Hukuki Makaleler

Ceza Sorumluluğunu Azaltan Neden Olarak “Haksız Tahrik”: Ceza Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

Haksız tahrik

5237 sayılı TCK. Madde 29- (1) Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.

TCK 29 Haksız Tahrik Nedir? Ceza Sorumluluğunu Azaltan Nedenler ve Uygulama Şartları

Haksız tahrik, Türk Ceza Kanunu’nun 29. maddesinde düzenlenen ve ceza sorumluluğunu azaltan nedenlerden biridir. Kişinin haksız bir fiil karşısında öfke veya şiddetli elem altında suç işlemesi durumunda mahkeme, cezada indirime gidebilmektedir. Bu düzenleme, failin irade gücünün dış etkiler nedeniyle zayıflaması olgusuna dayanmaktadır.

Bu makalede; haksız tahrik nedir, şartları nelerdir, şüpheli/sanık ve mağdur/müşteki açısından süreçte neler yapılmalıdır, uzman ceza avukatının rolü neden kritiktir gibi sorulara kapsamlı yanıt bulacaksınız.


Haksız Tahrik Nedir? (TCK m.29)

TCK’nın 29. maddesi şöyledir:

“Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 18 yıldan 24 yıla ve müebbet hapis cezası yerine 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.”

Bu maddeye göre, failin öfke veya elem etkisiyle işlediği suçlarda ceza indirimi uygulanabilir. Ancak bunun için bazı koşulların varlığı gerekir.


Haksız Tahrik Uygulanabilmesi İçin Şartlar

Ceza Genel Kurulu kararları ve öğretide yer alan görüşlere göre haksız tahrikin şartları şunlardır:

  1. Haksız bir fiil bulunmalıdır.
    Faili tahrik eden eylemin hukuka aykırı olması gerekir.
  2. Fail öfke veya şiddetli elem altında kalmalıdır.
    Kişinin ruhsal yapısı üzerinde güçlü bir etki oluşmuş olmalıdır.
  3. İşlenen suç bu ruh halinin sonucu olmalıdır.
    Failin eylemi, doğrudan doğruya tahrikin yarattığı psikolojik etkinin ürünüdür.
  4. Haksız fiil mağdurdan sadır olmalıdır.
    Tahriki oluşturan davranış, suçun mağduru olan kişiden gelmelidir.

Şüpheli/Sanık Açısından Haksız Tahrik

Haksız tahrik indiriminden faydalanmak isteyen şüpheli veya sanığın dikkat etmesi gerekenler:

  • Olayın belgelenmesi: Tahrike sebep olan eylemlerin mümkün olduğunca delillerle (tanık beyanı, kamera kaydı, mesajlar vb.) ortaya konması gerekir.
  • İlk tepki önemi: Suçun, haksız fiilden doğan öfke veya elem etkisiyle işlendiği ispat edilmelidir.
  • Uzman ceza avukatı desteği: Sanığın iradesindeki zayıflamanın doğru anlatılması ve hukuki zeminde savunulması için deneyimli bir ceza avukatının sürece dahil olması kritik önemdedir.

Mağdur/Müşteki Açısından Haksız Tahrik

Mağdur veya müşteki bakımından haksız tahrik iddialarına karşı alınabilecek önlemler:

  • Haksız fiil isnadını reddetme: Sanığın ileri sürdüğü tahrik iddiasının doğru olmadığının ortaya konması gerekir.
  • Delil sunma: Olayın mağdur açısından nasıl geliştiği belgeler ve tanıklarla desteklenmelidir.
  • Avukat desteği: Ceza yargılamasında, mağdurun haklarının korunabilmesi için uzman bir avukatın müdahilliği büyük önem taşır.

Uzman Ceza Avukatının Önemi

Haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, somut olayın özelliklerine ve hâkimin değerlendirmesine bağlıdır.

  • Şüpheli/sanık açısından doğru strateji kurulmazsa indirim hakkı kaybedilebilir.
  • Mağdur/müşteki açısından yanlış bir savunmaya karşı güçlü bir itiraz yapılmazsa sanığın cezası önemli ölçüde azalabilir.

Dolayısıyla, uzman bir ceza avukatının hukuki destek sunması, sürecin adil yürütülmesi ve tarafların haklarının korunması bakımından vazgeçilmezdir.


Sık Sorulan Sorular (SSS)

1. Haksız tahrik her suçta uygulanır mı?
Hayır. Haksız tahrik, yalnızca mağdurun haksız eylemiyle doğrudan bağlantılı suçlarda uygulanabilir.

2. Hakaret, tehdit gibi sözlü eylemler tahrik sebebi sayılır mı?
Evet. Ancak her olayın somut koşulları dikkate alınır.

3. Haksız tahrik indirimi ne kadar olur?
TCK 29’a göre indirim oranı, hâkim tarafından olayın özelliklerine göre belirlenir. Ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar indirilebilir.

4. Mağdurun ilk haksız fiili kabul edilirse sanık tamamen cezasız kalır mı?
Hayır. Haksız tahrik sadece cezayı azaltır, tamamen ortadan kaldırmaz.

5. Haksız tahrik indiriminde avukat şart mı?
Zorunlu olmasa da, ceza yargılamasının teknik ve karmaşık yapısı nedeniyle uzman bir ceza avukatı olmadan sürecin yürütülmesi ciddi hak kayıplarına yol açabilir.


Sonuç

Haksız tahrik (TCK m.29), ceza yargılamasında hem sanık hem de mağdur açısından kritik öneme sahip bir düzenlemedir. Failin öfke veya elem altında suç işlemesi halinde cezada indirim uygulanabilir; ancak bunun için gerekli şartların somut olayda bulunması gerekir.

Her iki taraf için de delillerin doğru toplanması, savunma veya itirazların hukuki zeminde yapılması ve uzman ceza avukatının desteği sürecin sonucunu doğrudan etkilemektedir.

Yargıtay Görüşü

TCK’nın 29. maddesinde de haksız tahrik;Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” şeklinde, ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak kabul edilmiştir.
Ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik, kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet ya da şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi durumunda kusur yeteneğindeki azalmayı ifade etmektedir. Bu hâlde fail, suç işleme yönünde önceden bir karar vermeden, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısı üzerinde meydana getirdiği karışıklığın neticesi olarak bir suç işlemeye yönelmektedir. Bu yönüyle haksız tahrik, kusurun irade unsuru üzerinde etkili olan nedenlerden biridir. Başka bir anlatımla, haksız tahrik hâlinde failin iradesi üzerinde zayıflama meydana gelmekte, böylece haksız fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altındaki kişinin suç işlemekten kendisini alıkoyma yeteneği önemli ölçüde azalmaktadır.
Ceza Genel Kurulunun istikrar kazanmış kararları ile öğretide de kabul gören görüşler doğrultusunda haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesi için;
a) Tahriki oluşturan haksız bir fiil bulunmalı,
b) Fail öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalı,
c) Failin işlediği suç bu ruhsal durumunun tepkisi olmalı,
d) Haksız tahrik teşkil eden eylem mağdurdan sadır olmalıdır.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren TCK’da, 765 sayılı Kanun’da yer alan ağır – hafif tahrik ayırımına son verilerek; tahriki oluşturan eylem, somut olayın özelliklerine göre hâkim tarafından değerlendirilip, sanığın iradesine etkisi göz önünde bulundurulmak suretiyle, maddede gösterilen iki sınır arasında belirlenen oranda cezasından indirim yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesi açısından, failin suçu ilk haksız fiilin doğurduğu öfke veya şiddetli elemin etkisiyle işleyip işlememesi önemlidir. Mağdur ya da ölenden gelen haksız hareketin psikolojik etkisinin devam ettiğinin kabulünde zorunluluk bulunan hâllerde, haksız tahrik hükmünün uygulanması gerekmektedir.
…Somut Olayda Hukuki Değerlendirme
Suça sürüklenen çocuk …’nın, babası … ile birlikte araba kiralama işiyle iştigal ettiği, kiralanan bir aracın zamanında teslim edilmesi nedeniyle çıkan tartışma sırasında …’ın maktul …’in oğlu … …’i bıçakla yaraladığı, …’ın ailesinin …’ın ailesine bir miktar para vermesi üzerine …’ın şikâyetinden vazgeçtiği, 16 gün tutuklu kalan …’ın tahliye olduğu, aileler arasında bu şekilde bir süre yatışan husumetin yeniden şiddetlenmesiyle … …’in 08.07.2017 tarihinde suça sürüklenen çocuk …’ın babası …’yı tabancayla ateş ederek öldürdüğü, bu olay nedeniyle …’ın babası maktul … hakkında da tasarlayarak öldürme suçuna azmettirme iddiasıyla kamu davası açıldığı, maktulün kuvvetli suç şüphesi gerekçe gösterilerek tutuklandığı ve 7 ay sonra tahliyesine karar verildiği, tahliye olduktan sonra maktulün suça sürüklenen çocuğun mahallesinde bulunan kahvehaneye giderek “Babası öldü, sıra kendisine gelecek!” şeklinde sözler sarf ettiğinin kahvehaneyi işleten tanık … tarafından ifade edildiği, tahliye olan maktulün olay günü aynı olay nedeniyle tutuklu bulunan oğlu …’ı cezaevinde ziyarete gittiği, suça sürüklenen çocuk …’ın ise cezaevi bahçesinde gelmesini beklediği maktul …’i tabancayla iki el ateş ederek öldürdüğü kabul edilen olayda;
Maktulün, suça sürüklenen çocuğun babasının olaydan yaklaşık 10 ay önce öldürülmesi suçuna azmettirme suretiyle iştirak ettiği iddiasıyla yargılanması, bu suçu işlediğine yönelik kuvvetli suç şüphesi nedeniyle 7 ay kadar tutuklu kalması, tahliye olduktan sonra da suça sürüklenen çocuğun tanıdıklarının da olduğu kahvehanede “Babası öldü, sıra kendisine gelecek!” şeklinde tehdit içeren sözler sarf etmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; suça sürüklenen çocuğun eylemini maktulden kaynaklanan, kendisi ve ailesine yönelen bu haksız söz ve eylemlerin meydana getirdiği hiddet ve şiddetli elemin etkisi altında gerçekleştirdiği ve hakkında TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiği kabul edilmelidir.(Ceza Genel Kurulu 2022/594 E.,  2025/22 K.)

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir