
Dilencilik
Madde 229- (1) Çocukları, beden veya ruh bakımından kendini idare edemeyecek durumda bulunan kimseleri dilencilikte araç olarak kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçun üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımları ya da eş tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) Bu suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
GEREKÇE:
Çocukları, fiziksel veya zihinsel engellileri dilencilikte araç olarak kullanmak suretiyle başkalarının diğerkamlık ve acıma duyguları istismar edilmekte ve haksız kazançlar elde edilebilmektedir. Bu durumun kişilerdeki kimsesizlere, yoksullara yardım etme yönündeki hasletlerin zayıflamasına yol açtığı, bilinen bir gerçektir. Bu düşüncelerle, Çocukların, fiziksel veya zihinsel engellilerin dilencilikte araç olarak kullanılması, suç olarak tanımlanmıştır.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Madde 544-(Değişik: 9/7/1953-6123/1 md.)
Her kim, çalışmaya muktedir olduğu halde dilencilik ederken tutulursa bir haftadan bir aya kadar hafif hapis cezasiyle cezalandırılır.
Tekerrürü halinde hafif hapis cezası bir aydan aşağı olamaz.
Madde 545-(Değişik: 9/7/1953-6123/1 md.)
Her kim, 15 yaşından aşağı çocukları toplayıp dilencilik ettirir veya velayet ve vesayeti altında bulunan yahut kendisinin muhafazası ve nezaretine tevdi olunan 15 yaşından aşağı bir küçüğün dilenmesine veya bir kimsenin o küçüğü dilencilikte kullanmasına müsaade ederse üç aydan aşağı olmamak üzere hafif hapis ve 100 liradan aşağı olmamak üzere hafif para cezasiyle cezalandırılır.
AÇIKLAMALAR
Dilencilik Suçu ve Türk Ceza Kanunu Madde 229: Hukuki İnceleme ve Analiz
Özet
Bu makalede, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 229. maddesinde düzenlenen dilencilik suçu ele alınmaktadır. Özellikle çocukların ve kendini idare edemeyen kişilerin araç olarak kullanılması, suçun ailevi ilişkiler bağlamında işlenmesi ve örgüt faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi hukuki açıdan detaylandırılmıştır. Ayrıca, madde kapsamında verilen cezaların ölçütleri, cezanın artırılması halleri ve uygulamadaki yansımaları incelenmiştir. Makalede sıkça sorulan sorular bölümü ile okuyucuların temel sorularına yanıtlar sunulmuştur.
Giriş
Dilencilik, toplumun sosyal ve ekonomik yapısını doğrudan etkileyen önemli bir suç alanıdır. TCK 229. maddesi, özellikle korunması gereken çocuklar ve kendini idare edemeyen kişilerin suça araç olarak kullanılmasını cezalandırmaktadır. Bu düzenleme, mağduriyetlerin önlenmesi ve toplumsal düzenin sağlanması açısından kritik öneme sahiptir.
TCK Madde 229’un Metni ve Hukuki Değerlendirmesi
Madde 229: Dilencilik Suçu
(1) Çocukları, beden veya ruh bakımından kendini idare edemeyecek durumda bulunan kimseleri dilencilikte araç olarak kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçun üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımları ya da eş tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) Bu suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
1. Suçun Unsurları
- Fail: Birey veya örgüt faaliyeti çerçevesinde hareket eden kişiler.
- Mağdur: Çocuklar ve beden ya da ruh bakımından kendini idare edemeyen kişiler.
- Fiil: Dilencilikte araç olarak kullanma, yani dilencilik fiiline zorlama veya teşvik edilmesi.
- Hukuka Aykırılık ve Kusur: Failin bilerek ve isteyerek suçu işlemesi gerekir.
2. Ceza Artırıcı Nedenler
- Aile Bağları: Kan veya kayın hısımları ile eş tarafından işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılır.
- Örgüt Faaliyeti: Suçun organize bir şekilde işlenmesi durumunda ceza katlanarak uygulanır.
Dilencilik Suçunun Toplumsal ve Hukuki Boyutları
Dilencilik, sosyal problemlerin bir yansıması olmakla birlikte, özellikle çocukların ve korunmasız kişilerin kullanılması insan hakları ihlallerini de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle hukuk sistemi, mağdurların korunması ve suçun caydırılması için ağır yaptırımlar getirmiştir.
Uygulamada TCK 229
Yargıtay kararlarında, dilencilikte çocukların ve engelli kişilerin kullanılması ağırlaştırıcı sebep olarak kabul edilmektedir. Ayrıca, aile bağları içerisinde gerçekleşen suçlarda cezanın artırılması uygulaması sıkça görülmektedir.
Özel Alt Başlıklar
A. Çocukların Dilencilikte Araç Olarak Kullanılması
Çocuklar, psikolojik ve fizyolojik açıdan korunmaya muhtaç olmaları nedeniyle özel korunma altındadır. TCK 229/1. fıkrası, bu özel koruma gereğini açıkça ortaya koymaktadır.
B. Beden veya Ruh Bakımından Kendini İdare Edemeyen Kişilerin Korunması
Engelli, yaşlı veya ruhsal hastalıkları nedeniyle kendini savunamayan kişiler, suça araç edildiklerinde cezanın uygulanmasında önemli bir kriterdir.
C. Aile İçi Suçlarda Ceza Artırımı
Kan veya kayın hısımları ile eşlerin bu suçu işlemesi, aile bağlarının suistimali olarak değerlendirilir ve ceza artırımına sebep olur.
D. Örgüt Faaliyeti Kapsamında Dilencilik
Suçun organize suç örgütleri tarafından işlenmesi, hem toplum düzenini hem de birey güvenliğini tehdit eden bir durumdur ve ceza bir kat artırılır.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru 1: Dilencilik suçu sadece çocuklar için mi geçerlidir?
Cevap: Hayır, aynı zamanda beden veya ruh bakımından kendini idare edemeyen yetişkinler de bu madde kapsamında korunmaktadır.
Soru 2: Ceza artırımı aile üyeleri için neden uygulanır?
Cevap: Çünkü suç aile içi güveni zedeler ve bu nedenle daha ağır yaptırımlar öngörülür.
Soru 3: Örgüt faaliyeti nasıl tespit edilir?
Cevap: Suçun bir suç örgütü kapsamında işlenmesi, deliller ve yargı kararları ile belirlenir.
Soru 4: Bu suçun cezası hapis dışında başka yaptırımlar da içerir mi?
Cevap: TCK’da temel yaptırım hapis cezasıdır, ancak mahkemeler adli para cezası ve diğer tedbirleri de uygulayabilir.
Sonuç
TCK Madde 229, dilencilik suçunu özellikle korunmaya muhtaç grupların suça araç edilmesine karşı net bir biçimde düzenlemiştir. Ceza artırıcı hükümler, suça ilişkin toplumsal ve ailevi bağlamdaki hassasiyetleri yansıtmaktadır. Uygulamada etkin bir şekilde uygulanması, suça maruz kalanların korunması ve toplumun adalet duygusunun güçlendirilmesi açısından elzemdir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.