamalıdır.
  • Süreç boyunca uzman bir ceza avukatından hukuki destek alınması, hak kaybını önleyecek ve savunmanın etkinliğini artıracaktır.

Mağdur/Müşteki Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Delillerin tartışılması sırasında mağdur veya vekili, iddialarını destekleyen delillerin güçlü yönlerini açıklamalıdır.
  • Sanık lehine veya aleyhine ortaya konulan delillere karşı hukuki argümanlar geliştirilmelidir.
  • Zararın boyutunu, mağduriyetin etkilerini ve delillerin adaletin tecellisi için önemini vurgulamak gerekir.
  • Bu aşamada hak kaybı yaşanmaması için mağdurun da alanında uzman bir ceza avukatı ile temsil edilmesi büyük önem taşır.

Uygulamada Yargıtay’ın Yaklaşımı

Yargıtay kararlarında, delillerin tartışılması sürecinin şekli bir usul değil, adil yargılanma hakkının ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulanmaktadır. Delillerin tartışılmadan hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur ve bozma sebebi yapılmaktadır. Özellikle, sanığa son söz verilmeden hüküm kurulması açık bir hukuka aykırılık sayılmaktadır.


Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. Sanığa son söz verilmezse ne olur?
Sanığa son söz verilmeden hüküm kurulması, mutlak bozma sebebidir. Yargıtay, bu durumda kararları istisnasız bozmuştur.

2. Delillerin tartışılması sırasında susma hakkı kullanılabilir mi?
Evet, sanık susma hakkını kullanabilir; ancak bu durumda delillere ilişkin son açıklama fırsatı kaçırılmış olur.

3. Müdafiin hazır bulunmaması geçersizliğe yol açar mı?
CMK m.216/3 değişikliği gereği, bu aşamada müdafiin bulunmaması hükmün açıklanmasına engel değildir.

4. Mağdurun avukatı olmadan deliller tartışılabilir mi?
Mümkündür, ancak mağdurun hak kaybı yaşamaması için vekille temsil edilmesi son derece önemlidir.


Sonuç

Delillerin tartışılması, ceza yargılamasında adil karar verilmesinin temel güvencelerindendir. Bu süreçte hem sanık hem de mağdur tarafı, görüşlerini etkin şekilde dile getirmeli ve savunma/hak arama haklarını bilinçli kullanmalıdır. Özellikle sanığa son sözün verilmesi, ceza muhakemesinin vazgeçilmez bir unsurudur.

Hem sanık/şüpheliler hem de mağdurlar açısından, hak kayıplarını önlemek ve süreci etkin yönetmek için mutlaka uzman bir ceza avukatından profesyonel hukuki destek alınmalıdır.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir