Hukuki Makaleler

Gerekçeli Kararda Hakim İmzasının Noksanlığı Kararın Geçerliliğini Etkiler mi? Ceza Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

Ceza Muhakemesinde İmza Noksanlıkları, Gerekçeli Karar ve UYAP Uygulamaları

Ceza muhakemesinde verilen kararların geçerliliği, sadece mahkeme tarafından açıklanan kısa karara değil, aynı zamanda kararın usulüne uygun şekilde imzalanmasına da bağlıdır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 219, 222 ve 232. maddeleri; duruşma tutanağı, hükmün gerekçesi ve kararların imzalanmasına ilişkin ayrıntılı hükümler içermektedir. Özellikle imza noksanlıkları, hükmün hukuken geçerliliği ve temyiz denetimine elverişliliği açısından büyük önem taşımaktadır.


Duruşma Tutanağı ve İmzaların Önemi

CMK’nın 219. maddesi uyarınca, her duruşmada yapılan işlemler tutanakla kayıt altına alınır. Bu tutanak, mahkeme başkanı veya hâkim ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır. Ancak, duruşma sırasında alınan ara kararlar (örneğin tutuklama, yaş düzeltme, bekletici mesele kararı) ile duruşma sonunda verilen hüküm tüm hâkimler tarafından imzalanmak zorundadır.

CMK’nın 232/4. maddesi, “karar ve hükümler bunlara katılan hâkimler tarafından imzalanır” hükmünü getirmiştir. Dolayısıyla, özellikle kısa kararın bulunduğu sayfaların tüm hâkimler ve zabıt kâtibi tarafından imzalanması zorunludur.


Gerekçeli Karar ve Usulüne Uygun İmzalanma

Kısa kararın ardından, hükmün gerekçesinin 15 gün içinde yazılması ve dosyaya eklenmesi gerekir. Bu gerekçeli karar; iddia, savunma, delillerin değerlendirilmesi, reddedilen ve kabul edilen deliller, gerekçe ve hükümden oluşur.

  • Kısa karar: Duruşma tutanağına geçirilip açıklanır, geçerlilik kazanır.
  • Gerekçeli karar: Sonradan hazırlanır, tüm unsurları içerir ve kesinleştiğinde ilam niteliği kazanır.

Burada dikkat edilmesi gereken husus, gerekçeli kararın tüm sayfalarının hâkimlerce imzalanmasının gerekmediği, yalnızca kısa kararı içeren sayfaların tüm hâkimlerce, diğer sayfaların ise mahkeme başkanı ve zabıt kâtibi tarafından imzalanmasının yeterli olduğudur.


UYAP ve Elektronik İmza Düzeni

6352 sayılı Kanun ile CMK’ya eklenen 38/A maddesiyle birlikte ceza muhakemesi işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) ve güvenli elektronik imza esas alınmıştır.

  • Elektronik ortamda yapılan işlemlerde elektronik imza tarihi esas alınır.
  • Elektronik imzalı belge ile ıslak imzalı belge çelişirse, UYAP’ta kayıtlı elektronik imzalı belge geçerli kabul edilir.
  • Bu nedenle, bir hâkimin elektronik imzasının eksik olması, kararın hukuki geçerliliğini etkileyebilir.

İmza Noksanlıklarının Hukuki Sonuçları

Yargıtay kararları ışığında; imza eksiklikleri, doğrudan bozma nedeni olarak kabul edilmemekte, eksikliğin mahallinde giderilmesi istenmektedir. Bu yaklaşım, Anayasa’nın 141. maddesinde belirtilen “davaların süratle sonuçlandırılması” ilkesine uygun düşmektedir.

Yani, gerekçeli kararda bir hâkimin imzası eksikse, dosya yeniden o mahkemeye gönderilerek imza tamamlatılır ve ardından temyiz denetimi yapılır.


Şüpheli/Sanık Açısından Önemli Hususlar

  • Savunma hakkı: Sanık, usulüne uygun imzalanmamış bir karar nedeniyle hak kaybına uğramaması için bu hususu temyiz aşamasında ileri sürebilir.
  • Tutuklama kararları: Ara kararların da usulüne uygun imzalanması gerekir; aksi halde özgürlük hakkı ihlal edilmiş olur.
  • Gerekçeli karar: Sanık açısından gerekçenin yazılıp yazılmadığı ve imzaların tam olup olmadığı, adil yargılanma hakkı bakımından önem taşır.
  • Avukat yardımı: Sanığın, imza noksanlıkları gibi teknik ayrıntıları kendisinin takip etmesi zordur. Bu nedenle uzman bir ceza avukatıyla çalışması hayati önemdedir.

Mağdur/Müşteki Açısından Önemli Hususlar

  • Hak arama özgürlüğü: Mağdur, imza eksikliklerinden kaynaklı usul hatalarının davayı uzatabileceğini bilmelidir.
  • Temyiz hakkı: Usulsüz imzalanmış bir karar, temyiz denetiminde ele alınmazsa mağdurun adalet beklentisi sekteye uğrar.
  • UYAP süreci: Mağdur vekilleri açısından elektronik imzalı belgelerin doğruluğunun kontrol edilmesi önemlidir.
  • Avukat desteği: Mağdur veya müşteki, imza noksanlıkları sebebiyle hak kaybı yaşamamak için mutlaka ceza avukatı desteği almalıdır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. Gerekçeli kararın imzası eksikse ne olur?
Eksiklik mahallinde tamamlatılır; bu durum doğrudan bozma nedeni sayılmaz.

2. Elektronik imza ile ıslak imza farklıysa hangisi geçerlidir?
UYAP’ta kayıtlı olan elektronik imzalı belge geçerlidir.

3. Sanık, imza noksanlığını temyiz sebebi yapabilir mi?
Evet, savunma hakkı kapsamında bu hususu ileri sürebilir.

4. Mağdurun hakları imza eksikliklerinden nasıl etkilenir?
Karar geçerli olmadığı sürece mağdurun adalet beklentisi ertelenir. Bu nedenle sürecin yakından takibi gerekir.

5. Ara kararların da tüm hâkimlerce imzalanması şart mı?
Evet, CMK’nın 232/4. maddesi uyarınca ara kararların bulunduğu sayfaların tüm hâkimlerce imzalanması zorunludur.


Sonuç ve Uzman Avukat İhtiyacı

Ceza muhakemesinde imza noksanlıkları, gerekçeli kararın geçerliliği ve temyiz denetimine elverişliliği açısından kritik bir unsurdur. Elektronik imza ile imzalandığı belirtilen gerekçeli kararda, hüküm celsesine katılan … üye hâkimin elektronik ya da ıslak imzasının bulunmadığı görüldüğünden; CMK’nın 232/4. maddesinde emredilen imzaların ikmalinden sonra geçerli ve temyiz denetimine elverişli bir gerekçeli karardan bahsedilebileceği gözetilerek, Anayasa’nın 141/1. maddesinde öngörülen “davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması” zorunluluğu doğrultusunda noksanlığın tevdi yoluyla mahallinde ikmali için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir. Sanık veya mağdurun hak kaybına uğramaması için, bu tür teknik ve usule ilişkin ayrıntıların titizlikle takip edilmesi gerekir. Bu nedenle, alanında uzman bir ceza avukatından hukuki destek almak, sürecin doğru yönetilmesi ve adaletin sağlanması bakımından büyük önem taşır.

Yargıtay Kararları

A. İlgili Mevzuat ve Ön Soruna İlişkin Açıklamalar
CMK’nın “Duruşma tutanağı” başlıklı 219. maddesi;
“(1) Duruşma için tutanak tutulur. Tutanak, mahkeme başkanı veya hâkim ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır. Duruşmada yapılan işlemlerin teknik araçlarla kayda alınması halinde, bu kayıtlar vakit geçirilmeksizin yazılı tutanağa dönüştürülerek mahkeme başkanı veya hâkim ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır.”
(2) Mahkeme başkanının mazereti bulunursa tutanak, üyelerin en kıdemlisi tarafından imzalanır.
Aynı Kanun’un “Hükmün gerekçesi ve hüküm fıkrasının içereceği hususlar” başlıklı 232. maddesi;
“…(4) Karar ve hükümler bunlara katılan hâkimler tarafından imzalanır…” şeklindedir.
Duruşma sürecini saptamak için tutulan tutanakların mahkeme başkanı ile zabıt katibi tarafından imzalanması yeterlidir. Ancak, son karar verilmeden, başka deyişle henüz duruşma süreci devam ederken mahkemece verilebilecek çeşitli kararlar da bulunmaktadır. Örneğin; sanığın tutuklanmasına veya yaşının düzeltilmesine yahut bir başka mahkemede görülmekte olan bir davanın bekletici mesele yapılmasına ilişkin ve uygulamada ara kararı diye adlandırılan bir kısım kararlar duruşma tutanağına geçirildiğinde, duruşma tutanağının bu hususları içeren sayfalarının, CMK’nın 232. maddenin 4. fıkrasında yazılı kural gereği bu karara katılan tüm hâkimler ve tutanak kâtibi tarafından imzalanması lazımdır. Duruşma sürecinin sonunda verilen ve tutanağa geçirilip duruşmada okunan son kararın da, karara katılan tüm hâkimler ve tutanağı yazan kâtiplerce imzalanması zorunludur. Uygulamada kısa karar diye adlandırılan bu hüküm, hükmün esasını oluşturmakta, duruşma tutanağına geçirilip açıklanmış bulunmakla da geçerlilik kazanmaktadır. Asıl olan, duruşma sonunda verilen hükmün duruşma tutanağına geçirilmesi sırasında, hükmün gerekçesinin de tutanağa yazılmasıdır. Böyle yapıldığında, duruşma tutanağının hüküm fıkrasını içeren sayfalarının CMK’nın 232/4. madde uyarınca karara katılan tüm hâkimler ve tutanak kâtibi tarafından imzalanması, duruşma tutanağının gerekçeyi içeren kısmının ise CMK’nın 219. madde uyarınca mahkeme başkanı ve tutanak katibi tarafından imzalanması yeterli olacaktır. Hükümle birlikte tutanağa geçirilmeyen gerekçenin ise CMK’nın 232/3. maddesi uyarınca onbeş gün içinde yazılıp dava dosyasına konulması zorunludur. 1412 sayılı CMUK’da hükmün beyaz edilmesi olarak isimlendirilen bu işlem, hükmün esasını oluşturan kısa kararın, adı geçen Kanun’un 230. maddesine uygun biçimde gerekçeyi ve 232. maddede yazılı unsurları da içerecek biçimde yazılmasından ibarettir. Bu durumda, hükmü ve gerekçesini birlikte içeren ve kesinleştiğinde ilam hüviyetini alacak, gerektiğinde infaza konu olabilecek bir başka belge ortaya çıkmış olacaktır. Gerekçeli karar olarak isimlendirilen bu belge, yargılamayı gerçekleştiren ve yargılananlarla ilgili bilgileri, iddiayı, savunmayı, kabul edilen ve reddedilen kanıtları, bunların tartışılmasını, gerekçeyi ve hükmü içermektedir. Bir çok sayfadan oluşması mümkün bu yeni belgenin, duruşmada tutanağa geçirilip açıklanmakla geçerlilik kazanmış bulunan ve esasen hükmün esasını oluşturan kısa kararı içeren sayfalarının, CMK’nın 232. maddesinin 4. fıkrasında yazılı emredici kural gereği, karara katılmış bulunan tüm hâkimler ve gerekçeli kararı yazan kâtip tarafından imzalanması zorunludur. Diğer sayfalarının ise mahkeme başkanı ile zabıt kâtibi tarafından imzalanması, gerekçeli kararın geçerli bir belge hüviyetini kazanması bakımından yeterlidir (CGK’nın 29.05.2007 tarihli ve 104-116 sayılı kararı).
CMK’nın 222. maddesi de gözetildiğinde, ortada hukuken geçerli ve temyiz denetimine elverişli bir kararın bulunduğunun kabul edilebilmesi için, öncelikle imza noksanlıkları ya da farklılıklarından kaynaklanan sorunun mahallinde yapılacak araştırma ile tespit ve giderilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Bu eksiklik giderilip, tutanakların yöntemince düzenlenip imzalandığı kesin olarak belirlendikten ve bu konudaki kuşkular giderildikten sonra esastan temyiz denetiminin gerçekleştirilmesi gerekmektedir (CGK’nın 13.03.2012 tarihli ve 391-91 sayılı kararı).
İmza noksanlıkları nedeniyle ortada hukuken geçerli ve temyiz denetimine elverişli bir gerekçeli kararın bulunmadığı hâllerde bu hususun bozma nedeni sayılmayıp, noksanlığın mahallinde ikmal ettirilmesinden sonra temyiz denetiminin gerçekleştirilmesi gerekir (CGK’nın 10.04.2007 tarihli ve 74-86 sayılı kararı).
Ceza muhakemesi işlemlerinin Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden (UYAP) güvenli elektronik imzayla yapılacağına dair CMK’nın 38/A hükmü, 02.07.2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanun’la ihdas edilmiş ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Buna matuf olarak her türlü ceza muhakemesi işlemlerinde UYAP kullanılır. Bu işlemlere ilişkin her türlü veri, bilgi, belge ve karar, UYAP vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır. Güvenli elektronik imza ile imzalanarak gönderilen belge veya kararlar, gerekmedikçe fiziki olarak ayrıca düzenlenmez ve ilgili kurum ve kişilere gönderilmez. Elektronik imzalı belgenin elle atılan imzalı belgeyle çelişmesi hâlinde UYAP’ta kayıtlı olan güvenli elektronik imzalı belge geçerli kabul edilir. Anılan düzenlemenin sarahati ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına nazaran; elektronik ortamda yapılan işlemlerde sürelerin elektronik imza tarihi esas alınarak hesaplanması gerektiği, elektronik imzalı belgenin elle atılan imzalı belgeyle çelişmesi hâlinde UYAP’ta kayıtlı olan güvenli elektronik imzalı belgeye üstünlük tanınacağı, UYAP ortamında gerçekleştirilen işlemin elektronik imza ile onaylanma sürecinin tamamlanması ile hukuki varlık kazanacağı belirtilmiştir.
B. Bu açıklamalar ışığında ön sorun değerlendirildiğinde;
Elektronik imza ile imzalandığı belirtilen gerekçeli kararda, hüküm celsesine katılan … sicil numaralı üye hâkimin elektronik ya da ıslak imzasının bulunmadığı görüldüğünden; CMK’nın 232/4. maddesinde emredilen imzaların ikmalinden sonra geçerli ve temyiz denetimine elverişli bir gerekçeli karardan bahsedilebileceği gözetilerek, Anayasa’nın 141/1. maddesinde öngörülen “davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması” zorunluluğu doğrultusunda noksanlığın tevdi yoluyla mahallinde ikmali için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.(Ceza Genel Kurulu   2024/481 E.  ,  2025/61 K.)

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir