Hukuki Makaleler

Hukuka Kesin Aykırılık Hâlleri (5271 sayılı CMK. madde 289): Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

Hukuka kesin aykırılık hâlleri

Madde 289 – (1) Temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da aşağıda yazılı hâllerde hukuka kesin aykırılık var sayılır:

a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.

b) Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hâkimin hükme katılması.

c) Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması.

d) Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi.

e) Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması.

f) Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi.

g) Hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi.

h) Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması.

i) Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması.

Hukuka Kesin Aykırılık Hâlleri (CMK m.289): Şüpheli, Sanık ve Mağdur Bakımından Değerlendirme

Giriş

Ceza muhakemesi hukukunda, adil yargılanma hakkı ve hukuki güvenlik ilkelerinin sağlanabilmesi için, mahkemelerce verilen hükümlerin hukuka uygunluk denetimi büyük önem taşımaktadır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 289. maddesi, temyiz başvurusunda dile getirilmiş olsun ya da olmasın, bazı hâllerde hukuka kesin aykırılığın var sayılacağını düzenlemektedir. Bu durum, yargılama faaliyetinde asgari adil yargılanma standartlarının korunmasını temin eden bir güvence mekanizmasıdır.

Hükümlerde hukuka kesin aykırılığın bulunması hâlinde, Yargıtay tarafından karar re’sen bozulur. Dolayısıyla bu kurum hem sanık/şüpheli haklarının korunması hem de mağdur/müşteki/suçtan zarar görenlerin adalet beklentisinin karşılanması bakımından önem taşımaktadır.


Hukuka Kesin Aykırılık Hâlleri

CMK m.289’da sayılan hâller sınırlı olup, bunların gerçekleşmesi durumunda kararın hukuka aykırı olduğu kesin olarak kabul edilir. Bunlar şu şekilde özetlenebilir:

  1. Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması
    • Mahkeme heyetinin yasaya uygun biçimde oluşturulmamış olması, hükmü geçersiz kılar.
  2. Yasaklı hâkimin hükme katılması
    • Hâkimlik görevinden kanun gereği yasaklanmış olan kişinin kararda yer alması hukuka aykırıdır.
  3. Reddedilen hâkimin katılması
    • Hakkında geçerli bir ret kararı verilen veya kanuna aykırı şekilde reddedilmesi engellenen hâkimin hükme katılması, kesin aykırılık teşkil eder.
  4. Görevli veya yetkili olmayan mahkemenin davaya bakması
    • Mahkemenin kanuna aykırı biçimde kendisini görevli/ yetkili sayması hâlinde verilen hüküm sakattır.
  5. Cumhuriyet savcısının veya kanunen bulunması zorunlu kişilerin yokluğunda duruşma yapılması
    • Savcının veya zorunlu katılımcıların yokluğunda duruşma yapılamaz; aksi hâlde hüküm geçersiz olur.
  6. Açıklık kuralının ihlali
    • Duruşmalı verilen hükümlerde, aleniyet ve açıklık kuralına aykırılık kesin hukuka aykırılık sayılır.
  7. Gerekçesiz hüküm
    • Hükmün CMK m.230’a uygun şekilde gerekçe içermemesi, bozma sebebidir.
  8. Savunma hakkının sınırlandırılması
    • Sanığın veya müdafiinin savunma imkânlarının kısıtlanması, adil yargılanmayı ihlal eder.
  9. Hukuka aykırı delile dayanılması
    • İşkence, tehdit, yasa dışı dinleme gibi hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen deliller hükme esas alınamaz.

Şüpheli ve Sanık Bakımından Hukuka Kesin Aykırılık

Sanık açısından bu kurum, adil yargılanma güvencesi niteliği taşır. Özellikle:

  • Savunma hakkının kısıtlanmaması,
  • Hukuka aykırı delillere dayanılmaması,
  • Bağımsız ve tarafsız mahkeme önünde yargılanma hakkı

temel güvenceler olarak öne çıkmaktadır. Sanık veya müdafii, temyiz dilekçesinde bu hususlara işaret etmese dahi Yargıtay, bu aykırılıkları re’sen dikkate alır. Bu nedenle sanığın uzman bir ceza avukatıyla süreci yürütmesi, hak kayıplarının önlenmesi açısından hayati önem taşır.


Mağdur, Müşteki ve Suçtan Zarar Gören Bakımından Hukuka Kesin Aykırılık

Mağdur ve suçtan zarar gören bakımından da hukuka kesin aykırılık, adil bir yargılamanın gerçekleşmesi için güvence sağlar. Özellikle:

  • Mahkemenin yetkisiz/görevsiz olması,
  • Duruşmaların usulüne uygun yürütülmemesi,
  • Savcının yokluğunda duruşma yapılması

mağdur açısından adaletin gerçekleşmesini engelleyebilir. Bu nedenle mağdurlar da uzman bir avukatla süreci takip ederek, hukuka aykırılıkların temyiz aşamasında ileri sürülmesini sağlamalıdır.


Yargıtay Uygulaması

Yargıtay içtihatlarında, hukuka kesin aykırılık hâllerine sıkça atıf yapılmaktadır. Örneğin; savunma hakkı kısıtlandığında veya hükmün gerekçesiz olması durumunda kararın bozulduğu görülmektedir. Aynı şekilde, hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillere dayanılarak verilen kararlar da Yargıtay tarafından kesinlikle onanmayıp bozulmaktadır. Bu yaklaşım, adil yargılanma hakkının korunması açısından büyük önem arz etmektedir.


Uzman Ceza Avukatının Önemi

Hem sanık hem de mağdur bakımından, hukuka kesin aykırılık hâllerinin doğru tespiti ve temyiz sürecinde ileri sürülmesi büyük önem taşır. Usul kuralları karmaşık olup, yanlış veya eksik başvurular hak kaybına yol açabilir. Bu nedenle, sürecin mutlaka deneyimli bir ceza avukatı tarafından takip edilmesi gerekmektedir.


Sık Sorulan Sorular (SSS)

1. Hukuka kesin aykırılık nedir?
CMK m.289’da düzenlenen ve temyiz dilekçesinde belirtilmese dahi Yargıtay’ın re’sen dikkate aldığı ağır usul hatalarıdır.

2. Hukuka kesin aykırılık hâllerinde Yargıtay ne yapar?
Bu tür aykırılıklar tespit edilirse Yargıtay hükmü bozar.

3. Sanık açısından hukuka kesin aykırılığın önemi nedir?
Sanığın adil yargılanma hakkının korunmasını sağlar. Özellikle savunma hakkı ve hukuka aykırı delillere karşı güvence sunar.

4. Mağdur açısından hukuka kesin aykırılığın önemi nedir?
Mağdurun adalet beklentisinin gerçekleşmesi için usule uygun yargılama yapılmasını garanti eder.

5. Hukuka kesin aykırılık hâllerinde avukat şart mı?
Hukuken zorunlu olmasa da, hak kayıplarının önlenmesi ve temyiz sürecinin etkin şekilde yürütülmesi için uzman ceza avukatıyla çalışmak büyük önem taşır.


Sonuç

CMK m.289’da düzenlenen hukuka kesin aykırılık hâlleri, ceza muhakemesi sisteminin temel güvencelerinden biridir. Bu kurum, hem sanık ve şüphelilerin haklarının korunması hem de mağdur ve müştekilerin adalet beklentilerinin karşılanması bakımından kritik bir rol oynamaktadır. Yargıtay’ın bu aykırılıkları re’sen dikkate alması, adil yargılanma hakkının korunmasına hizmet etmektedir. Ancak, bu süreçte deneyimli bir ceza avukatının hukuki yardımı, tarafların hak kayıplarına uğramaması açısından vazgeçilmezdir.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir