
İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak
Madde 297- (1) İnfaz kurumuna veya tutukevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun konusunu oluşturan eşyanın, temin edilmesi veya bulundurulması ayrı bir suç oluşturduğu takdirde; fikri içtima hükümlerine göre belirlenecek ceza yarı oranında artırılır.
(2) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2011 tarihli ve E.:2010/69, K.:2011/116 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 24/11/2016-6763/20 md.) Birinci fıkra kapsamı dışında kalan;
a) Firarı kolaylaştırıcı her türlü alet ve malzemeyi,
b) Her türlü saldırı ve savunma araçları ile yangın çıkarmaya yarayan malzemeyi,
c) Alkol içeren her türlü içeceği,
d) Kumar oynanmasına olanak sağlayan eşya ve malzemeyi,
e) 188 inci maddede tanımlanan suçlar saklı kalmak üzere, yeşil reçeteye tabi ilaçları,
f) Kurum idaresince incelenmek üzere alınanlar hariç, mahkemelerce yasaklanmış veya suç örgütlerini temsil eden yayın, afiş, pankart, resim, sembol, işaret, doküman ve benzeri malzemeler ile örgütsel haberleşme araçlarını,
g) Yetkili makamlarca izin verilenler hariç, ses ve görüntü almaya yarayan araçları,
ceza infaz kurumuna veya tutukevine sokan, buralarda bulunduran veya kullanan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan suçların hükümlü veya tutukluların muhafazasıyla görevli kişiler tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(4) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan suçların konusunu oluşturan eşyayı yanında bulunduran veya kullanan hükümlü veya tutuklu, bunu kimden ve ne suretle elde ettiği hususunda bilgi verirse, verilecek ceza yarı oranında indirilir.
GEREKÇE:
Madde metninde bazı eşyaların yetkisiz olarak ceza infaz kurumlarına sokulması veya bulundurulması, suç hâline getirilmiştir.
Birinci fıkrada, infaz kurumu veya tutukevine sokulan veya bulundurulan eşyanın silâh, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı olması hâlinde verilecek ceza belirlenmiştir. Ancak, bunlardan silâhın, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin temin edilmesi ya da bulundurulması esasen suç teşkil etmektedir. Bu durumda fikri içtima hükümlerine göre fail daha ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılacaktır. Ancak, bu şekilde belirlenen ceza, fıkrada belirtilen oranda artırılacaktır.
İkinci fıkrada ise, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı dışında kalıp da, kanuna uygun olarak yasaklanmış olan her türlü eşya, araç, gereç veya malzemeleri ceza infaz kurumları ve tutukevlerine sokanlar hakkında uygulanacak cezalar öngörülmüştür. Ancak, bu suçun oluşabilmesi için, suç konusu eşyanın infaz kurumuna veya tutukevine sokulmasının mevzuat çerçevesinde yasaklanmış olduğunun fail tarafından bilinmesi gerekir. Yani bu suç, ancak doğrudan kastla işlenebilir.
Maddenin üçüncü fıkrasında, ceza infaz kurumu veya tutukevine yasak eşya sokma suçlarının tutuklu veya hükümlülerin muhafazasıyla görevli kişiler tarafından işlenmesi, bu suçlar açısından daha ağır cezayı gerektiren nitelikli unsur olarak kabul edilmiştir.
Dördüncü fıkrada ise, suç konusu yasak eşyayı infaz kurumu veya tutukevinde bulunduran kişiler açısından bir etkin pişmanlık hükmüne yer verilmiştir.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Madde 307/a – (Ek: 05/02/2003 – 4806/2 md.) Ceza infaz kurumları ve tutukevlerine kanuna aykırı olarak, ateşli silah, mermi, patlayıcı madde, kesici, delici, yaralayıcı, bereleyici alet, yakıcı, aşındırıcı, boğucu, bayıltıcı, kör edici gaz ve ecza, her türlü zehir ve uyuşturucu madde, cep telefonu, telsiz ve sair elektronik haberleşme aracı sokanlar, bunları ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunduranlar veya kullananlar, fiilleri başka bir suç oluştursa bile ayrıca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar. Ancak, bu durumda 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesindeki fiillerden dolayı ceza verilmez.
Birinci fıkrada sayılanların dışında kalıp da Kanuna uygun olarak yasaklanmış bulunan her türlü eşya, araç, gereç veya malzemeyi ceza infaz kurumları ve tutukevlerine sokanlar, bunları ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunduranlar veya kullananlar, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.
AÇIKLAMALAR
İnfaz Kurumuna veya Tutukevine Yasak Eşya Sokmak Suçu: TCK m.297 Analizi
Giriş
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 297. maddesi, infaz kurumlarına veya tutukevlerine yasak eşya sokulmasını düzenleyerek, ceza infazının güvenli ve düzenli yürütülmesini amaçlamaktadır. Suç, yalnızca hükümlü ve tutukluların değil, aynı zamanda bu kurumlarda görev yapan personelin de sorumluluğunu kapsamaktadır. Bu makalede, suçun unsurları, cezai yaptırımları, suçtan zarar gören ve suç isnat edilen kişilerin hak ve yükümlülükleri ayrıntılı şekilde ele alınacaktır.
Suçun Konusu ve Kapsamı
TCK m.297’e göre, infaz kurumlarına veya tutukevlerine sokulması yasak olan eşya iki ana grupta incelenir:
- Ağır Yasak Eşyalar: Silah, uyuşturucu veya uyarıcı maddeler ve elektronik haberleşme araçları. Bu maddeler, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasını gerektirir. Suçun konusu olan eşyanın temini veya bulundurulması ayrı bir suç oluşturuyorsa, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
- Diğer Yasak Eşyalar:
- Firarı kolaylaştırıcı alet ve malzemeler
- Saldırı ve savunma araçları, yangın çıkarıcı malzemeler
- Alkol ve kumar malzemeleri
- Yeşil reçeteye tabi ilaçlar (188. madde kapsamı hariç)
- Mahkemelerce yasaklanmış veya suç örgütlerini temsil eden yayınlar, semboller, afişler
- Yetkili izin alınmamış ses ve görüntü kayıt araçları
Bu maddeleri sokan veya bulunduran kişiler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
Suçun Faili ve Failin Sorumluluğu
- Hükümlü veya tutuklular: Eşyayı yanında bulundurur ve kaynağını açıklar ise cezada yarı oranında indirim uygulanır.
- Kurum personeli: Eğer suç, infaz kurumunda görevli kişiler tarafından işlenirse ceza bir kat artırılır.
Suçtan Zarar Görenler ve Hakları
- Kurum idaresi: Yasak eşyanın tespiti halinde derhal işlem yapmalı ve gerekli kolluk kuvvetlerini bilgilendirmelidir.
- Hükümlü veya tutuklu: Suçun mağduru olarak, eşya nedeniyle meydana gelen zarar ve tehlikeleri derhal yetkili personele bildirmelidir.
- Aile ve yakınlar: İhbar ve bilgilendirme mekanizmalarını kullanabilirler.
Suçtan Zarar Görenlerin Yapması Gerekenler
- Eşyanın türünü ve konumunu açık şekilde rapor etmek
- Kurum idaresine veya kolluk kuvvetine bildirimde bulunmak
- Gerekirse alanında uzman bir ceza avukatından hukuki destek almak
Suç Isnadı Durumunda Failin Hakları ve Yapması Gerekenler
- Savunma hakkını kullanmak ve suç isnadına ilişkin belgeleri toplamak
- Suçla ilgili delillerin kaynağını açıklamak (hükümlüler için cezada indirim fırsatı)
- Alanında uzman ceza avukatından hukuki destek almak ve ceza infaz süreçlerini yakından takip etmek
Yargıtay Kararları Işığında Uygulama
Yargıtay kararları, TCK m.297’in yorumlanmasında şu ilkeleri vurgulamaktadır:
- Suçun faili kim olursa olsun eşyanın türü ve temin yöntemi dikkate alınır.
- Kurum personelinin eylemleri, cezanın artırılmasını gerektirir.
- Hükümlü veya tutuklu eşyanın kaynağını açıklar ise ceza indiriminden yararlanabilir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
S1: Hangi durumlarda ceza yarı oranında artırılır?
Cevap: Suç, infaz kurumunda görevli personel tarafından işlendiğinde ve eşyanın temini ayrı bir suç oluşturduğunda ceza artırılır.
S2: Hükümlü veya tutuklu eşyanın kaynağını açıklamazsa ceza uygulanır mı?
Cevap: Evet, kaynağı açıklamayan hükümlü veya tutuklular için ceza tam olarak uygulanır.
S3: Yasak eşya getiren aile üyelerine ceza uygulanır mı?
Cevap: Evet, eşya temini veya sokulması suçuna iştirak eden herkes TCK m.297 kapsamında sorumludur.
S4: Bu suçtan dolayı mağdur nasıl korunur?
Cevap: Mağdur, kurum idaresi ve kolluk kuvvetleri aracılığıyla hukuki ve cezai korumadan yararlanabilir.
Sonuç ve Hukuki Öneriler
İnfaz kurumlarına veya tutukevlerine yasak eşya sokmak, ceza infazının güvenliğini doğrudan tehdit eden ciddi bir suçtur. Hem suç isnadı söz konusu olanlar hem de suçtan zarar görenler için alanında uzman ceza avukatından destek almak, hak kayıplarını önlemede kritik öneme sahiptir. Suçun türü, eşyanın niteliği ve failin rolü, verilecek cezanın belirlenmesinde temel ölçütlerdir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.