
Duruşmada hazır bulunacaklar
Madde 188 – (1) Duruşmada, hükme katılacak hâkimler ve Cumhuriyet savcısı ile zabıt kâtibinin ve Kanunun zorunlu müdafiliği kabul ettiği hâllerde müdafiin hazır bulunması şarttır. (Ek cümle: 3/10/2016-KHK-676/5 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/5 md.) Müdafiin mazeretsiz olarak duruşmaya gelmemesi veya duruşmayı terk etmesi halinde duruşmaya devam edilebilir.[1]
(2) (Mülga: 18/6/2014 – 6545/103 md.)
(3) Bir oturumda bitmeyecek davada, herhangi bir nedenle bulunamayacak üyenin yerine geçmek ve oya katılmak üzere yedek üye bulundurulabilir.
[1] 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nin 96 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “mazeretsiz olarak” ibaresinden sonra gelmek üzere “duruşmaya gelmemesi veya” ibaresi eklenmiştir.
Hukuka kesin aykırılık hâlleri
Madde 289 – (1) Temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da aşağıda yazılı hâllerde hukuka kesin aykırılık var sayılır:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hâkimin hükme katılması.
c) Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması.
d) Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi.
e) Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması.
f) Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi.
g) Hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi.
h) Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması.
i) Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması.
Çocuk Ağır Ceza Mahkemelerinde Cumhuriyet Savcısının Yokluğu: Hukuki Sonuçlar ve Tarafların Hakları
Ceza yargılamasının temel aktörlerinden biri Cumhuriyet savcısıdır. İddia makamını temsil eden savcı, hükme katılacak hâkimlerle birlikte duruşmada hazır bulunmak zorundadır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 188. maddesi bu hususu açıkça düzenlemiş; Cumhuriyet savcısının yokluğunda yapılan duruşmalar ise CMK madde 289/1-e kapsamında mutlak hukuka aykırılık sayılmıştır.
Ancak kanun koyucu, bu temel kuralın istisnalarını da öngörmüştür. Özellikle 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 25. maddesi, çocuk mahkemeleri bakımından Cumhuriyet savcısının duruşmalara katılmayacağını düzenlemektedir. Buna karşılık çocuk ağır ceza mahkemeleri için böyle bir istisna getirilmemiştir.
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun “Mahkemelerin Kuruluşu” başlıklı 25. maddesinde;
“(1)Çocuk mahkemesi, tek hâkimden oluşur. Bu mahkemeler her il merkezinde kurulur. Ayrıca, bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak kurulabilir. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde çocuk mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. Çocuk mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmaz. Mahkemelerin bulunduğu yerlerdeki Cumhuriyet savcıları, çocuk mahkemeleri kararlarına karşı kanun yoluna başvurabilirler.
(2) Çocuk ağır ceza mahkemelerinde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur ve mahkeme bir başkan ve iki üye ile toplanır. Bu mahkemeler bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak kurulur. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde çocuk ağır ceza mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır.” hükümlerine yer verilmiştir.
Çocuk Mahkemeleri ve Çocuk Ağır Ceza Mahkemeleri Arasındaki Fark
- Çocuk Mahkemeleri: Tek hâkimden oluşur, savcı duruşmaya katılmaz. Amaç; suça sürüklenen çocuğun korunması ve özel yargılama usulünün sağlanmasıdır.
- Çocuk Ağır Ceza Mahkemeleri: Bir başkan ve iki üyeden oluşur. Burada CMK’nın genel hükümleri geçerlidir. Dolayısıyla savcının duruşmada bulunması zorunludur.
Bu ayrım, uygulamada oldukça önemlidir. Çünkü çocuk ağır ceza mahkemesinde savcının yokluğunda yapılan duruşmalar, yargılamanın geçerliliğini doğrudan etkiler.
Şüpheli/Sanık Açısından Önemli Hususlar
- Savcının yokluğunu tespit: Duruşma tutanakları incelenmeli, savcının hazır olup olmadığı kontrol edilmelidir.
- Hukuka aykırılığa dayanma: Eğer savcı yoksa, hükmün bozulması için bu durum istinaf veya temyiz başvurusunda ileri sürülmelidir.
- Adil yargılanma hakkı: Sanık, savcının yokluğu nedeniyle usule aykırı bir yargılama sürecine maruz kaldığını savunabilir.
- Avukat desteği: Ceza yargılaması teknik bilgi gerektirdiğinden, uzman bir ceza avukatından yardım alınmalıdır.
Mağdur/Müşteki Açısından Önemli Hususlar
- Hak kayıplarının önlenmesi: Savcının yokluğunda yapılan yargılamada verilen hüküm hukuka aykırı olacağından, mağdurlar açısından da süreç yeniden başlayabilir.
- Kanun yollarına başvuru: Mağdur vekilleri, savcının yokluğunu istinaf veya temyiz dilekçelerinde ileri sürmelidir.
- Yargılamanın uzaması: Usul hataları mağdurlar açısından ikinci bir mağduriyet doğurabileceğinden, sürecin dikkatle takip edilmesi gerekir.
- Profesyonel destek: Bu süreçte mağdur haklarının korunması için alanında uzman bir ceza avukatı ile hareket etmek büyük önem taşır.
Sıkça Sorulan Sorular
Çocuk mahkemesinde savcı neden bulunmaz?
Çocuk mahkemelerinin amacı, çocuğun korunması ve özel usullerle yargılanmasıdır. Bu nedenle kanun koyucu, savcının duruşmada bulunmasını zorunlu kılmamıştır.
Çocuk ağır ceza mahkemesinde savcı yoksa ne olur?
Bu durum, CMK 289/1-e kapsamında mutlak hukuka aykırılık teşkil eder ve hüküm bozulur.
Sanık veya mağdur bu durumu nasıl ileri sürebilir?
İstinaf veya temyiz dilekçesinde savcının yokluğu açıkça belirtilmeli ve hukuka aykırılığın hükmü geçersiz kıldığı savunulmalıdır.
Avukat tutmak şart mı?
Ceza yargılaması teknik bir süreçtir. Hak kayıplarının önlenmesi ve sürecin doğru yönetilmesi için mutlaka uzman bir ceza avukatından hukuki destek alınması faydalı olacaktır.
Sonuç
Cumhuriyet savcısının yokluğu, ceza yargılamasında istisnai haller dışında kabul edilemez. Özellikle çocuk ağır ceza mahkemelerinde savcının duruşmaya katılımı zorunludur. Aksi durumda verilen hüküm geçersiz olur. Hem şüpheli/sanık hem de mağdur/müşteki açısından bu durum hak kayıplarına yol açabileceği için süreç titizlikle takip edilmeli ve alanında uzman bir ceza avukatından profesyonel destek alınmalıdır.
Yargıtay Kararları
CMK’nın “Duruşmada hazır bulunacaklar” başlıklı 188. maddesinin birinci fıkrası; “Duruşmada, hükme katılacak hâkimler ve Cumhuriyet savcısı ile zabıt kâtibinin ve Kanunun zorunlu müdafiliği kabul ettiği hâllerde müdafiin hazır bulunması şarttır.” şeklinde düzenlenmiştir.
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun “Mahkemelerin Kuruluşu” başlıklı 25. maddesinde;
“(1)Çocuk mahkemesi, tek hâkimden oluşur. Bu mahkemeler her il merkezinde kurulur. Ayrıca, bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak kurulabilir. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde çocuk mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. Çocuk mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmaz. Mahkemelerin bulunduğu yerlerdeki Cumhuriyet savcıları, çocuk mahkemeleri kararlarına karşı kanun yoluna başvurabilirler.
(2) Çocuk ağır ceza mahkemelerinde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur ve mahkeme bir başkan ve iki üye ile toplanır. Bu mahkemeler bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak kurulur. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde çocuk ağır ceza mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır.” hükümlerine yer verilmiştir.
Cumhuriyet savcısı ceza yargılaması diyalektiğinde iddia makamını temsil etmesi itibarıyla temel süjelerden biridir.Cumhuriyet savcısının hükme katılacak hâkimler ile birlikte duruşmada hazır bulunması şarttır.(CMK madde 188/1) Keza, yargılama faaliyetlerine katılmak savcının asli görevlerindendir.(5235 syk madde 17/2,20,22) Cumhuriyet savcısının yokluğunda duruşma yapılması hukuka kesin aykırılık hâli olarak kabul edilmiştir.(CMK madde 289/1-e) 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu’nun 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 308. maddesinin 5. fıkrası da benzer şekilde düzenlenmiştir.
Fakat kanun vazıının bu temel kuralın istisnalarına da yer verdiği görülmektedir. Nitekim 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun “Mahkemelerin Kuruluşu” başlıklı 25. maddesinin birinci fıkrası istisnalardan birisini teşkil etmektedir. Zikredilen düzenlemeye göre, çocuk mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmaz. Bununla birlikte, belli ağırlıktaki suç tipleri ile ilgili yargılamalar bakımından, çocuk mahkemelerinin kuruluş amacına uygun olduğunda kuşku bulunmayan bu istisna hâlin, aynı Kanun maddesinin ikinci fıkrasında yer verilen çocuk ağır ceza mahkemeleri için kabul edilmediği görülmektedir. Bu nedenle çocuk ağır ceza mahkemelerinde CMK’nın 188/1. maddesinde öngörülen ana kuralın geçerli olduğunda ve Cumhuriyet savcısının hükme katılacak hâkimler ile birlikte duruşmada hazır bulunması gerektiğinde tereddüt yoktur. Ceza Genel Kurulunun 13.10.2009 tarihli ve 161-232 sayılı kararı da aynı doğrultudadır.
Keza Anayasa Mahkemesi de 29.01.2009 tarihli ve 124-13 sayılı kararında; “Yasa’nın 25. maddesine göre, bu mahkemeler tek hakimli olup il merkezleriyle, bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak kurulabilirler. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde bunların birden fazla dairesinin kurulması da mümkündür. Aynı maddenin ikinci fıkrasında da bir başkan ve yeteri kadar üyeden müteşekkil çocuk ağır ceza mahkemelerinin kuruluşuna dair kurallara yer verilmiştir. Çocuk ağır ceza mahkemelerindeki duruşmalara Cumhuriyet savcısının katılımını engelleyen bir hüküm bulunmamaktadır. Aynı Kanun’un 17. maddesine göre, yetişkinlerle birlikte suç işleyen çocuklar hakkındaki davaların, zorunlu hallerde yetişkinlerle birlikte genel mahkemelerde görülmesi de mümkün olduğundan, suça sürüklenen çocuklar hakkındaki ceza davaları bakımından, duruşmalarında Cumhuriyet savcısının bulunamayacağı tek mahkemenin çocuk mahkemesi olduğu…” sonucuna ulaşmıştır.
2. Somut olayda Hukuki Değerlendirme
İnebolu Ağır Ceza Mahkemesince (Çocuk ağır ceza mahkemesi sıfatıyla) yapılan yargılamanın 11.08.2014 tarihli, suça sürüklenen çocuk …, mağdurlar …, …, inceleme dışı mağdur … ile müştekiler …, …, … ve tanık …’ün dinlenildikleri ve direnme kararına konu mahkûmiyet kararının temelini oluşturan esaslı işlemlerin yapıldığı duruşmasında Cumhuriyet savcısının hazır bulunmamasının, CMK’nın 188/1 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 25/2. maddeleri delaletiyle CMK’nın 289/1-e maddesi kapsamında mutlak hukuka aykırılık oluşturduğu kabul edilmelidir.(Ceza Genel Kurulu 2021/46 E. , 2025/69 K.)

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.