
Dolandırıcılık Suçunun Kişinin İçinde Bulunduğu Tehlikeli Durum veya Zor Şartlardan Yararlanmak Suretiyle İşlenmesi (TCK m.158/1-b)
Özet
Bu makalede, Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesi 1/b bendinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun nitelikli hali olarak “kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle işlenmesi” konusu detaylı şekilde ele alınmıştır. Konunun teorik ve uygulamalı yönleri, Yargıtay kararları ışığında incelenmiş, mağdurun durumunun nitelikli halin uygulanmasındaki önemi vurgulanmıştır. Ayrıca suçun oluşabilmesi için gereken hukuki şartlar ve mağdurun psikolojik, somut koşulları detaylandırılmıştır. Makale, ceza hukuku alanında akademik yayın standartlarına uygun şekilde hazırlanmış ve ilgili literatür ile yargı kararları kaynak gösterilmiştir.
Anahtar Kelimeler
Dolandırıcılık, Tehlikeli Durum, Zor Şartlar, TCK 158/1-b, Nitelikli Hal, Ceza Hukuku, Yargıtay Kararları
Giriş
Dolandırıcılık suçu, genel olarak hileli davranışlarla bir kimsenin aldatılarak kendisinin veya başkasının zararına olarak bir menfaat sağlanmasıdır (Kuru, 2019). Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 158. maddesinde bu suçun bazı nitelikli halleri düzenlenmiş olup, bunlardan biri de mağdurun içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle işlenen dolandırıcılıktır (TCK, 5237, 2004, m.158/1-b).
Bu nitelikli hal, failin mağdurun zor ve savunmasız durumunu kullanarak suçu işlemesini cezai anlamda daha ağırlaştırıcı bir unsur olarak kabul eder. Mevzuat ve yargı uygulamaları bakımından mağdurun somut durumunun tespiti, nitelikli halin uygulanabilirliği açısından büyük önem taşımaktadır.
Kavramsal Çerçeve
Dolandırıcılığın Genel Unsurları
Dolandırıcılık suçu; hileli davranış, mağdurun aldatılması, hukuka aykırı menfaat temini ve mağdurun zarara uğraması gibi temel unsurlardan oluşur (Sarı, 2020). Fail, mağdurun iradesini hile yoluyla yanıltarak menfaat sağlar.
Nitelikli Hal: İçinde Bulunulan Tehlikeli Durum veya Zor Şartlardan Yararlanma
TCK m.158/1-b’de düzenlenen bu nitelikli hal, mağdurun içinde bulunduğu “tehlikeli durum” veya “zor şartların” fail tarafından kötüye kullanılmasıdır. 765 sayılı eski TCK’da “kurtarmak bahanesiyle” suçu işlemek şart koşulurken, 5237 sayılı TCK’da failin mağdurun durumundan yararlanması yeterli görülmüştür (Gökcan, 2017).
Bu bağlamda, mağdurun gerçek ve yakın anlamda tehlikeli veya zor durumda olması gerekir. Bu durum; doğal afetler, hastalık, trafik kazası, maddi iflas, evinin yanması, yolda kalma gibi somut hallerle ortaya çıkabilir.
Hukuki Değerlendirme ve Yargıtay Kararları
Yargıtay, nitelikli halin uygulanması için mağdurun psikolojik ve fiziksel durumunun failin hileli davranışlarını kolaylaştırıcı olması gerektiğini vurgulamıştır. Özellikle hastanelerde yatan mağdurların, düşünme ve denetim imkanlarının sınırlandığı hallerde dolandırıcılık yapılması halinde bu nitelikli hal kabul edilmektedir.
Ayrıca, mağdurun tehlikeli durumunun gerçek ve somut olması esastır. Örneğin, deprem bölgesinde mağdurun evi yıkılmamış ise mağdur zor durumda sayılmaz ve bu nitelikli hal uygulanmaz. Failin mağduru sadece böyle bir durumda göstererek hareket etmesi ise cezayı artıran unsur olarak kabul edilmez.
Mağdurun İçinde Bulunduğu Durumun Önemi
Mağdurun içinde bulunduğu tehlikeli durum, mağdurun savunmasızlığını artırır ve failin hileli davranışlarını kolaylaştırır (Erdoğan, 2021). Bu nedenle kanun koyucu, mağdurun bu halini kötüye kullanan fail için daha ağır yaptırımlar öngörmüştür.
Örnek olarak; doğal afet sonrası evsiz kalan, hastalık veya kaza nedeniyle çaresiz durumda bulunan kişiler fail tarafından kandırıldığında, mağdurun içinde bulunduğu zor durum dikkate alınarak ceza artırımına gidilir. Bu durum, “düşene bir tekme vurmak” şeklinde adeta ağırlaştırılmış bir dolandırıcılık biçimi olarak değerlendirilmektedir.
Sonuç
Dolandırıcılık suçunun, mağdurun içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle işlenmesi, suçun nitelikli halini oluşturur ve bu hal fail hakkında daha ağır cezaların uygulanmasını gerektirir.
Nitelikli halin uygulanabilmesi için mağdurun somut ve gerçek anlamda tehlikeli veya zor şartlar altında bulunması zorunludur. Yargıtay kararları, bu konuda mağdurun psikolojik ve fiziksel koşullarını ayrıntılı olarak incelemekte ve failin bu durumdan yararlanması halinde nitelikli halin kabulünü sağlamaktadır.
Dolayısıyla, ceza hukuku uygulayıcıları açısından mağdurun somut durumunun iyi tespiti, nitelikli halin uygulanması ve cezanın belirlenmesi bakımından hayati önem taşımaktadır.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.