Hukuki Makaleler

Ceza Muhakemesinde İstinaf (CMK.272-285) – Ağır Ceza Avukatı I Avukat Necmettin İlhan

Ankara Ceza Avukatı Avukat Necmettin İlhan [İLHAN HUKUK BÜROSU], ağır ceza avukatları ile ceza davaları konusunu kapsamlı bir bakış açısıyla ele alıyor.

İstinaf

Madde 272 – (1) İlk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, onbeş yıl ve daha fazla hapis cezalarına ilişkin hükümler, bölge adliye mahkemesince re’sen incelenir.

(2) Hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararlarına karşı da hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir.

(3) Ancak;

a) (Değişik: 31/3/2011-6217/23 md.) Hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen onbeşbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine,[1]

b) Üst sınırı beşyüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine,

c) Kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere,

Karşı istinaf yoluna başvurulamaz. (Ek cümle:14/4/2020-7242/17 md.) Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.

İstinaf istemi ve süresi

Madde 273 – (1) İstinaf istemi, hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren iki hafta içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. Tutuklu sanık hakkında 263 üncü madde hükmü saklıdır. [2]

(2) (Mülga:2/3/2024-7499/18 md.)

(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/75 md.) Ağır ceza mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcıları, mahkemelerinin yargı çevresi içerisindeki asliye mahkemelerinin hükümlerine karşı, kararın o yer Cumhuriyet başsavcılığına geliş tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurabilirler.107

(4) Sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanların dilekçe veya beyanında, başvuruya ilişkin nedenlerin gösterilmemesi inceleme yapılmasına engel olmaz.

(5) Cumhuriyet savcısı, istinaf yoluna başvurma nedenlerini gerekçeleriyle birlikte yazılı isteminde açıkça gösterir. Bu istem ilgililere tebliğ edilir. İlgililer, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde bu husustaki cevaplarını bildirebilirler.107

Eski hâle getirme süresi içinde istinaf süresinin işlemesi

Madde 274 – (1) Sanık, yokluğunda aleyhine verilen hükümlere karşı eski hâle getirme isteminde bulunabilir. Eski hâle getirme süresi içinde de istinaf süresi işler. Sanığın eski hâle getirme isteminde bulunduğu hâllerde, ayrıca istinaf isteminde bulunması gerekir. Bu hâlde istinaf istemi ile ilişkili işler, eski hâle getirme istemi hakkında karar verilinceye kadar ertelenir.

İstinaf başvurusunun etkisi

Madde 275 – (1) Süresi içinde yapılan istinaf başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller.

(2) (Mülga:2/3/2024-7499/21 md.)

İstinaf isteminin hükmü veren mahkemece reddi

Madde 276 – (1) İstinaf istemi, kanunî sürenin geçmesinden sonra veya aleyhine istinaf yoluna başvurulamayacak bir hükme karşı yapılmışsa ya da istinaf yoluna başvuranın buna hakkı yoksa, hükmü veren mahkeme bir kararla dilekçeyi reddeder.

(2) İstinaf başvurusunda bulunan Cumhuriyet savcısı veya ilgililer, ret kararının kendilerine tebliğinden itibaren iki hafta içinde bölge adliye mahkemesinden bu hususta bir karar vermesini isteyebilirler. Bu takdirde dosya bölge adliye mahkemesine gönderilir. Ancak, bu nedenle hükmün infazı ertelenemez.[3]

İstinaf isteminin tebliği ve cevabı

Madde 277 – (1) 276 ncı maddeye göre hükmü veren mahkemece reddedilmeyen istinaf dilekçesi veya beyana ilişkin tutanağın bir örneği karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde yazılı olarak cevabını verebilir. 108

(2) Karşı taraf sanık ise, bir tutanağa bağlanmak üzere zabıt kâtibine yapılacak bir beyanla da cevabını verebilir. Cevap verildikten veya bunun için belirli süre bittikten sonra dava dosyası, bölge adliye mahkemesine gönderilir.[4]

(3) 262 ve 263 üncü madde hükümleri saklıdır.

Dosyanın bölge adliye mahkemesinde tevzii[5]

Madde 278 – (Değişik: 15/8/2016-KHK-674/14 md.; Aynen kabul: 10/11/2016-6758/14 md.)

(1) Dava dosyası, bölge adliye mahkemesine geldiğinde işbölümüne göre görevli ceza dairesine verilir. Daire, varsa tebligat eksikliklerinin giderilmesini sağlar.

Dosya üzerinde ön inceleme

Madde 279 – (1) Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda;

a) Bölge adliye mahkemesinin yetkili olmadığının anlaşılması hâlinde dosyanın yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilmesine,

b) Bölge adliye mahkemesine başvurunun süresi içinde yapılmadığının, incelenmesi istenen kararın bölge adliye mahkemesinde incelenebilecek kararlardan olmadığının, başvuranın buna hakkı bulunmadığının anlaşılması hâlinde istinaf başvurusunun reddine,

Karar verilir. (Ek cümle: 18/6/2014-6545/76 md.) Bu kararlar itiraza tabidir.

Bölge adliye mahkemesinde inceleme ve kovuşturma

Madde 280 – (1) Bölge adliye mahkemesi, dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş olan delilleri inceledikten sonra;[6][7][8]

a) İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,

b) (Ek: 20/7/2017-7035/15 md.) Cumhuriyet savcısının istinaf yoluna başvurma nedenine uygun olarak mahkumiyete konu suç için kanunda yazılı cezanın en alt derecesinin uygulanmasını uygun görmesi hâlinde, hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,

c) (Ek:17/10/2019-7188/27 md.)[9]Başka bir araştırmaya ihtiyaç duyulmadan cezayı kaldıran veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsî sebeplere ya da şahsî cezasızlık sebeplerine bağlı olarak daha az ceza verilmesini veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesini gerektiren hâllerde, hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,

d) (Ek: 20/7/2017-7035/15 md.) Olayın daha fazla araştırılmasına ihtiyaç duyulmadan davanın reddine karar verilmesi veya güvenlik tedbirlerine ilişkin hatalı kararın düzeltilmesi gereken hâllerde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,

e) İlk derece mahkemesinin kararında 289 uncu maddenin birinci fıkrasının (g) ve (h) bentleri hariç diğer bentlerinde belirtilen bir hukuka aykırılık nedeninin bulunması hâlinde hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği diğer bir ilk derece mahkemesine gönderilmesine,[10]

f) (Ek:17/10/2019-7188/27 md.) Soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmediğinin veya önödeme ve uzlaştırma usulünün uygulanmadığının anlaşılması ya da davanın ilk derece mahkemesinde görülmekte olan bir dava ile birlikte yürütülmesinin zorunlu olması hâlinde hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği diğer bir ilk derece mahkemesine gönderilmesine,

g) Diğer hâllerde, gerekli tedbirleri aldıktan sonra davanın yeniden görülmesine ve duruşma hazırlığı işlemlerine başlanmasına,

Karar verir.

(2) (Ek: 18/6/2014-6545/77 md.) Duruşma sonunda bölge adliye mahkemesi istinaf başvurusunu esastan reddeder veya ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurar.

(3) (Ek: 20/7/2017-7035/15 md.) Birinci ve ikinci fıkra uyarınca verilen kararların sanık lehine olması hâlinde, bu hususların istinaf isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da istinaf isteminde bulunmuşçasına verilen kararlardan yararlanırlar.

Duruşma hazırlığı

Madde 281 – (1) Duruşma hazırlığı aşamasında bölge adliye mahkemesi daire başkanı veya görevlendireceği üye, 175 inci madde hükümlerine uygun olarak duruşma gününü saptar; gerekli çağrıları yapar.[11] (Mülga ikinci cümle: 20/7/2017-7035/16 md.)

(2) Mahkemece, gerekli görülen tanıkların, bilirkişilerin dinlenilmesine ve keşfin yapılmasına karar verilir.

İstisnalar

Madde 282 – (1) Duruşma açıldığında aşağıda gösterilen istisnalar dışında bu Kanunun duruşma hazırlığı, duruşma ve karara ilişkin hükümleri uygulanır:[12]

a) Duruşma, bu Kanunun öngördüğü genel hükümlere göre başladıktan sonra görevlendirilen üyenin inceleme raporu anlatılır.

b) İlk derece mahkemesinin gerekçeli hükmü anlatılır.

c) (Değişik: 20/7/2017-7035/17 md.) İlk derece mahkemesinde dinlenilen tanıkların ifadelerini içeren tutanaklar ile keşif tutanakları ve bilirkişi raporu anlatılır.

d) (Ek: 20/7/2017-7035/17 md.) Bölge adliye mahkemesi duruşma hazırlığı aşamasında toplanan delil ve belgeler, yapılmışsa keşif ve bilirkişi açıklamalarına ilişkin tutanak ve raporlar anlatılır.[13]

e) Bölge adliye mahkemesi duruşmasında dinlenilmeleri gerekli görülen tanık ve bilirkişiler çağrılır.

f) (Ek:17/10/2019-7188/28 md.) Sanık, müdafii, katılan ve vekilinin davetiye tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya gelmemesi hâlinde duruşmaya devam edilerek sanığın sorgu tutanakları anlatılmak suretiyle dava yokluklarında bitirilebilir. Ancak, 195 inci madde hükümleri saklı kalmak üzere, sanık hakkında verilecek ceza, ilk derece mahkemesinin verdiği cezadan daha ağır ise, her hâlde sanığın dinlenmesi gerekir.

Sanık lehine başvurma hâlinde verilecek hüküm

Madde 283 – (1) İstinaf yoluna yalnız sanık lehine başvurulmuşsa, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.[14]

Direnme yasağı

Madde 284 – (1) Bölge adliye mahkemesi karar ve hükümlerine karşı direnilemez; bunlara karşı herhangi bir kanun yoluna gidilemez.

(2) İtiraz ve temyize ilişkin hükümler saklıdır.

Özel kanunların temyize ilişkin hükümleri

Madde 285 – (1) 23/4/2016 tarihli ve 6706 sayılı Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İş Birliği Kanununun 18 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü hariç; diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin ilk derece mahkemelerinin karar ve hükümlerine karşı istinaf yoluna başvurulur.[15]

Ceza Muhakemesinde İstinaf (CMK m.272-285)

Giriş

Türk ceza yargılamasında istinaf, ilk derece mahkemelerinin verdiği kararların hem hukuka uygunluk hem de olay yönünden denetlenmesini sağlayan olağan kanun yoludur. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)’nun 272 ilâ 285. maddeleri arasında düzenlenen istinaf, klasik temyiz sisteminden farklı olarak, hem hukuka uygunluk denetimi hem de olgusal inceleme yapabilen iki yönlü bir mekanizmadır.

İstinaf yolunun etkin kullanımı, sanık (şüpheli) ve mağdur (müşteki/suçtan zarar gören) açısından büyük önem taşır. Zira bu yol, hatalı mahkeme kararlarının düzeltilmesine imkân verirken aynı zamanda adil yargılanma hakkının da güvencesini oluşturur.


İstinafın Kapsamı ve Başvuru Şartları (CMK m.272-273)

CMK m.272’ye göre, kural olarak ilk derece mahkemelerinin verdiği hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Ayrıca hükümden önce verilmiş olup hükme esas teşkil eden kararlar da hükümle birlikte istinafa götürülebilir.

Ancak bazı kararlar istinafa kapalıdır:

  • Sonuç olarak belirlenen 15.000 TL dâhil adlî para cezaları (hapis cezasından çevrilen para cezaları hariç),
  • Üst sınırı 500 günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlarda beraat kararları,
  • Kanunda kesin olduğu belirtilen hükümler,

Bu istisnalar dışında kalan tüm hükümlere karşı istinafa başvurmak mümkündür.

Başvuru süresi hükmün gerekçeli olarak tebliğinden itibaren 2 haftadır (CMK m.273). Başvuru, hükmü veren mahkemeye dilekçe verilerek veya zabıt kâtibine beyanda bulunularak yapılır.


İstinafın Etkisi (CMK m.274-275)

  • Eski hâle getirme süresi içinde istinaf süresi işlemeye devam eder. Sanığın yokluğunda verilen hükümlerde hem eski hâle getirme hem de istinaf başvurusu yapılmalıdır (CMK m.274).
  • Süresinde yapılan istinaf başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller (CMK m.275). Böylece kararın infazı istinaf incelemesi sonuna kadar bekletilir.

İstinaf Sürecinin İşleyişi (CMK m.276-281)

  • İstinaf istemi, süresinde yapılmamışsa ya da istinafa tabi olmayan karara karşı yapılmışsa, ilk derece mahkemesi başvuruyu reddeder (CMK m.276).
  • Ret kararına karşı 2 hafta içinde bölge adliye mahkemesine itiraz edilebilir.
  • İstinaf dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilir, taraflar da iki hafta içinde cevap verebilir (CMK m.277).
  • Dosya bölge adliye mahkemesine gönderildikten sonra tevzi edilir (CMK m.278) ve ön inceleme yapılır (CMK m.279).
  • Yetkisizlik, süresinde başvuru yapılmaması, başvuru hakkının olmaması hâllerinde istinaf reddedilir.
  • Esasa girildiğinde, bölge adliye mahkemesi dosyayı inceler, gerekirse duruşma yapar ve şu kararları verebilir (CMK m.280):
    • Başvurunun reddi,
    • Hukuka aykırılığın düzeltilerek reddi,
    • Hükmün bozulması,
    • Yeniden yargılama ve hüküm kurulması.

Sanık Lehine İstinaf ve Direnme Yasağı (CMK m.283-284)

  • Yalnız sanık lehine istinaf başvurusu yapılmışsa, daha ağır bir ceza verilemez (CMK m.283). Bu düzenleme, aleyhe bozma yasağının istinaftaki görünümüdür.
  • Bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı direnilemez (CMK m.284). Yani ilk derece mahkemesi, istinafın bozma kararına karşı direnme kararı alamaz.

Özel Kanunlarda Temyiz Hükümleri (CMK m.285)

CMK m.285, özel kanunlarda öngörülen temyiz yollarının öncelikle istinafa tabi olduğunu düzenler. Yani istinaf incelemesi yapılmadan doğrudan temyize gidilemez.


Şüpheli/Sanık Açısından Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

  • İstinaf süresi kesindir; iki haftalık süre geçirilirse hak kaybı doğar.
  • Sanık lehine yapılan başvuruda cezanın artması ihtimali yoktur, bu nedenle risk alınmadan başvuru yapılabilir.
  • Tutuklu sanıklar açısından CMK m.263 saklıdır; tutukluluk itirazları ayrıca yapılmalıdır.
  • Profesyonel bir ceza avukatı desteği, hem sürelerin kaçırılmaması hem de istinaf dilekçesinin hukuki gerekçelerle donatılması açısından kritik önemdedir.

Mağdur/Müşteki Açısından Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

  • Mağdur veya suçtan zarar gören, katılan sıfatı kazanmışsa veya kazanabilecek durumda ise istinaf başvurusu yapabilir.
  • İstinaf dilekçesinde gerekçe gösterilmese bile inceleme yapılır; ancak güçlü hukuki gerekçeler sunmak, kararın bozulma ihtimalini artırır.
  • Haksız beraat kararlarına karşı istinaf, mağdur açısından en önemli başvuru yoludur.

Yargıtay Uygulaması

Yargıtay kararlarında, istinafın yalnızca hukuka uygunluk denetimi değil, aynı zamanda delillerin değerlendirilmesi ve yargılamanın yenilenmesi yönlerinden de etkili bir inceleme olduğu vurgulanmaktadır. Özellikle eksik araştırma veya usule aykırı şekilde verilen beraat kararlarının, istinafta bozulduğu örnekler oldukça fazladır.


Uzman Ceza Avukatı ile Çalışmanın Önemi

İstinaf dilekçesinin hazırlanması, yalnızca “karardan hoşnutsuzluk” beyanı değildir; CMK, TCK ve Yargıtay içtihatları ışığında güçlü hukuki gerekçeler ortaya koymayı gerektirir. Bu nedenle, hem sanık hem de mağdur açısından uzman bir ceza avukatından hukuki destek alınması, hak kayıplarının önlenmesi ve adil bir yargılamanın sağlanması açısından hayati önemdedir.


Sık Sorulan Sorular (SSS)

1. İstinaf başvurusu süresi ne kadardır?
İki haftadır. Hükmün gerekçeli tebliğinden itibaren işlemeye başlar.

2. İstinaf süresini kaçıran sanık ne yapabilir?
Yokluğunda verilen kararlarda “eski hâle getirme” talebinde bulunabilir; ancak süreyi kaçıranlar genellikle bu haktan yararlanamaz.

3. İstinafa başvurunca cezam artar mı?
Yalnız sanık lehine başvurulmuşsa ceza artmaz (CMK m.283). Ancak Cumhuriyet savcısı da aleyhe başvurmuşsa artabilir.

4. Mağdur da istinaf başvurusu yapabilir mi?
Evet. Katılan sıfatı olan veya olabilecek durumda olan mağdur/suçtan zarar gören de istinafa gidebilir.

5. İstinaf ne kadar sürer?
Dosyanın yoğunluğuna ve duruşma yapılmasına bağlı olarak değişir; ortalama birkaç ay ile bir yıl arasında sonuçlanabilir.


Sonuç

CMK m.272-285 hükümleri çerçevesinde istinaf, ceza yargılamasında hatalı kararların düzeltilmesinde hayati öneme sahip bir kanun yoludur. Hem sanık hem de mağdur açısından dikkatle yürütülmesi gereken bu süreçte, sürelerin kaçırılmaması, güçlü hukuki gerekçelerin ileri sürülmesi ve sürecin titizlikle takip edilmesi gerekir. Bu nedenle, uzman bir ceza avukatı desteği, adaletin gerçekleşmesi ve hak kayıplarının önlenmesi bakımından vazgeçilmezdir.


Kaynakça

  • Centel, N., Zafer, H., & Çakmut, Ö. (2022). Ceza Muhakemesi Hukuku. İstanbul: Beta Yayınları.
  • Yenisey, F., & Nuhoğlu, A. (2021). Ceza Muhakemesi Hukuku. İstanbul: Seçkin Yayıncılık.
  • Özbek, V. Ö., Doğan, K., Bacaksız, P., & Tepe, İ. (2023). Ceza Muhakemesi Hukuku. Ankara: Seçkin Yayıncılık.
  • 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu.

[1] 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37 nci maddesi ile bu bentte yer alan “üçbin” ibaresi “onbeşbin” şeklinde değiştirilmiştir.

[2] 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 18 inci maddesi ile birinci fıkrasında yer alan “hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün” ibaresi “hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren iki hafta” şeklinde, üçüncü ve beşinci fıkralarında yer alan “yedi gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

[3] 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37 nci maddesi ile bu fıkrada yer alan “yedi gün” ibaresi “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

[4] 15/8/2016 tarihli ve 674 sayılı KHK’nin 15 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sunulmak üzere, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına” ibaresi yürürlükten kaldırılmış olup, daha sonra bu hüküm 10/11/2016 tarihli ve 6758 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.

[5] Bu madde başlığı “Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının görevi” iken, 15/8/2016 tarihli ve 674 sayılı KHK’nin 14 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiş olup, daha sonra bu hüküm 10/11/2016 tarihli ve 6758 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.

[6] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle, bu fıkranın (a) bendinde yer alan “(c)” ibaresi “(a), (c), (d)” şeklinde değiştirilmiş, aynı fıkraya (a) bendinden sonra gelmek üzere (b) ve (c) bentleri eklenmiş, mevcut (b) ve (c) bentleri (d) ve (e) bentleri olarak teselsül ettirilmiştir.

[7] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 77 nci maddesiyle, bu fıkranın (a) bendine “303 üncü maddenin birinci fıkrasının (c), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,” ibaresi eklenmiş; (c) bendinde yer alan “ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

[8] 15/8/2016 tarihli ve 674 sayılı KHK’nin 15 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesini,” ibaresi yürürlükten kaldırılmış olup, daha sonra bu hüküm 10/11/2016 tarihli ve 6758 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.

[9] 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle (b) bendinden sonra gelmek üzere (c) bendi, mevcut (d) bendinden sonra gelmek üzere (f) bendi eklenmiş ve bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.

[10] 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nin 98 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “maddede” ibaresi “maddenin birinci fıkrasının (g) ve (h) bentleri hariç diğer bentlerinde” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 92 nci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.

[11] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkraya “mahkemesi” ibaresinden sonra gelmek üzere “daire” ibaresi eklenmiştir.

[12] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, bu fıkranın (a) bendinde yer alan “okunur” ibaresi “anlatılır” şeklinde, (b) bendinde yer alan “de okunur” ibaresi “anlatılır” şeklinde değiştirilmiş, aynı fıkraya (c) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş ve mevcut (d) bendi (e) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.

[13] 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nin 99 uncu maddesiyle, bu bentte yer alan “okunur” ibaresi “anlatılır” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 93 üncü maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.

[14] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu fıkraya “yoluna” ibaresinden sonra gelmek üzere “yalnız” ibaresi eklenmiştir.

[15] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Türk Ceza Kanununun” ibaresi “23/4/2016 tarihli ve 6706 sayılı Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İş Birliği Kanununun” şeklinde değiştirilmiştir.

 Ankara Ağır Ceza Avukatı İletişim Bilgileri
Ankara Ağır Ceza Avukatı:Avukat Necmettin İlhan
Telefon :0312 4671882 – 0505 3522337
Adres:Yeni Bağlıca Mah. Etimesgut Blv. No:90/B Qule Bağlıca İş Merkezi No:20 Etimesgut/Ankara
Mail:ncm.ilhan@gmail.com.tr
Hizmet Alanları:Ağır Cezalık Suçlar, Ağır Ceza Davaları, Ceza Hukuku

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir