Hukuki Makaleler

Ceza Muhakemesi Hukukunda Kamu Davasına Katılma (5271 sayılı CMK. madde 237-243): Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

Kamu davasına katılma

Madde 237 – (1) Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler.

(2) Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır.

Katılma usulü

Madde 238 – (1) Katılma, kamu davasının açılmasından sonra mahkemeye dilekçe verilmesi veya katılma istemini içeren sözlü başvurunun duruşma tutanağına geçirilmesi suretiyle olur.

(2) Duruşma sırasında şikâyeti belirten ifade üzerine, suçtan zarar görenden davaya katılmak isteyip istemediği sorulur.

(3) Cumhuriyet savcısının, sanık ve varsa müdafiinin dinlenmesinden sonra davaya katılma isteminin uygun olup olmadığına karar verilir.

(4) (Mülga: 18/6/2014 – 6545/103 md.)

Katılanın hakları

Madde 239 – (1) (Değişik: 24/7/2008-5793/41 md.) Mağdur veya suçtan zarar gören davaya katıldığında, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçları ile kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence veya eziyet suçlarında ve alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteyebilir.[1]

(2) Mağdur veya suçtan zarar görenin çocuk, sağır ve dilsiz veya kendisini savunamayacak derecede akıl hastası olması halinde avukat görevlendirilmesi için istem aranmaz.

Katılmanın davaya etkisi

Madde 240 – (1) Katılma davayı durdurmaz.

(2) Tarihi belirlenmiş olan duruşma ve yargılama usulüne ilişkin diğer işlemler vaktin darlığından dolayı katılan kimse çağrılamayacak veya kendisine haber verilemeyecek olsa bile belirli gününde yapılır.

Katılmadan önceki kararlara itiraz

Madde 241 – (1) Katılmadan önce verilmiş olan kararlar katılana tebliğ edilmez.

(2) Bu kararlara karşı kanun yoluna başvurabilmesi için Cumhuriyet savcısı için öngörülen sürenin geçmesiyle katılan da başvuru hakkını kaybeder.

Katılanın kanun yoluna başvurması

Madde 242 – (1) Katılan, Cumhuriyet savcısına bağlı olmaksızın kanun yollarına başvurabilir.

(2) Karar, katılanın başvurusu üzerine bozulursa, Cumhuriyet savcısı işi yeniden takip eder.

Katılmanın hükümsüz kalması

Madde 243 – (1) Katılan, vazgeçerse veya ölürse katılma hükümsüz kalır. Mirasçılar, katılanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilirler.

Ceza Muhakemesi Hukukunda Kamu Davasına Katılma

Giriş

Kamu davasına katılma, Türk Ceza Muhakemesi Hukuku’nda (CMK m. 237-243) düzenlenen ve mağdur, müşteki veya suçtan zarar görenin yargılamaya aktif taraf olarak katılabilmesine imkan tanıyan bir kurumdur. Bu düzenleme, yalnızca maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına katkı sağlamaz, aynı zamanda mağdurun haklarının korunmasına da hizmet eder.

Kamu Davasına Katılma (CMK m. 237)

Mağdur, suçtan zarar gören gerçek/tüzel kişiler ve malen sorumlu olanlar, kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar davaya katılabilir. Ancak istinaf ve temyiz aşamasında ilk kez katılma talebi mümkün değildir. Buna karşın, ilk derece mahkemesinde reddedilen veya karara bağlanmayan katılma talepleri kanun yoluna başvuruda ileri sürülebilir.

Katılmanın Amacı

  • Mağdurun haklarının korunması,
  • Delillerin daha kapsamlı şekilde toplanması,
  • Yargılamanın demokratik ve şeffaf yürütülmesi,
  • Kamu yararı ile bireysel yararın dengelenmesi.

Katılma Usulü (CMK m. 238)

Katılma, mahkemeye dilekçe verilerek veya duruşmada sözlü başvuru yapılarak gerçekleşir. Duruşmada şikâyetini ifade eden mağdura, davaya katılmak isteyip istemediği sorulur. Mahkeme, Cumhuriyet savcısını, sanığı ve varsa müdafiini dinledikten sonra katılma talebini kabul veya reddeder.

Bu noktada, katılmanın şekli usullere uygun yapılması gerekir. Usule aykırılıklar hak kaybına yol açabilir.


Katılanın Hakları (CMK m. 239)

Katılan, delil toplanmasını talep edebilir, bağımsız şekilde kanun yollarına başvurabilir ve gerektiğinde baro aracılığıyla avukat atanmasını sağlayabilir. Bu haklar, özellikle ağır suçlarda mağdurun korunması açısından hayati öneme sahiptir.


Katılmanın Davaya Etkisi (CMK m. 240)

Katılma davayı durdurmaz. Katılan çağrılamasa bile yargılama belirlenen tarihte yapılır.


Katılmadan Önceki Kararlar ve İtiraz (CMK m. 241)

Katılmadan önce verilmiş kararlara katılan itiraz edemez. Bu kararların denetimi, Cumhuriyet savcısının süresiyle sınırlıdır.


Katılanın Kanun Yoluna Başvurması (CMK m. 242)

Katılan, Cumhuriyet savcısına bağlı olmaksızın istinaf ve temyize başvurabilir. Kararın bozulması halinde ise Cumhuriyet savcısı davayı yeniden takip eder.


Katılmanın Hükümsüz Kalması (CMK m. 243)

Katılanın ölümü veya davadan vazgeçmesi halinde katılma hükümsüz hale gelir. Ancak mirasçılar davaya katılabilir.


Sanık Müdafii Açısından Katılmaya İtiraz Stratejileri

Sanık müdafiinin, katılma talebine yönelik itirazı savunma stratejisinin önemli bir parçasıdır. Müdafi, katılma talebine itiraz ederek müvekkilinin aleyhine doğacak etkileri azaltabilir.

  • Katılma ehliyeti itirazı: Katılma talebinde bulunanın suçtan doğrudan zarar görmediği, yalnızca dolaylı zarar iddiasında bulunduğu ileri sürülebilir.
  • Süre itirazı: Katılma talebinin kovuşturma evresinde zamanında yapılmadığı iddiası gündeme getirilebilir.
  • Yetki itirazı: Talep, usule uygun yapılmamışsa (örneğin dilekçede eksiklikler varsa) reddi istenebilir.
  • Delillerin tarafsızlığına yönelik savunma: Katılanın davaya dahil olmasıyla delillerin taraflı toplanabileceği iddia edilerek mahkemeden titiz değerlendirme talep edilebilir.

Bu itirazlar, davada dengeyi sağlamak ve sanığın adil yargılanma hakkını korumak açısından önem taşır.


Mağdur Vekilinin Davadaki Aktif Rolü

Mağdur vekilinin davaya katılması, mağdurun haklarının korunması ve davada etkin şekilde temsil edilmesi bakımından kritik önemdedir.

  • Delil toplama sürecine aktif katılım: Mağdur vekili, tanık dinletme, bilirkişi incelemesi isteme gibi yollarla gerçeğin ortaya çıkmasına katkı sağlar.
  • Kanun yollarında bağımsız hareket: Cumhuriyet savcısı başvurmasa bile, mağdur vekili istinaf veya temyize başvurabilir.
  • Psikolojik destek ve koruma: Özellikle cinsel saldırı, aile içi şiddet ve çocuk istismarı davalarında vekil, mağdurun yargılama sürecinde psikolojik açıdan korunmasına da katkı sunar.
  • Hak kayıplarını önleme: Usule ilişkin hataların önüne geçerek mağdurun menfaatlerini korur.

Yargıtay Uygulaması

Yargıtay içtihatlarında, mağdurun katılma talebinin reddedilmesi halinde bunun bozma nedeni oluşturabileceği, mağdur vekilinin kanun yollarına başvurusunun dikkate alınmamasının ise adil yargılanma hakkının ihlali sayılabileceği kabul edilmektedir.


Uzman Ceza Avukatının Önemi

Katılma kurumu teknik ayrıntılar barındırdığı için hem sanık hem de mağdur açısından avukat desteği vazgeçilmezdir.

  • Sanık müdafiinin, katılma taleplerine yönelik etkin itiraz geliştirmesi gerekir.
  • Mağdur vekilinin ise davada aktif rol alarak mağdurun hak kaybına uğramamasını sağlaması gerekir.

Dolayısıyla uzman bir ceza avukatından hukuki destek alınması, kamu davasına katılma sürecinde tarafların haklarının korunmasında belirleyici rol oynar.


Sık Sorulan Sorular (SSS)

1. Katılma talebi reddedilirse ne olur?
Mahkemenin ret kararı, kanun yoluna başvuru sırasında incelenebilir.

2. Katılma için avukat zorunlu mu?
Hayır, zorunlu değildir; ancak hak kayıplarını önlemek için avukat desteği önemlidir.

3. Katılan, sanığın beraatına itiraz edebilir mi?
Evet. Katılan, Cumhuriyet savcısından bağımsız olarak istinaf veya temyize başvurabilir.

4. Katılma talebi reddedilirse mağdur davada hiç söz sahibi olamaz mı?
Hayır. Mağdur yine dinlenebilir, ancak katılan sıfatıyla kanun yollarına başvuramaz.

5. Katılanın ölümü halinde dava düşer mi?
Hayır. Katılma hükümsüz kalır; ancak mirasçılar davaya katılarak hakları sürdürebilir.


Sonuç

Kamu davasına katılma, ceza yargılamasında taraflar arasında denge kurulmasını ve mağdurun haklarının korunmasını sağlayan önemli bir kurumdur. Hem mağdurun hak kaybına uğramaması hem de sanığın adil yargılanma hakkının korunması için, katılma kurumunun etkin şekilde işletilmesi gerekir. Bu noktada uzman ceza avukatının rolü, hem katılma talebinin kabulü hem de itiraz süreçlerinde belirleyici niteliktedir.



[1] 12/5/2022 tarihli ve 7406 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “cinsel saldırı suçu ile” ibaresi “cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçları ile kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence veya eziyet suçlarında ve” şeklinde değiştirilmiştir.

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir