
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, “Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir.” hükmüne yer verilip, aynı Yasanın 101 inci maddesinde ise, cezanın infazı sırasında, 98 ilâ 100 üncü maddeler gereğince mahkemeden alınması gereken kararların duruşma yapılmaksızın verileceği ve bu kararların itiraza tabi olacağı belirtilmiş, 98. maddenin 1. fıkrasının uygulanma koşulları ise, madde gerekçesinde; “Madde ile infazı söz konusu olabilen yani kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararının yorumunda, içeriğinin belirlenmesinde veya çektirilecek cezanın hesabında tereddüt edilirse yahut hükümlünün adının yanlış yazılması gibi bir nedenle cezanın infaz olunmayacağı ileri sürülürse veya sonradan yürürlüğe giren kanun lehe ise yerine getirilecek cezanın belirlenmesi veya tereddütün giderilmesi için, bir karar alınmak üzere yargılama makamına başvurulması hususları düzenlenmiştir.” şeklinde açıklanmıştır
Esasen olağan bir dikkat ve özenin gösterilmesi halinde gerçekleşmeyecek olan isim, yaş ve hesap hataları, yargı kararlarında “maddi yanılgı” veya “yazım hatası” diye isimlendirilen beşeri hatalardır. Yargılama araçlarının belirli biçimde takdir edilmelerinden kaynaklanan değerlendirme hataları ise hukuki yanılgılardır. Hukuki yanılgılar, yasada öngörülen denetim yollarından birine başvurularak açılan tali bir muhakeme sonucunda başka bir yargı mercii tarafından verilen karar ile giderilebilir. Buna karşılık, yargılama yöntemini düzenleyen yasada, yargı kararlarındaki maddi yanılgıların ne şekilde düzeltileceğini öngören açık bir düzenleme bulunmamaktadır. O halde, ilgilisinin leh veya aleyhine sonuç doğurmasına olanak bulunmayan bu tür yanılgıların, yöntem ve zaman sınırlamasına tabi bulunmaksızın, bizzat bu hatayı yapan merci tarafından, kendiliğinden veya denetim muhakemesi sonunda verilen bir karardaki uyarı üzerine düzeltilmesi mümkündür.
Somut olayda;
Ankara ….Asliye Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas …Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında … yönelik Hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK.nun 142/1-b,143 maddeleri uyarınca belirlenen “2 yıl 4 ay” hapis cezası üzerinden aynı yasanın 62. Maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapıldığında “1 yıl 11 ay 10 gün” yerine hükümlü aleyhine olacak şekilde “2 yıl 1 ay 10 gün” hapis cezasına hükmedilmesi şeklindeki yanılgının bir değerlendirme hatasından kaynaklanan hukuki yanılgı niteliğinde bulunmadığı, olağan bir dikkat ve özenin gösterilmesi halinde gerçekleşmeyecek mahiyette hesap hatası olup “maddi yanılgı” veya “yazım hatası” diye isimlendirilen beşeri hata olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu hatanın bizzat bu hatayı yapan merci tarafından kendiliğinden veya denetim muhakemesi sonunda verilen bir karardaki uyarı üzerine düzeltilmesinin mümkün olduğu kabul edilmelidir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.