
Kullanma hırsızlığı
Madde 146- (1) Hırsızlık suçunun, malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere işlenmesi halinde, şikayet üzerine, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. Ancak malın suç işlemek için kullanılmış olması halinde bu hüküm uygulanmaz.
GEREKÇE:
Madde metninde, kullanma hırsızlığı tanımlanmıştır. Bu hırsızlık şeklinin oluşması için kişi sahibinin rızası olmaksızın malı alırken, bunu belli bir süre kullandıktan sonra iade etmek amacıyla hareket etmesi gerekir. Kullanma hırsızlığında, kullanmanın her hâlde kısa sayılacak bir süre devam etmesi temel koşuldur.
Malın suç işlemek için kullanılmış olması hâlinde, bu madde hükmü uygulanamaz, yani hırsızlık suçundan dolayı verilecek cezada indirim yapılamaz.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Madde 494 – (Değişik: 6.6.1991 – 3756/14 md.)
Hırsızlık;
1. Geçici olarak kısa bir süre kullanılıp zilyedine iade edilen veya zilyedin kolaylıkla bulabileceği bir yere bırakılan veya iade edilmek üzere alındığı açıkça anlaşılan ve ücret karşılığı yük ve yolcu taşımacılığına tahsis edilmiş olmayan özel bir ulaşım aracı,
…………
Hakkında işlenirse, faile iki aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
Yukarıdaki bentlerde yazılı hallerde cürmün kovuşturulması şikâyete bağlıdır.
AÇIKLAMALAR
TCK m. 146 Kapsamında Kullanma Hırsızlığı Suçu: Hukuki Niteliği, Unsurları ve Yargıtay Uygulamaları
1. Giriş: Kullanma Hırsızlığının Tanımı ve Hukuki Dayanağı
Kullanma hırsızlığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 146. maddesinde özel olarak düzenlenen bir indirim nedenidir. Madde hükmüne göre:
“Hırsızlık suçunun, malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere işlenmesi halinde, verilecek ceza indirilir. Ancak, malın suç işlemek için kullanılması halinde, bu hüküm uygulanmaz.” (TCK m.146/1)
Bu düzenleme, klasik hırsızlık suçunun bazı özel durumlarını kapsayan ve failin mala el koyma amacıyla değil, geçici kullanım amacıyla hareket ettiği hallerde cezayı hafifleten bir normdur. 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu’nun 494. maddesinde daha dar bir çerçevede tanımlanan kullanma hırsızlığı, 5237 sayılı TCK ile birlikte daha geniş kapsamlı hale getirilmiştir.
2. TCK ve 765 Sayılı TCK Kapsamında Kullanma Hırsızlığının Karşılaştırılması
2.1. Eski ve Yeni Kanunlar Arasındaki Temel Farklar
765 sayılı TCK’nın 494. maddesinde sadece özel ulaşım araçları kullanma hırsızlığı kapsamında değerlendirilmişken, 5237 sayılı TCK ile birlikte tüm taşınır mallar bu suça konu olabilmiştir. Örneğin, bir kalem, telefon, silah veya kitap gibi dayanıklı taşınırlar da bu suçun konusunu oluşturabilir.
Ayrıca, 765 sayılı TCK’da kullanma hırsızlığı ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmişken, YTCK’da yalnızca cezada indirim sebebi olarak öngörülmüştür. Böylece fail hakkında, öncelikle TCK m.141-142’ye göre temel ceza belirlenir; sonrasında 143, 144 ve 145. maddelere göre artırımlar/indirimler yapılır ve nihayetinde 146. madde gereği cezada yarı oranına kadar indirim uygulanabilir.
2.2. Suçun Amacına İlişkin Şartlar
765 sayılı TCK’da malın zilyedine iade edilmesi veya kolayca bulunabilecek bir yere bırakılması gibi şartlar aranırken, YTCK’da bu tür şekli koşullara yer verilmemiştir. Ancak failin amacı, yani malı gerçekten geçici bir süre kullanmak ve sonrasında iade etmek niyeti taşıyıp taşımadığı, somut olayın özelliklerine göre değerlendirilecektir (Artuk vd., 2024).
3. Kullanma Hırsızlığı Suçunun Unsurları
3.1. Failin ve Malın Özellikleri
Kullanma hırsızlığında:
- Fail, hırsızlık suçunun genel faili olabilir.
- Mağdur, malın zilyedi olmalıdır.
- Mülkiyet konusu mal, taşınır ve belli bir süre kullanılabilir, tüketilmeyen nitelikte olmalıdır.
Bu bağlamda araba, bisiklet, televizyon, kitap, makas gibi mallar kullanma hırsızlığına konu olabilirken; benzin, yiyecek, elektrik, kömür gibi tüketilen mallar bu suçun konusunu oluşturamaz.
3.2. Failin Amacı: Kullanıp İade Etme
Failin kastı, malı mülkiyetine geçirmek değil, sadece kısa süreli kullanmak ve ardından iade etmektir. Bu fark, kullanma hırsızlığını klasik hırsızlıktan ayırır. Eğer fail malı belli bir süre kullanıp zilyedine iade etmişse ya da zilyedin kolayca bulabileceği bir yere bırakmışsa, failin niyeti kullanma hırsızlığı olabilir.
Failin bu niyeti olaydan önce veya en geç olay anında mevcut olmalıdır. Aksi durumda, sonradan iade edilen mal dolayısıyla kullanma hırsızlığı değil, sadece etkin pişmanlık (TCK m.168) gündeme gelecektir.
4. Kullanma Hırsızlığında Teşebbüs Mümkün müdür?
Kullanma hırsızlığı da diğer suç tiplerinde olduğu gibi teşebbüs hükümlerine (TCK m.35) tabidir. Örneğin, failin bahçeden topu alıp oynayıp iade etme kastıyla hareket ettiği sırada yakalanması durumunda, kullanma hırsızlığına teşebbüs hükümleri uygulanacaktır.
5. Malın Suç İşlemek Amacıyla Kullanılması Halinde Hükmün Uygulanmaması
TCK m.146/1’in 2. cümlesi, önemli bir istisna düzenlemiştir:
“Ancak, malın suç işlemek için kullanılması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz.”
Bu durumda;
- Kasıtlı suç işlenmişse (doğrudan veya olası kast), indirim uygulanmaz.
- Taksirli suçlar ise bu kapsamda sayılmaz. Örneğin, geçici olarak kullanılan araçla taksirli trafik kazası yapılması halinde TCK m.146 uygulanabilir.
Malın suç işlendikten sonra iade edilmesi, bu düzenlemenin uygulanmasına engel değildir. Zira failin, malı suç işlemek için kullanmak amacıyla aldığı sabit ise, cezada indirim yapılmaz (Yılmaz, 2023).
6. Değer Azlığı ve Kullanma Hırsızlığı Arasındaki İlişki
TCK m.145 kapsamında malın değerinin azlığı, hırsızlıkta ayrıca bir indirim sebebi sayılmakta olup, kullanma hırsızlığı durumunda da bu hüküm uygulanabilir. Dolayısıyla, her iki indirim nedeni birlikte değerlendirilebilir.
7. Kullanma Amacıyla Alınan Malın Suç İçin Kullanılması Durumunda Yargılama Süreci
Failin malı suç işlemek için kullanıp kullanmadığının netleşmemesi halinde, mahkeme, ikinci suçun yargılamasını bekletici mesele yapabilir (TCK m.67). Bu uygulama, zamanaşımını durdurur ve yargılamanın gecikmesine rağmen hukuka aykırılık oluşturmaz.
8. Hukuka Aykırı Ama Suç Oluşturmayan Kullanımlarda Durum
Kullanma hırsızlığına konu eşyanın suç dışı ancak hukuka aykırı işler için kullanılması (örneğin ehliyetsiz araç kullanma) halinde de TCK m.146 uygulanmaya devam eder. Zira hüküm yalnızca “suç işleme amacıyla” kullanım durumunu kapsam dışı bırakmıştır.
Sonuç ve Değerlendirme
Kullanma hırsızlığı, hırsızlık suçunun özel bir görünüm biçimi olup, failin malı geçici bir süreliğine kullanıp iade etme kastıyla hareket ettiği durumlarda cezada indirime gidilmesini mümkün kılar. Ancak malın suç işlemek için kullanılması halinde bu indirim uygulanmaz. TCK m.146’nın uygulama alanı, doktrin ve Yargıtay kararları ile birlikte değerlendirildiğinde oldukça geniştir ve özellikle failin amacı ile malın niteliği dikkatle analiz edilmelidir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.