
Kazanç müsaderesi
Madde 55- (1) Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Bu fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir.
(2) Müsadere konusu eşya veya maddi menfaatlere elkonulamadığı veya bunların merciine teslim edilmediği hallerde, bunların karşılığını oluşturan değerlerin müsaderesine hükmedilir.
(3) (Ek: 26/6/2009 – 5918/2 md.) Bu madde kapsamına giren eşyanın müsadere edilebilmesi için, eşyayı sonradan iktisap eden kişinin 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun iyiniyetin korunmasına ilişkin hükümlerinden yararlanamıyor olması gerekir.
GEREKÇE:
Maddede, suç işlemek yoluyla kazanç elde edilmesini engelleyecek etkin bir yaptırım olarak kazanç müsaderesine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme ile güdülen temel amaç, suç işlemek yoluyla kazanç elde edilmesinin önüne geçilmesidir. Bu nedenle yeni hükümde kazanç müsaderesi kapsamlı bir biçimde düzenlenmiş ve suç işlemek suretiyle veya suç işlemek dolayısıyla elde edilen ekonomik kazançların müsaderesi olanaklı hâle getirilmiştir. Böylece, kazanç müsaderesi, “karapara aklama”, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti, dolandırıcılık, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma gibi ekonomik çıkar elde etme amacıyla işlenen suçlara karşı etkin biçimde caydırıcılık özelliği olan bir yaptırım niteliğine kavuşturulmuştur. Bu hükmün uygulanmasında mağdurun ve iyi niyetli üçüncü kişilerin hakları korunacak, bunlara ait maddî değerler kazanç müsaderesine tabi tutulmayacaktır.
Düzenleme ile getirilen diğer bir yenilik, kaim değerin müsaderesidir. Buna göre, müsadere konusu ekonomik değerin harcama, imha, tüketme gibi hareketlerle müsaderesinin imkansız kılınması hâlinde, karşılığı para tutarının müsaderesine karar verilecektir.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Madde 36 – (Değişik : 8/6/1933 – 2275/1 md.)
Mahkümiyet halinde cürüm veya kabahatte kullanılan veya kullanılmak üzere hazırlanan veya fiilin irtikabından husule gelen eşya fiilde methali olmıyan kimselere ait olmamak şartiyle mahkemece zabıt ve müsadere olunur.
Kullanılması, yapılması, taşınması, bulundurulması ve satılması cürüm veya kabahat teşkil eden eşya bir ceza mahkümiyeti olmasa ve faile ait bulunmasa bile mutlaka zabıt ve müsadere olunur.
Taşınması memnu olmıyan silahların ruhsatsız taşınması halinde de zabıt ve müsaderesine hükmolunur.
Madde 37 – (Değişik : 11/6/1936 -3038/1 md.)
Ceza ile mahkümiyet suçtan mutazarrır ve mağdur olanların mallarının istirdadını ve duçar oldukları zararların tazminini dava edebilmelerine halel getirmez.
Madde 38 – Emvalin istirdadından ve uğranılan zararların tazmininden başka bir şahsın veya bir ailenin şeref ve haysiyetini ihlal eden her nevi cürüm ve kabahatlerde bir güna maddi zarar vukua gelmese bile mahkeme mağdurun talebine mebni manevi zarar mukabili olarak muayyen tazminat itasında hüküm edilebilir.
AÇIKLAMALAR
TÜRK CEZA HUKUKUNDA KAZANÇ MÜSADERESİ (TCK m. 55)
Mülkiyet Hakkı, Ceza Adaleti ve Suç Gelirlerinin Devletleştirilmesi Bağlamında Bir İnceleme
Özet
Kazanç müsaderesi, suçla mücadelede yalnızca failin cezalandırılmasıyla yetinilmeyip, aynı zamanda suçtan elde edilen ekonomik menfaatlerin ortadan kaldırılması gerektiği fikrine dayanır. Bu kurum, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 55. maddesinde düzenlenmiş ve özellikle malvarlığına yönelik suçlar, organize suçlar ve ekonomik suçlar bakımından önem kazanmıştır. Bu makalede, kazanç müsaderesinin hukuki niteliği, uygulama şartları, mülkiyet hakkı ile ilişkisi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları, uygulamadaki sorunlar ve karşılaştırmalı hukuk örnekleri çerçevesinde ayrıntılı bir değerlendirme yapılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Kazanç müsaderesi, suç geliri, TCK m.55, mülkiyet hakkı, güvenlik tedbiri, AİHM.
Giriş
Suçla etkin mücadelede sadece failin cezalandırılması yeterli görülmemekte, suçun ekonomik altyapısının da ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda, ceza hukukunun bir güvenlik tedbiri olarak düzenlediği kazanç müsaderesi, suçun maddi getirilerinin ortadan kaldırılmasını hedefler. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 55. maddesinde yer alan düzenleme, suçtan doğrudan veya dolaylı olarak elde edilen ekonomik kazançların devlete geçirilmesini konu edinir. Bu kurum, hem ceza hukuku hem de malvarlığı hukuku bağlamında karmaşık yapısı ve mülkiyet hakkı üzerindeki etkisi nedeniyle dikkatle değerlendirilmelidir.
I. Kazanç Müsaderesinin Hukuki Niteliği
A. Güvenlik Tedbiri Olarak Kazanç Müsaderesi
Kazanç müsaderesi, klasik anlamda bir ceza olmayıp, TCK m.45’e göre bir güvenlik tedbiri olarak düzenlenmiştir. Cezanın infazından bağımsız olarak hükmedilebilen bu tedbir, suçla elde edilen menfaatin meşru ekonomik sisteme dahil olmasını önlemeyi amaçlar.
B. Mülkiyet Hakkına Müdahale Niteliği
Kazanç müsaderesi, malvarlığına doğrudan el konulması anlamına geldiğinden, Anayasa m.35 ve AİHS Ek 1 No’lu Protokol m.1 çerçevesinde bir mülkiyet hakkı sınırlamasıdır. Bu nedenle ölçülülük ve kanunilik ilkeleri ile sıkı biçimde denetlenmesi gerekir.
II. TCK m.55 Hükmü: Kazanç Müsaderesinin Kanuni Dayanağı
A. TCK m. 55’in Metni
“Suçun işlenmesiyle elde edilen maddi menfaatlerin müsaderesine hükmolunur.
Bu menfaatler, suçun işlenmesiyle elde edilen eşya veya malvarlığı değerleri olabileceği gibi, bunların yerine geçen değerler de olabilir.”
B. Unsurlar
- Maddi Menfaatin Suçtan Doğmuş Olması:
Elde edilen kazanç, doğrudan veya dolaylı şekilde suçla bağlantılı olmalıdır. Örneğin uyuşturucu ticaretinden elde edilen para kazancı bu kapsama girer. - Değer Değişimi ve Yerine Geçen Mallar:
Suçtan elde edilen menfaatin aynen müsaderesi mümkün değilse, yerine geçen malvarlığı değeri de müsadere edilebilir. - Mahkeme Kararı ile Uygulama:
Kazanç müsaderesi, ancak ceza yargılaması sonucunda verilen mahkeme kararıyla mümkündür. Savcılık ya da kolluk tarafından resen müsadere kararı verilemez.
III. Kazanç Müsaderesinin Uygulama Şartları
A. Suçun İşlenmiş Olması
Kazanç müsaderesi, kural olarak bir suçun işlenmiş olması ve bu suçtan menfaat elde edilmiş olması şartına bağlıdır. Bu nedenle, mahkumiyet kararı bulunması esastır. Ancak, bazı durumlarda failin ölümü ya da kaçması hâlinde de müsadereye hükmedilebileceği kabul edilmektedir (örneğin 5271 sayılı CMK m.223/9).
B. Kazancın Tespiti
Uygulamada en büyük sorun, suçtan elde edilen kazancın tam olarak tespit edilememesidir. Özellikle dolaylı kazançlar veya zincirleme suçlardan elde edilen kümülatif kazançlar bu açıdan sorunludur. Bu gibi hâllerde, kazancın yaklaşık parasal karşılığı dikkate alınarak hüküm kurulmaktadır.
C. Üçüncü Kişilere Geçen Kazanç
TCK m.55’e göre suçtan doğan kazanç üçüncü kişilere geçmişse, ancak iyi niyetli olmayan üçüncü kişiler yönünden müsadere uygulanabilir. Bu noktada, mülkiyet hakkı ile ceza adaletinin çatışması söz konusudur.
IV. Müsadere Kararının Niteliği ve Usulü
A. Cezai Yargılama Sonucunda Hükmedilmesi
Müsadere kararları ceza mahkemesi tarafından hükümle birlikte ya da ek karar olarak verilir. Bu kararlar infaz bakımından kesin hüküm niteliği taşır.
B. Karara Karşı Başvuru Yolları
Kazanç müsaderesi kararlarına karşı, hükmün temyizi veya istinafı mümkündür. Ayrıca, kararın mülkiyet hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru ya da AİHM’e başvuru yolu da açıktır.
V. Anayasa Mahkemesi ve AİHM İçtihatları
A. Anayasa Mahkemesi Kararları
AYM, kazanç müsaderesinin mülkiyet hakkına müdahale niteliği taşıdığını ve ölçülülük, kanunilik ve meşruiyet kriterlerine uygun olması gerektiğini vurgulamaktadır. Aksi hâlde hak ihlali söz konusu olur.
Örnek:
- AYM, 15.03.2018, B. No: 2015/12363 sayılı kararında, müsadere edilen malın suçtan elde edilmediği durumlarda, müsadere kararının mülkiyet hakkını ihlal ettiğine hükmetmiştir.
B. AİHM İçtihatları
AİHM, müsadereyi mülkiyet hakkının sınırlanması olarak değerlendirmekte, ancak kamu yararına ve yargısal denetime açık olması koşuluyla meşru kabul etmektedir.
Örnek:
- Phillips v. Birleşik Krallık (2001): AİHM, suç gelirlerine el konulmasının kamu yararı kapsamında meşru olduğunu, ancak mahkeme denetimine tabi olması gerektiğini vurgulamıştır.
VI. Karşılaştırmalı Hukukta Kazanç Müsaderesi
A. İngiltere (Proceeds of Crime Act 2002)
- Mahkumiyet olmaksızın müsadere mümkündür (civil confiscation).
- Suçla bağlantısı ispat edilen malvarlığına doğrudan el konulabilir.
B. Almanya
- Suç gelirinin aynen veya yerine geçen değeri müsadere edilir.
- 2017 reformu ile müsadere sistematiği güçlendirilmiştir.
VII. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
- Kazancın parasal karşılığının tespitinde güçlükler yaşanması
- İyi niyetli üçüncü kişilere karşı müsadere kararı verilmesi
- Suçla ilgisi tam olarak ortaya konulamayan malvarlıklarının müsadere edilmesi
- İstinaf ve temyiz denetimlerinde yerel mahkeme kararlarının yetersiz gerekçelere dayanması
Sonuç ve Değerlendirme
TCK m.55 kapsamında kazanç müsaderesi, suçla mücadelede etkili bir güvenlik tedbiri olup, suçtan ekonomik kazanç elde etmenin cazibesini ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Ancak uygulamanın mülkiyet hakkı, adil yargılanma hakkı ve orantılılık ilkeleri ile dengeli şekilde yürütülmesi zorunludur. Hukuki belirliliğin sağlanması, iyi niyetli üçüncü kişilerin korunması ve yargısal denetimin etkinleştirilmesi bu kurumun adil uygulanabilmesi için temel koşullardır.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.