
Hükmün gerekçesi ve hüküm fıkrasının içereceği hususlar
Madde 232 – (1) Hükmün başına, “Türk Milleti adına” verildiği yazılır.
(2) Hükmün başında;
a) Hükmü veren mahkemenin adı,
b) Hükmü veren mahkeme başkanının ve üyelerinin veya hâkimin, Cumhuriyet savcısının ve zabıt kâtibinin, katılanın, mağdurun, vekilinin, kanunî temsilcisinin ve müdafiin adı ve soyadı ile sanığın açık kimliği,
c) Beraat kararı dışında, suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
d) Sanığın gözaltında veya tutuklu kaldığı tarih ve süre ile halen tutuklu olup olmadığı,
Yazılır.
(3) Hükmün gerekçesi ve varsa karşı oy gerekçesi, tümüyle tutanağa geçirilmemişse açıklanmasından itibaren en geç onbeş gün içinde dava dosyasına konulur.[1]
(4) Karar ve hükümler bunlara katılan hâkimler tarafından imzalanır.
(5) (Değişik: 24/11/2016-6763/31 md.) Hüküm sonucu tefhim edildikten sonra gerekçeli karar imzalanmadan hâkim ölür veya herhangi bir sebeple kararı imzalayamayacak hâle düşerse, yeni hâkim, tefhim edilen hükme uygun olarak gerekçeli kararı bizzat yazarak imzalar. Toplu mahkemelerde böyle bir durumun gerçekleşmesi hâlinde, hüküm diğer hâkimler tarafından imzalanır ve başkan veya en kıdemli hâkim tarafından, hükmün altına diğer hâkimin imza edememesinin sebebi yazılarak imza olunur.
(6) Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir.
(7) Hükümlerin nüshaları ve özetleri mahkeme başkanı veya hâkim ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır ve mühürlenir.
Hükmün Gerekçesi ve Hüküm Fıkrasının İçereceği Hususlar (CMK m.232)
Giriş
Ceza yargılamasında hükmün açıklanması ve gerekçelendirilmesi, adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biridir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 232. maddesi, hükmün gerekçesi ve hüküm fıkrasının taşıması gereken unsurları düzenlemektedir. Bu hüküm, hem şüpheli/sanık hem de mağdur/müşteki açısından hakların korunmasına hizmet ederken, yargılamanın şeffaflığını ve denetlenebilirliğini de güvence altına almaktadır.
Bu makalede, CMK m.232 kapsamında hükmün başında ve hüküm fıkrasında yer alması gereken unsurlar incelenecek; şüpheli/sanık ile müşteki/mağdurun dikkat etmesi gereken noktalar ele alınacak ve uygulamada Yargıtay kararlarına da değinilecektir.
1. Hükmün Başında Yer Alması Gereken Unsurlar
CMK m.232/1-2 uyarınca hükmün başında şu bilgiler bulunmalıdır:
- “Türk Milleti Adına” ibaresi: Yargı yetkisinin kaynağının millet olduğu vurgulanır.
- Mahkemenin adı ve hâkim-savcı bilgileri: Hükmü veren mahkemenin ve yargılamaya katılan kişilerin açıkça belirtilmesi zorunludur.
- Sanığın açık kimliği: Sanığın nüfus bilgileri, yargılamanın kime yönelik olduğunu netleştirir.
- Suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi: Olayın oluş zamanına ilişkin bilgiler, fiilin nitelendirilmesi bakımından önemlidir.
- Sanığın gözaltı/tutukluluk bilgileri: Sanığın özgürlüğünün kısıtlandığı süreler yazılarak, ileride mahsup ve tazminat bakımından delil oluşturur.
2. Hükmün Gerekçesi
a) Gerekçenin Önemi
Hükmün gerekçesi, mahkemenin ulaştığı sonuca nasıl vardığını açıklayan hukuki ve mantıksal bağdır. Gerekçesiz veya yetersiz gerekçeli bir karar, savunma hakkının ihlali anlamına gelir.
b) Yargıtay Uygulaması
Yargıtay birçok kararında, yalnızca kanun maddesinin tekrarıyla yetinilmesini yeterli görmemektedir. Mahkemenin, delillerin nasıl değerlendirildiğini, hangi delile hangi nedenle üstünlük tanındığını, hangi savunmaların neden reddedildiğini açıkça göstermesi gerektiği vurgulanmaktadır.
c) Karşı Oy Gerekçesi
Çoğul mahkemelerde, azınlıkta kalan hâkimlerin karşı oy gerekçesi de dosyaya eklenmeli; bu da yargılamanın şeffaflığına katkı sağlamalıdır.
3. Hüküm Fıkrası
CMK m.232/6’ya göre hüküm fıkrasında şu hususlar yer almalıdır:
- 223. maddeye göre kararın türü (beraat, mahkûmiyet, düşme vb.),
- Uygulanan kanun maddeleri,
- Verilen ceza miktarı,
- Kanun yolları (istinaf/temyiz), başvuru süresi ve merci,
- Tazminat isteme hakkı (özellikle haksız tutuklama ve gözaltı hâllerinde).
Yargıtay uygulamasında, hüküm fıkrasının açık, tereddütsüz ve denetime elverişli olması gerektiği sıkça vurgulanmaktadır. Eksik veya çelişkili hüküm fıkraları bozma sebebidir.
4. Şüpheli/Sanık Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Hükmün gerekçesini incelemek: Sanık, aleyhine verilen kararın dayanağını bilmek zorundadır. Gerekçe yetersizse kanun yoluna başvurulmalıdır.
- Tutukluluk süresinin hesaplanması: Kararda yer alan gözaltı/tutukluluk sürelerinin doğru yazıldığından emin olunmalıdır.
- Kanun yolları: Hangi süre içinde ve hangi merciye başvurulabileceği açıkça belirtilmelidir.
5. Mağdur/Müşteki Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Tazminat hakkı: Karar ile birlikte tazminat taleplerinin ne şekilde değerlendirildiği kontrol edilmelidir.
- Hükmün gerekçesi: Mağdur, delillerin nasıl tartışıldığını ve neden belirli bir sonuca ulaşıldığını bilme hakkına sahiptir.
- Kanun yolu başvurusu: Kararın mağdur açısından tatmin edici olmaması hâlinde istinaf veya temyize gidilebilir.
6. Uzman Ceza Avukatının Önemi
Hem sanık hem de mağdur açısından, hüküm ve gerekçenin hukuka uygun olup olmadığının değerlendirilmesi son derece önemlidir. Ceza yargılamasında tecrübeli bir ceza avukatı;
- Kararın gerekçesindeki hukuki hataları tespit edebilir,
- Eksik inceleme veya delil değerlendirme hatalarına itiraz edebilir,
- İstinaf ve temyiz aşamalarında etkili bir savunma stratejisi geliştirebilir.
Bu nedenle, ceza davalarında uzman bir avukatla sürecin yürütülmesi adil yargılanma hakkının korunması açısından kritik öneme sahiptir.
Sonuç
CMK m.232, hükmün hem biçimsel hem de içeriksel güvencelerini düzenlemektedir. Hükmün gerekçesi ve hüküm fıkrası, yargılamanın denetlenebilirliği, tarafların haklarının korunması ve hukukun üstünlüğünün sağlanması bakımından vazgeçilmezdir. Gerekçeli kararın yetersiz veya çelişkili olması hâlinde kanun yollarına başvurmak en etkili yoldur.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
1. Hükmün gerekçesi yazılmadan açıklanabilir mi?
Hayır. Gerekçe en geç 15 gün içinde dosyaya konulmalı, aksi hâlde hak ihlali doğar.
2. Hüküm fıkrasında kanun yolları gösterilmemişse ne olur?
Sanığın başvuru hakkı kısıtlanmış olur. Yargıtay, bu durumu bozma nedeni olarak değerlendirmektedir.
3. Mağdur kararı yeterli bulmazsa ne yapabilir?
Mağdur/müşteki, istinaf veya temyiz yoluna başvurabilir.
4. Hâkimin imza atamaması hâlinde karar geçerli midir?
Evet, ancak CMK m.232/5’te düzenlenen usule uygun olarak diğer hâkimler imzalamalı ve eksiklik belirtilmelidir.
[1] 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Hükmün gerekçesi” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve varsa karşı oy gerekçesi” ibaresi eklenmiştir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.