Devlete karşı savaşa tahrik
Madde 304- (1) Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı savaş açması veya hasmane hareketlerde bulunması için yabancı devlet yetkililerini tahrik eden veya bu amaca yönelik olarak yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapan kişi, on yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Mülga ikinci cümle: 29/6/2005 – 5377/37 md.)
(2) Bu madde uygulamasında, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin güvenliğine karşı suç işlemek üzere oluşturulmuş örgütlerin doğrudan veya dolaylı olarak desteklenmesi, hasmane hareket olarak kabul edilir.
(3) Bu maddede tanımlanan suçun işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
GEREKÇE:
Maddenin koruduğu hukukî yarar, esas itibarıyla, Türkiye bakımından dış barışın korunmasıdır. Bu itibarla, yabancı bir devletin Türkiye’ye savaş açması veya hasmane hareketlerde bulunması için yabancı devlet yetkililerinin tahrik edilmesi veya bu maksada yönelik olarak yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapılması, birinci fıkrada belirtilen suçu oluşturmaktadır. Fıkrada geçen “hasmane hareket”, barış ilişkileriyle bağdaşması olanağı bulunmayan fiil ve hareketleri ifade etmektedir. Böylece hasmane hareket, düşmanca tutumu ifade eder ve hatta savaş nedeni olabilir.
Söz konusu suçun failinin vatandaş olabileceği gibi, yabancı da olabilir. Bu suçun özellikle yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapmak suretiyle işlenmesi açısından, yabancı devlet vatandaşı olan, yabancı devlet yetkilileri, yabancı devlet adına görev yapan örneğin bir bakan, milletvekili veya diplomat, fail olabilecektir. Bu bakımdan örneğin Türkiye devletinekarşı hasmane hareketlerde bulunmak amacına yönelik olarak Türk vatandaşlarıyla işbirliği yapan yabancı devlet yetkilileri, Türkiye’de bu suç nedeniyle cezalandırılabilecektir.
Bu fıkrada yazılı suçun tamamlanması için, Türkiye açısından savaşın gerçekleşmiş bulunmasına ihtiyaç yoktur.
Tahrik fiilinin basın ve yayın yolu ile işlenmesi, bu suç açısından daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hâl olarak kabul edilmiştir.
Maddenin ikinci fıkrasında hasmane hareket kavramı açısından önemli bir hükme yer verilmiştir. Buna göre; Türkiye’nin güvenliğine karşı suç işlemek üzere oluşturulmuş örgütlerin doğrudan veya dolaylı olarak desteklenmesi, hasmane hareket olarak kabul edilecektir. Böylece, belirtilen özellikleri taşıyan suç örgütlerinin desteklemek için yabancı devlet yetkililerinin tahrik edilmesi veya bu yönde yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapılması, birinci fıkrada tanımlanan suçu oluşturacaktır.
Maddenin üçüncü fıkrasında, bu suçun işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacağı kabul edilmiştir.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Madde 127 – (Değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
Yabancı Devletin Türkiye Devleti aleyhine harp açması veya hasmane hareketlerde bulunması için yabancı ile anlaşan veya bu maksada matuf fiiller işliyen kimse on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
Harp vuku bulursa (Değişik İbare: 14/7/2004 – 5218/1 md.) ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası hükmolunur. Hasmane hareket vukua gelirse müebbed ağır hapis cezası verilir.
Türkiye Devletini bitaraflık ilanına veya bitaraflığın muhafazasına veyahut harp ilanına mecbur kılmak veya mecbur kılmağa matuf muameleler yapmak için yabancı ile anlaşan kimse beş seneden on seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.
Bu anlaşma matbuatla propaganda yapmak için vaki olmuş ise hükmolunacak ceza üçte bire kadar artırılır.
Milli menfaatler aleyhine hareketlerde bulunmak maksadile yabancıdan velevki bilvasıta olsun kendisi veya başkaları için para veya herhangi bir menfaat veya vaid kabul eden vatandaş eğer fiil daha ağır bir cürüm teşkil etmiyorsa üç seneden onseneye kadar ağır hapis ve beş yüz liradan iki bin liraya kadar ağır para cezasile cezalandırılır.
Aynı ceza para veren veya sair menfaat temin veya vadeden yabancı hakkında da tatbik olunur.
Aşağıdaki hallerde ceza üçte birden aşağı olmamak üzere artırılır.
1 – Fiil harp esnasında işlenmiş ise,
2 – Para veya menfaat matbuat vasıtasile propaganda yapmak için verilmiş veya vadedilmiş ise.
AÇIKLAMALAR
Devlete Karşı Savaşa Tahrik Suçu: TCK m.304 Analizi
Özet
Bu makale, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 304. maddesinde düzenlenen devlete karşı savaşa tahrik suçunu kapsamlı biçimde incelemektedir. Suçun hukuki niteliği, korunan yararı, fail ve mağdur açısından sonuçları, yargı uygulamaları ve hukuki savunma stratejileri ele alınmaktadır. Ayrıca sıkça sorulan sorular bölümü ile okuyucuların konuyu daha net anlaması sağlanmıştır. Makale, alanında uzman ceza avukatının rehberliğinin önemini vurgulamaktadır.
I. Korunan Yarar ve Hukuki Niteliği
TCK m.304, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvenliğini ve bağımsızlığını korumayı amaçlamaktadır. Suç, devlete karşı doğrudan savaş açılması veya hasmane hareketlerde bulunulması için yabancı devlet yetkililerini tahrik etmeyi veya onlarla işbirliği yapmayı içerir.
Maddenin ikinci fıkrasında, devlete karşı suç işlemek amacıyla kurulmuş örgütlerin desteklenmesinin de hasmane hareket olarak kabul edildiği belirtilmiştir. Böylece suç, hem bireysel hem de örgütsel düzeyde güvenlik tehdidini kapsar.
II. Suçun Unsurları
1. Maddi Unsur
- Yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapmak veya onları tahrik etmek
- Devlete karşı savaş açılması veya hasmane hareketler için faaliyette bulunmak
- Örgütlere doğrudan veya dolaylı destek sağlamak
2. Manevi Unsur
- Failin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine kasten hareket etmesi
- Suçun işlenmesinde bilinçli ve net bir niyet bulunması
3. Tüzel Kişiler Açısından Sonuç
- Madde kapsamında tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir.
III. Ceza ve Hukuki Sonuçlar
TCK m.304 uyarınca suçun cezası on yıldan yirmi yıla kadar hapis olarak belirlenmiştir.
Bu suçun tüzel kişiler açısından uygulanması durumunda, kurum veya kuruluşlara özel güvenlik tedbirleri de verilmektedir.
IV. Fail, Mağdur ve Müştekilerin Hakları ve Yapması Gerekenler
1. Fail Açısından
- Suç isnat edilen kişi, alanında uzman ceza avukatıyla hemen iletişime geçmelidir.
- Delil ve savunma stratejisi, failin kastını ve fiilin somut koşullarını göz önünde bulundurarak hazırlanmalıdır.
2. Mağdur / Devlet Açısından
- Türkiye Cumhuriyeti Devleti veya ilgili kurumlar, suç duyurusunda bulunabilir.
- Suçun tespitine yönelik belge, iletişim kayıtları ve örgütsel kanıtlar güvence altına alınmalıdır.
3. Müşteki / Şahıs Açısından
- Suç nedeniyle kişisel zarar gören veya mağdur olanlar, durumu yetkili makamlara bildirmelidir.
- Hukuki süreçte müşteki haklarını korumak için uzman bir ceza avukatından destek almak önemlidir.
V. Yargı Uygulamaları ve Örnekler
Yargıtay içtihatları, m.304 kapsamında suçun tahrik ve işbirliği eylemlerini geniş yorumlamaktadır. Örgütlere dolaylı destek verilmesi de suç kapsamında değerlendirilmektedir. Bu durum, fiilin somut tehlike yaratması koşuluyla cezalandırılmasını mümkün kılar.
VI. Önleyici ve Hukuki Stratejiler
- Devlete karşı düşmanca faaliyetlerde bulunan kişi veya kuruluşlardan uzak durmak
- Suç isnat edildiğinde derhal uzman avukata başvurmak
- Delillerin toplanması ve korunmasında titiz olmak
- Tüzel kişiler için, iç denetim ve uyum programları oluşturmak
VII. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru 1: TCK m.304 suçu işlediğim iddia edilirse ne yapmalıyım?
Cevap: Öncelikle sessiz kalın ve alanında uzman bir ceza avukatına başvurun. Savunma stratejisi ve delil toplama süreçlerinde profesyonel destek kritik önemdedir.
Soru 2: Suç örgüte destek vermeyi içeriyorsa ceza artar mı?
Cevap: Evet, örgüte doğrudan veya dolaylı destek sağlamak hasmane hareket olarak kabul edilir ve cezanın alt sınırına etki edebilir.
Soru 3: Suç nedeniyle mağdur oldum, ne yapabilirim?
Cevap: Suçun işlendiğini yetkili makamlara bildirmek ve uzman ceza avukatıyla haklarınızı korumak önemlidir.
Soru 4: Tüzel kişi olarak suç isnat edilirse ne olur?
Cevap: Tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir; kurumun iç denetimi ve uyum politikaları savunmada önem taşır.
VIII. Sonuç
TCK m.304 kapsamında devlete karşı savaşa tahrik suçu, devletin güvenliği ve bağımsızlığı açısından en ciddi suçlar arasında yer almaktadır. Suç isnat edilen fail, mağdur veya müşteki, uzman ceza avukatının rehberliğinde hareket ederek haklarını ve hukuki pozisyonlarını korumalıdır. Suçun örgüt bağlantıları veya uluslararası boyutu, hukuki değerlendirmeyi daha karmaşık hale getirdiğinden profesyonel destek kritik önemdedir.
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.