
Etkin pişmanlık
Madde 110- (1) Yukarıdaki maddede tanımlanan suçu işleyen kişi, bu suç nedeniyle soruşturmaya başlanmadan önce mağdurun şahsına zararı dokunmaksızın, onu kendiliğinden güvenli bir yerde serbest bırakacak olursa cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
GEREKÇE:
Madde metninde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu açısından etkin pişmanlık hâli düzenlenmiştir. Etkin pişmanlık için, suç tamamlandıktan sonra, mağdurun güvenli bir yerde serbest bırakılması gerekir. Bunun, kendiliğinden olması, yani herhangi bir zorlama olmadan gerçekleşmesi gerekir. Ayrıca, etkin pişmanlığın, bu suç nedeniyle soruşturmaya başlanmadan önce gerçekleşmesi gerekir. Soruşturma makamlarının işe el koymasından serbest bırakma hâlinde, etkin pişmanlık hükmünden yararlanılamayacaktır.
Etkin pişmanlıktan yararlanılabilmesi için, hürriyetinden yoksun kılınan mağdurun şahsına zarar verilmemelidir.
Etkin pişmanlık hâlinde, kişinin cezasında belli bir oranda indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Madde 180
(2.fıkra) Eğer fail, hakkında takibat icra olunmazdan evvel tasavvur ettiği maksada nail olmaksızın ve hürriyetinden mahrum edilen şahsa bir güna zararı dokunmaksızın onu kendiliğinden serbest bırakırsa göreceği ceza altıda birinden yarısına kadar indirilir.
Madde 432 – (Değişik: 14.7.2004 – 5219/1 md.)
Yukarıdaki maddelerde yazılı cürümlerden birinin faili, kaçırdığı veya alıkoyduğu kimseyi hiçbir şehevi harekette bulunmaksızın kendiliğinden, kaçırıldığı eve veya ailesinin evine iade eder veyahut ailesi tarafından alınması mümkün olan emniyetli diğer bir yere getirip serbest bırakırsa 429 uncu maddede yazılı halde bir aydan bir seneye kadar, 430 uncu maddenin birinci fıkrasında yazılı halde altı aydan üç seneye, ikinci fıkrasında yazılı halde bir aydan altı aya kadar, 431 inci maddede yazılı halde bir seneden beş seneye kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
Madde 433 – (Değişik: 11.6.1936 – 3038/1 md.)
Yukarıdaki maddelerde yazılı cürümlerden biri mahza evlenmek maksadı ile işlenmiş ve bir güna tecavüz vuku bulmamış ise fail hakkında tayin olunacak ceza üçte birden yarıya kadar indirilir.
AÇIKLAMALAR
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Etkin Pişmanlık (TCK m.110): Hukuki Niteliği, Şartları ve Uygulama Sorunları
Özet
Türk Ceza Kanunu’nun 110. maddesi, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu tamamlandıktan sonra failin belirli koşullar altında mağduru serbest bırakması hâlinde cezada indirimi düzenlemektedir. Bu hüküm, klasik anlamda bir etkin pişmanlık hükümdür ve yalnızca suç tamamlandıktan sonra uygulanabilir. Etkin pişmanlık indiriminden yararlanılabilmesi için faile mağdura zarar vermemesi, mağduru kendiliğinden ve güvenli bir yerde serbest bırakması gibi birtakım sıkı koşullar getirilmiştir. Bu çalışma, söz konusu hükmün şartlarını doktrinsel değerlendirmeler ve yargı kararları ışığında incelemekte, uygulamada karşılaşılan sorunlara dikkat çekmektedir.
Anahtar Kelimeler
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, etkin pişmanlık, Türk Ceza Kanunu m.110, gönüllü vazgeçme, ceza indirimi, ceza hukuku, özgürlük suçları, failin pişmanlığı
Giriş
Kişinin iradesine aykırı şekilde bir yerde kalmaya veya gitmeye zorlanması, temel bir insan hakkı olan özgürlük hakkının ihlalini oluşturur. Türk Ceza Kanunu’nun 109. maddesi, bu hakkı güvence altına alırken; 110. maddesi, bu suç tamamlandıktan sonra failin sergileyeceği belirli davranışların cezai sonuçlarını hafifletecek bir düzenleme getirmektedir. 110. madde kapsamında öngörülen ceza indirimi, ancak etkin pişmanlık koşullarının gerçekleşmesiyle mümkün olmaktadır.
1. Etkin Pişmanlık Kavramı ve Hukuki Niteliği
Etkin pişmanlık, failin suç tamamlandıktan sonra ortaya koyduğu olumlu davranışları sebebiyle cezasında indirim yapılmasını öngören ceza hukuku kurumudur. Bu yönüyle gönüllü vazgeçmeden farklı olarak suç tamamlandıktan sonra ortaya çıkar. TCK m.110’daki düzenleme de bu anlamda klasik bir etkin pişmanlık hükmüdür.
2. TCK m.110’un Uygulanma Şartları
2.1. Suçun Tamamlanmış Olması
Etkin pişmanlık hükümleri, yalnızca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu tamamlandıktan sonra uygulanabilir. Suç henüz icra aşamasındayken failin mağduru serbest bırakması durumunda, TCK m.36’daki gönüllü vazgeçme hükümleri gündeme gelecektir.
2.2. Soruşturma Başlamadan Önce Serbest Bırakma
CMK m.2’ye göre, soruşturma yetkili makamların suç şüphesini öğrenmesiyle başlar. Bu bağlamda fail, mağduru ancak soruşturma başlamadan önce serbest bırakırsa etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilir. Yetkili makamların suçu öğrendiği andan itibaren serbest bırakma, ancak takdiri indirim sebebi olabilir, etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilemez.
2.3. Mağdura Zarar Verilmemesi
Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için mağdurun şahsına herhangi bir maddi veya manevi zarar verilmemiş olması gerekir. Mağdurun darp edilmesi, cinsel saldırıya uğraması, tehdit edilmesi veya benzeri fiziksel/manevi zararlar söz konusuysa bu madde uygulanmaz. Ancak mağdurun dışında bir kişiye veya malvarlığına zarar verilmiş olması engel teşkil etmez.
2.4. Kendiliğinden Serbest Bırakma
Failin mağduru dış bir baskı veya zorlamadan bağımsız şekilde serbest bırakması gereklidir. Örneğin, failin mağdurun tehditleri, polisin yaklaştığını fark etmesi, amacına ulaşamayacağını anlaması gibi nedenlerle mağduru bırakması, “kendiliğinden” bırakma olarak değerlendirilmez.
2.5. Güvenli Bir Yere Bırakma
Mağdurun fiziksel ve manevi olarak zarar görmeyeceği, halkın ulaşabileceği bir alanda bırakılması gereklidir. Mağdurun ormanlık bir alana, ıssız bir bölgeye ya da kıyafetleri olmadan bırakılması gibi durumlar güvenli bir yer koşulunu sağlamaz. Aynı şekilde, elleri bağlı şekilde bırakmak da güvenli bırakma sayılmaz.
2.6. Serbest Bırakma
Mağdurun bizzat fail tarafından serbest bırakılması gereklidir. Mağdurun kaçması, failin rızası dışında özgürlüğünü kazanması veya üçüncü kişilerce kurtarılması, etkin pişmanlık hükümlerini devre dışı bırakır.
3. Etkin Pişmanlık Halinde Cezada İndirim
TCK m.110’da cezada yapılacak indirim oranı belirli ve bağlayıcıdır. Hâkim takdir yetkisine sahip değildir; indirim oranı üçte iki (2/3) olarak kanunen öngörülmüştür. Bu oran, suça verilen temel cezanın üçte ikisinin düşürülmesini zorunlu kılar.
4. Uygulamada Görülen Sorunlar
TCK m.110’un uygulamasında en çok karşılaşılan sorunlar şunlardır:
- Soruşturmanın ne zaman başladığının tespiti: Failin serbest bırakma anı ile soruşturma başlangıcı arasındaki zamanlama sıklıkla tartışmalıdır.
- Zararın boyutunun ölçülmesi: Mağdura verilen zararın etkin pişmanlık açısından yeterince hafif mi, yoksa hükmün uygulanmasına engel olacak kadar mı ağır olduğu konusunda yargı kararları çeşitlidir.
- Kendiliğinden bırakmanın yorumu: Failin serbest bırakma gerekçeleriyle bu davranışın “kendiliğinden” olup olmadığı her somut olayda farklılık gösterebilir.
Sonuç
TCK m.110, failin sonradan ortaya koyduğu olumlu davranışları ödüllendirerek ceza adalet sistemine katkıda bulunan bir düzenlemedir. Ancak bu hükmün uygulanabilmesi için oldukça sıkı ve sınırlayıcı koşullar aranmaktadır. Uygulamada yaşanan yorum farklılıklarının önüne geçmek için Yargıtay kararlarıyla standartlar geliştirilmelidir. Böylece hem failin samimi pişmanlığı teşvik edilecek hem de mağdur hakları gözetilecektir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.