Hukuki Makaleler

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu (5237 sayılı TCK. madde 184): Ceza Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

İmar kirliliğine neden olma

Madde 184- (1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

(3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(4) Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır.

(5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.

(6) (Ek: 29/6/2005 – 5377/21 md.) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.

GEREKÇE:

Madde metninde imar mevzuatında belirlenen usul ve koşullara aykırı olarak inşa faaliyetinde bulunmak, suç olarak tanımlanmıştır.

Birinci fıkradaki suç, yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapmak veya yaptırmakla oluşur. Böylece, sadece binayı inşa eden yüklenici, taşeron, usta veya kalfa değil; inşaatın sahibi de, bu suçtan dolayı fail olarak sorumlu tutulacaktır. Ayrıca, bu tür inşa faaliyetlerine kontrol ve denetim hizmeti veren teknik kişiler de bu suçtan dolayı fail sıfatıyla cezalandırılacaktır.

İkinci fıkrada; yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılması ya da bu hizmetlerden yararlanılmasına müsaade edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.

Üçüncü fıkraya göre, yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade edilmesi, ayrı bir suç oluşturmaktadır.

Dördüncü fıkrada bu madde hükümlerinin uygulanma alanı ile ilgili sınırlama getirilmiştir. Bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanabilecektir. Örneğin organize sanayi bölgeleri, özel imar rejimine tabi bölge niteliği taşımaktadır. Ancak, sınai ürünlerin üretiminin yapıldığı tesisler açısından bu sınırlama kabul edilmemiştir. Bu bakımdan, köy sınırları içinde inşa edilen, sınai ürünlerin üretiminin yapıldığı tesisler açısından da bu madde hükümleri uygulanabilecektir.

5377 s.k. ile yapılan değişikliğin GEREKÇESİ

Maddenin ikinci fıkrasında; yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılması ya da bu hizmetlerden yararlanılmasına müsaade edilmesi, suç olarak tanımlanmıştır. Keza, üçüncü fıkraya göre, yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade edilmesi, ayrı bir suç oluşturmaktadır.

Kamu hizmet binaları da dahil, ülkemizdeki binaların büyük bir kısmı yapı ruhsatiyesi olmadan inşa edilmiştir. Dolayısıyla, bu yapılar, yapı ruhsatiyesi olmayan şantiye statüsünü taşımaktadır. Bu yapılara daha önce bağlanmış olan elektrik, su, telefon ve gaz gibi hizmetlerden yararlanılmasına müsaade edilmesi halinde de, maddenin ikinci fıkrasında tanımlanan suçun oluştuğu şeklinde bir yorumla karşılaşılmaktadır.

Keza, ülkemizdeki plansız yapılaşmanın sonucu olarak yerleşim bölgelerinin içerisine serpiştirilmiş olarak çeşitli üretim atölyeleri ve sınai tesislerin ruhsatsız olarak faaliyette bulunduğu bir gerçektir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği 12 Ekim 2004 tarihinden sonra bu atölyelerin ve sınai tesislerin faaliyetine yönelik müdahaleler, uygulamamızda ciddi sorunlara neden olmaktadır.

Toplumsal bir sorun olan bu sakıncaların giderilebilmesi amacıyla, bir geçiş dönemine ihtiyaç bulunmaktadır. 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış olan kaçak binalarla ilgili olarak imar mevzuatına göre gerekli tedbirlerin alınması gerektiği düşüncesiyle, söz konusu maddeye, iki ve üçüncü fıkraların uygulama alanını daraltmaya yönelik bir fıkra eklenmiştir.

İşaret etmek gerekir ki, bu yönde bir düzenleme, bir af olarak nitelendirilemez. Zira, ceza kanunlarının zaman bakımından uygulama alanına ilişkin kuralların gereği olarak; bu madde hükümleri, ancak yürürlüğe girdikleri tarihten sonra yapılacak olan ruhsatsız veya ruhsata aykırı binalar açısından uygulama kabiliyeti bulacaktır. Ceza kanunlarının zaman bakımından uygulama alanına ilişkin kuralların gereği olarak; bu madde hükümlerinin yürürlük tarihinden önce yapımı tamamlanmış olan ruhsatsız veya ruhsata aykırı binalarla ilgili olarak, bu suç dolayısıyla cezalandırma yoluna gidilemez.

Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı

Bu maddenin karşılığı bulunmamaktadır.

AÇIKLAMALAR

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu: Türk Ceza Kanunu Madde 184 İncelemesi

Özet:
İmar kirliliğine neden olma suçu, özellikle plansız ve ruhsatsız yapılaşmanın önlenmesi amacıyla TCK’nın 184. maddesinde düzenlenmiştir. Bu makalede, suçun unsurları, uygulama alanları, yaptırımları ve hukuki sonuçları ayrıntılı şekilde analiz edilmiştir. Ayrıca, ruhsatsız yapılaşmanın çevresel, sosyal ve hukuki etkileri tartışılmış; konuyla ilgili Yargıtay içtihatları ve mevzuat karşılaştırmaları sunulmuştur.


Anahtar Kelimeler

İmar kirliliği, ruhsatsız yapı, TCK 184, yapı kullanma izni, çevre hukuku, ceza hukuku, plansız yapılaşma


1. Giriş

İmar düzeninin sağlanması, şehirlerin planlı gelişimi ve çevrenin korunması açısından kritik öneme sahiptir. Türkiye’de yapı ruhsatı alınmadan ya da ruhsata aykırı biçimde yapılan yapılar, sadece çevresel bozulmalara değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik sorunlara da yol açmaktadır (Öztürk, 2021). Türk Ceza Kanunu’nun 184. maddesi, ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapılaşmaya karşı caydırıcı cezai yaptırımlar getirmekte ve imar kirliliğine neden olmayı suç saymaktadır.


2. İmar Kirliliğine Neden Olma Suçunun Hukuki Düzenlemesi

TCK Madde 184; beş fıkra halinde yapı ruhsatı alınmadan ya da ruhsata aykırı bina yapma, yapıların şantiye bağlantılarını sağlama, ruhsatsız binalarda sınai faaliyete izin verme ve bunların uygulanacağı coğrafi sınırları düzenlemektedir.

2.1 Ruhsatsız veya Ruhsata Aykırı Bina Yapma (1. Fıkra)

Yapı ruhsatı olmadan veya ruhsata aykırı bina inşa eden veya ettiren kişi, 1 ila 5 yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılır (TCK, 2004, m.184/1). Burada failin doğrudan yapı sahibi, müteahhit veya inşaatı yaptıran kişi olabileceği açıktır.

2.2 Ruhsatsız İnşaat Şantiyelerine Elektrik, Su, Telefon Bağlantısı Sağlama (2. Fıkra)

Yapı ruhsatı olmadan başlatılan inşaatların şantiyelerine elektrik, su veya telefon bağlanmasına izin veren kişiler de 1-5 yıl hapis cezası ile karşı karşıyadır (TCK, 2004, m.184/2).

2.3 Ruhsatsız Binalarda Sınai Faaliyete İzin Verme (3. Fıkra)

Yapı kullanma izni alınmamış binalarda sınai faaliyetin icrasına izin veren kişiler 2-5 yıl hapis cezasına çarptırılır (TCK, 2004, m.184/3).

2.4 Uygulama Alanı (4. Fıkra)

Madde hükümleri, belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır. Üçüncü fıkra bu sınırlandırmadan hariç tutulmuştur.

2.5 Suçun Önlenmesi ve Dava Düşmesi (5. Fıkra)

Fail, ruhsatsız veya ruhsata aykırı binayı mevzuata uygun hale getirirse; kamu davası açılmaz veya açılmışsa düşer, verilmiş ceza da ortadan kalkar.

2.6 Geçici Hüküm (6. Fıkra)

İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılar için uygulanmaz (TCK, 2004, m.184/6).


3. Korunan Hukuki Yarar

İmar kirliliğine neden olma suçu ile korunan hukuki yarar, kent estetiği, kamu düzeni, çevre sağlığı ve yapı güvenliği ile kamu yararının korunmasıdır (Kara, 2022). Plansız ve ruhsatsız yapılaşma, doğal ve sosyal çevreye zarar vererek halkın yaşam hakkını ve mal güvenliğini tehlikeye atar.


4. Suçun Unsurları

4.1 Fail

Suçun faili; yapı inşa eden, yaptıran veya bu yapıların şantiyelerine altyapı hizmeti sağlayan kişiler olabilir (Öztürk, 2021). Ayrıca, ruhsatsız binalarda sınai faaliyete izin veren gerçek ya da tüzel kişiler de suç kapsamında değerlendirilmektedir.

4.2 Mağdur

Mağdur, kamu düzeni ve toplumun tamamıdır. Suçun bireysel mağduru yoktur (Kara, 2022).

4.3 Suçun Konusu

Suçun konusu; ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapılaşmaya ilişkin eylemler ve bu yapıların bağlı bulunduğu imar düzenidir.

4.4 Maddi Unsur

  • Ruhsatsız bina yapımı veya ruhsata aykırı bina inşası.
  • Ruhsatsız şantiyelere altyapı hizmeti sağlama.
  • Ruhsatsız binalarda sınai faaliyetlere izin verme.

4.5 Manevi Unsur

Suçun manevi unsuru kasttır. Failin, yapının ruhsatsız veya ruhsata aykırı olduğunu bilerek hareket etmesi gerekir (Kara, 2022).


5. Ceza ve Yaptırımlar

TCK 184. maddeye göre; suç, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ruhsatsız binalarda sınai faaliyete izin verme fiili ise 2-5 yıl hapis cezasına tabidir (TCK, 2004, m.184).


6. Uygulamada Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

  • Yapının mevzuata uygun hale getirilmesi: Failin yapıyı ruhsat ve imar planına uygun hale getirmesi halinde ceza soruşturması düşer.
  • Yerleşim alanları: Madde sadece belediye sınırları veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır.
  • Tarihsel sınırlamalar: 12 Ekim 2004 öncesi yapılara ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri uygulanmaz.

7. Yargıtay Kararları

Yargıtay, ruhsatsız yapılaşmanın toplumsal düzeni bozduğu gerekçesiyle bu suçu ağır biçimde cezalandırmıştır. Ayrıca, yapının ruhsata uygun hale getirilmesi halinde kamu davasının düşmesi gerektiğini belirtmiştir.


8. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Soru 1: Ruhsat olmadan yapılan bina kaç yıl hapis cezası ile cezalandırılır?
Cevap: 1 ila 5 yıl hapis cezası uygulanır (TCK, m.184/1).

Soru 2: Ruhsatsız şantiyeye elektrik verilmesi suç mudur?
Cevap: Evet, bu fiil de 1-5 yıl hapis cezası ile cezalandırılır (TCK, m.184/2).

Soru 3: Ruhsatsız binalarda sınai faaliyete izin vermek ceza gerektirir mi?
Cevap: Evet, 2 ila 5 yıl hapis cezası vardır (TCK, m.184/3).

Soru 4: Ruhsatsız yapıyı ruhsata uygun hale getirmek ceza soruşturmasını engeller mi?
Cevap: Evet, yapı uygun hale getirildiğinde kamu davası açılmaz veya açılan dava düşer (TCK, m.184/5).

Soru 5: Bu madde belediye sınırları dışında uygulanır mı?
Cevap: 4. fıkra uyarınca, sadece belediye sınırları ve özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır; sınai faaliyetler için istisna vardır (TCK, m.184/4).


9. Sonuç

İmar kirliliğine neden olma suçu, yapılaşma hukukunda önemli bir caydırıcı mekanizma olarak, şehirlerin planlı ve sağlıklı gelişmesini sağlamayı hedeflemektedir. Ruhsatsız ve ruhsata aykırı yapıların önlenmesi, çevre ve toplum sağlığı açısından kritik önem taşımaktadır. Uygulamada, yapının mevzuata uygun hale getirilmesi halinde ceza hukuku bakımından soruşturmanın düşmesi, bu suçun önlenmesinde teşvik edici bir rol oynamaktadır.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir