
Kadına Karşı Kasten Öldürme Suçu (TCK m. 82/1-f): Hukuki Değerlendirme ve Yargıtay Uygulaması
Giriş
Kadına yönelik şiddet, toplumsal bir yara olmaktan çıkıp, ağır ceza hukuku bağlamında özel olarak ele alınan bir suç türüne dönüşmüştür. Türk Ceza Kanunu’nun 82. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, kasten öldürme suçunun nitelikli halini düzenlemekte ve “kadına karşı” işlenen öldürme fiilinin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını öngörmektedir. Bu düzenleme, 12 Mayıs 2022 tarihli 7406 sayılı Kanun ile yapılmış ve önceki “gebe olduğu bilinen kadını öldürme” hükmü daha kapsayıcı hale getirilmiştir.
Kadına Karşı Kasten Öldürme Suçunun Unsurları
1. Mağdurun Kadın Olması Yeterlidir
7406 sayılı Kanun değişikliği ile birlikte suçun mağdurunun kadın olması, artık tek başına nitelikli halin uygulanması için yeterlidir. Kadının yaşı, medeni durumu, gebelik durumu, toplumsal konumu önemli değildir. Kadın cinayeti işlenmiş olması, TCK m. 82/1-f’nin uygulanmasını zorunlu kılar.
2. Önceki Düzenlemede Gebelik Koşulu Vardı
Değişiklik öncesinde bentte yalnızca “gebe olduğu bilinen kadın”a karşı işlenen öldürme eylemi nitelikli sayılırken; yeni düzenleme ile tüm kadınlar kapsama alınmıştır. Dolayısıyla, örneğin 2021 yılında işlenen ve mağdurun gebe olmadığı bir kadın cinayetinde TCK 82/1-f uygulanamazken, 12.05.2022 sonrası işlenen benzer bir eylem doğrudan ağırlaştırılmış müebbet cezası ile sonuçlanacaktır.
Gebelik ve Kast Açısından Uygulamalar
Yargı içtihatlarına göre:
- Fail, mağdurun gebe olduğunu biliyor ve öldürme kastıyla hareket ediyorsa, yalnızca TCK m. 82/1-f kapsamında ceza verilir. Cenin için ayrıca ceza verilmez.
- Fail, cenine zarar vermek kastıyla hareket etmişse ancak eylemi kadına yönelmişse, bu durumda da öldürme kastının olup olmadığına göre 82/1-f ya da TCK m. 99 uygulanabilir.
- Eğer failin kastı yaralamaya yönelikse ve bu yaralama sonucu cenin ölmüş veya erken doğum gerçekleşmişse, TCK m. 87 uygulanmalıdır.
Şüpheli / Sanık Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler
1. Kastın Niteliği İyi Analiz Edilmelidir
Sanığın kastı öldürmeye mi, yaralamaya mı, yoksa düşük yaptırmaya mı yönelikti? Bu belirleme cezanın türü ve süresi açısından belirleyicidir.
2. Haksız Tahrik veya Meşru Savunma Değerlendirmesi
Eylem öncesi mağdurun sanığı ağır şekilde tahrik ettiği ya da failin meşru savunma halinde hareket ettiği iddiaları hukuken ciddi etki yaratabilir. Bu unsurlar varsa cezada ciddi indirim sağlanabilir.
3. Delil Yönetimi ve İfade Önemlidir
Failin ilk ifadeleri, delillerin nasıl sunulduğu ve eylemin koşulları titizlikle ele alınmalıdır. Uzman ceza avukatıyla birlikte hareket edilmelidir.
Mağdur / Müşteki / Suçtan Zarar Gören Açısından Hukuki Durum
1. Kadının Kimliği ve Statüsü Önemli Değil
Mağdurun kadın olması yeterlidir. Aile içi şiddet, sevgili tarafından işlenen cinayet, boşanma aşamasında işlenen eylemler, hepsi bu kapsamdadır.
2. Mağdurun Gebe Olduğu Durumlarda Ek Değerlendirme Gerekir
Gebe kadının öldürülmesi hâlinde yalnızca 82/1-f uygulanır. Ancak eylem neticesinde cenin düşmüşse, bu durum tazminat ve diğer hukuki talepler açısından ayrıca dikkate alınabilir.
3. Etkin Soruşturma İçin Dava Sürecinin Takibi Şarttır
Aile bireylerinin müşteki olarak şikâyetçi olmaları, delil sunmaları ve davayı takip etmeleri önemlidir. Ceza davasına katılmak, tazminat talepleri için ayrıca hukuk davası açmak gerekebilir.
Yargıtay İçtihatlarında Dikkat Çeken Noktalar
Yargıtay kararlarında şu kriterler öne çıkmaktadır:
- Fail ile mağdur arasında önceden var olan özel ilişki dikkate alınır. Aile içi şiddet geçmişi olan bir olayda ağırlaştırıcı nedenler daha sık kabul edilir.
- Eylemin planlı olup olmadığı cezayı artırıcı nitelikte değerlendirilir.
- Mağdurun kadın olduğu ve eylemin bu nedenle işlendiği açıkça ispatlanmışsa, failin cezasında hiçbir indirim yapılmadan ağırlaştırılmış müebbet uygulanmaktadır.
Kadını Öldürme (TCK. m. 82/1-f)
12/05/2022-7406/2 madde ile öncesi suç “gebe olduğu bilinen kadını öldürme” şeklinde düzenlenmiş iken değişiklik ile eylemin kadına karşı işlenmiş olması suçun nitelikli hali olarak kabul edilmiştir.
7406 sayılı Kanunla yapılan değişiklik öncesi düzenlemeye göre; bentte suç mağdurunun gebe olması ağırlaştırıcı neden olarak kabul edilmiş, gebelik ve gebeliğin aşaması konusuna açıklık getirilmemiştir. Gebelik, erkekten gelen sperm ile kadının yumurtalıklarından atılmış olan yumurtanın döllenmesinden doğuma kadar geçen 40 haftalık (280 gün) döneme verilen isimdir. Bentte gebelik dönemine ilişkin sınırlama yapılmadığına göre failin, mağdurun gebe olduğunu bilmesi yeterlidir. Bentte her ne kadar “gebe olduğu bilinen” gibi bir ibare kullanılmış ise de, mağdurun gebe olduğunu failin bilmesi yeterlidir. Herkesin bilmesi gerekmez. Ayrıca “bilinen” ibaresi, suçun olası kastla işlenemeyeceğini de göstermektedir. Gebe olduğu bilinen kadının öldürülmesi ve cenin düşürtmek, kanunumuzda ayrı ayrı suç olarak tanımlanmıştır. Gebe kadın-cenin bütünlüğünden hareketle şu hususlar üzerinde durulabilir.
– Failin kastı, gebe olduğunu bildiği kadını öldürmekse ve eylem neticesinde cenin de ölürse, iki ayrı suçtan ceza verilmez. Sadece 82/1-f bendi uygulanır.
– Failin kastı gebe olduğu bilinen kadını yaralamak ise ve neticesinde cenin ölürse ya da vaktinden önce doğarsa kanunun 87/1-2. maddesi uygulanmalıdır. Aynı kastla yapılan eylem sonucu gebe kadın da ölürse 87/4. fıkra uygulanmalıdır. Cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak verilmesi gerekir.
– Failin kastı cenin düşürtmekse, bu eylem aynı zamanda gebe olduğu bilinen kadına yönelmiş bir eylemdir. Bu noktada gebe olduğu bilinen kadına karşı yapılan eylem, objektif olarak kadın yönünden öldürme ya da öldürmeye teşebbüs aşamasında ise bentte yazılı suç, aksi halde 99/3. fıkrada yazılı suçtan uygulama yapılmalıdır.
7406 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile eylemin kadına karşı işlenmiş olması nitelikli halin uygulanması için yeterli olacaktır. 12/5/2022 tarihli 7406 sayılı Kanunun 2’nci maddesiyle tüm kadınları kapsayacak şekilde değiştirilmiştir. Buna göre kasten öldürme suçunda öldürülen mağdur kadın ise nitelikli hal ortaya çıkacaktır.
KONU İLE İLGİLİ YARGITAY BİRİNCİ CEZA DAİRESİ KARARLARI
“Hükümlünün sekiz aylık hamile olan yengesini öldürmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 82/1-f. maddesine göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken hükümlü hakkında 5237 sayılı TCK’nın 81. maddesine göre değerlendirme yapılarak yazılı şekilde uyarlama talebinin kabulüne karar verilmesi,” (1.CD. 2014/4747 E. – 2014/5669 K.)
“Maktul Nazife’nin 01/01/1992 doğumlu olup suç tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle, sanığın çocuk sayılan ve gebe olduğu bilinen kızını kasten öldürdüğü olayda, sanığın 5237 sayılı Yasanın 82/1-d-e-f, 62 ve 53 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, 82/1-d-f, 62 ve 53 maddeleri uyarınca hüküm kurulması” (1.C.D. 2010/5966 E. – 2012/2896 K.)
“Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanığın 21.02.2006 tarihli kolluk ifadesinde “Aydın doğum hastanesine gidip, kayıtları kontrol ettiğimizde gelinim olan Ayten Bakırcı’nın 07.11.2005 tarihinde hamile olduğuna dair kayıt göründü” şeklindeki beyanı göz önünde tutularak, mağdurenin olay tarihinde hamile olup olmadığı hususunda hastane kayıtları araştırılıp, olay sonrasında tedavisini gerçekleştiren doktorların tanık olarak dinlenerek, hamile olduğunun tespiti halinde sanığın 5237 sayılı TCK nun 82/1-f bendinde tanımlanan “gebe olduğu bilinen kadına karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiğinin gözetilmemesi” (1.CD. 2007/6528 E. – 2008/5531 K.)
Uzman Ceza Avukatının Önemi
TCK m. 82/1-f kapsamında yürütülen yargılamalar, genellikle yüksek ceza tehdidi içerdiğinden hem sanık hem de müşteki açısından son derece ciddi sonuçlar doğurur.
Uzman bir ceza avukatı, aşağıdaki alanlarda kritik rol oynar:
- Kast analizi,
- Haksız tahrik ve meşru savunma iddialarının delillendirilmesi,
- Sanık açısından adil yargılanma hakkının korunması,
- Mağdur yakını açısından sürecin takibi ve müdahillik taleplerinin hazırlanması.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
Kadın olduğu için öldürülme nitelikli hal sayılır mı?
Evet. 7406 sayılı yasa değişikliği ile mağdurun kadın olması, tek başına nitelikli halin oluşması için yeterlidir.
Mağdurun hamile olup olmaması hâlâ önemli mi?
Artık hayır. Ancak gebelik durumu başka suçlarla bağlantılı ise (düşük yaptırma gibi), ek suçlamalar gündeme gelebilir.
Eski sevgili ya da eş tarafından öldürülme bu kapsama girer mi?
Evet. Failin mağdurla özel ilişkisi olması nitelikli hali engellemez. Kadına karşı işlenen tüm kasten öldürmeler TCK 82/1-f kapsamındadır.
Sanık, kadının kendisini tehdit ettiğini söylüyorsa ne olur?
Bu durum haksız tahrik iddiası olabilir. Yargı, bu tür durumları somut olayın özelliklerine göre değerlendirir ve cezada indirim uygulayabilir.
Sonuç
TCK m. 82/1-f kapsamında kadına karşı işlenen öldürme suçu, hukuki olarak en ağır cezayı gerektiren eylemler arasında yer alır. Suçun mağdurunun kadın olması, eylemin nedenine bakılmaksızın nitelikli hal olarak değerlendirilir. Bu sebeple, tarafların haklarını tam anlamıyla koruyabilmesi için sürecin uzman ceza avukatıyla yürütülmesi büyük önem arz eder.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.