
Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi
Madde 279- (1) Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun, adlî kolluk görevini yapan kişi tarafından işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
GEREKÇE:
Kamu görevlileri, görevlerini yaptıkları sırada ve göreve ilişkin olarak bir suçun işlendiğini öğrendiklerinde bunu yetkili makamlara bildirmekle yükümlüdürler. Madde metninde, bu yükümlülüğe aykırı davranış, suç olarak tanımlanmaktadır. Suçun maddî unsuru, bildirimde bulunmak hususunda ihmalde bulunmak veya gecikme göstermektir. Ancak, bu suçun oluşabilmesi için, bildirim konusu suçun kamu görevlisinin yürüttüğü görevle bağlantılı olması gerekir. İşlenen suçun görevle bağlantısının olmaması durumunda, ihbarla ilgili genel kurallar geçerlidir.
Maddenin ikinci fıkrasında, failin adlî kolluk görevini yapan memurlardan oluşu ağırlaştırıcı neden sayılmıştır.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Madde 235 – (Değişik: 7/6/1979 – 2245/3 md.)
Memurlardan biri görevini yaptığı sırada görevine ilişkin olarak kamu adına kovuşturmayı gerektiren bir suç işlendiğini öğrenip de ilgili daireye bildirmede ihmal ve gecikme gösterirse dört aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır ve bu cezaya, öğrenilen suçun önemine göre ayrıca süreli veya süresiz memuriyetten mahrumiyet cezası da eklenir.
Eğer fail, adli kolluk memurlarından biri ise verilecek ceza bir yıl hapis cezasından aşağı olamaz ve her halde memuriyetten süresiz mahrumiyet cezası da hükmolunur.
AÇIKLAMALAR
Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi (TCK m.279)
Özet:
Türk Ceza Kanunu’nun 279. maddesi, kamu görevlilerinin görevleriyle bağlantılı olarak öğrendikleri suçları yetkili makamlara bildirmemesi veya gecikmeli bildirmesi durumunda uygulanacak cezai yaptırımları düzenlemektedir. Bu makale, TCK m.279’u kapsamlı biçimde analiz ederek, suç isnat edilen kişiler ve mağdurlar açısından hukuki süreçleri açıklamakta, Yargıtay kararlarından örneklerle yorumlar sunmakta ve alanında uzman ceza avukatından destek alınmasının önemini vurgulamaktadır.
1. Giriş
Kamu görevlilerinin görevleri sırasında edindikleri bilgileri yetkili makamlara bildirme yükümlülüğü, hukuk düzeninin işleyişi ve toplumsal güven açısından kritik öneme sahiptir. Bu yükümlülüğün ihlali, sadece görev sorumluluğunun ihlali olarak değil, aynı zamanda cezai sorumluluğu doğuran bir fiil olarak değerlendirilir (TCK, 2004, m.279).
2. Suçun Unsurları
TCK m.279 kapsamında suçun oluşabilmesi için aşağıdaki unsurların varlığı gerekir:
2.1. Failin Kamu Görevlisi Olması
Suç, yalnızca kamu hizmeti yürüten kişiler açısından söz konusudur. Memur, polis, hakim, savcı gibi devlet adına görev yapan herkes bu kapsama dahildir.
2.2. Görevle Bağlantılı Olarak Suç Öğrenilmesi
Kamu görevlisinin, görevi nedeniyle işlenen bir suçu öğrenmesi gerekir. Örneğin, polis memurunun soruşturma sırasında suçu öğrenmesi veya bir belediye görevlisinin ihbar üzerine suç bilgisini elde etmesi gibi.
2.3. Yetkili Makamlara Bildirimde Bulunmama veya Gecikme
Öğrenilen suçun yetkili makamlara bildirilmemesi veya gecikmeli bildirilmesi cezayı gerektirir. Bildirimde gecikme, kasıt veya ihmal boyutuna göre farklı değerlendirilir.
2.4. Ceza Artırımı
Suç, adlî kolluk görevi yapan kişi tarafından işlenirse, ceza yarı oranında artırılır (TCK, 279/2).
3. Cezai Yaptırımlar
- Ceza: 6 ay-2 yıl hapis
- Adlî kolluk görevlisi tarafından işlenirse: Ceza 1/2 artırılır
4. Suçtan Zarar Gören / Mağdurlar İçin Hukuki Süreçler
Mağdurlar, kamu görevlisinin suçu bildirmemesi nedeniyle doğrudan veya dolaylı zarar görebilir. Yapılması gerekenler:
- Şikâyet Hakkı: Mağdur, olayın yetkili makamlara bildirilmesini sağlamak için yazılı şikâyette bulunabilir.
- Delil Toplama: Suçun işlendiğine dair kanıtlar ve belgeler muhafaza edilmelidir.
- Ceza Davası Takibi: Kamu görevlisinin soruşturulması ve cezalandırılması için ilgili adlî mercilere başvurabilir.
- Alanında Uzman Avukattan Destek: Mağdurun haklarını etkin şekilde koruyabilmesi için ceza hukuku alanında deneyimli bir avukattan yardım alması önemlidir.
5. Suç İsnat Edilen Kişiler İçin Hukuki Süreçler
Kamu görevlisi sıfatıyla suç isnat edilen kişiler açısından süreç karmaşık olabilir. Önemli adımlar:
- Hukuki Danışmanlık: Suç isnadı ile karşı karşıya kalan kişi, hemen alanında uzman bir ceza avukatına başvurmalıdır.
- Savunma Hazırlığı: Suçun unsurlarına ve bildirimin gecikmesinin nedenlerine ilişkin detaylı bir savunma hazırlanmalıdır.
- Delil Sunumu: İhmal veya gecikme iddialarını çürütecek belgeler ve tanık ifadeleri sunulmalıdır.
- Soruşturma Takibi: Ceza soruşturmasının her aşaması yakından takip edilmelidir.
6. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru 1: TCK m.279’a göre hangi kamu görevlileri sorumlu tutulabilir?
Cevap: Memur, polis, savcı, hakim ve diğer kamu hizmeti yürüten kişiler bu kapsamdadır.
Soru 2: Suçu bildirmemek için kast veya ihmal gerekir mi?
Cevap: Failin suçu bildirmemesi veya geciktirmesi yeterlidir; ceza doğrudan uygulanır, kast aranabilir.
Soru 3: Mağdur, bildirim yapılmadığında ne yapabilir?
Cevap: Yetkili makamlara doğrudan başvurabilir, yazılı şikâyet yapabilir ve hukuki destek alabilir.
Soru 4: Ceza artırımı hangi durumda uygulanır?
Cevap: Suç, adlî kolluk görevi yapan kişi tarafından işlendiğinde ceza yarı oranında artırılır.
7. Sonuç ve Öneriler
TCK m.279, kamu görevlilerinin görevleri gereği öğrendikleri suçları yetkili makamlara bildirme yükümlülüğünü cezai yaptırımlarla güvence altına alır. Bu suç, hem kamu düzeni hem de bireysel haklar açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Suç isnadıyla karşı karşıya kalan kişiler ve mağdurlar, hak kayıplarını önlemek için mutlaka alanında uzman ceza avukatlarından destek almalıdır.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.