
Önödeme
Madde 75- (1) Uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adlî para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçların faili;
a) Adlî para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını,
b) Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için yüz Türk Lirası üzerinden bulunacak miktarı,[25]
c) Hapis cezası ile birlikte adlî para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezası için bu fıkranın (b) bendine göre belirlenecek miktar ile adlî para cezasının aşağı sınırını,
Soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz. (Ek cümleler:17/10/2019-7188/16 md.) Failin on gün içinde talep etmesi koşuluyla bu miktarın birer ay ara ile üç eşit taksit hâlinde ödenmesine Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilir. Taksitlerin süresinde ödenmemesi hâlinde önödeme hükümsüz kalır ve soruşturmaya devam edilir. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/12 md.) Taksirli suçlar hariç olmak üzere, önödemeye bağlı olarak kovuşturmaya yer olmadığına veya kamu davasının düşmesine karar verildiği tarihten itibaren beş yıl içinde önödemeye tabi bir suçu işleyen faile bu fıkra uyarınca teklif edilecek önödeme miktarı yarı oranında artırılır.
(2) Özel kanun hükümleri gereğince işin doğrudan mahkemeye intikal etmesi halinde de fail, hakim tarafından yapılacak bildirim üzerine birinci fıkra hükümlerine göre saptanacak miktardaki parayı yargılama giderleriyle birlikte ödediğinde kamu davası düşer.
(3) Cumhuriyet savcılığınca madde kapsamına giren suç nedeniyle önödeme işlemi yapılmadan dava açılması veya dava konusu fiilin niteliğinin değişmesi suretiyle madde kapsamına giren bir suça dönüşmesi halinde de yukarıdaki fıkra uygulanır.
(4) Suçla ilgili kanun maddesinde yukarı sınırı altı ayı aşmayan hapis cezası veya adlî para cezasından yalnız birinin uygulanabileceği hallerde ödenmesi gereken miktar, yukarıdaki fıkralara göre adlî para cezası esas alınarak belirlenir.
(5) Bu madde gereğince kamu davasının açılmaması veya ortadan kaldırılması, kişisel hakkın istenmesine, malın geri alınmasına ve müsadereye ilişkin hükümleri etkilemez.
(6) (Ek: 24/11/2016-6763/12 md.) Bu madde hükümleri;
a) Bu Kanunda yer alan;
1. Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi (98 inci maddenin birinci fıkrası),
2. (Ek:7/11/2024-7531/15 md.) Hakaret (125 inci maddenin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) ve (c) bentleri ve dördüncü fıkrası),
3. Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (madde 171),
4. Çevrenin taksirle kirletilmesi (182 nci maddenin birinci fıkrası),
5. Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma (264 üncü maddenin birinci fıkrası),
6. Suçu bildirmeme (278 inci maddenin birinci ve ikinci fıkraları),
suçları,
b) 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 108 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan suç,
c) (Ek:17/10/2019-7188/16 md.) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan suç,
d) (Ek:17/10/2019-7188/16 md.) 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanununun 32 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan suç,
bakımından da uygulanır. Bu fıkra kapsamındaki suçların beş yıl içinde tekrar işlenmesi hâlinde fail hakkında aynı suçtan dolayı önödeme hükümleri uygulanmaz.
(7) (Ek: 24/11/2016-6763/12 md.) Ödemede bulunulması üzerine verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar ile düşme kararları, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi hâlinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.
AÇIKLAMALAR
Önödeme Kurumu: Hukuki Niteliği, Uygulama Evreleri ve Koşulları
Özet
Bu makalede, Türk Ceza Hukuku’nda önemli bir alternatif çözüm mekanizması olan önödeme kurumunun hukuki niteliği, uygulama evreleri, önödeme uygulanabilirlik koşulları ve pratikte karşılaşılan sorunlar ele alınmıştır. Ayrıca, 765 sayılı TCK’dan başlayarak 5237 sayılı TCK’ya uzanan gelişim süreci incelenmiş, Yargıtay içtihatları ve mevzuat değişiklikleri ışığında önödemenin işleyişine ilişkin temel ilkeler ayrıntılı biçimde analiz edilmiştir.
Anahtar Kelimeler
Önödeme, alternatif çözüm yolları, ceza hukuku, Türk Ceza Kanunu, kovuşturmaya yer olmadığı kararı, uzlaşma, ceza yargılaması.
I. Giriş
Önödeme kurumu, ceza yargılamasında uyuşmazlıkların klasik yargılama sistemine alternatif olarak çözümlenmesini sağlayan önemli bir mekanizmadır. İlk olarak 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda İtalyan Ceza Kanunu’nun 101. maddesinden esinlenilerek düzenlenen önödeme, ceza yargılamasının yükünü azaltmayı ve adalet sisteminde etkinliği artırmayı amaçlamaktadır (Akdoğan, 2010: 45).
II. Önödeme Kurumunun Tarihsel Gelişimi ve Hukuki Niteliği
1. Tarihsel Gelişim
- 765 sayılı TCK döneminde: Önödeme ilk kez hafif para cezalarında uygulanmıştır.
- 1973 Değişikliği: 119. maddede yapılan değişiklikle kapsamı genişletilerek tüm para cezalarını içerecek şekilde düzenlenmiştir (Özdemir, 2005: 112).
- 1981 Değişikliği: 2370 sayılı Kanun ile üst sınırı bir ayı geçmeyen kabahatler de kapsama alınmıştır.
- 1988 Değişikliği: 3506 sayılı Kanunla kapsamı, üst sınırı üç ayı aşmayan hürriyeti bağlayıcı cezaları da içerecek şekilde genişletilmiştir.
- 5237 sayılı TCK: Önödeme, 765 sayılı TCK’nın son şekliyle paralel olarak benimsenmiştir (Kocaman, 2017).
2. Hukuki Niteliği
Önödemenin hukuki niteliği konusunda literatürde çeşitli görüşler bulunmaktadır:
- Sulh Anlaşması Görüşü: Önödeme kişinin devletle sulh anlaşmasına varmasıdır (Bilir, 2011).
- Yargılamasız Cezalandırma: Mahkemeye gitmeden cezanın sonuçlandırılmasıdır.
- Ceza Kararnamesi Niteliği: Önödeme kararı bir tür ceza kararnamesi olarak değerlendirilir.
- İdari Yaptırım Görüşü: Suçu idari yaptırımı gerektiren fiile dönüştürür (Çetin, 2014).
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında önödemenin karma (çift) karakterli bir düzenleme olduğu vurgulanmıştır:
“Önödeme kurumu kamu davasının açılmasını önleme durumunda usul hukuku, açılmış olan davayı ortadan kaldırma halinde ise ceza ilişkisinin düşmesi sonucunu doğuran ve bu özelliği itibariyle de suç hukuku kurumu olan karma özellikli bir düzenlemedir.”
III. Önödemenin Uygulandığı Evreler
1. Soruşturma Evresi
Cumhuriyet savcısı, soruşturduğu suçun önödemeye tabi olduğunu tespit ettiğinde kamu davası açmadan önce önödeme önerisinde bulunmak zorundadır. Aksi halde, iddianamenin iadesi söz konusu olabilir (CMK m.174/1-c).
2. Kovuşturma Evresi
Kimi durumlarda önödeme uygulanmadan dava açılmış olabilir. Bu durumlarda mahkemenin önödeme başvurması gerekir. Sebepler şunlardır:
- Savcının hata ile dava açması,
- Suçun niteliğinin değişmesi,
- Özel kanunlar gereği doğrudan mahkemeye intikal etmesi.
a) Özel Kanunlar Gereği Mahkemeye Doğrudan İntikal
Örneğin, trafik suçlarında (2918 sayılı KTK m.114/3) ve hafta tatili suçlarında (394 sayılı Hafta Tatili Kanunu m.9) mahkemeye doğrudan sevk söz konusudur. Ancak, bu tür hafif cezalar 5252 sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında değerlendirilir (Gürkan, 2019).
b) Suçun Nitelik Değiştirmesi
Mahkeme, iddianamede belirtilen nitelemeden farklı olarak, eylemin önödemeye tabi olduğunu tespit ederse önödeme önerisi yapmalıdır.
c) Önödeme Uygulanmadan Kamu Davasının Açılması
Savcının önödeme uygulaması yapmadan iddianame düzenlemesi ve mahkemenin bunu kabul etmesi halinde mahkemenin önödeme önerisinde bulunması zorunludur (Aksoy, 2016).
IV. Önödemeye Tabi Olma Koşulları
1. Uzlaşmaya Tabi Olmama
Önödeme, uzlaşma kapsamındaki suçlarda uygulanmaz (CMK m.253). Uzlaşma ile önödeme arasında hukuk sistemimizde seçmeli bir alternatiflik bulunmaktadır (Demirtaş, 2015).
2. Yaptırımın Önödeme Kapsamında Olması
Önödeme yalnızca adli para cezası veya üst sınırı üç ayı geçmeyen hapis cezası gerektiren suçlarda uygulanabilir. Takdiri indirimler ve yaş sebepleri önödeme kapsamında dikkate alınmaz (TCK m.75).
5237 sayılı TCK’da önödemeye tabi suçlar 182/1-c ve 289/3 maddeleriyle sınırlı kalmıştır. Bazı özel kanunlarda da düzenlenmiştir (Yılmaz, 2020).
V. Önödeme Uygulaması
1. İsnadın Kuvvetli Olması
Önödeme uygulanabilmesi için şüpheli hakkında kamu davası açmaya yeterli şüphe bulunmalıdır. Yani, önödeme kamu davasına alternatif bir çözüm yoludur. Kamu davası açılamayacak durumlarda önödeme önerisi yapılamaz (Turgut, 2018).
2. Önödeme Önerisi
- Yazılı olarak yapılmalı,
- Öneride ceza miktarı, kanun maddesi, soruşturma giderleri ve ödeme süresi açıkça belirtilmeli,
- Muhataba imza karşılığı tebliğ edilmelidir (7201 sayılı Tebligat Kanunu).
3. Cezanın Belirlenmesi
- Yalnız adli para cezası: Kanunda maktu ise o miktar, değilse alt sınır esas alınır.
- Yalnız hapis cezası: Üst sınırı 3 ayı geçmeyen hapis para cezasına çevrilir (gün başına 20 YTL).
- Birlikte öngörülen hapis ve para cezası: Toplam ceza hesaplanır.
- Seçenekli cezalarda: Adli para cezası esas alınır (TCK m.75/4).
4. Önödeme Önerisine Uyulması
Önödeme önerisini kabul eden şüpheli/sanığın ödemeyi süresinde yapması halinde kamu davası açılmaz, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir (TCK m.75/2, CMK m.223/8). Bu karar kesin hüküm niteliği taşır, adli sicile kaydedilmez ve tekerrüre etkisi yoktur.
5. Önödeme Önerisine Uyulmaması
Öneriye uymayan hakkında dava açılır. Mahkeme, yasal takdir yetkisi çerçevesinde ceza tayin eder. Önödeme kararı aleyhine kanun yollarına başvurulabilir (Çelik, 2017).
VI. Sonuç
Önödeme kurumu, Türk Ceza Hukuku’nda suçların yargılaması sürecini hızlandıran ve adalet sistemindeki iş yükünü azaltan önemli bir araçtır. Mevzuat ve içtihatlar ışığında önödemenin doğru uygulanması, hukuki belirlilik ve adaletin tesisi açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak, önödemenin uzlaşma ile olan ilişkisi, uygulama evreleri ve kapsam koşulları dikkate alınarak titizlikle değerlendirilmelidir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.
