
Hapis cezasının ertelenmesi
Madde 51- (1) İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;
a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,
b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması,
gerekir.
(2) Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi halinde, infaz hâkimi kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhal salıverilir.
(3) Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.
(4) Denetim süresi içinde;
a) Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine,
b) Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
c) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine,
mahkemece karar verilebilir.
(5) Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek infaz hâkimine verir.9
(6) Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine de karar verebilir.
(7) Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hâkimliğince karar verilir.
(8) Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.
GEREKÇE:
Madde metninde ertelemenin hukukî niteliği ve uygulama koşullarına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Bu düzenlemede, erteleme, bir koşullu af olmaktan çıkarılıp, ceza infaz kurumu hâline getirilmiş ve erteleme sadece hapis cezası bakımından öngörülmüştür.
Ertelemede denetim süresi içersinde hükümlü bakımından söz konusu olabilecek yükümlülükler açısından da bazı yenilikler getirilmiştir. Örneğin erteleme sadece mağdurun değil, kamunun uğradığı zararın da tamamen tazmini koşuluna bağlanabilir hâle getirilmiştir.
Ayrıca, cezanın ertelenmesi hâlinde denetimli serbesti tedbirinin daha etkin bir şekilde uygulanabilmesini sağlamak için Tasarıdaki madde metninde bazı değişiklikler yapılmıştır. Örneğin denetimli serbesti süresi içinde bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine; bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına; ya da, onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, özellikle bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine karar verilebilir.
Getirilen diğer bir yenilik de, denetim süresi içinde hükümlüyle ilgili olarak uzman bir kişinin görevlendirilmesidir. Hükümlüye rehberlik edecek bu uzman kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Bu madde aynı zamanda 647 sayılı yasanın 6. ve 2253 sayılı yasanın 38 maddesine karşılık olarak düzenlenmiştir.
Madde 95 – (Değişik: 2/6/1941 – 4055/1 md.)
I – Kabahat ile mahkûm olan kimse hüküm tarihinden itibaren bir sene içinde bir cürümden veya evvelki hükmün verildiği mahaldeki Asliye mahkemesinin kazası dairesinde diğer bir kabahatten dolayı aynı cinsten veya daha ağır bir cezaya,
II – Cürüm ile mahkûm olan kimse hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde işlediği diğer bir cürümden dolayı evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya yahut hapis veya ağır hapis cezasına mahkûm olmazsa, cezası tecil edilmiş olan mahkûmiyeti esasen vaki olmamış sayılır. Aksi takdirde her iki ceza ayrı ayrı tenfiz olunur.
647 s.k.nun ilgili maddesi
Cezaların Ertelenmesi
Madde 6 – (1712 s.K. ile değişik) (3506 s. K. ile değişik 1. ve 2. fıkra) Adliye mahkemelerince para cezasından başka bir ceza ile mahkûm olmayan kimse, işlediği bir suçtan dolayı ağır veya hafif para veya bir yıla kadar (bir yıl dahil) ağır hapis veya iki yıla kadar (iki yıl dahil) hapis veya hafif hapis cezalarından biriyle mahkûm olur ve geçmişteki hali ve suç işleme hususunda eğilimine göre cezanın ertelenmesi ileride suç işlemekten çekinmesine sebep olacağı hakkında mahkemece kanaat edinilirse, bu cezanın ertelenmesine hükmolunabilir. Bu halde ertelenmenin sebebi hükümde yazılır.
Suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış olanlar ile 65 yaşını ikmal etmiş bulunanların mahkûm oldukları ağır hapis cezası iki yıldan, hapis veya hafif hapis cezası üç yıldan fazla olmadığı hallerde de yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanabilir.
Bazı suçlara ilişkin cezalar ile askeri suçlar ve disiplin suçlarına ilişkin cezaların ertelenemeyeceğine dair özel kanun hükümleri saklıdır.
2253 s.k.nun ilgili maddesi
Şartlı erteleme:
Madde 38 – Para cezasından başka bir ceza ile hükümlü olmayan ve 15 yaşını doldurmayan küçük, işlediği bir suçtan dolayı ağır veya hafif para veya 3 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı cezalardan biriyle mahkûm olur ve geçmişteki haliyle ahlâki temayüllerine göre cezasının ertelenmesi ileride cürüm işlemekten çekinmesine sebep olacağı hakkında mahkemece kanaat getirilirse bu cezanın şartlı olarak ertelenmesine hükmolunabilir.
Cezası bu suretle ertelenen küçük bir yıldan üç yıla kadar bir deneme devresine tabi tutulur.
Mahkeme deneme devresi zarfında küçüğü, muayyen bir meslek veya sanat öğrenmek, belli bir yerde ikamet etmek alkollü içki kullanmamak veya bunlar gibi bazı şartlara uymaya mecbur edebilir.
Küçük deneme devresi içerisinde, yapılan ikaz ve ihtarlara rağmen tabi tutulduğu eğitim ve ıslah şartlarını yerine getirmez veya başka kasti bir cürüm işlerse, mahkeme hükmolunan cezanın aynen çektirilmesine veya vahim görülmeyen hallerde deneme devresinin yarı nispetinde uzatılmasına karar verir.
AÇIKLAMALAR
HAPİS CEZASININ ERTELENMESİ
I. GİRİŞ
Ceza hukukunda kişiselleştirme ilkesi kapsamında değerlendirilen cezanın ertelenmesi müessesesi, suçlunun cezasının infazının belirli bir süre için geri bırakılması anlamına gelir. Suçlu bu süre zarfında yeni bir suç işlemediği takdirde, cezası ya infaz edilmiş sayılır ya da cezanın hukuki sonuçları ortadan kalkar.
Erteleme kurumu, ilk kez 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun (CİK) ile hukuk sistemimize dâhil olmuş, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) ile yeniden yapılandırılmıştır. Bu değişiklik, erteleme kurumunu bir af aracı olmaktan çıkarıp, modern infaz hukuku ilkeleri çerçevesinde cezanın bireyselleştirilmesini sağlayan bir infaz kurumu haline getirmiştir.
II. YASAL DÜZENLEMELERİN KARŞILAŞTIRILMASI
A. 5237 Sayılı TCK ile Getirilen Yenilikler
- Ertelemenin Kapsamının Sınırlandırılması:
5237 sayılı TCK ile yalnızca hapis cezasının ertelenmesi mümkün hale getirilmiş, adli para cezaları veya seçenek yaptırımların ertelenmesi ise yasaklanmıştır. Oysa 647 sayılı Kanun döneminde her iki ceza türü için de erteleme mümkündü. - Gerekçelendirme Kriterlerinde Değişiklik:
Eski düzenlemede erteleme kararı, “failin geçmişteki hali” esas alınarak verilmekteydi. Yeni TCK ise “failin suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık” üzerine odaklanmıştır. Bu değişiklik, yargılamanın odak noktasını failin geçmişinden geleceğine kaydırmıştır. - Yaş Gruplarına Yönelik Düzenlemelerin Birleştirilmesi:
5237 sayılı TCK, 11-15 ve 15-18 yaş grupları için ayrı ayrı düzenlemeleri tek bir madde altında (m. 51) toplamış, böylece sistem sadeleştirilmiştir. - Denetimli Serbestlik Sistemi:
Yeni sistemde, denetim süresi içinde hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanması öngörülmüştür. Ayrıca bu süreçte uzman bir kişinin görevlendirilmesi imkânı getirilmiştir. - Tekerrür ve Ceza Hukuku Sonuçları:
Önceki sistemde ertelenen mahkûmiyetler tekerrüre esas teşkil etmezken, 5237 sayılı TCK’da bu cezalar tekerrüre esas alınabilir hale gelmiştir. - Erteleme ile Af Arasındaki Ayrımın Netleştirilmesi:
Erteleme, af gibi bir bağışlama kurumu olmaktan çıkarılmış, cezai yaptırımın şekil ve süresini belirleyen bir infaz kurumu olarak konumlandırılmıştır.
III. HAPİS CEZASININ ERTELENMESİNİN ŞARTLARI
A. İnfazı Ertelenecek Hükümlülüğe İlişkin Şartlar
- Erteleme Kapsamında Olan Cezalar:
Sadece belirli süreli hapis cezaları ertelenebilir. Bu sürelere göre:- 18–65 yaş arasındaki failler için 2 yıl veya daha az süreli hapis cezaları,
- 18 yaşından küçük veya 65 yaşından büyük failler için ise 3 yıl veya daha az süreli hapis cezaları erteleme kapsamındadır.
- Ceza Miktarının Belirlenmesi:
Süre hesabı, cezanın kanundaki karşılığına değil, hâkimin karar verdiği sonuç cezaya göre yapılır. Bu sonuç ceza, artırım ve indirimler uygulandıktan sonra ortaya çıkar. - Tutukluluk Süresinin Durumu:
Tutukluluk veya gözaltında geçirilen süreler, erteleme süresi hesabında dikkate alınmaz. Hükmedilen ceza 2 yılın üstünde olup, tutukluluk süresi düşüldüğünde kalan miktar 2 yıl olsa bile, bu ceza ertelenemez. - Zincirleme Suçlar:
Zincirleme suçlar bakımından erteleme değerlendirmesi, birleştirilmiş ceza süresi üzerinden yapılır. Ceza miktarı zincirleme hükümler uygulandıktan sonra belirlenir. - Birden Fazla Suç Durumu:
Her bir suç için verilen ceza bağımsız olarak değerlendirilir; toplam ceza değil, her bir cezanın süresi erteleme açısından önem taşır.
B. Faile İlişkin Şartlar
1. Objektif Şart: Daha Önce Kasıtlı Bir Suçtan 3 Aydan Fazla Hapis Cezası Almamış Olmak
- Failin, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı 3 ayı aşan hapis cezasına kesin olarak mahkûm olmamış olması gerekir.
- Taksirle işlenen suçlardan alınan cezalar erteleme açısından engel oluşturmaz.
- Daha önce verilen hapis cezası ertelemiş olsa bile, yeni sistemde bu durum erteleme yasağına engel teşkil eder.
- Mahkûmiyetin kesinleşmiş olması aranır; infaz edilmiş olup olmaması önem taşımaz.
- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı, mahkûmiyet sayılmadığı için ertelemeye engel oluşturmaz.
- Önceki mahkûmiyetin çok eski olması (örneğin 1970’li yıllardan kalması), tekerrür hükümleri kapsamında değilse, ertelemeye engel olmayabilir.
2. Subjektif Şart: Pişmanlık ve Yeniden Suç İşlememe Kanaati
- Mahkeme, failin suç işledikten sonraki davranışlarını değerlendirerek, yeniden suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşturmalıdır.
- Failin duruşma süresince:
- Suçunu ikrar etmesi,
- Pişmanlık göstermesi,
- Mağdura karşı telafi edici davranışlarda bulunması,
- Dürüstlük içinde beyanda bulunması, önemli değerlendirme kriterleridir.
- Hakim, yalnızca sanığın “pişmanım” demesine dayanarak karar veremez; davranışlar ve ifadeler birlikte değerlendirilmelidir.
- Mahkeme, yalnızca suçun niteliğine değil, failin kişiliğine ve ceza sonrası topluma yeniden kazandırılabilirliğine odaklanmalıdır.
C. Ertelemenin Uygulanmayacağı Durumlar
- Adli para cezaları, güvenlik tedbirleri, tazyik hapsi, disiplin hapsi gibi yaptırımlar ertelenemez.
- Askerî suçlardan verilen cezalar, TCK’nın 51. maddesi kapsamında ertelenemez.
- Cezanın tamamı tutukluluk süresinde infaz edilmişse, bu kişiye erteleme hükümleri uygulanmaz. Çünkü artık ortada infaz edilmeyi bekleyen bir ceza kalmamıştır.
IV. ERTELEME KARARI
1. Erteleme Kararının Takdire Bağlı Oluşu
1.1. Erteleme Yetkisi ve Zamanlaması
Erteleme kararı, ancak hükümle birlikte verilebilir. Mahkeme hükmü kurduktan sonra sonradan erteleme kararı veremez; aynı şekilde infaz aşamasında Cumhuriyet savcısının erteleme kararı vermesi mümkün değildir. Erteleme kararı verilmesi için sanığın başvurusu ya da mağdurun rızası aranmaz; mahkeme bu hususta re’sen karar verebilir. Sanığın ertelemeyi kabul etmemesi gibi bir durum hukuken mümkün değildir.
1.2. Takdir Yetkisi ve Zorunluluk Halleri
Erteleme, kural olarak mahkemenin takdirindedir. Ancak ilk hükümde erteleme kararı verilmiş ve bu karar sanığın temyizi üzerine bozulmuşsa, yeni hükümde mahkemenin ertelemeye karar vermesi zorunlu hale gelir.
1.3. Gerekçelendirme Yükümlülüğü
Mahkemece erteleme kararı verilirken veya erteleme talebi reddedilirken, kararın sanığın kişiliğiyle bağlantılı yeterli ve yasal gerekçelerle desteklenmesi zorunludur. Gerekçe keyfiliği önlemeli ve tarafları tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Yetersiz ya da soyut gerekçeler, gerek erteleme kararının verilmesi gerekse reddi açısından hukuka aykırılık teşkil eder.
1.4. Lehe Hükümlerin Uygulanması
Sanığın “pişmanlık” beyanı, erteleme ve paraya çevirme taleplerini içerir nitelikte kabul edilmelidir. Hâkim, bu durumda hangi uygulamanın sanık lehine olduğuna karar vermelidir. Genellikle paraya çevirme daha lehe bir yaptırımdır; zira hürriyeti bağlayıcı cezalar her zaman en ağır yaptırımlardır.
1.5. Birden Fazla Suç Durumunda
Sanığın birden fazla suçtan yargılandığı durumda, bazılarını erteleyip bazılarını ertelememe yönünde karar verilmesi hukuken mümkün değildir.
2. Ertelemenin Koşula Bağlanması
2.1. TCK m.51/2’ye Göre Koşul
Hâkim, cezanın ertelenmesini, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın tamamen giderilmesi şartına bağlayabilir. Zararın yalnızca maddi zarar olduğu kabul edilmektedir; manevi zararların bu kapsama girmediği yönünde Yargıtay içtihatları istikrarlıdır.
2.2. Koşulun Niteliği ve İfası
Zararın sanık dışında bir kişi tarafından giderilmesi mümkündür. Bu şart gerçekleşinceye kadar cezanın infazına başlanabilir; şart yerine getirildiğinde sanık infaz kurumundan derhal salıverilir.
2.3. Başka Koşulların Konulamaması
TCK m.51/2’ye göre, erteleme yalnızca zararın giderilmesi koşuluna bağlanabilir; bunun dışında başkaca şart koşulamaz.
3. Denetim Süresinin Belirlenmesi
3.1. Süre Sınırları
Denetim süresi 1 ila 3 yıl arasında belirlenmelidir. Ancak bu sürenin alt sınırı, verilen hapis cezası süresinden az olamaz. Örneğin, 1 yıl 8 ay ceza alan bir kişi için denetim süresi en az 1 yıl 8 ay olmalıdır.
3.2. Takdir Yetkisi
Hâkim, sanığın sosyal durumu ve suça eğilimi gibi hususları dikkate alarak denetim süresini belirleyecektir. Denetim süresi, gerekçelendirilmek koşuluyla hapis cezası süresinden uzun da olabilir.
4. Ertelemenin Denetime Tabi Tutulması
4.1. Genel Kural
Mahkeme, denetim süresini yükümlülük ya da rehber uzman tayini olmaksızın geçirme kararı verebilir. Ancak bu, istisnai bir uygulamadır.
4.2. Denetim Süresi Boyunca Getirilebilecek Yükümlülükler
TCK m.51/4 kapsamında öngörülen yükümlülükler şunlardır:
- Meslek veya sanat sahibi olmayanların eğitime yönlendirilmesi
- Meslek sahibi hükümlünün gözetimli çalıştırılması
- 18 yaş altı hükümlülerin barınmalı eğitim kurumuna yerleştirilmesi
Hâkim, uygulayacağı yükümlülüğü açıkça ve gerekçeli olarak hükümde belirtmelidir.
4.3. Uzman Kişi Atanması
Mahkeme, hükümlüye rehberlik etmesi amacıyla bir uzman kişi görevlendirebilir. Bu kişi psikolog, sosyal hizmet uzmanı veya kriminoloji uzmanı olabilir. Uzman kişi üç ayda bir rapor sunar. Karar, hükmün kesinleşmesinden sonra uygulanır.
5. Ertelemenin Hak Yoksunluklarına Etkisi
5.1. TCK m.53/1 Kapsamı
Kasıtlı suçlardan verilen hapis cezaları, ertelense bile hak yoksunluklarına sebep olur. Ancak:
- Alt soya karşı velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri etkilenmez.
- 1 yıl veya daha az süreli hapis cezası ertelendiğinde hak yoksunlukları uygulanmaz.
- Hapis cezasının infazına karar verilirse, hak yoksunlukları da uygulanır.
5.2. Mesleki Faaliyetler Açısından İstisnalar
Hâkim, TCK m.53/1-e kapsamında belirtilen bazı meslekler için istisna getirebilir (örn. avukat, eczacı). Ancak kamu görevlileri için bu istisna uygulanamaz.
5.3. TCK m.53/5 ve Hapis Cezasının Ertelenmesi
Görev veya yetkinin kötüye kullanılması sonucu işlenen suçlarda hak yoksunluğu ertelenemez.
6. Denetim Süresinin Başlangıcı
765 sayılı yasa döneminde deneme süresi “hüküm tarihi”nden başlarken, 5237 sayılı TCK ile birlikte denetim süresi, kararın kesinleşme tarihinden itibaren başlar.
7. Erteleme Kararının Düşmesi
7.1. Düşme Sebepleri
TCK m.51/7 uyarınca:
a) Denetim süresinde kasıtlı bir suç işlenmesi
b) Yükümlülüklere uymamakta ısrar edilmesi
erteleme kararının düşmesine neden olur.
7.2. Kasıtlı Suçun Etkisi
Taksirli suçlar düşmeye neden olmaz. Ancak en basit kasıtlı suçta dahi, ceza türü ya da miktarı ne olursa olsun erteleme kararı geri alınır. Bu kararı, ertelemeye hükmeden mahkeme verir.
7.3. Yükümlülüğe Uymama
Yükümlülük ihlali halinde hâkim önce uyarı yapar. Israr durumunda erteleme düşer. Rehber kişiye gitmemek bu kapsama girmez.
7.4. Karar Usulü
Mahkeme, duruşma yapmadan, evrak üzerinden karar verir. Bu karar itiraz yoluna tabidir.
8. Denetim Süresinin Sorunsuz Geçirilmesi
TCK m.51/8 uyarınca, yükümlülüklere uyularak ve kasıtlı suç işlenmeden geçirilen denetim süresi sonunda ceza infaz edilmiş sayılır. Ancak bu ceza tekerrüre esas alınabilir ve yeniden ertelemeye engel teşkil edebilir. Sicile bu şekilde geçer.
V. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
5237 sayılı TCK ile birlikte erteleme kurumu, birey merkezli bir infaz politikası olarak yeniden inşa edilmiştir. Kurumun amacı, failin cezalandırılmasından çok, topluma yeniden kazandırılmasını sağlamak ve cezanın infazını bireyselleştirmektir.
Yasa koyucu, cezanın ertelenmesinde geçmişe değil, failin gelecekteki davranış potansiyeline odaklanarak rehabilite edici ceza adaletini hedeflemiştir. Ancak bu sistemin işlerliği, hâkimin sübjektif değerlendirmesinin hukuki temellere dayanmasına bağlıdır.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.