
Kamu görevlisinin ticareti
Madde 259– (1) Yürüttüğü görevin sağladığı nüfuzdan yararlanarak, bir başkasına mal veya hizmet satmaya çalışan kamu görevlisi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
GEREKÇE:
Madde metninde kamu görevlilerinin ticareti suçu tanımlanmıştır. Bu hükümle, görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle başkalarına mal veya hizmet satmaya çalışan kamu görevlisinin cezalandırılması öngörülmüştür. Suçun tamamlanması için, mal veya hizmetin satılmış olması gerekmemektedir. Söz konusu suç tanımıyla amaçlanan, bir kamusal faaliyetin yürütülmesine katılan veya bir kamu hizmetinden yararlanan kişilerin, kamu görevlisinin görevinin gereklerine uygun işlem tesis edilmeyeceği yönünde bir endişeyle kendilerini sunulan mal veya hizmeti satın almak mecburiyetinde hissetmelerinin önüne geçmektir.
Maddenin 765 sayılı Türk Ceza Kanunundaki Karşılığı :
Madde 208 : Devlet memurlarından her kim, idaresine ve nezaretine memur oldukları işlerde Devlet için az veya çok eşya veya malzeme alım veya satımında gizli veya aşikar, gerek doğrudan doğruya kendisi, gerek başkası vasıtasiyle veya ortaklık suretiyle kendi kazancı için ticaret eder veya imalat yapıt inşaatı götürü şekilde deruhte edenlere ortak olursa üç seneden az olmamak üzere ağır hapis cezasıyla cezalandırılır.
Eğer bu gibi alışverişte komisyon alınır yahut nakid veya meskukat mübadelesinde kazanç sağlanırsa ağır hapis cezası beş seneden az olamaz.
Madde 238 : Hakimlerle memurinden her kim memuriyetinin dairesi dahilinde ahalinin zaruri havayicinden olan hububat, erzak ve sair malzemeleri alıp satarak ticaret ederse yüz liradan aşağı olmamak üzere ağır cezayı nakdi ve müebbeten memuriyetten mahrumiyet cezasiyle cezalandırılır.
AÇIKLAMALAR
Kamu Görevlisinin Ticareti (TCK Madde 259)
Özet
Türk Ceza Kanunu’nun 259. maddesi, kamu görevlilerinin görevlerinden kaynaklanan nüfuzlarını kullanarak ticari faaliyetlere yönelmesini suç olarak düzenlemektedir. Bu makalede, madde metni detaylandırılarak, suçun unsurları, fail ve mağdur açısından hukuki sonuçları ile koruma yolları ele alınacaktır. Ayrıca, suç isnadıyla karşılaşan kişilerin ve suçtan zarar görenlerin izlemeleri gereken hukuki adımlar açıklanacak, alanında uzman ceza avukatından profesyonel destek almanın önemi vurgulanacaktır.
Giriş
Kamu görevlileri, yürüttükleri görevler dolayısıyla sahip oldukları nüfuzu kötüye kullanarak, özel çıkar temin etmek amacıyla mal veya hizmet satmaya kalkıştıklarında, hukuki ve cezai sorumluluk doğar. Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 259, bu tür davranışları açıkça suç kapsamına almış ve caydırıcı yaptırımlar getirmiştir.
TCK Madde 259’un Metni ve Yasal Düzenlemesi
Madde 259:
Yürüttüğü görevin sağladığı nüfuzdan yararlanarak, bir başkasına mal veya hizmet satmaya çalışan kamu görevlisi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Bu düzenleme, kamu görevlilerinin görevlerini suistimal ederek ticari faaliyetlerde bulunmalarını engellemek amacıyla getirilmiştir. Suçun oluşması için failin;
- Kamu görevlisi olması,
- Görevinden kaynaklanan nüfuzunu kullanması,
- Mal veya hizmet satmaya çalışması şarttır.
Suçun Unsurları
1. Failin Kamu Görevlisi Olması
Suçun faili, Türk mevzuatı uyarınca kamu görevlisi sayılan kişi olmalıdır. Bu, devlet memurları, belediye çalışanları, kamu kurum ve kuruluşlarındaki görevlileri kapsar.
2. Görevin Sağladığı Nüfuzun Kullanılması
Kamu görevlisi, görevinden kaynaklanan nüfuzunu kullanarak mal veya hizmet satmaya çalışmalıdır. Burada nüfuz, kamu makamının otoritesi veya etkisi anlamındadır.
3. Mal veya Hizmet Satmaya Çalışma
Failin, bu nüfuzunu kullanarak doğrudan veya dolaylı biçimde mal veya hizmet satmaya yönelmesi gerekir. Basit ticari faaliyetler veya görevle ilgisi olmayan satışlar suç oluşturmaz.
Suçun Cezası
Kanun, bu suç için altı aya kadar hapis cezası veya adli para cezası öngörmektedir. Bu ceza, suçun görevle ilişkili nüfuz kullanılarak işlenmesinin önemini ve kamu güveninin korunmasını amaçlamaktadır.
Suç İsnadıyla Karşılaşan Kamu Görevlilerinin Hakları ve Yapması Gerekenler
Hukuki Savunma Hakkı
Kamu görevlisi, suç isnadıyla karşılaştığında öncelikle bir uzman ceza avukatından hukuki destek almalıdır. Ceza hukuku alanında deneyimli bir avukat, savunma stratejisini belirlemek, delilleri değerlendirmek ve etkin bir savunma yapmak için kritik öneme sahiptir.
Delillerin Toplanması ve Değerlendirilmesi
Failin savunmasını güçlendirmek için görevle bağlantılı nüfuz kullanımı olup olmadığının, satış eyleminin nasıl gerçekleştiğinin somut delillerle ortaya konması gerekir.
İdari İşlemler ve Disiplin Soruşturmaları
Ayrıca, suç isnadı disiplin soruşturmalarını da beraberinde getirebilir. Bu süreçlerde de uzman hukuki destek önemlidir.
Suçtan Zarar Görenlerin (Mağdur/Müşteki) Hakları ve Yapması Gerekenler
Suç Duyurusunda Bulunma
Mal veya hizmet satışından zarar gören kişiler, en yakın Cumhuriyet Savcılığı’na giderek suç duyurusunda bulunmalıdır. Böylece, resmi soruşturma başlatılır ve failin cezai sorumluluğu araştırılır.
Hukuki Destek Almak
Mağdurların da hak kayıplarını önlemek, tazminat taleplerini doğru yönlendirmek için bir ceza avukatından yardım almaları önemlidir.
Delil Toplama
Müştekiler, zararlarını ispatlayacak belgeleri, tanık beyanlarını ve diğer kanıtları toplamalı ve soruşturma sürecinde sunmalıdır.
Uzman Ceza Avukatının Rolü ve Önemi
Bu tür karmaşık davalarda hukuki prosedürlerin doğru uygulanması, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve hakların korunması için uzman ceza avukatının profesyonel rehberliği olmazsa olmazdır. Avukatlar;
- Dosyanın etkin takibini,
- Savunmanın hazırlanmasını,
- Ceza ve disiplin süreçlerinde müvekkilin haklarının korunmasını,
- Tazminat ve diğer hukuki taleplerin düzenlenmesini sağlar.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
S1: Kamu görevlisinin ticaret yapması her zaman suç mudur?
Hayır, sadece görevinden kaynaklanan nüfuzunu kullanarak mal veya hizmet satmaya çalışması suçtur. Görevle ilgisi olmayan, nüfuz kullanılmayan ticari faaliyetler bu kapsamda değerlendirilmez.
S2: Suç isnadı ile karşılaşan kişi hemen tutuklanır mı?
Suçun cezası altı aya kadar hapis veya adli para cezası olduğundan, tutuklama istisnai ve ağır durumlarda gündeme gelir. Süreç avukat takibiyle yönetilmelidir.
S3: Suçtan zarar görenler maddi ve manevi tazminat talep edebilir mi?
Evet, ceza davasının yanı sıra, zarar görenler ayrıca maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilirler.
S4: Suç isnadı disiplin soruşturmasını da etkiler mi?
Evet, kamu görevlileri hakkında cezai süreçlerin yanında idari ve disiplin soruşturmaları da başlatılabilir.
Sonuç
Türk Ceza Kanunu Madde 259, kamu görevlilerinin görevden kaynaklanan nüfuzlarını kullanarak ticari çıkar sağlamasını cezalandırmakta, kamu hizmetlerinin güvenilirliğini korumayı amaçlamaktadır. Hem suç isnadı ile karşılaşan kamu görevlileri hem de suçtan zarar gören mağdurlar, hukuki haklarını korumak ve en iyi sonucu almak için alanında uzman ceza avukatlarından profesyonel destek almalıdır. Erken hukuki müdahale, hak kayıplarını önlemek açısından kritik önemdedir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.