Hukuki Makaleler

Adli kontrol tedbiri hangi hallerde verilebilir? Tutuklama kararının adli kontrole çevrilmesi mümkün müdür? İmza atma veya yurt dışına çıkma yasağı kararı hangi durumlarda verilir? Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

Ceza Muhakemesinde Adlî Kontrol Kurumu: Hukuki Çerçeve, Uygulama ve Hak Arama Yolları

Giriş

Ceza muhakemesi hukukunda tutuklama, kişi özgürlüğüne en ağır müdahalelerden biridir. Ancak demokratik hukuk devletlerinde özgürlüğün kural, kısıtlamanın istisna olduğu ilkesinden hareketle, tutuklama yalnızca zorunlu hâllerde başvurulabilecek bir tedbirdir. Bu nedenle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 109-112. maddeleri, tutuklamanın alternatifi olarak adlî kontrol kurumunu düzenlemiştir.

Adlî kontrol, şüpheli veya sanığın toplumdan tamamen izole edilmeden, belirli yükümlülükler altında yargılama sürecine katılımını güvence altına alan bir koruma tedbiridir. Bu kurum, kişi özgürlüğü ile kamu düzeninin korunması arasında denge kurmayı hedefler.


Adlî Kontrolün Hukuki Dayanağı

CMK m.109’da adlî kontrolün uygulanma şartları düzenlenmiştir. Buna göre:

  • Tutuklama sebepleri mevcutsa, tutuklama yerine adlî kontrol kararı verilebilir.
  • Tutuklama yasağı bulunan suçlarda da adlî kontrol uygulanabilir.
  • Tutukluluk süresinin dolması nedeniyle salıverilenler hakkında adlî kontrol tedbirleri gündeme gelebilir.

Bu yönüyle adlî kontrol, tutuklamaya göre daha hafif bir tedbir olarak görülmektedir.


Adlî Kontrolün Kapsamı ve Yükümlülükler

CMK m.109/3 uyarınca adlî kontrol, şüpheli veya sanığın bir veya birden fazla yükümlülüğe tabi tutulmasını içerir. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Yurt dışına çıkış yasağı
  • Belirlenen yerlere düzenli başvurma zorunluluğu
  • Araç kullanma yasağı ve sürücü belgesinin teslimi
  • Uyuşturucu veya alkol bağımlılığı tedavisi
  • Güvence bedeli yatırma
  • Silah bulundurma yasağı
  • Nafaka ödeme taahhüdü
  • Konutunu veya yerleşim yerini terk etmeme

Bu yükümlülüklerin ihlali hâlinde, CMK m.112 gereği şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir.


Adlî Kontrol Kararı Verecek Merciler

CMK m.110’a göre, adlî kontrol kararını:

  • Soruşturma evresinde: Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi,
  • Kovuşturma evresinde: İlgili mahkeme verir.

Bu hususta dikkat edilmesi gereken nokta, savcı veya kolluğun doğrudan adlî kontrol kararı verememesidir.


Adlî Kontrol Süresi

CMK m.110/A’ya göre adlî kontrolün süresi suçun niteliğine göre değişir:

  • Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen suçlarda: En fazla 2 yıl (zorunlu hâllerde +1 yıl uzatma),
  • Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda: En fazla 3 yıl (zorunlu hâllerde toplam 3 yıl uzatma; bazı suçlarda 4 yıl).
  • Çocuklar bakımından: Süreler yarı oranında uygulanır.

Adlî Kontrolün Kaldırılması ve İtiraz

CMK m.111 uyarınca şüpheli veya sanık, adlî kontrolün kaldırılması için hâkime başvurabilir. Hâkim, 5 gün içinde karar vermek zorundadır. Ayrıca, adlî kontrole ilişkin kararlara itiraz mümkündür.


Şüpheli ve Sanıkların Hak ve Yükümlülükleri

Şüpheli veya sanıklar açısından adlî kontrol:

  • Tutuklama gibi ağır bir tedbirin uygulanmasını önler.
  • Ancak yükümlülüklere uymamak doğrudan tutuklama riskini doğurur.
  • Bu süreçte şüpheli/sanığın haklarını bilmesi, yükümlülüklerini yerine getirmesi ve usulüne uygun itiraz yollarına başvurması önemlidir.

Mağdur, Müşteki ve Suçtan Zarar Görenlerin Hakları

Adlî kontrol sadece şüpheli/sanığı değil, mağdur veya müştekiyi de ilgilendirmektedir. Örneğin:

  • Yurt dışına çıkış yasağı veya konuta yaklaşmama tedbiri, mağdurun güvenliğini sağlayabilir.
  • Mağdur/müşteki, adlî kontrol kararlarının uygulanmasını denetlemek için Cumhuriyet savcısına başvurabilir.
  • Gerektiğinde, mağdurun haklarının korunması için adlî kontrol tedbirlerinin genişletilmesi talep edilebilir.

Yargıtay’ın Adlî Kontrole Yaklaşımı

Yargıtay kararlarında, adlî kontrolün tutuklama tedbirine kıyasla daha hafif bir alternatif olduğu, ancak ölçülülük ilkesine uygun şekilde uygulanması gerektiği sıkça vurgulanmaktadır. Ayrıca, adlî kontrol tedbirlerinin sınırsız veya keyfi olarak uzatılması kişi özgürlüğünün ihlali sayılmaktadır.


Uzman Ceza Avukatından Yardım Almanın Önemi

Adlî kontrol süreci, hem şüpheli/sanık hem de mağdur/müşteki açısından ciddi sonuçlar doğuran bir yargısal işlemdir. Bu nedenle:

  • Şüpheli/sanıkların, yükümlülükleri ihlal etmemek için ceza avukatından hukuki danışmanlık alması gerekir.
  • Mağdur/müştekilerin, güvenliklerinin sağlanması amacıyla adlî kontrol tedbirlerinin etkin uygulanmasını sağlamak için avukat desteği alması önemlidir.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. Adlî kontrol kararı kim tarafından verilir?
Soruşturma aşamasında sulh ceza hâkimi, kovuşturma aşamasında ise ilgili mahkeme tarafından verilir.

2. Adlî kontrol ne kadar sürer?
Suçun niteliğine göre değişmekle birlikte en fazla 2 ila 3 yıl (bazı suçlarda 4 yıl) uygulanabilir. Çocuklarda yarı süre uygulanır.

3. Adlî kontrol yükümlülüklerine uymamanın sonucu nedir?
Doğrudan tutuklama kararı verilebilir.

4. Adlî kontrol süresi cezadan mahsup edilir mi?
Genel kural olarak edilmez. Ancak konutunu terk etmeme ve tedavi tedbirlerinde mahsup mümkündür.

5. Adlî kontrol kararına itiraz edilebilir mi?
Evet, CMK m.111 uyarınca itiraz mümkündür.


Sonuç

Adlî kontrol kurumu, ceza muhakemesinde kişi özgürlüğünü korurken aynı zamanda kamu düzenini sağlamayı hedefleyen önemli bir tedbirdir. Ancak, yükümlülüklere uymamak doğrudan tutuklama riskini doğurur. Bu nedenle şüpheli/sanıkların haklarını bilinçli kullanmaları, mağdur/müştekilerin ise güvenliklerinin etkin korunması için gerekli başvuruları yapmaları gerekir.

Her iki taraf açısından da sürecin sağlıklı yürütülmesi için alanında uzman bir ceza avukatından profesyonel destek alınması büyük önem arz etmektedir.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir