Hukuki Makaleler

Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçu (5237 sayılı TCK. madde 160): Ceza Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf

Madde 160- (1) Kaybedilmiş olması nedeniyle malikinin zilyedliğinden çıkmış olan ya da hata sonucu ele geçirilen eşya üzerinde, iade etmeksizin veya yetkili mercileri durumdan haberdar etmeksizin, malik gibi tasarrufta bulunan kişi, şikayet üzerine, bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

GEREKÇE:

Kaybedilmiş olması nedeniyle sahibinin zilyetliğinden çıkmış olan eşyayı ele geçiren kişi, bunu iade etmek veya yetkili mercileri durumdan haberdar etmek yükümlülüğü altındadır. Aynı yükümlülük, bir şeyi hata sonucu ele geçiren kişi açısından da söz konusudur. Madde metninde, bu yükümlülüğe aykırı davranarak, eşya üzerinde malikmiş gibi tasarrufta bulunulması, suç olarak tanımlanmıştır. Ancak, bu suç nedeniyle soruşturma ve kovuşturma, şikâyete bağlı tutulmuştur.

Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı

Madde 511 – 1 – Kaybolmuş bir şeyi bulup ta bulunmuş eşyanın mülkiyetini iktisap hakkında Kanunu Medenide yazılı ahkama riayet etmeksizin temellük iddiasına kıyam eyliyen,

2 –  Başkasına ait olup ta bir hata veya tesadüf neticesi olarak eline geçen bir malda mülkiyet iddia eden,

Kimseler mutazarrırın şikâyeti üzerine bir seneye kadar hapse ve yüz liraya kadar ağır cezayi nakdiye mahkûm olur.

Eğer mücrimin bu eşya sahibi kim olduğunu bildiği tahakkuk ederse ceza iki seneye kadar uzar.

AÇIKLAMALAR

Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçu: TCK 160. Madde Derinlemesine İncelemesi

Necmettin İlhan


Özet

Türk Ceza Kanunu’nun 160. maddesi, malikinin zilyetliğinden çıkmış veya hata sonucu ele geçmiş taşınır eşya üzerinde haksız tasarruf eden kişilere yönelik yaptırımları düzenler. Bu makalede, maddenin hukuki unsurları, ceza hukuku teorisi ışığında kapsamlı analizi, Yargıtay içtihatları, doktrinsel yaklaşımlar ve karşılaştırmalı hukuk perspektifi sunulmaktadır. Ayrıca, uygulamada karşılaşılan sorunlar, kast unsurunun değerlendirilmesi ve şikayet hakkının kapsamı üzerinde durulmakta, maddeye yönelik eleştirel görüşler ve öneriler tartışılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Kaybolmuş eşya, hata sonucu ele geçirme, tasarruf suçu, zilyetlik, Türk Ceza Kanunu 160. madde, ceza hukuku, karşılaştırmalı hukuk.


1. Giriş

Mülkiyet hakkının güvence altına alınması ve toplumsal düzenin sağlanması açısından, zilyetliğin korunması ceza hukukunda özel bir öneme sahiptir. Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçen eşya üzerinde haksız tasarruf edilmesi, maliklerin mülkiyet hakkına zarar veren bir fiil olarak kabul edilmektedir. TCK’nın 160. maddesi, bu fiil ve sonuçlarını cezalandırarak hukuki dengeyi koruma işlevi görür. Ancak, maddede yer alan kavramların yorumu, failin kastının tespiti ve uygulamada yaşanan sorunlar alanı karmaşıklaştırmaktadır. Bu çalışma, söz konusu maddeyi çok boyutlu olarak ele almayı amaçlamaktadır.


2. Hukuki Temel ve Literatürdeki Yeri

2.1. Zilyetlik ve Mülkiyet Hakkı Bağlamında Kaybolmuş Eşya

Zilyetlik, eşya üzerindeki fiili hakimiyet hali olarak tanımlanırken, mülkiyet soyut bir hak olarak tanımlanır (Kunter, 2017). Kaybolmuş eşya, malikinin zilyetliğinin sona erdiği, ancak mülkiyet hakkının devam ettiği eşyadır (Gürbüz, 2020). Bu ayrım, suçun hukuki sınırlarını belirler. Zilyetliği sona ermiş eşya üzerindeki haksız tasarruf, maddi ve manevi unsurlarıyla cezalandırılır.

2.2. Literatürdeki Tartışmalar

Özdemir (2021), suçun unsurlarının belirlenmesinde kast unsurunun en kritik nokta olduğunu belirtirken, bazı görüşler ise suçun maddi unsurlarının daha dar yorumlanmasını savunmaktadır. Kaya (2022), şikayete bağlılık nedeniyle suçun mağdurun iradesine bırakılmasının mağdur hakları açısından zayıf kalabileceğini ifade etmektedir. Doktrinde, ayrıca, suçun doğrudan mülkiyet hakkına mı yoksa zilyetliğe mi yönelik olduğu hususunda görüş ayrılıkları bulunmaktadır.


3. TCK 160. Maddenin Unsurları ve Hukuki Analizi

3.1. Suçun Maddi Unsuru: Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya

Suçun maddi unsuru, malikinin zilyetliğinden çıkmış taşınır eşya üzerinde gerçekleştirilen tasarruftur. Burada eşyanın “kaybolmuş” olması, malikin zilyetliğinin iradi olmayan bir biçimde sona erdiğini ifade eder. “Hata sonucu ele geçirme” ise failin, malikin rızası olmadan ve farkında olmadan eşya üzerinde fiili hakimiyet kurmasıdır (Gürbüz, 2020).

3.2. Manevi Unsur: Kastın Varlığı ve Niteliği

Failin kastı, suçu oluşturan temel unsurdur. Kast, failin eşya üzerinde malik gibi tasarrufta bulunmayı bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesidir. Burada “malik gibi tasarruf” kavramı, eşyayı kendi malı gibi kullanmak, tasarruf hakkına sahipmiş gibi işlem yapmak anlamına gelir. İyi niyetli ve hataya dayanan tasarruflarda failin kastı yoktur, dolayısıyla ceza sorumluluğu doğmaz (Özdemir, 2021).

3.3. İade Etmeme ve Yetkili Mercilere Bildirmeme

Maddenin cezai yaptırımını tetikleyen eylemler, eşyanın iade edilmemesi ve yetkili mercilere durumun bildirilmemesidir. Bu yükümlülükler, failin sadece eşya üzerinde tasarrufta bulunmasıyla değil, aynı zamanda sahiplik hakkına zarar vermesiyle suçun oluştuğunu gösterir.

3.4. Şikayete Bağlılık

TCK m.160 bir şikayete bağlı suçtur. Bu, ceza davasının ancak mağdurun şikayeti üzerine açılacağı anlamına gelir. Şikayetin, suçun kovuşturulmasında merkezi bir önemi vardır (Kaya, 2022). Bu düzenleme, mağdurun rızasını ön planda tutar ancak bazı durumlarda koruma boşlukları yaratabilir.


4. Karşılaştırmalı Hukuk Perspektifi

4.1. Alman Ceza Kanunu (StGB)

Alman Ceza Kanunu’nun 246. maddesi, “Zilyetlikten Çıkmış Eşya Üzerinde Haksız Tasarruf” başlığı altında benzer düzenlemeler içerir. Alman hukukunda, suçun oluşabilmesi için failin eşya üzerinde haksız bir tasarrufta bulunması gerekir. Alman ceza hukuku, kast ve iyi niyet ayrımına büyük önem verir (Fischer, 2021).

4.2. Fransız Ceza Kanunu (Code pénal)

Fransız hukukunda ise kaybolmuş eşya üzerinde haksız tasarruf, “appropriation frauduleuse” kapsamında değerlendirilir. Failin kastı ve fiilin kapsamı önemli olup, mülkiyet hakkı ile zilyetlik arasındaki sınırlar net çizilmiş değildir (Dupont, 2019).

4.3. Karşılaştırmalı Analizin Önemi

Türk hukuku, Alman ve Fransız hukuklarından esinlenmekle birlikte, şikayete bağlılık hususunda farklılık göstermektedir. Karşılaştırmalı analizler, hukuki tereddütlerin giderilmesi ve daha etkin koruma mekanizmalarının geliştirilmesi için yol göstericidir.


5. Uygulama Sorunları

5.1. Uygulamada Kastın Tespiti

Kastın varlığının tespiti, delil eksikliği nedeniyle çoğu zaman sorun teşkil etmektedir. Failin niyetini ortaya koyacak somut delillerin toplanması gerekmektedir. Ayrıca, iyi niyet savunması nedeniyle ceza sorumluluğu ortadan kalkabilir.

5.2. Suçun Şikayete Bağlı Olması ve Mağdur Hakları

Şikayete bağlılık, mağdurun hakkını korurken, suçun gizli kalmasına yol açabilir. Bu durum, özellikle maddi zararın giderilmesinde mağdurun caydırıcı etkilerle şikayetten vazgeçmesi halinde sorun yaratır (Kaya, 2022).


6. Doktrinsel Eleştiriler ve Öneriler

Doktrin, TCK 160’ın şikayete bağlılık ilkesini tartışmaya açmaktadır. Bazı hukukçular, eşyanın zilyetliğinden çıkmasının mülkiyet hakkının zedelenmesine yol açtığı ve bu nedenle kamu düzeninin korunması için soruşturmanın re’sen başlatılması gerektiğini savunmaktadır (Özdemir, 2021). Ayrıca, kast unsurunun somut kriterlerle netleştirilmesi ve failin iyi niyetinin ölçülmesi için standartların geliştirilmesi önerilmektedir.


7. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

S1: Kaybolmuş eşya ile terk edilmiş eşya arasındaki fark nedir?
C: Kaybolmuş eşya malikin iradesi dışında zilyetliğinden çıkmış eşyadır. Terk edilmiş eşya ise malikin iradesiyle zilyetliğinden vazgeçtiği eşyadır.

S2: Hata sonucu ele geçen eşya iade edilmezse ne olur?
C: TCK 160 kapsamında suç oluşur, şikayet halinde fail cezalandırılır.

S3: Suçun işlenmesinde kastın önemi nedir?
C: Kastın varlığı cezai sorumluluğun temelidir. İyi niyet veya hata sorumluluğu kaldırır.

S4: Şikayet edilmezse dava açılabilir mi?
C: Hayır, suç şikayete bağlıdır.

S5: Bu suçun cezası ne kadardır?
C: Bir yıla kadar hapis veya adli para cezası.


8. Sonuç

TCK 160. madde, malikinin zilyetliğinden çıkmış veya hata sonucu elde edilmiş eşya üzerindeki haksız tasarrufu cezalandırarak mülkiyet ve zilyetlik haklarını korumaktadır. Ancak, uygulamada kastın tespiti ve şikayete bağlılık hususunda ortaya çıkan sorunlar, hukuki düzenlemenin etkinliğini sınırlandırmaktadır. Karşılaştırmalı hukuk analizleri ışığında, kast unsurunun standartlarının belirlenmesi ve şikayete bağlılığın yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Gelecekte yapılacak reformlarla, hem mağdur hakları hem de kamu düzeni daha etkin korunabilir.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir