
Tanığın duruşma salonundan ayrılması
Madde 208 – (1) Tanıklar, dinlendikten sonra ancak mahkeme başkanı veya hâkimin izniyle duruşma salonundan ayrılabilir.
Ceza Muhakemesi Hukukunda Tanığın Duruşma Salonundan Ayrılması (CMK m. 208)
Giriş
Ceza muhakemesinde tanık, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması bakımından en önemli delil kaynaklarından biridir. Bu nedenle tanıkların duruşmada usulüne uygun şekilde dinlenmesi ve tanıklık görevini yerine getirdikten sonra duruşma salonundan ayrılıp ayrılmayacağı hususu, adil yargılanma hakkı ile doğrudan ilgilidir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 208. maddesi, tanıkların dinlendikten sonra ancak hâkim veya mahkeme başkanının izniyle duruşma salonundan ayrılabileceğini düzenleyerek, yargılamanın sağlıklı şekilde yürütülmesini teminat altına almaktadır.
CMK m. 208’in Hukuki Dayanağı
CMK m. 208 hükmü şu şekildedir:
“Tanıklar, dinlendikten sonra ancak mahkeme başkanı veya hâkimin izniyle duruşma salonundan ayrılabilir.”
Bu düzenleme, tanığın duruşma sırasında tekrar dinlenebilme ihtimaline karşı hazır bulundurulmasını amaçlamaktadır. Ayrıca tanığın, diğer tanıkların beyanlarından etkilenmesini önlemek için dinlenmeden önce salonda bulunmaması kuralının tamamlayıcı bir unsurudur.
Düzenlemenin Amacı
- Maddi gerçeğe ulaşma: Gerekirse tanığın yeniden çağrılması sağlanır.
- Usul ekonomisi: Tanığın hazır bulunmasıyla yargılamada zaman kaybı önlenir.
- Etki altında kalmayı önleme: Tanığın diğer beyanlardan etkilenmeden ifadesini sürdürmesi temin edilir.
Yargıtay Uygulaması
Yargıtay, tanığın izinsiz olarak duruşma salonunu terk etmesi halinde usul hatası oluşabileceğini, fakat bu durumun somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir. Özellikle mağdur veya sanık açısından tanığın yeniden dinlenmesi talebinin reddedilmesi, savunma hakkının kısıtlanması olarak görülebilmektedir.
Şüpheli ve Sanık Açısından
- Tanığın ifadesi bittikten sonra salonda tutulması, gerektiğinde ek sorular yöneltilmesini sağlar.
- Sanık veya müdafi, tanığın yeniden dinlenmesini talep etme hakkına sahiptir.
- Eğer tanık hâkim izni olmadan salondan ayrılırsa, müdafi bu hususu derhal tutanağa geçirtmeli ve usul itirazında bulunmalıdır.
- Sanığın adil yargılanma hakkının ihlali söz konusu olabileceği için uzman bir ceza avukatı desteği önem arz eder.
Mağdur, Müşteki ve Suçtan Zarar Gören Açısından
- Mağdur veya müşteki, tanığın yeniden dinlenmesini talep ederek maddi gerçeğin ortaya çıkmasına katkı sağlayabilir.
- Özellikle mağdur açısından, tanık beyanlarının eksiksiz ve doğru şekilde kayda alınması, hak arama özgürlüğü için hayati önem taşır.
- Tanık ifadesinde çelişki varsa, mağdur vekili hâkimden tanığın yeniden dinlenmesini istemelidir.
- Bu süreçte ceza hukuku uzmanı bir avukatın hukuki yardımı, mağdurun haklarını etkin biçimde savunmasını kolaylaştırır.
Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunlar
- Tanığın izinsiz ayrılması: Usul ihlali sayılabilir.
- Yeniden dinleme taleplerinin reddi: Savunma hakkı veya mağdurun haklarının ihlali söz konusu olabilir.
- Tanıkların hazır bulundurulmaması: Yargılamada gecikmelere ve adil yargılanma hakkının zedelenmesine yol açabilir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Tanık ifadesi bittikten sonra hemen salondan çıkabilir mi?
Hayır. Tanık, ancak mahkeme başkanı veya hâkimin izniyle salondan ayrılabilir.
2. Tanık izinsiz ayrılırsa ne olur?
Usul hatası doğabilir ve taraflar bu hususu itiraz konusu yapabilir.
3. Sanık, tanığın yeniden dinlenmesini isteyebilir mi?
Evet. Sanık veya müdafii, tanığın yeniden çağrılarak ifade vermesini talep etme hakkına sahiptir.
4. Mağdur tanığın tekrar dinlenmesini talep edebilir mi?
Evet. Mağdur veya vekili, çelişkili beyanların açıklığa kavuşturulması için talepte bulunabilir.
5. Bu süreçte avukat tutmak gerekli midir?
Evet. Hem sanık hem de mağdur açısından uzman bir ceza avukatının desteği, usul hatalarının önlenmesi ve hakların etkin şekilde korunması bakımından büyük önem taşır.
Sonuç
CMK m. 208, tanığın duruşma salonundan ayrılmasına ilişkin önemli bir güvencedir. Bu düzenleme, hem sanığın savunma hakkını hem de mağdurun adil yargılanma hakkını koruma amacını taşır. Tanığın izinsiz ayrılması veya yeniden dinlenme taleplerinin reddi, yargılamada ciddi usul sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle şüpheli, sanık, mağdur ve müştekilerin bu süreçte ceza hukuku uzmanı bir avukattan profesyonel hukuki yardım alması hak kayıplarının önüne geçecektir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.