
Gürültüye neden olma
Madde 183- (1) İlgili kanunlarla belirlenen yükümlülüklere aykırı olarak, başka bir kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olan kişi, iki aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
GEREKÇE:
Madde metninde gürültüye neden olma fiili suç olarak tanımlanmıştır. Ancak, bunun için, gürültünün başkalarının sağlığının zarar görmesine elverişli olabilecek şekilde yüksek olması gerekir.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Madde 546 – Her kim, gürültü veya velvele ile mutat hilafı olarak çan ve alatı saire çalarak yahut kanun ve nizam ahkamına muhalif surette gürültülü bir meslek ve sanat icar eyliyerek halkın veya meclis ve mahfillerin meşguliyet veya huzur ve rahatını ihlal ederse on beş liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm olur.
Bu fiil gece yarısından iki saat evvelinden sonra işlenirse hafif cezayı nakdi otuz liraya kadardır.
Mükerrirler hakkında birinci fıkrada muharrer ahvalde otuz ve ikinci fıkrada muharrer halde elli liraya kadar hafif cezayi nakdi hükmolunur.
AÇIKLAMALAR
Gürültüye Neden Olma Suçu (TCK m.183): Hukuki Analiz, Uygulama ve Yargıtay Kararları
Özet:
TCK’nın 183. maddesiyle düzenlenen gürültüye neden olma suçu, çevre ve insan sağlığını korumaya yönelik önemli bir kamu düzeni suçudur. Makalede, suçun hukuki yapısı, korunan hukuki yarar, maddi ve manevi unsurları, özel görünüş biçimleri, yaptırımları ve uygulamadaki sorunlar ele alınmıştır. Ayrıca, gürültüye ilişkin kabahat düzenlemeleri ve suçun diğer benzer suçlardan farkları ayrıntılı biçimde incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler
Gürültüye neden olma, TCK 183, çevre hukuku, çevre suçları, ceza hukuku, sağlık hakkı, adli para cezası, Yargıtay kararları
1. Giriş: Gürültüye Neden Olma Suçunun Hukuki Konumu
Türk Ceza Kanunu’nun 183. maddesi ile gürültüye neden olma eylemi, sağlıklı çevrenin korunması ve toplum huzurunun sağlanması amacıyla suç olarak düzenlenmiştir (Türk Ceza Kanunu [TCK], 2004, m.183). Gürültüye ilişkin düzenlemeler, kabahat ve suç şeklinde dört farklı mevzuat kapsamında yer almakta olup, bunlar sırasıyla 2872 sayılı Çevre Kanunu (m.14, 20), 5326 sayılı Kabahatler Kanunu (m.36), TCK 123. madde (kişilerin huzur ve sükununu bozma) ve son olarak TCK 183. maddedir. Bu makalede, bu düzenlemeler arasındaki farklar ve TCK 183’ün kapsamı detaylandırılacaktır.
2. Gürültünün Tanımı ve İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Gürültü, insan tarafından istenmeyen, düzensiz ve uyumsuz seslerdir. Ses şiddetinin ölçü birimi desibel (dB) olup, 0-50 dB arası sessiz, 50-60 dB arası orta derecede, 60-70 dB gürültülü, 70-80 dB çok gürültülü ve 85 dB üzeri rahatsız edici olarak kabul edilir (Dedeoğlu, 2021). İnsan işitme sınırı yaklaşık 0-120 dB arasında olup, 120 dB ve üzeri işitme kaybı ve fiziksel zararlar doğurabilir. Gürültünün fizyolojik etkileri arasında sinir sistemi bozuklukları, kalp damar hastalıkları, uyku problemleri ve endokrin sistemde bozulmalar yer almaktadır (Yıldırım & Kaya, 2022). Uzun süreli yüksek ses maruziyeti işitme kaybına yol açabilir ve kişisel yaşam kalitesini ciddi biçimde olumsuz etkiler.
3. Korunan Hukuki Yarar
TCK 183. madde ile korunan temel hukuki yarar, insanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ve buna bağlı olarak beden ve ruh sağlığının korunmasıdır (Özdemir, 2023). Gürültüye neden olma suçu, bu hakkın ve toplum huzurunun korunmasını amaçlar.
4. Suçun Unsurları
4.1 Fail
Gürültüye neden olma suçunun faili, kanunda yer alan “kişi” ibaresi gereği herkes olabilir (Gerçek kişi). Tüzel kişiler bu suç kapsamında doğrudan cezalandırılmaz, ancak idari yaptırımlara tabi olabilirler (Çevre Kanunu, m.14, 20; Kabahatler Kanunu, m.36) (Demir, 2022).
4.2 Mağdur
Bu suçun mağduru belirli bir kişi değil, gürültünün meydana geldiği çevrede yaşayan tüm toplumdur. Bu yönüyle TCK 123. madde ile düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan ayrılır (Karaca, 2023).
4.3 Suçun Konusu
Suçun konusu çevredir. Gürültünün insan sağlığına zarar verebilecek düzeyde olması şarttır. Suçun oluşması için bedensel zarar gerekmez; sağlığın zarar görmesine elverişli risk yeterlidir (Özdemir, 2023).
4.4 Maddi Unsur (Hareket ve Sonuç)
- Hareket: Failin, ilgili mevzuat (2872 sayılı Çevre Kanunu, ilgili yönetmelikler vb.) uyarınca belirlenen yükümlülüklere aykırı şekilde gürültüye neden olmasıdır.
- Sonuç: Gürültünün başka kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli düzeyde olmasıdır. Gürültünün şiddeti, süresi ve sıklığı bu değerlendirmede önemlidir (Yıldırım & Kaya, 2022).
Ses ölçümleri uzmanlarca yapılmalı, sadece hassas kişilerin rahatsızlığı yeterli görülmemelidir (Demir, 2022).
4.5 Manevi Unsur
Suçun manevi unsuru kasttır. Fail, gürültü çıkardığının ve bu gürültünün başkalarının sağlığını bozacak düzeyde olduğunun bilincinde olmalıdır (Özdemir, 2023). Taksirle işlenmesi mümkün değildir.
5. Suçun Özel Görünüş Biçimleri
5.1 Teşebbüs
Sağlığa zarar verecek düzeyde gürültünün ortaya çıkması gerekir. Ancak fail, bu düzeye ulaşamadan engellenirse, somut olayın koşullarına göre teşebbüs tartışılabilir (Karaca, 2023).
5.2 İştirak
Kasıtlı suç olması nedeniyle, iştirakın her türü mümkündür (Demir, 2022).
5.3 İçtima
- Sürekli ve kesintisiz gürültüde tek suç oluşur.
- Ara verilerek tekrarlanırsa zincirleme suç hükümleri uygulanabilir.
- Sağlık zararları gerçekleşirse, ayrıca yaralama suçlarından cezalandırma mümkündür (Özdemir, 2023).
5.4 Diğer Suç ve Kabahatlerle İlişkisi
- TCK 123: Belli bir kişiye yönelik huzur bozma, mağdurun belirli olması ile ayrılır.
- Kabahatler Kanunu 36: Başkalarının huzurunu bozacak düzeyde gürültü (daha düşük seviyede).
- Çevre Kanunu 14, 20: İdari yaptırımlar ve standartlar.
- Kabahatler Kanunu 37: Mal/hizmet satma amacıyla rahatsız etme, özel kast yönünden ayrılır.
6. Yaptırımlar
TCK 183. madde uyarınca fail, 2 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır (TCK, m.183). Hapis cezası verilirse para cezasına çevrilmez ancak TCK 50. madde kapsamında diğer yaptırımlara dönüştürülebilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanabilir (Karaca, 2023).
7. Kovuşturma Usulü ve Yetkili Mahkeme
- Suç, re’sen takip edilen suçlardandır.
- Görevli mahkeme, Sulh Ceza Mahkemesi’dir (5271 sayılı CMK, m.10).
- Yetkili mahkeme, gürültünün yapıldığı yer mahkemesidir (Demir, 2022).
8. Yargıtay Kararları ve Uygulama Örnekleri
- Yargıtay Ceza Genel Kurulu, gürültünün beden ve ruh sağlığını bozacak düzeyde olması gerektiğini vurgulamıştır.
- Yüksek mahkeme, gece inşaat çalışması ve kuru sıkı tabanca sesi gibi eylemlerin kabahat kapsamında olduğunu, ancak yüksek şiddette ve süreklilikte ise suç oluştuğunu belirtmiştir.
9. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru 1: Gürültüye neden olma suçu ile Kabahatler Kanunu 36. madde arasındaki fark nedir?
Cevap: Kabahatler Kanunu 36’da huzur ve sükunu bozacak düzeyde gürültü düzenlenirken, TCK 183’de bu düzeyin ötesinde, başkalarının sağlığını tehlikeye düşürecek gürültü söz konusudur.
Soru 2: Suçun faili tüzel kişi olabilir mi?
Cevap: Tüzel kişiler bu suçtan doğrudan cezalandırılmaz; ancak idari yaptırımlara tabi olabilir.
Soru 3: Gürültüye neden olma suçu taksirle işlenebilir mi?
Cevap: Hayır, TCK 183 suçu sadece kastla işlenebilir.
Soru 4: Suç oluşması için sağlığa zarar verilmesi gerekir mi?
Cevap: Hayır, sağlığın zarar görmesi zorunlu değildir; sağlığın zarar görmesine elverişli risk yeterlidir.
10. Sonuç
TCK 183. maddeyle düzenlenen gürültüye neden olma suçu, toplumun yaşam kalitesini ve çevrenin korunmasını sağlamak amacıyla ceza yaptırımı getiren önemli bir düzenlemedir. Suçun oluşumu için gürültünün sadece rahatsızlık verici olması değil, başkalarının sağlığını tehdit edecek düzeyde olması gerekir. Uygulamada, ses ölçümü ve uzman raporları karar süreçlerinde belirleyici olmaktadır.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.