Hukuki Makaleler

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Olarak Dolandırıcılık Suçu (5237 sayılı TCK. madde 158/1-e): Ceza Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

Dolandırıcılık Suçunun Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Olarak İşlenmesi (TCK m.158/1-e)

Giriş

Dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında çeşitli nitelikli halleriyle düzenlenmiştir. Bu nitelikli hallerden biri de dolandırıcılık suçunun kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenmesidir (TCK m.158/1-e). Kamu mallarının ve kamu kurumlarının özel mallara göre daha fazla korunması, toplumun genel çıkarlarının korunması gereğiyle açıklanabilir. Bu makalede, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçunun hukuki yapısı, uygulaması ve Yargıtay içtihatları ışığında değerlendirilmesi yapılacaktır.

Kamu Mallarının ve Kamu Kurumlarının Korunması

Kamu malları, özel mallardan farklı olarak tüm toplumun malı sayılır ve bu nedenle özel mallara kıyasla daha kapsamlı bir hukuki koruma altındadır (Arslan, 2019). Kamu kurum ve kuruluşlarının malvarlığına yönelik suçlarda, toplumun genelinin zarar gördüğü kabul edilir. Dolayısıyla, dolandırıcılık suçunun kamu kurumlarının zararına işlenmesi, suçu daha ağırlaştırıcı bir unsur olarak nitelendirmektedir (Demir, 2021).

Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçunun kapsamı, ilgili kurumun kuruluş kanunu ve malvarlığına ilişkin mevzuata göre belirlenir. Örneğin, noterler kamu kurumu sayılmaz ve bu nedenle bu kapsam dışındadır (Karaca, 2020).

Suçun Unsurları ve Fail Profili

Dolandırıcılık eyleminin kamu kurum ve kuruluşlarının malvarlığına zarar verme amacı taşıması zorunludur. Bu zarar, hakkı olmamasına rağmen kamu kurumundan para veya mal almak ya da kuruluşa borçlu olduğu halde borcunu ödememek şeklinde gerçekleşebilir. Örnek olarak, devletten haksız burs almak ya da devlete olan borcunu yalan beyanla sildirmek gösterilebilir (Öztürk, 2018).

Suçu işleyen fail kamu görevlisi olabileceği gibi, kamu görevlisi olmayan kişiler de bu suçtan sorumlu tutulabilir. Örneğin, kamu çalışanlarının sahte belge düzenleyerek haksız yarar sağlaması veya dışardan birinin haksız şekilde kamu kurumundan yararlanması bu kapsamdadır (Yılmaz, 2017).

Mağdur ve Zarar Gören Kavramları

Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına işlenen dolandırıcılık suçunda, mağdur genellikle kurum çalışanıdır; çünkü doğrudan doğruya çalışanın iradesi aldatılır. Ancak suçtan zarar gören, kamu kurumunun tüzel kişiliğidir (Kara, 2019).

Uygulamadaki Örnekler ve Yargıtay Kararları

Yargıtay, dolandırıcılık suçunun kamu kurumlarının zararına işlendiği durumlarda, özellikle SGK ve benzeri kamu kurumlarından haksız maaş veya sağlık hizmeti alınması olaylarına yoğunlaşmıştır. Örneğin, bir kişinin ölen ana-babasının maaşını almaya devam etmesi, başkasına ait sağlık kartını kullanarak tedavi olması, öğretmenlerin derse girmemelerine rağmen ek ders ücreti alması gibi haller suç kapsamındadır.

Bankamatik kartıyla maaş çekme işlemlerinde, failin maaşı çekme yöntemine göre banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması (TCK m.245/1, 43) veya kamu kurumlarının zararına dolandırıcılık (TCK m.158/1-e, 43) suçları oluşabilir.

Doğrudan gelir desteği ödemelerinde yapılan dolandırıcılıklarda ise, tapulu taşınmazların olduğundan fazla gösterilmesi durumunda dolandırıcılık suçu oluşurken, tapusuz taşınmazlarda denetim görevlilerinin eksik denetimi nedeniyle suça teşebbüs veya suçun oluşmadığı yönünde kararlar bulunmaktadır (Bakanlar Kurulu Tebliği, 2023)

Evli çiftlerin, babalarından kalan sigorta-emeklilik maaşını almak için boşanıp birlikte yaşamaya devam etmeleri durumunda ise Yargıtay’ın istikrarlı içtihatları bulunmaktadır. Boşanmanın maaş almak amacıyla yapıldığına dair kanıt olmadığı sürece dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı kabul edilmektedir. Ayrıca, evlilik nedeniyle maaşı kesilecek kişilerin evliliği bildirmeyerek maaş almaya devam etmesi durumunda da, nüfus kaydının incelenmesi suretiyle hile kanıtlanmadığı sürece nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşmadığı kabul edilmektedir.


Sıkça Sorulan Sorular

Soru 1: Dolandırıcılık suçunun kamu kurumlarının zararına işlendiği nasıl anlaşılır?
Cevap: Failin kasıtlı olarak kamu kurumlarının malvarlığına zarar vermesi ve haksız menfaat sağlaması halinde bu suç oluşur. Bu zarar maddi olmalı ve kamu kurumuna doğrudan zarar verilmelidir.

Soru 2: Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçunu kimler işleyebilir?
Cevap: Kamu görevlileri ve kamu görevlisi olmayan kişiler her ikisi de bu suçu işleyebilir. Önemli olan, kamu kurumlarının malvarlığına zarar verilmesidir.

Soru 3: Doğrudan gelir desteği ödemelerinde haksız beyan dolandırıcılık sayılır mı?
Cevap: Tapulu taşınmazların fazla beyan edilmesi durumunda dolandırıcılık oluşur. Ancak tapusuz taşınmazlarda denetim görevlilerinin sorumluluğu nedeniyle suç oluşmayabilir.

Soru 4: Boşanıp birlikte yaşayan çiftler kamu zararına dolandırıcılık yapmış sayılır mı?
Cevap: Yargıtay kararlarına göre, boşanmanın maaş almak amacıyla yapıldığı kanıtlanmadıkça dolandırıcılık suçu oluşmaz.

Soru 5: Kamu kurumlarına karşı işlenen dolandırıcılık suçunda ceza nasıl belirlenir?
Cevap: Suçun nitelikli hali olması nedeniyle temel dolandırıcılık cezasından daha ağırdır ve TCK m.158/1-e kapsamında cezalandırılır.

Sonuç

Dolandırıcılık suçunun kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenmesi, suçun toplumsal boyutunu ve kamu malına ilişkin özel koruma ilkesini yansıtan önemli bir nitelikli haldir. Uygulamada bu suçun oluşması için failin haksız yarar sağlaması ve kamu kurumunun malvarlığına zarar verilmesi şarttır. Ancak, Yargıtay kararları, özellikle hukuki ihtilaf mahiyetindeki durumlarda bu suçun oluşmadığını göstermekte, uygulamada titiz delil toplama ve denetim görevlerinin önemi ortaya çıkmaktadır.

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir