
Duruşmada okunmayacak belgeler
Madde 210 – (1) Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez.
(2) Tanıklıktan çekinebilecek olan kişi, duruşmada tanıklıktan çekindiğinde, önceki ifadesine ilişkin tutanak okunamaz.
Duruşmada Okunmayacak Belgeler (CMK m.210)
Giriş
Ceza muhakemesi sürecinde delillerin nasıl değerlendirileceği ve duruşmada hangi belgelerin okunamayacağı, adil yargılanma hakkının temel güvencelerindendir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.210, özellikle tanık beyanlarının duruşmada okunarak kullanılmasının sınırlarını belirlemekte ve doğrudan doğruyalık ilkesini vurgulamaktadır.
Bu maddeye göre, bir olayın tek delili tanık beyanı ise, tanığın mutlaka duruşmada bizzat dinlenmesi gerekir. Önceki ifadelerin tutanak veya yazılı belge şeklinde okunması dinleme yerine geçemez. Ayrıca, tanıklıktan çekinme hakkını kullanan bir kişinin önceki beyanı da okunamaz.
1. CMK m.210’un Hukuki Çerçevesi
1.1. Doğrudan Doğruyalık İlkesi
CMK m.210’un düzenlenmesinde esas alınan ilke doğrudan doğruyalık (yüz yüzelik) ilkesidir. Ceza yargılamasında hâkim, tanığı doğrudan dinlemeli, onun sözlerini, tavırlarını ve güvenilirliğini gözlemleyebilmelidir.
1.2. Yazılı Belgelerin Yetersizliği
Bir tanığın daha önce kollukta, savcılıkta veya hâkim huzurunda alınan beyanı, duruşmada okunarak tanık dinlenmiş sayılmaz. Böyle bir durumda sanığın çapraz sorgu hakkı da ihlal edilmiş olur.
1.3. Tanıklıktan Çekinme Hakkı
Tanıklıktan çekinme hakkına sahip kişiler (örneğin yakın akrabalar), duruşmada bu haklarını kullandıklarında, geçmişte verdikleri ifadeler okunamaz. Bu düzenleme, kendini suçlamama hakkı ve aile bağlarının korunması amacıyla getirilmiştir.
2. Uygulamada CMK m.210’un Önemi
2.1. Yargıtay İçtihatları
Yargıtay kararlarında, yalnızca soruşturma aşamasında alınan beyanların okunarak hüküm kurulmasının savunma hakkını kısıtladığı ve bu nedenle bozma nedeni olduğu görülmektedir. Yargıtay, delillerin duruşmada tartışılması gerektiğini sürekli vurgulamaktadır.
2.2. Adil Yargılanma Hakkı ile İlişki
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de tanığın yokluğunda verilen ifadelerin tek veya belirleyici delil olarak kullanılmasını adil yargılanma hakkına aykırı görmektedir.
3. Şüpheli/Sanık Açısından Yapılması Gerekenler
- Şüpheli veya sanık, tanığın duruşmada dinlenmesini talep etmelidir.
- Yalnızca soruşturma aşamasında alınmış ifadelerin okunarak hüküm kurulmasına itiraz edilmelidir.
- Tanıklıktan çekinen kişinin eski ifadesi okunmak istenirse, buna karşı usul itirazı yapılmalıdır.
- Bu süreçte hak kaybına uğramamak için uzman bir ceza avukatından hukuki yardım alınması hayati önemdedir.
4. Suçtan Zarar Gören / Mağdur / Müşteki Açısından Yapılması Gerekenler
- Mağdur veya müşteki, lehine olan tanıkların mutlaka duruşmada dinlenmesini talep etmelidir.
- Yalnızca yazılı ifadeler üzerinden hüküm kurulması halinde, bunun adil yargılanmaya aykırı olduğunu ileri sürmelidir.
- Tanığın çekinme hakkını kullanması halinde, önceki ifadesinin okunamayacağı hususunda bilgilendirme talep edebilir.
- Hak kaybı yaşanmaması için deneyimli bir ceza avukatıyla temsil edilmesi tavsiye edilir.
5. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru 1: Tanık duruşmaya gelmezse, kollukta verdiği ifade okunabilir mi?
Cevap: Hayır. Eğer olayın tek delili tanık beyanı ise, mutlaka duruşmada dinlenmelidir. Önceki ifade tek başına yeterli değildir.
Soru 2: Tanıklıktan çekinen bir kişinin önceki ifadesi delil olabilir mi?
Cevap: Hayır. CMK m.210/2 açıkça bu ifadelerin okunamayacağını düzenlemiştir.
Soru 3: Sanık, bu hakkını nasıl koruyabilir?
Cevap: Duruşmada itiraz ederek, tanığın mutlaka hazır edilmesini talep ederek ve avukatı aracılığıyla hukuki süreci takip ederek.
Soru 4: Mağdurun hakları nelerdir?
Cevap: Mağdur, lehine olan tanıkların dinlenmesini talep edebilir ve yalnızca yazılı belgelerle hüküm kurulmasına itiraz edebilir.
Sonuç
CMK m.210, adil yargılanma hakkının ve yüz yüzelik ilkesinin en önemli yansımalarından biridir. Yalnızca yazılı belgeler üzerinden, özellikle de tanık ifadeleri üzerinden hüküm kurulması, savunma hakkını ihlal eder ve yargılamayı sakatlar. Bu nedenle hem sanık/şüpheli hem de mağdur/müşteki tarafı, duruşmada mutlaka tanıkların dinlenmesini talep etmeli, bu süreçte uzman bir ceza avukatından profesyonel destek almalıdır.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.